Dönüşünüz muhteşem olsa da dönmeyin
AVRUPA'DA OYNAYAN-OYNAMAYAN FUTBOLCULARIMIZA SESLENİYORUZ: DÖNÜŞÜNÜZ MUHTEŞEM OLSA DA DÖNMEYİN
Avrupa’ya giden futbolcularımızın geri dönmesini asla istemiyoruz… Hele de “orada tutunamadı, kadroya giremedi” denmesine asla tahammül edemiyoruz…
Futbolcularımızın içinde hep ukde kalmasına sebep olacak bu psikoza girmelerine sebep olacak başarısızlığı mutlaka yenmeleri gerekiyor.
Her türlü olumsuzluğa bile mutlaka direnmeleri, hırs yapmaları, çok daha fazla çalışmaları, bütün şartları zorlamaları, kadroya girmeleri için bütün güçlerini kullanmaları lazım…
***
Yetenek olarak hiç kimseden bir eksikleri yok, fazlası var… Mantalite ve adaptasyon sorununu da ekstra çalışmayla aşmaları mümkün…
Gittikleri yerde başarılı olsalar da dönmesinler, Avrupa’da kalmaya, sırasını bekleyen gençlerimize cesaret vermeye, ülkemizin tanıtımını yapmaya, Türkiye’ye döviz kazandırmaya devam etsinler…
İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya, Rusya liglerinde oynasınlar…
***
Türkiye’nin reklamını yapsınlar, milletimizi gururla temsil etsinler, gol kralı olsunlar, en iyi kaleci seçilsinler, ülkenin en iyi oyuncusu seçilsinler, ligin karmasında yeralsınlar ama başarısız olup Türkiye’ye dönmesinler…
Futboldan sonra da kalsınlar, lisan öğrensinler, hocalık, menajerlik, akademisyenlik, yöneticilik yapsınlar…
Büyük bir lobi oluştursunlar, kulüplerde, milli takımlarda etkili olsunlar, UEFA’da FİFA’da, CAS’ta ve her türlü kurullarda etkin yere gelsinler…
Türkiye’nin daha çok yeni kabiliyetli gençlerini oraya götürsünler…
Ama asla kimliklerini unutmasınlar, kişiliklerinden ve değerlerinden taviz vermesinler…
***
Milli Takım’ımızın Dünya Üçüncüsü olduğu 2002 Dünya Kupası’nın Alman Oliver Kahn’la birlikte tartışmasız en iyi 2 kalecisinden biri seçilmişti Rüştü Reçber…
Barcelona Başkanı onu transfer ederek seçim kazanmıştı… Belki hocası, belki şartlar oynamasına mani oldu ama Rüştü kalıp mücadele etmek yerine kolay olanı seçmiş, Türkiye’ye dönmeyi tercih etmişti…
Tek fark Fenerbahçe’den gitmiş Beşiktaş’a dönmüştü…
Gurbete giden yıldızlarımızın cesaretine daha iyi bir katkı beklerdik Rüştü’den olmadı..
***
Oysa Nihat Kahveci büyük işler yaptı İspanya’da, Real Sociedad’da neredeyse gol kralı oluyordu…
Tugay Kerimoğlu Blackbon Rovers’ta fenomen oldu, futbolculuğu bıyunca gidip de dönmeyenlerden biri oldu…
Ya Arda Turan, inanılmazı başardı. Atletico Madrid’de gerçek bir yıldızdı. Barcelona’da dünya şöhretleriyle yan yana başarıyla oynadı… Yaşadığı çok talihsiz bir olay sonu oldu…
O da hiç yapmayacağı bir şeyi yaptı, Başakşehir’e döndü, doğduğu G. Saray’da söndü…
***
Hem o kaybetti, hem Milli Takım, hem de Türkiye…
Son büyük örnek Burak Yılmaz, Neymar-Mbappe’li PSG’ye karşı Lille’i şampiyon yaptı, Fransızların hayranlığını kazandı…
Cengiz Ünder, çok dolaştı ama direniyor, hikayesine Marsilya’da devam ediyor…
Bazıları oynayarak bazıları da tutunamayarak takımlarımızın davetine koşuyor…
***
İşte Cenk Tosun Beşiktaş’a geri döndü, hayırlı olsun… Yusuf Yazıcı’nın gönlü hala Trabzonspor’da…
Okay Yokuşlu da kulübüyle mukavelesini sonlandırdı… O da dönüş yolunda…
Büyük başarılar yaşayan her üç oyuncumuza ve diğerlerine de daha nice uzun yıllar diliyoruz…
Hele Beşiktaş’ta özellikle Şampiyonlar Ligi’nde öyle bir Cenk Tosun izlemiştik ki, İngiltere’yi kasıp kavuracak sanmıştık…
***
Öyle ki Liverpool şehrine gitmişken, “keşke Everton olmasaydı demiş”, az bile bulmuştuk…
Orada parlar, devleri de görür derken, yakasını bırakmayan sakatlıklar yüzünden başarılı olamadı…
Şimdi yuvasına dönerek yeniden doğuş için fırsat kollayacak…
***
Yusuf Yazıcı’nın Lille’in şampiyonluğunda büyük rolü var, Moskova’da da çok başarılıydı…
Biz onun da Paris St Germain’de Neymar’la Messi’yle oynamasını bekliyoruz…
Avrupa’ya giden oyuncularımızın hepsine sesleniyoruz;
Dönüşünüz muhteşem olsa da, ne olur, dönmeyin, orda kalın, Türk milletini temsil edin, Türkiye’ye döviz kazandırın…
DEPLASMAN YASAĞININ KALKMASI DOĞRU, REZERV LİG VE U-21 LİGİ MUTLAKA GEREKLİ: TFF'YE BU SEFER ALKIŞ
Mehmet Büyükekşi başkanlığındaki Futbol Federasyonu’nun peş peşe aldığı bir kaç kararı oldukça olumlu buluyoruz…
Önce deplasman yasağının kalkması büyük bir adımdı… Ardından da rezerv ligle ilgili adımı, mutlak bir gereklilik olarak görüyoruz…
Göreve gelir gelmez yabancı sınırlaması kararında geri adım atan yeni Federasyon başkanı ve yönetimini eleştirmiştik, ki haklıydık…
Çünkü TFF ile Kulüpler Birliği’nin yıllardır üzerinde çalıştığı ve uzlaştığı, kamuoyunun da desteklediği bir uygulamayı sulandırılmasının futbolumuza, özellikle de gençlerimize büyük darbe vuracağını ifade etmiştik…
Ayrıca da kulüplerimizin borçlarına yeni borçlar katacağını, mali yapılarını iyice sarsacağını da ifade etmiştik…
***
Bu sözlerimizin arkasındayız ve dillendirmeye de devam edeceğiz…
Ancak TFF Yönetim Kurulu, daha sonra üst üste yeni projeler açıklıyor, yeni reformlar yapıyor… Bunları da takdirle karşılıyor, alkışlıyoruz…
TFF Yönetim Kurulu, yaptığı değerlendirmeler sonucunda, 2022-2023 Futbol Sezonunda Rezerv Lig’in kurulmasına karar verdi.
Buna göre Rezerv Lig müsabakaları; Süper Lig ’de bulunan 19 kulübün katılımı ile, Süper Lig fikstürüne göre ve a takım maçları ile aynı günde oynanacak şekilde düzenlenecek.
Rezerv Lig müsabakalarında, kulüplerin a takım listesinde bulunan yerli ve yabancı tüm futbolcular oynatılabilecek...
Sezon içerisinde, kulübün profesyonel a takımı ile rezerv takım arasında, futbolcu geçişi bakımından herhangi bir kısıtlama veya sınırlama olmayacak.
***
TFF ayrıca 2022-2023 sezonuyla birlikte Süper Lig’de deplasman seyircisi yasağının kaldırıldığını da ilan etti.
Konuyla ilgili, “Ev sahibi kulüplerin, misafir takımın yazılı onayı ve İl veya İlçe spor güvenlik kurullarının kararıyla en fazla yüzde 10 olan misafir takım seyirci kapasitesi, yüzde 30’a çıkartıldı.
Ev sahibi kulüplerin, stadyum oturma kapasitesinin en az yüzde 5’i oranında misafir takım seyircileri için yer ayırma zorunluluğu devam edecek.
Buna ilaveten, iki kulübün anlaşması ve spor güvenlik kurullarının uygun görmesi halinde, misafir takım tribünleri, ev sahibi kulüpler tarafından da kullanılabilecek.
Evet bütün bunlar çok olumlu adımlar… Hem yedek oyuncuların hazır tutulması, moral motivasyon olarak takımdan kopmaması, hem de genç oyuncuların kendini geliştirmesi ve göstermesine fırsat verilmesi açısından önemli…
***
Futbol, kuşkusuz seyirciyle güzel, boş tribünler önünde oynanan maçların hiç bir cazibesi yok…
Bu açıdan da her yerde taraftarı olan kulüplerin yüzde 30’a kadar taraftarını deplasmana taşıyabilecek olması büyük bir avantaj…
Aynı zamanda ev sahibi takım için de hem hasılat geliri, hem de seyir zevki için büyük avantaj…
Taraftarı az kulüplerin olduğu İstanbul’da çok özel sahneler futbolu bekliyor… Başakşehir, İstanbulspor, Kasımpaşa, Karagümrük ve eğer büyük statlarda oynarsa Ümraniyespor’un maçları artık çok daha dolu tribünler önünde oynanabilecek…