Türkiye’deki göçmen karşıtlığı…

Göç, bildiğiniz gibi insanların bir yerden başka bir yere bazen iktisadi, bazen siyasi nedenlerle gitmesi ya da gitmek zorunda kalması demek. Tarih boyunca var ve bundan sonra da ne tedbir alınırsa alınsın olacak. Savaşlar ve ekonomik krizler sona erse dahi iklim değişikliği insanları yer değiştirmeye mecbur bırakacak. Daha özgür ve daha refah içinde yaşama arzusu da çekim gücünü oluşturacak.

Benim idealim göç etmek zorunda olanların göç ettikleri yerlere entegre edilmesi, göç politikalarının küresel düzeyde insan ve istikrar dengesi korunarak belirlenmesi. Hepsinin ötesinde de küresel eşitsizliğin giderilmesi, büyük devlet müdahalelerinin sınırlanması, bölgesel savaşların sona ermesi için samimi çaba harcanması. Ama ne yazık ki ideallerle gerçekler aynı değil. Ayrıca dünyanın göç alan pek çok ülkesi de göçmeni insandan ziyade sorun olarak görüyor.

Avrupa’da ve Amerika’da kapılar giderek daha fazla göçmenlerin, daha doğrusu sığınmacıların yüzüne kapanıyor. Gelenleri geri döndürmenin hukuk dışı “yasal” yolları aranıyor. Ruanda ve daha başka yerler müstakbel göçmen hapisaneleri olarak düşünülüyor. Hemen heryerde aşırı denen sağ göçmen karşıtlığı üstünden güçleniyor. Daha da kötüsü aşırı sağın söylemi ana akım siyaset ve geniş seçmen kitlelerince benimseniyor.

Abonelerine yaptığı araştırmalarla Türkiye’nin politik, ekonomik ve toplumsal eğilimleri konusunda veriye dayalı bilgi sunan, analizler yapan Panaromatr’nin Temmuz 2024 tarihli 67’inci raporuna göre Türkiye’deki durum da çok farklı değil. 8-14 Temmuz tarihlerinde 2041 katılımcıyla gerçekleştirdikleri hata payı düşük, yani toplumun genelininin eğilimini gösterme olasılığı yüksek araştırmada yüzde 78,9 göçmenlerle birlikte yaşayamayacağına inanıyor.

Yüzde 79,9 da göçmenlerin ama aslında Suriyelilerin iç güvenliğe zarar vereceğini düşünüyor. AKP ve hatta MHP seçmeni göçmenler konusunda biraz mülayim. Ancak CHP’lilerin yüzde 92,5’i, DEM Partililerin yüzde 82’9’u, İyi Partililerin ise yüzde 100’ü göçmenlerin iç tehdit oluşturduğu görüşünü destekliyor. Türkiye örnekleminin yüzde 70,2’si de göçmenlerin ülke ekonomisine katkı sağlamadığı kanaatinde.

İktidarın sığınmacı politikasını yanlış bulanların oranı da yüksek. AKP seçmeni dahi sadece yüzde 31,9’la onay veriyor, yüzde 57’8’i yanlış diyor. Bu oran tahmin edilebileceği gibi CHP’de artıp, yüzde 90,9’a çıkıyor. Göçmenlerle karşılaşanlar da karşılaşmayanlara oranla çok daha fazla göçmen karşıtı oluyor. Suriyeli söz konusu olduğunda beklenen ağırlıklı olarak hemen geriye gönderilmeleri. Ağustos 2021’de yüzde 47,5 geriye gitsinler derken geçen ay bu oran yüzde 70,3 olmuş.

Savaştan sonra gitsinler diyenlerin oranıysa yüzde 16,9’a düşmüş. İsteyen kalabilmeli diyenlerse sadece yüzde 5,2’de kalmış. Göçmen karşıtı söylemleri destekleyenlerin oranıysa geçen yıldan bu yana yedi puanlık bir irtifa kaybederek yüzde 45.7’de durmuş. Kayseri olaylarına destek üzücü bir şekilde yüzde 50,6 seviyesinde olmuş. İktidar bloğu devletin üstüne düşeni yaptığını söylerken muhalefet, mesela CHP yüzde 69,3 oranında yetersiz bulmuş.

Belli ki Türkiye’nin istikrarının korunması, göçmen karşıtlığının yeni sorunlar yaratmaması için hem bu algıyı değiştirmek amacıyla çaba harcaması hem de sığınmacıların ülkelerine gönüllü olarak dönmelerini sağlayacak zeminin yaratılması gerekli. Tepki, tepki doğurmadan bu soruna el atmak, konuyu akademik, hukuki ve insani boyutlarını görmezden gelmeden konuşmak şart. İktidarın yapabileceğin en doğru şeyse Suriye ile barışmak. Zaten bu konuda destek şimdiden yüzde 52,9’da…

YORUMLAR (44)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
44 Yorum