Transfer rekabeti baş döndürücü
Süper Lig kulüpleri, özellikle de şampiyonluğu hedefleyen takımlar, inanılmaz bir transfer yarışı içerisinde…
TFF’nin yabancı sınırlamasını dondurmasıyla beraber yine ilk büyük rekabetini transferde yapıyorlar…
Sanki borç dağlarını aşmaya çalışanlar onlar değilmiş gibi, yeni yeni tepeler oluşturuyor ve aşılmaz engellere çeviriyorlar…
***
Ödeyemedikleri için yapılandırıp zamana yaydıkları bu borçların günü geliyor… Ödemesiz geçen yılları değerlendirmek gerekirken, gelen bütün paraları harcadıkları gibi üstüne üstlük bir de yeni borçlar yaptılar…
Gelir getirici hamleler olmadı, olduysa bile daha çoğunu harcadılar… Şimdi de taraftarına yeni ümitler vermek 2 ay süreyle oyalamak için, tam bir futbolcu ticareti borsası kurdular…
Gelenlerin haddi hesabı yok, gidenlerin sayısını takip etmek zor… Gidenlerin içinde gitmeyecek denilenler var, gelenlerin arasında niye alındıkları kestirilemeyenler mevcut…
***
Kim karar veriyor, hangisi uyguluyor, belli değil… Neticede kulüpler yine borçlanıyor, yarınlarını daha da tehlikeye atıyor…
Bu borçların ödenemeyeceğini açık açık söylüyorlar… Yine de hoyratça para harcamaya devam ediyorlar…
Nasılsa seçim yılı diye silineceğini düşünüyorlar ve “diğer kulüpler ne olacaksa, biz de öyle oluruz” diye düşünüyorlar…
Daha yeni çıkarılan kanuna rağmen yokmuş gibi davranıyorlar, bildikleri yoldan ilerlemeye devam ediyorlar…
***
Dört Büyükler’in hepsi, haklı olarak şampiyonluktan başka bir şey düşünmüyor… Çünkü taraftarları, başka hiç bir sonucu başarı olarak görmüyor…
Bu sebeple de yönetimler, kesenin ağzını açıyor ve taraftarını da kayıtsız şartsız şampiyonluğa inandırıyor…
Son şampiyon Trabzonspor, artık biraz rahatlamakla ve avantajlı olmakla beraber, hem unvanını korumak, hem de Şampiyonlar Ligi’nde başarılı olmak istiyor…
Çünkü harcadıklarını telafi edebileceği en önemli kaynak oradan gelecek paralar…
***
F.Bahçe ise en uzun süredir zirveye hasret. Bir sene bile beklemeye tahammülü yok…
Bunun için de geçtiğimiz yıl aldığı yıldızlara, yeni ilaveler yapıyor… Tabii en büyük dünya yıldızını, Mesut Özil’i de gönderiyor…
G.Saray, Okan Hoca’yla yeni bir hikaye yazmak istiyor. Onun taraftarı da bu seneden çok şey bekliyor…
Beşiktaş, arayı daha fazla açmak istemiyor…
***
Bir de diğerleri var… Başakşehir, Emre Belözoğlu ile yaptığı çıkışı ikinci kez şampiyonlukla taçlandırmak istiyor…
Konyaspor, geçtiğimiz sezon tadı damaklarda kalan bir renk katmıştı Süper Lig’e. Bunu niye şampiyonluğa taşımasın?
Sivasspor, Rıza Çalımbay’la ilk defa kupayı kazanmışken, bu sefer de lig kupasını niye almasın?…
Adana Demirspor fırtınasının, şampiyonluğu Adana’ya taşımamasının da hiç bir sebebi yok…
ÜÇ BÜYÜKLER VE TRABZONSPOR
Biz elbette hak edenin şampiyon olmasını istiyoruz… Adaletin tam gerçekleşmesini ve alın terinin karşılık bulmasını arzu ediyoruz…
Dört Büyükler veya Anadolu kaplanları farketmez, kimsenin hakkının yenmesini istemiyoruz…
Yeni şampiyonlarla liglere renk katılmasını arzu ediyoruz,..
Çünkü biz renk körü değiliz... Takım taassubumuz da yok...’Hepsi bizim’ anlayışındayız... Doğrudan, dürüstlükten ve adaletten yanayız...
Bir kişi veya takımın hakkının gasp edilmesini, cebinden parasının çalınmasıyla aynı kefeye koyarız... Haram puanlı şampiyonluğu, emek hırsızlığı olarak görürüz...
***
Üç Büyükler’in varlığını, ülkemiz adına olmazsa olmaz gördük...
70’li yıllarda Trabzonspor fırtınasının ortalığı kasıp kavurmasını ve şampiyonluğu Anadolu’ya taşımasını, 4. Büyük olarak sahneye çıkmasını alkışlamıştık...
Futbolun beşiği İngiltere’de 25, Almanya’da 12, İspanya’da 9, İtalya’da 17, Fransa’da 28 ayrı takım şampiyon olduysa, Türkiye’de niye hala 4’tü…
Sayının artması gelişmişliğin olduğu kadar, adaletin de ifadesiydi...
***
Bu başarıyı, bir başka Anadolu ekibinin yakalamasını çok istedik ama bu yıllarca bir türlü olmadı....
Ta ki 2009’da Bursaspor sahne alıncaya kadar... Biz, şampiyonluğa ve 5. Büyük olmasına en az Bursalılar kadar sevindik...
Sonra da Başakşehir, 6. şampiyon oldu…
YENİ BİR ŞAMPİYON ÇIKAR MI?
Daha önce bir İzmir, Ankara veya Adana takımı da şampiyon olabilirdi... Eskişehirspor, Samsunspor, Kocaelispor, Gaziantepspor, Göztepe, Bolu, haftalarca lider kaldığı halde bunu şampiyonluğa dönüştüremedi...
90’lı yıllardan sonra Kocaelispor, 2000’lerde de Gaziantep ve G.Birliği şampiyon olabilirdi ama olmadı...
Futbolu dizayn eden bir “derin güç” istemiyordu sanki...
***
G.Birliği’nin duayen başkanı İlhan Cavcav’ın “Bizi şampiyon yapmazlar” sözü hala hafızamızda...
“Kulüpler, şampiyonluğu aslanın ağzında değil, midesinde görüyorlardı’’...
Ancak yıllar sonra Bursaspor’un şampiyonluğu, herkese örnek olabilirdi... Artık Anadolu kulüplerine cesaret gelebilirdi ve “Biz de, neden olmayalım?’’ diyebilirdi...
Nitekim Başakşehir de aradan sıyrıldı…
***
Türk futbolunun gelişebilmesinin, sporun tabana yayılabilmesinin, gençlerimizin spora başlayabilmesinin ve lisanslı futbolcu sayısının 5, sporcu sayısının da 25 milyona çıkabilmesinin yolu bu hareketlilik ve renklilik...
Bu kadar büyük transfer furyasından hayal kırıklığı da yaşanacak gurur da… Yeter ki adalet hakim olsun, kulüpler ders alsın, sürekli yaşanan hataları yeni sezonlara taşımayalım…
Bu güzel bayram gününde, bütün spor camiamızın, spor teşkilatımızda görev yapanlar, federasyonlar, kulüpler, hocalar, sporcular, teknik elemanlar, çalışanlar, taraftarlar, herkesin bayramını tebrik ediyoruz…