Maliyet enflasyonu

Acaba mal ve hizmetlerin fiyatını firma yetkilileri mi yoksa pazar şartları mı belirliyor? Ürün fiyatlarını belirlerken hangi kesim hangi şartlar altında daha etkili oluyor?

Fiyatları belirleyenler hangi veri ve yöntemleri kullanıyor?

İthal girdiler, mal fiyatlarına nasıl yansıyor?

Döviz kuru ve diğer beklentiler fiyatlama davranışlarını nasıl etkiliyor?

Bur sorular ve soruların çağrıştırdığı soru ve sorunlar üzerinde düşünmeye başlayalım.

Bilindiği gibi TÜFE’nin yaklaşık %70’i mal/eşya ve %30’u da hizmet grubu ürünlerin fiyatından derlenmektedir.

Örnek: 2024’te mal grubu ürünlerin enflasyonu %36 ve hizmet grubu ürünlerin enflasyonu da %66 oldu. Yuvarlarsak, %44 enflasyonun 24 puanı mal grubundan ve 20 puanı da hizmetlerden geldi.

MALİYET ESASLI FİYATLAMA

Daha önce bu köşede, yurtiçinde tükettiğimiz sanayi ürünleri içindeki ithal ürünler (hammadde, yarı mamul ve mamul malların) payının en az %60 olduğunu göstermiştik.

İthal girdi ve ürünlerin fiyatları döviz kuruna bağlı; kur tahminleri de genel beklentilerin gölgesinde oluşur.

2025 için döviz sepeti kur artış oranı %15 - %20 civarında tahmin ediliyor.

Biz %20 kabul edelim.

Yurt içi tedarikçilerden temin edilecek hammadde ve yarı mamul madde fiyatları da, asgari ücret artış oranı kadar artacaktır: %30

Böylece 2024 yılında firma kârı dahil 100 TL’ye satılan bir ürünün her şey dahil yeni fiyatını tahmin edebileceğimiz basit bir formülümüz oldu: ((60*1,2)+(40*1,30))=72+52=124 TL

2024 yıl sonunda %60 civarında olan kredi ve kira artış oranları bu yıl sonuna doğru %40 civarında gerçekleşecek.

Bu yıl kira artış oranları ve kredi faiz oranları yüksek olmasına rağmen, geçen yıldan daha düşük olacağı için enflasyona etki “düşüş” yönünde olacaktır.

Sonuç: Örnek firmamız, geçen yıl kâr dahil ortalama olarak 100 TL’ye sattığı bir ürünü, bu yıl kâr dahil 124 TL’ye satarsa; 2024 yılında mallar grubunda %36 olan enflasyon oranı 2025’te, %24’e düşer.

Peki, firma “ben daha yüksek bir kâr oranı istiyorum” derse daha yüksek bir fiyata malını satabilir mi?

Eğer 2025’te oluşacak olan talep, 2024’ten daha güçlü olursa, olabilir; eğer talep daha zayıf olursa firma 2024’e göre daha düşük bir kâr oranına, belki de kârsızlığa mecbur kalabilir.

Eşya/mal üreten ve satan firmalar 2024’ün üçüncü çeyreğinden itibaren kâr daralması yaşamaya başlamıştı; 2025’te bu “kar daralması olgusu” biraz daha belirginlik kazanacak.

Mallar grubundaki fiyat düşüşüne en büyük katkı ithal mallardan sağlandığı için ekonomi yönetimi, bu yıl da kurları baskılayacak politikalar izleyecektir.

HİZMETLER GRUBUNDA
MALİYET HESAPLAMA

2024 yılında hizmetler grubu ürünlerinde enflasyonun %66 olduğunu belirtmiştik.

Türkiye’de istihdam edilen yaklaşık 33 milyon kişinin 19 milyonu hizmetler sektöründe çalışıyor.

Alt sektörüne ve firmasına bağlı olarak ek bazı giderlerin artış oranları, işgücündeki ücret artış oranlarından daha yüksek olabilir.

Mesela işyeri kiraları; kiralar genellikle ortalama TÜFE oranında artar; bu oran 2024 Aralık ayında %58’e indi. 2025 yıl sonunda ortalama TÜFE’nin %45’e kadar düşme ihtimali var.

Kredi maliyetleri de hizmetler sektörü içinde önemli bir paya sahiptir ve şu anda %55 civarında olan ticari kredi maliyetleri de 2025 yılında %35’e kadar düşebilir.

Kiralık araç filolarının kirası da araç fiyatlarından daha çok kredi maliyetlerinden etkilenir. vs. vs. vs.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz, 2025 yılında hizmetler grubu enflasyon oranı %66’lardan %40’a doğru düşebilir.

Basit formülümüze göre mallar ve hizmetler grubunun toplamının ima ettiği en yüksek enflasyon oranı: ((24*0,7)+(40*0,3))= 16,8+12 = 28,8 olur.

Maliyet esaslı enflasyon hesaplama modeline göre enflasyon en çok %28,8 olabilir fakat bu hesaplama, sonuçta bir “masa başı ve tahmini bir hesaplama”dır.

EVDEKİ HESAP ÇARŞIDAKİ HESAP

Yukarıda söylediğimiz gibi masa başında maliyet esaslı olarak tespit edilen ürün fiyatları, son kertede, pazarda rekabet ederek oluşur.

İşgücü maliyetleri, döviz kuru, krediler, kiralar ve benzeri bir kaç parametreyi kullanarak belirlenen maliyet esaslı fiyatlar, müşterilere sunulup “pazarlarda test” edilince nihai ve gerçek işlem fiyatı elde edilebilir.

Yukarıdaki her şey ortalama bir talep dikkate alınarak hesaplanmıştır.

Eğer toplam talep, beklenen ortalamaların üzerinde oluşursa enflasyon biraz daha yüksek ve beklenen ortalamaların altında gerçekleşirse enflasyon biraz daha düşük olabilir.

Yine de ekonomik aktiviteler için “harcama iştahı” oluşturan ve etkileyen faktörleri irdelemeden enflasyonla ilgili bir seviye tahmin etmek isabetli olmayabilir.

İktisadi faaliyet, diğer bir deyişle ekonomik aktivite tüketim ve/veya yatırım harcaması yapmak demektir.

Bu harcamaları etkileyen merkezi yönetim ve SGK bütçeleri, ücret artışları, istihdam, kredi artış oranları ve parasal sıkılaştırma başlıkları da tartışılmalı.

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
7 Yorum
  • Karar Okuru... / 09 Ocak 2025 20:20

    Saygıdeğer Yazar ;
    Kaleminize sağlık...Maliyet enflasyonunun büyük müsebbibi bugün küçük müsebbibini ziyaret etmiş.Oradaki etki alanıyla savaşçılara mesaj gönderiyor.Motto "Ayrışmadan Uzlaşma Yönetimde Kaynaşma" imiş.Aynı yerdeyim ya güvendiğimiz insanların kontrolünde bir öneri gelecek yada bir sonrakinde altından kalkılamayacak bir hal alacak...Bakalım ne kadar cesaretliler.Patlamış mısırlarımızı alıp izleyelim.
    Syg

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 09 Ocak 2025 12:15

    Enflasyon yüzde 35 e yapışır 2026 dan sonra 35 alt sınır gider

    Yanıtla (1) (0)
  • Bay Kamil / 09 Ocak 2025 14:16

    Katılıyorum sadece faiz politikasıyla bu kadar olur. Piyasalarda güven tesis etmek gerekiyor

    Yanıtla (1) (0)
  • Bay Kamil / 09 Ocak 2025 14:15

    Hesabınız mantıklı. Ancak bizim iktidarlara yapışmış olan verimsizlik, yolsuz ihaleler, kamuda aşırı kadro şişkinliği, seçim bahş işleri/popülizm ve israf faktörlerini gözardı etmişsiniz.

    Yanıtla (2) (0)
  • Ağah / 09 Ocak 2025 13:24

    TÜİK in alternatifi matematiksel olarak tutmayan, endeks, sepet ve ağırlık gibi hiçbir datasına ulaşamadığımız ENAG değil. Bu tutarsız data ile kendi ayağınıza sıkıyorsunuz. Okulunuz, ev sahibiniz bu oranda zam yapıyor, şirketler bu oranlara bakarak bütçe yapıyor.ENAG’ın yıllık yüzde 80'in üzerinde enflasyon açıklamasının ekonomik dengeleri bozduğunu ve bireylerin yanlış kararlar almasına yol açtığı çok açık.Aklı başında bir ekonomist bu saçmalığa dur demiyor.

    Yanıtla (0) (2)
  • Takipci / 09 Ocak 2025 09:44

    Enflasyonun Kitapta yazilan sebepleri var, sn hocamiz bunlardan bahsediyor, tesekkur ederiz. Turkiye ozelinde birde Kitapta yer almayan sebepleri var: "Baron Istilasi+Yolsuzluk Istilasi+Gocmen Istilasi" muhtemelen bunlarin yasamakta oldugumuz enflasyona olan katkisi Kitapta yazilanlardan daha fazladir. Fakat bunlar yazilamiyor, korku daglari bekliyor...!!!
    Bir Soru: Londra Tahkimli Ihalelerin Enflasyona katkisi nedir???

    Yanıtla (3) (0)
  • Hamdi Denizci / 09 Ocak 2025 08:50

    Prof Hakan Kara'nın geçenler açıkladığı çalışmaya göre mal ve hizmet sahipleri olması gerekenden, normalde, her zamankinden "daha fazla" fiyat koyuyor. Yani lafı uzatmaya gerek yok: Enflasyonu başlatan, kamu harcamaları için çok fazla para basılması, sürdüren de kafalarına göre fiyatlama yapan şirketler. Yoksa siz emekliler mi yapıyor sanıyordunuz?

    Yanıtla (0) (0)