Reklam arası veremeyenler sömürge oldu
Kavramlar kaybolunca sebep-sonuç düşüncesi kayboluyor. Sebep-sonuç kaybolunca niçin sorusu kayboluyor; merak ve araştırma kayboluyor. Sebep aramak yerine fail aramaya başlıyoruz. Kavramlar bütün bunları bir arada tutan şiraze gibi…
Saatler süren, ne olacak bu memleketin hâli konulu toplantıları seyrediyor, sohbetleri dinliyor, yayınları okuyorum. Baştan sona, ABD’nin kötülükleri, NATO’nun düşmanlıkları, İngiliz oyunları, Yahudi planları anlatılıyor; sonra dağılıyorlar. Herkes evine gidiyor; bir dahaki sefere kadar… Yapılacak bir şey yok. İyi ki yok. Ya bu kafalar eylem kararı almaya kalksaydı ne olurdu hâlimiz!
İLLÜMİNATİ BİZİ ÇİPLİYOR
Bilimden siyasete, oradan ekonomiye, hatta meteorolojiye her yerde düşmanlar bize oyun oynuyor. Sonra da düşmanlar için; o zaten Yahudi, o zaten pozitivist, o zaten Kemalist falan diyoruz. Böylece bütün problemler çözülüyor, gözümüzde dünya aydınlanıyor ve rahat ediyoruz. Yahudi Rockefeller’in bizi bir asırdır nasıl idare ettiğini okumadınız mı? Veya Yahudi Darwin’in yaptıklarını… İkisi de Hristiyan ama olsun, o kadar ince eleyip sık dokuyamayız. Biz Dawah adamıyız, dediğim doğru mu diye şüphelenmeye vaktimiz yoktur.
Niçin diye sormanın yerine fail aramaya başlayınca çözümü bulmak da kolaylaşıyor. Kendimizi değil, o saydığımız düşmanları, kötüleri, sabah kalktıklarında güne, “Türkleri nasıl oyuna getiririz?” diye başlayan düşmanlarımızı ıslah etmeliyiz. Pek sevdiğim bir hükümdür: İnsanın kendisini değiştirmesi, başkalarını değiştirmesinden daha kolaydır. Ama bizim bir hatamız yok ki ıslah olalım. Başımıza ne geldiyse düşmanlardan geliyor. Onlar da çok kuvvetli. Her şeyi idare ediyorlar. Üstelik çoğu gizli. Açıkta olsa belki yakalayıp döveriz ama… Mesela Korona diye bir virüs salgını var oyununu bize oynayıp sonra da aşıyla bizi çipleyen, anten hâline getiren İllüminati… Siz hiç sokakta bir İllüminati’ye rastladınız mı? Rastlayamazsınız, gizlidir onlar. Üç harfliler gibidirler ve çok çok güçlüdürler. O halde bizim yapacağımız bir şey yok. Vah vah deyip evlerimize gidelim.
Tekrar olacak galiba, bu gerçeği, tarihçi Bernard Lewis, pek güzel yakalamış; mealen şöyle söyler: Batı karşısında yenilgilerinden sonra bütün Müslüman ülkeler, “Bunu bize kim yaptı?” diye sordu. Türkler hâriç. Onlar, “Biz neyi yanlış yaptık; ne yapmalıyız?” diye sordu. İşte bu sorudur ki, bu sebep-sonuç fikri, bu soyut kavram düşüncesidir ki, 17. asırda Batıyla rekabet edemez hâle gelen devlete, iki küsur asır daha hayat öpücüğü sağladı. Osmanlı Devleti için, aslında iki devlettir; 17. asırdan öncesi ve sonrası, diyen tarihçiler bile var. Maalesef bu soru, 19. asra kadar büyük çapta, sadece askerlik alanında soruldu ve o alanla sınırlı kaldı. Ekonomiye, hukuka uzanamadı.
ESKİ İSE DOĞRUDUR
Duke Üniversitesi Ekonomi Bölümü’ndeki ünlü bilim adamımız, Timur Kuran hoca, Yollar Ayrılırken: Ortadoğu’nun Geri Kalma Sürecinde İslam Hukukunun Rolü (The Long Divergence: How Islamic Law Held Back the Middle East, 2010) kitabında tam da buna işaret ediyor. (Yapı Kredi Yayınları, Siyasî İslamcılar fazla kızmasın diye başlıktaki ifadeyi yumuşatmış; aslı, “İslam Hukuku, Orta Doğu’yu nasıl geri bıraktı” şeklinde.) O tarihlerde Orta Doğu biz demek. Kuran Hoca, şöyle söylüyor, “On altıncı asrın [Osmanlı]tüccarı, iki asır sonra, reformlardan önce dirilseydi, hâlen geçerli sözleşme, borçlanma muamelelerinin ve yatırım araçlarının kendisine bu kadar tanıdık gelmesine şaşardı.”
Askerlik dışında da bir şeyler yanlış gidiyor fikrine ancak 19. asırda eriştik. Ama eriştik. Fakat artık Batı ile aramız çok açılmıştı. Biz yine de direnebildik. Dünya üzerindeki diğer Müslüman ülkeler bunu beceremedi. Müslüman olmayanlar da. Hindistan, Çin… Hepsi sömürge oldu. Müslüman dünyasında bir tek biz egemenliğimizi koruyabildik. İmparatorluğumuzun tamamını ve vatanımızın yarısı olan Rumeli’yi kaybetmemize rağmen bitmedik. Bu başarıyı bir de Japonya gösterdi. O da bizim tuttuğumuz yolla, ben ne yapmalıyım diye sorup, cevabı reformlarda bulup uygulayarak istiklalini koruyabildi. Bir de bizim gibi eski dünyanın ortasında değil, ucunda yer almasıyla; bir seferinde de emperyalist donanmayı darmadağın eden kutsal rüzgâr, kamikaze ile…
Cumhuriyet’i silip “yüz yıllık reklam arası”nı kapatmak isteyenlere ek, bir de “150 yıllık reklam arasını kapatalım.” diyenler, ne kadar hayret vericidir! Neyi yanlış yapıyoruz, ne yapmalıyız diye sormayıp; sebep-sonuç ilişkisine odaklanmayıp, kahrolası düşmanlar edebiyatı yapsaydık, diğerleri gibi “Bize bunu kim yaptı?”ya takılıp kalsaydık bizim sonumuz da Arap ülkeleri gibi, Hindistan gibi olurdu.
Not: Yazımın başında “Kavramlar bütün bunları bir arada tutan şiraze gibi…” demişim. Bilenlerden özür dileyerek “şiraze” kelimesini açıklayayım. Gerçi “şirazeden çıktı”, “şirazesi çıktı” şeklinde hâlâ kullanılıyor (mu?). Şiraze, dikiş ciltli kitapların formalarının dikildiği ve formaları bir arada tutan kumaş şerittir. Kitabı kapatıp sırtına üstten veya alttan bakarsanız, genellikle iki renkli bir parça görürsünüz. İşte bu şirazenin ucudur. Formalar şirazeden çıkarsa kitap darmadağın olur. Kavramların yokluğunun düşünceyi dağıtması gibi.















Lozan 'ın Gizli Anlaşmaları 2053'e mi uzatılmış!!
Yanıtla (2) (0)Rahmetli Atatürk, Türkiye'yi ortaçağ'ın karanlığından kurtarıp dünya ligine çıkarabilmek için, devrimlerini CHP eliyle uygulatmıştır. Bunun sonucu olarak, Ülkemiz dünya ligine çıkmış fakat CHP'de, ortaçağ'ın karanlığına geri dönmek isteyen bazı çevreler tarafından günah keçisi haline getirilmiştir. Cumhuriyet'in ilanından sonra tek partili dönem yerine çok partili döneme geçilseydi, bugün dünya ligi yerine Ortadoğu ülkelerinin yer aldığı ligde olacaktık.
Yanıtla (1) (0)"Öyleyse, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz.İşte, size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalbde saklayınız. Bakır çıktıysa, çok gıybeti üstüne ve bedduayı arkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz”.
Yanıtla (2) (2)Münazarat/ bsaidnursi, 1910 Beytüşebap
Yahu Mürsel lütfen bırak artık ilgisiz " Said-i Nursi" İncilerini yazmayı, her gün okuya okuya dinden çıkacağız diye çok korkuyorum.
Yanıtla (1) (3)Niçin diye sormanın yerine fail aramaya başlayınca çözümü bulmak da kolaylaşıyor. Kendimizi değil, o saydığımız düşmanları, kötüleri, sabah kalktıklarında güne, “Türkleri nasıl oyuna getiririz?” diye başlayan düşmanlarımızı ıslah etmeliyiz. Pek sevdiğim bir hükümdür: İnsanın kendisini değiştirmesi, başkalarını değiştirmesinden daha kolaydır. Ama bizim bir hatamız yok ki ıslah olalım. Başımıza ne geldiyse düşmanlardan geliyor
Yanıtla (2) (2)Yorumları okuduğumda bir şeyin daha farkına vardım. Türkiye'de her şeyi İslamiyet'e göre yapsak eski şanlı günlerimize döneriz düşüncesi hep vardı, son iktidar ile daha fazla dile getirilir oldu.
Yanıtla (6) (1)Bunu savunanların amacı "devletin gelişmesi" değil. Onların amacı "İslam'ın referans alınıp devletin gelişmesi". Aradaki farkı anlamadıysanız tekrar okuyun. Yani öncelikli amaçları gelişmek değil, bir fikri test etmek.
Bu durum yazıya yapılmış yorumlardan belli, varsa yoksa "dış güç".
Bu çağ dışı ideolojik test bize çok pahalıya mal oldu. Daha da olacak.
Yanıtla (1) (0)Katılıyorum hep böyle değilmi!
Yanıtla (0) (0)Harika bir yazı hocam,ağzınıza sağlık,dilinize kaleminize sağlık.Sağolun var olun aynı düşüncededeydim,herhalde yertiştiğimiz ortamdan bize kalan durum...
Yanıtla (2) (0)Aradan bir cümle çekerek üzerinde spekülasyon yapan menfi/müsbet yorum yapan trol toplululuğundan millete hayır gelir mi? Hoca’nın savunmaya ihtiyacı mı var? Kendinize ara sıra da olsa baktınız mı? Ne şekilde yorum yapacağınıza karar verebildiniz; kimden bu milletin geleceği için ne fayda beklersiniz, hesapladınız mı? Yazı dizisinin geçmişi, bugünü, geleceği var. Bir bütün olarak ele alıp değerlendirdiniz mi? Ne sonuç çıkardınız?
Yanıtla (2) (0)Aman hocam kızma bize zaten tam olarak kime kızdığını da anlamadık. Hepimiz cahil trolleriz şunun şurasında. Ne yazacağımızı, nasıl yazacağımızı nereden bilelim. Hepimiz Etrak-i bi İdrak ademleriz. Biz ki toprakta karınca,suda balık,havada kuş kadar çoğuz. korkak, cesur,cahil,hakim ve çocuğuz. Hepsini okuyoruz yazıların ve yorumların. Kim dost kim düşman, kim doğru kim yalancı iyi biliyoruz. Sen bir zahmet düzgün cümlelerle tekrar yaz şu yazını da anlayalım gönlünden geçeni.
Yanıtla (0) (1)bir valisine yenildi ve araya büyük devletler girmese o vali devlete son verecekti.kırım savaşında ingiliz ve fransızlar biz yıkılmayalım diye onbinlerce ölü verdiler kırım savaşında,bizimle savaştılar.sonrasında da büyük devletler aralarında kim nereyi alacak anlaşamadıklarından yıkılmadık.kırım savaşından sonra ilk borcu almaya başladık ve saraylar yaptık bu borçlarla...biz 1.dünya savaşına alman desteğine güvenerek girdik ve her cephede yenildik.almanlar savaş sonu ağır yükümlülüklere girdi
Yanıtla (5) (1)osmanlının aslında iki yüz önce yıkılması lazımdı ama avusturya macaristan ile rusya bir birine yedirmek istemediği için balkanlardaki varlığımız fazladan iki yüz yıl daha sürdü. İngiltere de rusyanın özellikle körfeze inip hindistanla ticaretini etkilemesinden korktuğu için rusyaya engel olmuştur. bu toplam etki osmanlıya ekstra zaman kazandırmıştır.
Yanıtla (4) (1)peki 1. dünya savaşından önce almanya ve japonya bu muhteşem ekonomik askeri siyasi gücü nasıl elde etti.1.dünya savaşından sonra mahvolan eli ayağı bağlanan almanya ,savaştan 15 yıl sonra avrupaya kafa tutacak ve ele geçirecek...bie süre de olsa...ekonomik askeri gücü nasıl elde etti.
Yanıtla (0) (0)Nasılsın tarzı eğitim ve batılı üretim teknikleri kullanarak.
Yanıtla (2) (1)Sadece Dava sahibi olmanız yetmez, nesiller boyu uygulanacak gerçekçi bir plan sahibi olmanız ve bu plana nesiller boyu sadakatle uymanız da gerekir. Esas Dava budur.
Yanıtla (1) (0)Hocam güzel ve yerinde bir yazı , öyle konuşuluyor ki şaşmamak elde değil , hayatın gerçekleri var bu gün Google interneti kapatsa şu mesajı kimse yazamaz , uçaklar uçamaz , bunu biliyorsunuz , Akdeniz’i ölümü göze alıp şişme botla Avrupa’ya iltica etmeye çalışanı görüyorsunuz , bal gibi geri kaldık , biliyorsunuz , neden geri kaldık biliyorsunuz , hala dile getirmeye çekiniyorsunuz , bilime sırtını dönenlerin yüzünden geri kaldık , düşünceyi felsefeyi yasaklayanların yüzünden , bu günde öyle,
Yanıtla (2) (1)"Şiraze" kelimesini niye açıklıyorsunuz? Herkesin elinde akıllı cep telefonu var. Girsinler Google'a baksınlar şirazenin ne olduğuna.
Yanıtla (1) (3)Bence Hoca okurlarımızın okuma ve araştırma tembelliklerine nazire yapmış ve örtülü olarak bu durumu ima etmiş olabilir. Sizde lütfen Google da yazanları şiraze kabul etmeyin
Yanıtla (3) (1)Yahu Hamdi Bey herkesin cep telefonu yok.
Yanıtla (1) (2)Hadi var diyelim. Hangi kelimeyi açıklasın adam peki hangisini emredersiniz?
Bir tarafta Nihal Atsız'a güzellemeler yazan İskender Hoca;diğer tarafta ırkçılığa,akıl dışılığa reddiyeler yazan,bilimsellikle,sebep-sonuç ilişkileriyle olaylara bakan İskender Hoca.Hangisine inansak acaba?
Yanıtla (2) (3)Biz buna bilimsel olarak kişisel gelişimin momentleri adını veriyoruz. Tezler ve Anti tezler üretilir. Sadece kendi tezlerinin tekliğine ve doğruluğuna iman ederek fikir gelişimi olamaz. Hem belki Hoca'nın kendine özgü Aydınlık ve Karanlık tarafları vardır. Muazzam gişe hasılatı yapan Star Wars filmleri bu temaya dayanıyor. Hoca yıllardır okurlarının şahitliğinde kendi kendisi ile tartışıyor bundan daha mütevazı bir insan nasıl olabilir.
Yanıtla (5) (1)Birader siz İskender Hoca'yı okumayın daha iyi. Çünkü işinize gelen bir İskender Hoca arıyorsunuz. Bu mümkün değil. . Kendiniz yazın kendiniz okuyun. Buraları da meşgul etmeyin.
Yanıtla (2) (2)“Hiçbir müfsid ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür.Evet, kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız.Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hatta benim sözümü de, ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim. Veya bilmediğim halde ifsad ediyorum.
Yanıtla (1) (1)Petrol kuyuları betonlaniyor,,Cikarilmasina izin verilmiyor.Gizli Madde var Lozanda.Dış Güçler bizi bırakmıyor..ya Yobazlar;Seriati getirecegiz Fistik gibi olacak sonra..Komunistler ayri komedi..Papyonlular ise çağdaşiz elde Kadeh gevrek,gevrek ing ve KOLTUK otur aşağıya. :))....3/5 Adam cikar Akilli onu da ya Dinci ya da Kemalist yobazlar dışlar..Kafatasci Türk ortodoks ırkcilar vardir..laf ebesi.!..Sonra hep beraber Dış yatırımci gelsinnnn fabrika kursun,Halka iş. Versin..:)).Şaka gibi..:)).
Yanıtla (1) (1)Sorun dinimizde degil onu carpitip ,kullanan egemenlerdir.Allahin dinini kendi cikarlarinin yoluna yuzyillardir kullaniyorlar.Cunku dinin ozu,gercegi,egemenleri,somurgecileri,kapitalistleri rahatsiz etmektedir.Esitlik,paylasma,kardeslik,kul hakki.
Yanıtla (2) (2)Herşeyi YAHUDİye bağlayanların aslında inandıklarını iddia ettikleri DİNi kaynaklardaki "İsrailiyata" bir laf etmemeleri de çok garip değil mi!? Yaratılıştan namaza kadar hatta ezana kadar yahudilikteki inançlar ve uygulamalarla büyük oranda benzerlikler var...
Yanıtla (8) (2)Semavi dinler biri birinin takipçisidir zaten benzer bilgilerin tekrarlanması normaldir.Nihayetinde İslam son vahiy olarak kendinden öncekileri tamamlar ve eskilerinin sapmalarını geçersiz kabul eder. En azından Müslümanlar için böyledir.
Yanıtla (4) (1)almanlar kısa sürede toparlandı ve 2.dünya savaşında dünyaya kafa tutacak ekonomiye ve savaş gücüne sahip oldu.savaş sonunda gençlerini,ekonomisini kaybetti.mahvoldu.1.sinden daha ağır yükümlülüklere sokuldu.ve savaştan sadece 15 sene sonra dünyanın 3 büyük ekonomisinden biri olmayı başardı yeniden.bizim gibi petrolü yoktu.biz 2.dünya savaşına girmedik.YANLIŞ ANALİZ İSKENDER bey.............
Yanıtla (3) (7)Almanya'nin oturmus teknolojileri vardi dahasi disiplin emsali bir toplum bu iki ornek yetermi "dava yok" rumuzlu arkadas
Yanıtla (7) (0)Almanya kadar gelişmişiz mi denmiş yazıda da Almanya şöyle dağıldı sonra böyle toparlandı diye iki yorum yazı döşenmişsin. Batı ülkeleri kadar gelişmediysekte diğer İslam ülkeleri kadar da geri kalmadık deniyor. Yazıyı tekrar oku ve neyi yanlış yaptım diye kendine sor.
Yanıtla (6) (0)Bizim petrolümüz var da bizim mi haberimiz yok? Müslüman olmayla Arap olmayı birbirine karıştırıyorsunuz sanırım. Ya da Almanya’da uzun yıllar yaşayıp nerden geldiğinizi unuttunuz galiba.
Yanıtla (1) (0)Sürekli bize örnek gösterilen Almanya ve Japonya kendi maharetleri yanı sıra Amerikan sermayesi ve Askeri koruma şemsiyesi sayesinde bu kadar gelişebildi. Her iki ülke Askeri ve Siyasi olarak cüce boydadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinde neden yer almadıklarını hiç düşündünüzmü. Hani şu Dünya'dan büyük beş ülke neden sadece beş adet diye düşündünüzmü.
Yanıtla (2) (1)gelişme işini başaramıyoruz diye yazdım.ama sizlerin yazılarınızı, düşünememe biçiminizi de buna örnek gösterebilirim.o kadar tarih yazmaya gerek yok.
Yanıtla (2) (1)Gelişme işi bilinç ve bilim işidir. Tarihsel süreçlerden bahsedilmeden durum anlaşılamaz. Cevap kolay olup bir cümle ile verilebilseydi herkes o cümleyi öğrenip gereğini yapardı. Zaten istina olup geri geri gidenler hariç her ülke gelişir bazıları çok hızlı bazıları daha yavaş yani her durumda ileri gidenler ve geride kalanlar olacaktır. Sadece çok çalışmak veya erdemli olmak yetmez. Nesiller boyu uygulanacak doğru bir plan sahibi olmanız ve bu plana sadakatle uymanız gerekir.
Yanıtla (2) (1)(Japon Mucizesi)
Almanya ikinci savaş sonrasında işgal edildi. Yakın zamana kadar da embolik bir rakam dışında ordu kurması yasaklandı, ve yakın zamana kadar hiç askeri harcama yapmadı. öyle ki 1994 yılında almanyadaki işgal abd işgal ordusunun büyüklüğü 200.000 civarındaydı. azala azala bugünlerde 38.000 civarında askeri hala almanyadadır. aynı şey japonya için de geçerlidir. bu iki ülkede işgal altına olup, savunmaya para harcamamışlardır.
Yanıtla (3) (1)Müslümanların sanki içlerinde Allah hep müslüman olmayanlara yardım ediyor gibi tuhaf bir düşünceleri olduğunu düşünüyorum. Böylece kolayca ezilip kaderlerine razı olabiliyor mücadele nin büyük zorluklarindan kurtuluyorlar.. Ölümü bile göze alıp ölümüne çalışmayı göze alamıyorlar.
Yanıtla (6) (1)Müslümanların en büyük kusuru "Kader" kavramını (belki de çoğu zaman çaresizlikten) yanlış yorumlamalarından kaynaklanır Değişmeyen Tamamı sadece Allah'ın Hikmetine dahil olan, olmuş ve olacak olanların bilgisidir. Bizler bize bahşedilen Cüzi irade ile olacakları değiştirebiliriz ama nihayetinde neyi başarıp neyi başaramayacağımızı bilemeyiz. Kader hurma ağacının altına ağzı açık olarak sırt üstü yatıp sadec ağzımıza düşen meyvelerle yaşamak değildir.
Yanıtla (2) (0)13. asra kadar İslam dünyasını dünyanın yıldızı yapan hukuk, nasıl oluyor da 13. asırdan sonra bir gerileme süreci ile aynı dünyayı dibe vurduruyor, bu sorunun cevabı Timur Kuran’da yok. Dünyaya can alıcı teknolojik başlangıçları kazandıran Çin nasıl oldu da uzuuun bir yatay vaziyetten dikey vaziyete gelebildi. Toplumların tarihleri reaksiyon fonksiyonlarıyla çalışır. Unutmayalım. Doğrusallık yok.
Yanıtla (1) (0)Çünkü ganimet peşinde koşan yağmacılardan oluşan ordular kurmakla, sizden olmayanları bize haraç verin yoksa saldırırız diye tehdit ettikten sonra vermeyince saldırmakla, erkekleri kılıçtan geçirip kadınları cariye yapmakla ancak orta çağın yıldızı olunur.
Yanıtla (3) (3)Aynı yüzyılların Haçlı Seferlerinin temel amacıda aynıdır. Kudüs'ü kurtarmak sadece propaganda vasıtasıdır. Zamanın ruhu diyebiliriz. Binlerce yıl Dünya üzerinde sanki farklı bir bilinç yaşanmış da kötü eylemler sadece Müslümanlara ve Asyalı kavimlere özgü imiş gibi bakarsanız komik olur. Grekler ve Romalılar da aynı gerekçelerle savaşır, istila eder ve sömürürlerdi.
Yanıtla (3) (0)Bravo. İslamın haçlılar karşısındaki başarısı da ganimetin sadece 5 te 1 ini alıp geri kalanını savaşanlara bırakmasındadır zaten. Bu sayede savaşacak insan bulmakta zorlanmadılar. Dolasıyla o zaman için anlam ifade eden bu kurallara takılır ve bilmem kaç yüzyıl İslam ile dünyayı yönettik şimdi niye olmuyor ya derseniz asıl komedi budur.
Yanıtla (0) (2)Haklısınız Batılılar kendi kardeşlerine bile bir yudum bedava su vermezler. Yağma vadederler ve eğer yağma başarılı olursa sağ kalanlara pay verirler. Eh her zaman da aralarında anlaşamazlar çünkü sözlerini tutmazlar. Örneğin. Avrupa Birliği İki büyük acımasız paylaşım savaşının ardından Amerikan koruma şemsiyesi altında güç bela kuruldu. Yüzlerce yıl o zaman bilinen Dünya'nın yarısını Adalet ve Düzenle yönettik lakin Bilim ve Teknolojide çok geride kaldık sonuç bu günkü halimiz oldu.
Yanıtla (1) (0)Sorunuzun cevabı sağlanan özgür düşünce ortamında. Mesela ömer hayyam. O çağlarda rubailerini serbestçe yazabilmiş, ama bugün onun rubaisini retweetleyen mahkum oluyor. Yani bu günkü türkiyenin özgür düşünce ortamı o günkü islam dünyasının gerisinde. O günkü islam dünyasında özgür düşünce ortamı geriledikçe islam uygarlığı geriledi, Batıda özellikle reformlar sonrasında özgür düşünce ortamı geliştikçe batı ilerledi.
Yanıtla (1) (0)ABD,AB,Fransa ve diğerlerinin Türkiye'ye ayakbağı olan terör örgütlerini destekledikleri apaçık bir gerçektir.Fetö elebaşı şu an bile ABD'de.Günümüzde ABD'nin Irak'ta, Afganistan'da ve dünyanın başka yerlerinde milyonlarca insanın ölümüne sebep olduğunu da herkes biliyor.İkinci dünya savaşında "medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" 100 milyon insanı öldürdü.Ama biz bu canavara rağmen kendi işimizi kendimiz görmek zorundayız.Canavar canavarlığını yapacak.
Yanıtla (0) (0)Düşmandan hayır gelmeyeceğini bilmek,söylemek saflık değildir.Bunu bilmek kendi başının çaresine bakmaya yöneltir insanı."Dış güç" diyenler bunu bir mazeret olarak söylemiyorlar.Bilakis
Yanıtla (1) (2)daha çok çalışmak gerektiğine vurgu yapmak için söylüyorlar.Dış güç muhipleri ise celladına aşık kişi pozisyonundalar.Saf olanlar,uyanması gerekenler onlardır.
Düşman bize yanlışlarımızı ve zayıf taraflarımızı gösterir. Düşmanı ve kendimizi iyi tanımalıyız.
Yanıtla (0) (0)Doğru Herkes Herkesin dış düşmanıdır yada iç düşmanıdır. Biraz latince yumurtlarsak " Homo Homini Lupus" yani insan insanın kurdudur. İster küçük bir aile içerisinde isterse koca dünyada kural değişmez. Kendinize dikkat edip koruyacaksınız.
Yanıtla (0) (0)ABD'nin,Nato'nun,İngiliz'in,şunun bunun kötülüğünü sayıp dökenler,"Durum böyle ise yapacak bir şeyimiz yok" demiyorlar."Kendi işimizi kendimiz görmeliyiz,onlardan hayır gelmez" diyorlar.Zaten aklı başında hiç bir insan kendisini düşmanlarının insafına terketmez.ABD ve Nato muhipleri, örneğin iha ve sihaları yapmayı düşünemediklerinden,parasını peşin ödedikleri araçları alabilmek için onların nazını çektiler yıllarca.Tankların modernizasyonunu İsrail'in keyfine bıraktılar.
Yanıtla (1) (0)"Baştan sona, ABD’nin kötülükleri, NATO’nun düşmanlıkları, İngiliz oyunları, Yahudi planları anlatılıyor; sonra dağılıyorlar." Bence sadece bunu söyleyip dağılmıyorlar.Eskiden olsa bu yargı doğru olabilirdi.Ama artık durum değişti.Bugün dünyanın beşten büyük olduğu da söyleniyor,biz de varız deniyor.Sağlıkta,savunmada,sanayide,
Yanıtla (1) (1)ulaşımda...kendi kendine yeterli olmanın imkanları zorlanıyor.Sonuç da alınıyor.
Maalesef dünya beşten büyük değil ve kendimizi gereksiz kibire kaptırmamıza gerek yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin gençlik günlerinde sahip olduğu haysiyet ve gururu yeniden sahiplensek yeter bize. Başarılarımızla övünmek yerine kendinden emin ve hedeflerini doğru belirlemiş, özgüvenli bir millet olmak bize yeter. Not, Sahte avunmalar istemiyoruz, ayakları yere basmak, kendine hakkınca güvenmek kibir değildir.
Yanıtla (2) (1)hacı bey, o ihaları sihaları yapanlar batı tarzı üniversitelerde, batı tarzı mühendislik eğitimi alan mühendislerdir. Mısır'da El Ezher'de yetişmiş kimseler değil.
Yanıtla (0) (1)Hacı Efendi ihalar sihalar kabak tadı verd ihanın sihanın montajını yapıyoruz daha doğrusu damadın firması yapıyor motor ukraynadan görüş sistemi kanadadan yani dışa bağımlıyız 80 li 90 lı yıllarda aselsan firmamız da haberleşme alanında önemli cihazlar geliştirdi ve üretti üstelik silahlı kuvvetlerin kendi öz sermayesi ile kurulmuştu 1970 li yıllardan bu yan Türkiye savaş gemisi yapıyor yani tarih 2002 den başlamadı mübalağa yaomakla geçmişi küçümsemekle kendimizi kandırmış oluruz azizim Hacı
Yanıtla (6) (1)Önceki iktidarlar da İha'nın,siha'nın motorunu Ugrayna'dan alarak yapsalardı ya!Niçin İsrail'in kapısında beklerlerdi?Aselsanı da sonuçta 1970'li yıllarda Erbakan hoca kurdu.Gelişme sadece ihada,sihada değil.Tedavi için Türkiye'ye gelenlerin haddi hesabı yok.
Yanıtla (1) (2)THY dünyanın önde gelen hava yolları arasında.Avrupa'nın beyaz eşyası bizden.Topraklarımızda yaz kış her şey yetişiyor.Türk halkı huzurlu ve rahat bir hayat sürmek için bir eve gerekli olan her türlü araç gerece sahip.Bundan ötesi var mı?
O Dünya farklı bir dünyaydı. Uluslararası Dengeler farklı , zamanın ruhu farklı idi. Aklı başında kimse ülkesinin kötülüğünü istemez ama ufuksuzluk insana hata yaptırabilir.
Yanıtla (0) (0)Türkiye'de yapılan tüm darbelerin arkasında ABD'nin olduğunu bilmeyen yok.Türkiye'de darbe yaptıran bir güce dış güç demeyip de ne diyeceğiz?
Yanıtla (2) (0)Döven de aynı güç yeri geldiğinde çıkarının gerektirdiği kadar koruyan da aynı güç. Osmanlı'da vakti zamanında aynısını etki alanında olan memleketlere yapardı. Sabırlı olun, çok çalışın zamanı denk olduğunda özgür olun. Tüyünüz yeterince çıkmadan uçmaya kalkarsanız doğru yere çakılırsınız. Sabır Hacı sabır.
Yanıtla (0) (0)Hacı kardeş! yaşı 50'den aşagı olanlar hatırlamaz. Pakistan'da Ziya-ül Hak darbe yapıp seçilmiş başbakan Butto'yu astıgında milli görüşçler pek sevinmişlerdi. Türkiye'de darbe karşıtı Pakistan'da darbe sevici olmak hoş olmasa gerek.
Yanıtla (2) (0)Gayet haklısınız
Yanıtla (0) (0)Daha önceki gün küstüm yazmıyorum diyen arkadaşın ekipten ayrıldığı iyi olmuş, lütfen ilkokul terk arkadaşlara yazdırmayın deyince kızıp onlar olsa olsa senin arkadaşlarındır diye sitem eden kes yapıştır yazarları lütfen klavyeye yaklaştırmayın. Bakınız şimdi "Hacı Murat" nasıl parlamış, nur değmiş kalemine, makul, bilgili ve vatansever bir milli görüşçü var karşımızda. Lütfen kalemi acemilere bırakmayın, gereksiz iha ve siha muhabbetinden gına geldi.
Yanıtla (0) (0)Bence kök sebep Eşari düşüncesidir. yani Yaratıcı bir nedene baglı değildir inancı. Araplardan Türklere geçiş yaptı. oturdu ve kalkmıyor. cumhuriyet iyi bir başlangıç yaptı ama yarım bıraktı. neden-sonuç ilişkisi bilinmeden hayat anlaşılmaz. hatta inançta bile vardır. ayetlerin iniş sebebi buna örnektir. neden yerdeki olaydır. sonuç da gökten gelen karardır.
Yanıtla (1) (0)Bilim zihniyeti temalı yorumlarınızın düşünce hayatımıza katkısı büyük.Kaleminize sağlık
Yanıtla (1) (0)Timur Kuran “...” başlıklı çalışmasını bugünün Türkiyesinde yapabilir miydi? Diyelim yaptı, başına neler gelirdi? Çalışmanın başlığını yumuşatmadan buraya yazsam bu yorum da yayınlanmaz muhtemelen. Neyseki İskender hocam ın yazılarına müdahale edemiyorlar.
Yanıtla (3) (1)Adam çalışmayı ABDde yapmış
Yanıtla (0) (0)Geçmişte olduğu gibi bu gün de neyin yanlış yapıldığı ve ne yapılması gerektiği bu günkü yönetim tarafından bilinmektedir. Öyle olmasa ilk on yılda başarılı olmak mümkün değildi. Fakat tekrar elli sene önceki kavgalara geri dönmek aslında düşünce yapımızın kısırlığını gösteriyor.. Eski kavgalar ülkede yapılan menfaat paylaşımını gizlemeye yarıyor. Ülkenin geleceği değil herkes kendi geleceğini düşünüyor fakat bunu faziletmiş gibi pazarlıyorlar. Gerçek devlet ve ilim adamlarına hasretiz.
Yanıtla (9) (0)Ey Hacı Murat, Ey Mutlu! Kafanız kumda olduğu belli. A. Hamitten ve öncesinden başlayan Mecelle hukuku, okullar, meşrutiyet vb. uygulamalar ile Atatürk'le devam eden modernleşme ve ilim çabaları olmadan; İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi Üniversitesi ile İHA, SİHA, TİHA dediğin şeyleri yaptık. 1968'de çıkarma gemin yoktu 1974'de yaptın. 1980'den sonra F16'ları yaptın. Bunları son 20 yılda yapmadın. Anlamadığın şeyler üzerinde yazma da, o vicdanına bu kadar yolsuzluk ve liyakatsizliklerin ne olduğunu sor?
Yanıtla (9) (0)Güzel bir analiz daha iskender Hoca sağduyunun sesi oldu
Yanıtla (1) (0)Bu düşünce metodu kapasiteyle yakın ilişkilidir. Biz nerede hata yaptık sorusunu sormak, mevcut sistemi sorgulamayı, kötü yönlerini, eksikliklerini bulmaya çalışmayı gerektirir. Bu eylem dinci için zulümdür. O hem geri zekalıdır, (zeka raporları) hem de bilgisiz beceriksizdir. İlim bilgi dincide yoktur. Ayrıca eksikleri buldun yeni sistem için de aynı değerlere ihtiyaç var! Halbuki KAHROL DÜŞMAN HERŞEY SENİN YÜZÜNDEN dersin sorun yok olur. Zaten yandaşın koyunların düşünme yeteneği yok!
Yanıtla (1) (0)Değerli profesör teşekkürler. Pazar gününün en çarpıcı yazısı.
Yanıtla (3) (1)Erdoğan,
Yanıtla (5) (1)Hala dış güçler edabiyatı yapıyor.
Danışmanları Erdoğanı uyarsa fena olmaz. Millet dalğa geçmeye başladı.
Bir ülkenin Cumhurbaşkanı ile alay etmek, utanlıcak bir durum. Kendi itibarları yoksa bile, Türkiye"yi düşünsünler.
Yukar Karpuz, Sağ Elma, sol Ayva, aşağ Kavun olan şey hangi çeşit Sömürgedir.
Yanıtla (0) (0)Cevabi yarin.