Sığınmacı sorunu bizi korkutamaz!
Çok sorunumuz var ama neyse ki bütün sorunlar lafla çözülebiliyor. “Dış güçlerin oyunu” diyorsun mesela, sorun ortadan kalkmış oluyor. Aynı şekilde “Bizi korkutamaz!” dediğin sorun da sorun olmaktan çıkıyor hemen. Daha ciddi sorunlar için ise “Gereğini mutlaka yapacağız” sözü sihirli bir işleve sahip. Gereğinin yapılacağını duyar duymaz bütün sorunlar derhal ortadan kayboluyorlar.
Mesela sığınmacı sorunu da kimilerine “Toplayacağız, geri göndereceğiz”, kimilerine de “Ensar, muhacir, ümmet kardeşi” dedik mi çözülüveriyor!
Ama sadece lafta çözülüyor sorunlar. Türkiye’ye büyük kitlesel göçlerin başladığı tarihin üzerinden 12 yıl geçti. Ülkede tam olarak kaç Suriyeli sığınmacının bulunduğunu bile bilmiyoruz. Çünkü resmî rakamlar ve resmî açıklamalar çelişkili ve tutarsız. Yine de Suriyeliler nispeten daha bilinir, daha kayıt altında bir nüfus. Afganistan’dan, Pakistan’dan, Moğolistan’dan, hatta Afrika ülkelerinden gelen -ve çoğu 18-30 yaş arası erkeklerden oluşan- grupların ne sayısı belli ne de hangi amaçla geldikleri.
Suriye iç savaşından kaçıp gelenler ise öncelikle canlarını kurtarmak peşindeydiler. Türk insanı sayıları kısa sürede milyonları bulan bu insanlara kucak açtı. Dili, kültürü, yaşayışı, alışkanlıkları bizden çok farklı olan bu kadar büyük bir kitleden söz ettiğimiz halde önemli bir sıkıntı yaşanmadı şimdiye kadar.
Ancak aradan geçen 12 yılda sığınmacıların geleceğine ilişkin ne plan ne program ne hazırlık ne de vizyon gördük. Toplumda bazı kaygılar ve rahatsızlıklar baş gösterdi. Zaten nüfus göçü dediğimiz olgu her yerde az ya da çok rahatsızlık yaratır. Toplum yaşayışının doğasının gereğidir bu. Almanya da savaş sırasında üç milyon Suriyeliyi kabul etti. Orada da bu konuda tartışmalar var. Ama bizdeki rahatsızlıkların boyutunu esas itibarıyla net bir göç politikamızın olmaması büyüttü.
Söz gelimi yılda birkaç yüz göçmenle muhatap olan ülkelerde bile göç bakanlıkları varken buna bizde ihtiyaç duyulmaması, bu yöndeki tavsiyelere kulak asılmayışı tuhaf değil mi?
Sığınmacıların milli bünyeye entegrasyonu için, çocuklarının eğitimi için, geri dönme ihtimali bulunanların dönüşünü planlamak için hiçbir hazırlık yok.
Ülkeyi yönetenlerin bu konuda ne düşündüğünü de biliyor sayılmayız. Çünkü bazen “Hepsini göndereceğiz” diye konuşuyorlar, bazen “Kesinlikle göndermeyeceğiz” diye.
Muhalefetin durumu da iktidardan daha parlak değil. Suriyelileri geri gönderip göndermeme eksenindeki kısır tartışmanın dışında bir politika önerileri yok. Bu şartlar altında toplumun bazı kesimlerinin neredeyse yabancı düşmanlığı seviyesinde bir takım aşırılıklara prim vermesi yadırganmamalı.
Yine de göçmen politikasızlığının giderek büyüttüğü toplumsal huzursuzlukları ülkemize sığınan insanlara yönelik bir nefret dalgası olarak göstermek büyük haksızlık. Türk halkı göçmen karşıtlığı, yabancı düşmanlığı, ırkçılık gibi suçlamaları hak eden bir toplum değil. Suriye’deki iç savaştan ülkemize kaçan Suriyeli sığınmacıları Türk milleti bağrına bastı.
Buna karşılık bu alandaki politikasızlık marjinal huzursuzlukları kitlesel soruna çevirdi.
Ülkedeki sığınmacıları “bir partinin misafirleri” gibi gösterme tavrı geniş kesimlerin bakışını keskinleştirdi.
Retorikteki müphemlik ve değişkenlik, bu sorunun “Türkiye’nin demografisini dönüştürmek için” bir araç olarak düşünüldüğüne ilişkin komplo teorilerine kapı araladı.
Sığınmacı ve göçmen sorunu yanında Türkiye’ye ayak bile basmamış birtakım kişilere -250 bin dolar tutarında bir konut satın alması karşılığında- “vatandaşlık satışı” yapılması, bu kişilerin seçimde de oy kullanmaları bazı kesimlerdeki endişeleri artırdı.
Ne yapılması gerektiği açık. Bu konu hakkında tüm toplum kesimlerinin görüşü alınarak, ilgili kurumlar seferber edilerek ve dünyanın başka yerlerindeki tecrübelerden faydalanarak milli bir politika oluşturulması gerekiyor.
Bunu yapmak yerine sığınmacılar konusundaki politikasızlığı eleştiren herkese “ırkçı” suçlamasını yöneltmek ne “ensara” ne de “muhacirlere” fayda getirir. Buradaki politikasızlığı ümmet/din kardeşliği kavramı üzerinden savunmak ise toplumda yeni bir bölünme aksı üretmekten başka hiçbir sonuç veremez. Bizim göç politikamızı beğenmeyen ırkçıdır şeklindeki yaklaşım sorunu daha da büyütür.
Çünkü öfkeyi arttırır.
Sığınmacı sorunu üzerinden hükümete muhalefet etmenin illegal sayılması, bu konuda yazıp çizenlerin hapse atılması en nihayet kutuplaşmanın artmasına sebep olur. Arzu edilen bu değilse böylesi yanlışlardan geri dönülmesi, “çatlak” sayılan sesleri susturmaya çalışmaktan vaz geçilmesi gerekir.
Konunun bir de dış politika boyutu var. Öncelikli hedefin sorun çözmek mi yoksa sorunları araçsallaştırıp başka hedeflere yürümek mi olduğu da belirsiz.
Özellikle Avrupa ülkelerinin düzensiz göç hareketlerinin kontrolüne dair işbirliği arayışlarına zemin olan BM zirvesinde yapılan “Biz mültecilere olan ev sahipliğine aynen devam edeceğiz” açıklaması şaşırtıcı oldu…
Herhalde bu sözler ülkemize yeni düzensiz göç akınlarını teşvik amacıyla söylenmiş değildir. Ama böyle bir sonuca yol açacağı da bellidir. Dünyanın dört bir tarafında faaliyet gösteren göçmen kaçakçılarının bu bilgiyi muhataplarına iletmesi fazla zaman almayacaktır.
İç politika ile dış politikanın birbirine karıştırılması böyle ciddi risklere kapı açabilecek bir yanlış tutum.
Halbuki tam aksi yönde hareket etmek, asgari müştereklerde anlaşıp bu hususta milli bir politika geliştirmek mecburiyetindeyiz. Amaç üzüm yemekse tabii.















Sayın yazar,hangi konuda ortak dusuncelerde birlesebildk? Sığınmacılar konusunda. İrleselim?Varsa da yoksa daiktidar olup ülkeyi her alanda harap etmekte maşallah cokmahir yonetenler.
Yanıtla (0) (0)Sığınmacı konusuna tarafsız ve ayrıntılı yaklaşıp çözüm önermeniz değerli . Ben referandum çözüm olsun isterim siz her kesimden insanın görüşü alınmalı demişsiniz Kusura bakmazsanız ilk kez bir yazınızı okuduğumu itiraf edeyim Teşekkürler
Yanıtla (3) (0)Referandum seçim ortamı vs demek ve bu göçmenler üzerinden kutuplaşma, gerginlik ortamları demek olur.
Yanıtla (0) (0)Bu yaşananlar hiç kimsenin umurunda değil olan topluma bize ve çocuklarımıza oluyor maalesef
Yanıtla (0) (0)Bu Ortadoğu’daki göçmen sorununun bir tek hedefi vardı ve o hedefe büyük ölçüde varıldı. O hedef Suriye nüfusunun düşürülmesi ülke dışına sürülmesi idi, ikinci hedef Suriye’nin bölünmesi kuzey Irak ile Akdeniz’e doğru yeni bir devletin kurulması , bu da başarıldı, sırada Filistinliler’in sürülmesi var, Fırat suyunun İsrail’e akıtılması var.İsrail bütün bunları tek mermi atmadan başardı, bu zeka strateji işidir, kimin sayesinde başardılar?. Biz ensar , muhacir edebiyatıyla ninni söylüyoruz…!
Yanıtla (40) (9)Bop.esbaskanlgi tıkır tıkır işliyor..
Yanıtla (26) (3)herkesin planları olabilir, devletimiz ne yapıyor? bu konuda büyük bir beceriksizlik söz konusu... temel bilgilerin bile sağlıklı olmadığı görülüyor. nerede ki orta, uzun vadede yapılacaklar, hiç... bunlar tamamen bizden kaynaklı. bence siyasiler kadar ilgili bürokraside de büyük bir aymazlık var.
Yanıtla (11) (1)9 kişi dislike ( menfi) 32 kişi like ( beğeni) etmiş, şimdi soruyorum, yanlış bir şey mi söylemişim?. Ülkemizin geleceği tehdit altına alınmış, sınırlarımız kevgire dönmüş, Dink’ini kuşanan ülkeye sığınıyor, şimdi biz ses etmeyelim mi?.Ukraynalı , Rus bize geliyor, Arap Afgan, İranlı bize geliyor, bağrımıza basıyoruz, nereye kadar?. Eğer biz o ülkelere gidiyor olsak inanın boynumuzda boza pişirirler, bu asil Türk milletinin kadrini kıymetini önce bu milletin kendisinin bilmesi gerekir…!
Yanıtla (2) (0)Daha 4 ay önce halk çoğunluğu destek verdi, Akp nin kendini ve ülkeyi düzeltmesi için sebep yok, herşey bitti.
Yanıtla (3) (0)Câmalistler ve greencâmalistler(akp) ile yüzyıl boşa geçti, sorunlar hâla artıyor; ekonomi,adalet, göç sorunları ise korkunç halde
Yanıtla (1) (0)Türkiye 1970-80 arası sağ sol olarak bölündü. 5000 den fazla gencimizi kaybettik. 80-2000 arasında türk kürt olarak bölündü, 40 binden fazla insan gitti. 2000-2023 arası laik-islamcı diye bölündü, devlet ve kurumları varlıkları tarumar edildi, düzeltilmesi kaç cana veya nesile mal olacak belli değil. Sıradaki belamız da türk arap bölünmesi/çatışması.. bu ülkenin düşmanı içinde.. gençler ve imkan bulanlar niye kaçıyor/ iltica ediyor sanıyorsunuz? Huzur ve gelecek var mı?
Yanıtla (2) (0)muhalefet iktidar partisinin propagandası üzerinden muhalefet yapmamalı. sorunu net ortaya koyup kendi net çözümlerini topluma anlatmalı. yoksa 20 küsur yıldır dinlediğimiz mavallardan yola çıkarak politika geliştirmek hiç bir etki yapmıyor halkta. daha enerjik daha aksiyoner olmalı muhalefet.
Yanıtla (0) (0)Yayınladığınız için teşekkürler sayın editör, bilmenizi isterimki makale konusu dışında yorum yazmaya hiç meraklı değilim fakat bazen trollerin yönlendirmesi konudan daha fazla ilgi çekebiliyor. Bazı şahısların gündemi uzun süredir örtülü karalama yaparak mevcut Anayasal sistemi tartışmaya açmak. Çok daha öncelikli sorunlarımız varken oyalayıcı gündemle yeni bir Anayasa üzerinde uğraşmamızı istiyorlar.
Yanıtla (0) (1)İnadına Akp, inadına Reis
Yanıtla (0) (2)Göç Bakanlığı çözüm falan değildir. Prof. Nuray Ekşi'yi dinleyin. Bu konuda emniyeti zayıflatıp Göç İdaresi Başkanlığını kurmak bir şeye yaradı mı? Bu idare içişleri bkn.yrd.İsmail Çataklı'ya bağlıydı ve buradaki troller ile aynı seviye tweet atar durur, sınırdan da binlerce kaçak yürüye yürüye geçerdi. Unutmayın böyle bir bakanlık ancak milletin uyuşturulmasına hizmet eder.. Hatta paralı troll bile tutarlar. Çözüm: Sınırlar tekrar mayınlanmalı ve konrol sınırlarda Ordu'da içte Emniyette olmalı.
Yanıtla (0) (0)En fazla bir çeyrek asır sonra bu sistem bu doğum hızıyla turpun büyüğünü halk görecektir.
Yanıtla (1) (0)"Yılda birkaç yüz göçmenle muhatap olan ülkelerde bile göç bakanlığı varken" ... bizde 13 milyon mu, 15 milyon mu yoksa 20 milyon mu göçmen var, bilmiyoruz. Zurnanın zırt dediği noktadayız
Yanıtla (11) (0)İspanyanın 1978 de ,franco rejiminden çoğulcu demokrasiye geçmesinden bahsedilmesine ; "monarşi istiyorlar, bayrak inmeyecek"; AB reformlarından bahsedilmesine "kemalist rejimi değiştürtmeyüz, istemezük" diyen mankurtlardan umut yok.Kemalist metotları islami sloganlar eşliğinde uygulayan akp nin hali de ortada.
Yanıtla (6) (32)Özellikle; ekonomi, adalet, göç konusu berbat
Yanıtla (6) (1)Kemalizm tam bağımsızlıkçı, antiemperyalist devrimci bir harekettir.
Yanıtla (13) (4)İspanyol Anayasası 1978 Madde 1. (Egemenlik Yurttaşlarındır.) 1. Bu Anayasa, İspanya’yı, hukukun üstünlüğüne bağlı, kanun düzeni,özgürlük, adalet, eşitlik ve siyasi çoğulculuğun en yüksek değerlerini savunan sosyal ve demokratik bir Devlet olarak kurar. 2. Ulusal egemenlik, Devletin gücünü aldığı İspanya halkınındır. 3. İspanyol Devleti’nin siyasi şekli parlamenter monarşidir.
Yanıtla (1) (4)İspanyol Anayasası 1978 Madde 2. (Milletin Birliği ve Özerklik hakkı.) Anayasanın temeli, İspanyol milletinin ayrılmaz birliği, tüm İspanyolların ortak ve bölünmez ülkesidir. (Özerklikmi ??? Nasıl yani ?)
Yanıtla (0) (3)Madde 3. (Kastilyanca ve diğer İspanyol dilleri.) 1. Devletin resmi dili kastilyancadır. Tüm İspanyolların bu dili bilme ödevi ve kullanma hakkı vardır. 2. Diğer İspanyol dilleri de, kendi Yasalarına göre, ilgili Özerk Topluluklarda resmi dildir. (Özerk topluluklar ha! Vayy be!!) 3. İspanya’nın farklı dillerden oluşan zenginliği özel saygı ve koruma gösterilmesi gereken bir kültürel mirastır.
Yanıtla (2) (3)2.sınıf ülkelerin ortak afyonu; ideoloji övgüsü, tam bağımsızlık, antiemperyalizm,dış güçler, iç düşmanlar,devrim, dini ve milli slogan vb laf salatalaridir; ülkenin berbat halini, bataklığın kokusunu, yanlışlar, hatalari, olamamayı vs sorgulamamasi için halkı bunlarla uyuturlar; çoğu yine hatalardan kaynakli eski savaşlar kutlanarak, hatırlatılarak halinize şükredin mesaji da eksik olmaz.Bazen vatanseverlik söylemi bile, alçakların en son sığınağı olabilir; lafa değil uygulamalara bakılmalı
Yanıtla (7) (3)Konuyla ilgili doğrudan bir görüşünüz var ise yazın. Aksi halde trolleme sanatınızı başka bir mecrada icra edin. Buranın ciddiyetine yakışmıyor yazdıklarınız.
Yanıtla (5) (6)Bazı canlılar; magna cartaya, parlamentolara, siyasi partilere, hukuk devleti ,refah vb seylere yani çoğulcu demokrasiye düşmandırlar; ilkel ideolojilere taparlar.Suriye,k.kore,çin gibi ülkeleri ; çogulcu demokrasiler olan ingiltere, iskandinav ülkeleri,abd, almanya vb ülkelere tercih ederler.Önemli olan, cumhuriyet yada monarşi olmak değildir , çoğulcu demokrasi olmaktır.Bize lazım olan da, çoğulcu demokrasiye dayalı cumhuriyettir
Yanıtla (4) (1)Parlamenter sistem isteyen muhalefet partilerini bile; parlamenter sisteme sahip ingiltere benzeri "monarşi istiyorlar" diye suçlayabilecek, kafalar var demiştim :)
Yanıtla (3) (2)İspanya Anayasası 1978 Madde 4. (İspanya Bayrağı ve Özerk Toplulukların Bayrakları.) 1. İspanya’nın bayrağı üç yatay şeritten oluşur: sarı şeridin her kırmızı şeridin iki katı olduğu kırmızı, sarı ve kırmızı. 2. Yasalar Özerk Toplulukların bayrak ve sancaklarını tanıyabilir. Bu bayraklar kendi kamu binalarında ve resmi törenlerinde İspanya bayrağı ile birlikte kullanılır. (Kendi kamu binalarında kendi bayrakları !
Yanıtla (1) (4)Çogulcu demokrasi kavramına saldıran "karar okuru" gibiler var.Göç, ekonomi,adalet vb tüm sorunların nedeni denge-denetim yolluğudur; çözüm yolu ise çoğulcu demokrasidir; meclisin, yargının,basının,sivil toplumun,partilerin,parti içi organların vs iktidarların keyfi kararlarına denge-denetim getirebilmesidir.
Yanıtla (5) (1)""Suriye iç savaşından kaçıp gelenler ise öncelikle canlarını kurtarmak peşindeydiler. "". Bu talihsiz insanlari, medyanin yol roportajlarinda, asagilayan cok irkci -militarist, insan var !! Bu ayni insanlar, komsu Suriyeyi, 12 yil once, karistirmak, yikmak, fethetmek...ve bolmek icin basta Isid li cihatcilari egiten, gonderen, hangi komsu ulkelerdi diye niye sormazlar ? Bugun bu neoemperyalist saldirganlar, olumlerin, yikimlarin, goclerin, trajedilerin, fakirligin bas sorumlulari arasindadir !!
Yanıtla (4) (0)Suriye savaşının asıl kışkırtanlarına, Türkiye bu işe taraf olmakta gecikti diye azarlayanlara, Fransa İngiltere ve ABD'ye bir sözünüz var mı yok mu?
Yanıtla (1) (7)Sorun sadece Suriyeliler sorunu değil, 10-15 milyon kaçak, geçici sığınmacı şu bu. Türkiye; Afganistan, Zaire, Namibya, Pakistan, Çad, Fas'ı da mı karıştırdı? Bu ülkelerden de sayısız kaçak var. Onlarca farklı ülkeden milyonlarca insan. Konuyu "siz de Suriye'ye bunu yaptınız, ışıd vs" diye dağıtıp, konuyu sulandırıp hedef saptırmayın, Ciddi olun. Her şeyi yazmak zorunda değilsiniz.
Yanıtla (3) (3)En tehlikelisi bir partiye hizmet etme saiki ile politikaların yürütülmesi. Bütün politikaların bu düzlemde yürütülmesi toplumsal barışı bozuyor.
Yanıtla (3) (0)Beyefendi, Bugünkü yazınızı okudum. Hemen belirtmeliyim ki yazınızda geçen "Retorikteki müphemlik ve değişkenlik, bu sorunun “Türkiye’nin demografisini dönüştürmek için” bir araç olarak düşünüldüğüne ilişkin komplo teorilerine kapı araladı." kısmı kapı aralamaktan öteye geçmek üzeredir. Siz halen uyumaya veya konuya hoşgörü ile yaklaşmaya devam ederseniz yarın siz de vebal altında kalırsınız.
Yanıtla (0) (4)Hani bir söz var ya. Ayranı yok içmeye tahtirevalle gider.....
Yanıtla (11) (2)Doğrusı tahtırevan ile gider ...... olmalıydı
Yanıtla (4) (0)Türk milleti ırkçı değildir.Dünyada bizim değildir.Müslümanlar kardeştir.Dünya hep sorun.Sorunsuz bir ev bile bulamazsın!
Yanıtla (2) (15)asgari müştereklerde anlaşıp bu hususta milli bir politika geliştirmek mecburiyetindeyiz. Amaç üzüm yemekse tabii...*** Akilli adamın kabul edeceği tek formül budur..Gerisi laf ebeligidir...
Yanıtla (4) (1)Sığınmacılar gelmeden önce sınır mayınlardan temizlendi. BOP ile başladı bu iş. bilerek ve isteyerek. amaç Suriye'nin kuzey doğusunu boşalmaktı. ensar-muhacir yurdum insanını susturmak için. Göç Başkanlığının sitesinde 'milli bünyeye entegrasyonun' nasıl olacağına ilişkin bilgi ve belge var. ancak geri göndermeden hiç söz etmiyor.
Yanıtla (8) (0)Bakmayın öyle ' Din kardeşliği...' söylemlerine, bu SIĞINMACI işi tümüyle para ve ABD'nin BOP projesi doğrultusunda , AKP iktidarı ile Partili CB, ( tabii ki küçük ortak MHP) desteğiyle yürütülüyor.. Kurtuluş Savaşında Atatürk ve silah arkadaşlarının kanları- canları pahasına düşman işgalinden kurtardıkları bu cennet vatan,, planlı bir şekilde demografik değişikliklerle İŞGAL tehlikesi altında.
Yanıtla (24) (4)“Karnını doyurabildiğin yer vatanındır”, gerisi kuru gürültü.
Yanıtla (2) (16)Suriye'de Pakistan'da Afganistan'da vs Ülker'de her çakıl taşı aziz şehitlerimizin kanlariyla sulanmış bu mukaddes topraklarımıza akın akın edenlerin yaş ortalaması 20 ila 40 arasıdır.hep merak ediyorum neden bu yaş grubundaki insanlar geliyor.acaba başka ülkelerin güvenliği icinmi.bunuda unutmamak için ABD onbin kilometre uzaklıktaki ülkeleri için kalkıp bahse konu ülkeleri bombalayip gidiyor.guzide basın mensuplarıda kendini koruma haki vardır diye manşet atarlar.
Yanıtla (7) (1)Afganistan ve Pakistan’dan gelenler büyük ihtiyaçlarını karışlamak ve hayatlarını bir düzene sokabilmek için gerekli küçük sermaye biriktirme umuduyla 2-5 yıl kalıp geri dönmek için geliyorlar.İstisna olarak meslek sahipleri veya burada para kazandıran bir meslek öğrenenlerden geri dönmeyenler oluyor.Çoğunluk evlilik için para biriktirmek amacıyla, evli olanlar da araba veya ev sahibi olmak için.Gelenlerin çoğu kazanımsız dönüyor.Gelirken harcadığı parayı zor denkleştirip dönenler çoğunlukta.
Yanıtla (0) (11)Durumu değiştirmek için ;önseçime ve çarşaf listeye dayalı yeni bir halk hareketi, yeni bir parti şart, mevcut partiler sinerji yaratamıyorlar.Önseçim ve çarşaf liste uygulamasının seçim olan her yerde (partiler,meclisler, dernekler, vakıflar, sendikalar vs)uygulama zorunluluğu olmadan, yönetimlerin keyfi kararlarını engel olabilecek delege ve meclis üyeleri olmaz.Örnegin; milletvekilleri önseçimlerle belirlenmiş olsalar ; göçü durdurabilir veya MB başkanı değiştirilmesini vs zorlaştırabilirdi.
Yanıtla (5) (0)"Demografiyi değiştirmek" size göre bir komplo teorisi midir? Bize göre gerçeğin ta kendisidir de!
Yanıtla (18) (4)Gerçek olan TC’de Türklerin azınlık olup bir kısmının da azınlık halklarına bile sahip olamaması yanında bir kısmının da hiç bir hakka dahi sahip olamamasıdır. Gerçeği arıyorsanız gerçek budur. Hangi komploya inanırsanız inanın bu gerçek değişmez. Kürt’ü zorla Türk yaparsanız Rum lazından Türk milliyetçiliğini öğrenirsiniz. Türklerin olayının özeti budur.
Yanıtla (0) (9)''Sınır namustur'' diyen gençler içeri atıldı. 1,5 milyon Afgan içeri alındı !!!
Yanıtla (35) (3)“Böylesi bir secim zaferinden sonrası halimiz haraptır.”
Yanıtla (4) (0)Abartmıyorum lübnan kamyon kasalarına doldurup gönderdi biz ise yol geçen hanı..devleti yönetenler bunun sonunun nereye varacağını umarım hesaplamışlardır.benim şahsi kanım hepsi bize girdi geçmiş olsun...
Yanıtla (6) (0)Ülkeyi yönetenler babalarının çiftliğini yonelttigini sanıyorlar.bu kadar kackini ulkeye almanın anlamı budur
Yanıtla (5) (1)Peki sizce nüfusun %10 unu geçen belli il ve ilçelere yerleşen özellikle Suriye'li ve Afgan'lar nüfus yapısını, “Türkiye’nin demografisini dönüştürmüyor mu" Sizce Türkiye'nin geleceği için bir tehlike değil mi! Apaçık Suriye'nin kuzeyi boşaltılıp bir terör devleti kuruluyor olması komplo teorisi mi!
Yanıtla (4) (2)Küçük resimleri birleştirin büyük resmî görürsünüz. Henüz Suriye iç savaşı başlatılmadan önce sınırımızdaki mayınlar İsrail şirketi eli ile temizletildi. Amaç; Suriyelilerin ülkemize geçişini kolaylaştırmak. İsrail için en büyük tehlike olan Suriye’yi güçsüzleştirmek. Suriye’den gelenlerin %95’i Sünni araplardır. Onlardan boşaltılan yerlere Kürtler yerleştirildi. Böylelikle Suriye’nin kuzeyinde demografik yapı Kürtlerin lehinde düzenlendi. BOP, harfiyen işliyor!
Yanıtla (7) (1)Gözlerini kapatınca tehlikenin geçtiğini varsaymak, Nebati iyi bir örnek. Muhacirlik dini bir kavram. Çevre ülkelerden farklı kavimlerin merkeze göçüdür. Bu gün yaşanan tam bir dağılma. merkezi görmeme halidir. Rivayete dayalı tarih okumalarının bunu anlama sonuçlarını algılama şansı yok. Ancak ülkeleri kaosa sürükleme olasılığı yüksek. Batı bunu bildiği için akp hükümetlerine para veriyor. Yunan sınırını tahkim ediyor. Bizde olabilecek kaosa karşı. Hala şeyhe dokun Allah’a dokun kafasındayız.
Yanıtla (11) (0)Hangi ülkenin sınırından böyle elini kolunu sallayarak girebilirsin. Ülke İnsan çöplüğüne döndü. Hep hamaset hep duygusal neymiş insanlikmiş kardeşlikmiş, duygusal sömürü
Yanıtla (22) (3)Bütün herşeyi olduğu gibi, göçmen işini de eline yüzüne bulaştırdı AKP. Hayır gelmez bunlardan.Boşuna umutlanmayın
Yanıtla (24) (1)Teşekkürler sayın yazar. Göçmenler ile ilgili Bir referandum yapalım kalsın diyen iyi kalpli oy verenlere ikişer tane göçmen dağıtalim ensar kardeşlerine doya doya hizmet etsinler
Yanıtla (23) (3)Avrupa Birliği mülteciler için Türkiye'ye 6 milyar dolar göndermiş. Bu paralar nereye harcandı?
Yanıtla (18) (2)"40 milyar dolar harcadık Evelallah bir 40 daha harcarız " Soru Kimin parasını harcadın olmalıydı
Yanıtla (25) (3)Konu paraysa Her yıl biz Avrupa’ya 6 milyar dolar verelim. Kapılar açılsın.
Yanıtla (13) (1)▪Eşekten düşen Nasrettin hocanın "Zaten inecektim." demesi gibi... ▪Birkaç haftada Emevi Camiinde namaz kılacağım diye, eli silah tutan milyonlarca Suriyeli'yi aileleriniz bize emanet diye yeterki siz savaşın diye alenen teşvik eden Erdoğan-Davutoğlu ikilisi değil mi? ▪İdeolojik azgınlık ve siyasi körlükle savaşa dalıp kaybedince (eşekten düşünce) ensar kesiliverdiler.... ▪İdlip'i isgal eden 50.000 silahlı şeriatçı yabancılar meselesi hal oluncaya kadar "Ensarlığa" devam...
Yanıtla (15) (3)Aynı yolun yolcusuyuz. Bugün Suriye, yarın Türkiye. Ve hâlâ daha „çoğu 18-30 yaş arası erkeklerden oluşan-grupların ne sayısı belli ne de hangi amaçla geldikleri“ ni Sağır Duymaz´a soruyoruz. Artık sesleri bastırmada ustalaştılar. Günlerdir enkaz altında olan insanların sesleri nasıl bastırıldıysa, aynı yöntem, aynı şekilde devam ediyor.
Yanıtla (16) (1)Almanya'da savaş sırasında 3 milyon suriyeliği kabul etti demişsiniz. Gerçekten şu anda Almanya'da 3 milyon suriyeli varmı merak ettim. Ben 800 bin diye biliyorum.
Yanıtla (10) (3)Muhacirler Medine'ye gitmeden önce de orada toplumsal kargaşa huzursuzluk ve hatta savaşlar da vardı. Doğru. Muhacir orada yerleşmeye başlayınca huzursuzluk arttı. Savaş ta oldu. Bu da doğru. Kim haklı, kim haksız bir değerlendirme yapmadan,
Yanıtla (5) (3)orada ne oldu, kimler oradan ayrıldı sizler bilirsiniz.^1
Bir benzeri burada olamaz mi? Bir benzetme ile bizlere de aynı şeyler olabilir mi ?(Müslüman olmamıza rağmen, Türk olduğumuz icin)
Gitsinler, kalsınlar, gitsinler, kalsınlar......
Yanıtla (1) (0)MHP bugüne kadar sığınmacılar konusunda her hangi bir görüş bildirimi merak ediyorum
Yanıtla (9) (1)"Dün bu vatanı işgal eden düşman ordularına ‘hilafetin ordusu’ diyorlardı, bugün kendi vatanlarını savunmaktan kaçıp gelen Arap, Afgan istilacılarını ‘muhacir, ümmet’ diye Türk milletine yutturmaya çalışıyorlar."“Batı’nın Anadolu’daki Yeni İşgal Kuvveti!”( Alıntı)
Yanıtla (13) (1)Daha öncede söylemiştim. Türkiye 'ye gelip ev alan Suriyeli sığınmacılar evlerini Türklere kiraya vermiyorlar.
Yanıtla (4) (2)Üç çocuk yap, üç çocuk yap dendi. Yirmibir yıldır hiçbir dedikleri tutmadığı için kimse kaale almadı, şu an bir çocuğa bakamaz durumdayız. İlerde yaşlanacak nüfusu göçmenlerle takviye ederek genç işgücünü sağlamaya çalışıyorlar. Bu hükümetin değil sermayenin dayattığı plan.
Yanıtla (17) (5)afganistandan yürüye yürüye istanbula gelen biri "devletin" izni olmadan bunu yapamaz yani bizim henüz bilmediğimiz bir "plan" olduğu belli
Yanıtla (23) (5)Sığınmacı sorunu yok. Sessiz ve sistematik bir istila var. Sığınmacı sorunu şeklindeki ifade edişlerin maksadı ne olursa olsun , sonuç olarak bu istila hareketinin büyüklüğünü perdeleyeceğini bilmek gerekir. bu konuda gereken duruşu göstermeyip söylenmesi gerekenleri eveleyip. geveleyenler tarih önünde büyük vebal alacaklar.. Türk milleti bu badireyi de atlatacak ama ihanet kimsenin yanına kalmıyacak . geçmişte de kalmadığı gibi...
Yanıtla (23) (2)Göç istilası ile ilgili hükümetin dört başı mamur, anlaşılır, net bir perspektifi, politikası var mı? YOK! Olayı kendi seyrine bırakmışlar, sadece seyrediyorlar. Bunun sonucjnda ortaya çıkacsk bedeli nasıl olsa kendileri değil başkaları ödeyecek.
Yanıtla (15) (1)Editör, ben içimi döktüm sadece istersen yayınlama umurumda bile değil... Fakat yarın silahlı Afganlar kapına dayandığında benim yazdıklarımı hatırlarsın. Bu yaşlı avukat meğer gerçekleri yazıyormuş dersin ama iş işten geçmiş olur... Haydi kolay gelsin...
Yanıtla (18) (4)Ensar - muhacir masalı doğru olsa, o muhacirlerin büyük kısmı has müslüman olan Araplara giderdi, mevali yani 2. sınıf müslüman olan bize değil. İlk göçlerde bir Suriyeli anlattı, "bize kalkın Türkiye'ye gidiyorsunuz, orada herşey hazır, çok refah içinde yaşayacaksınız dediler kalkıp geldik" Bunları gözden saklar cahil kesime ensar muhacir masalı anlatırsan işlerin kolaylaşır. Orduyu mızıka bandosuna çevirirsin, halkı da korkak tavşan sürüsüne! CIA en büyük başarısına imza atmaya hazırlanıyor!
Yanıtla (22) (3)GÖÇ BAKANLIĞI ülkeye istek dışı dolan yabancıları organize etmek, kontrol altına almak ve ülke güvenliğini demografik yapıyı korumak için kurulur. Bizim ülkeyi yönetenlerin asıl amacı Türk ırkını bu topraklardan silip süpürmek. Neden bakanlık kurulsıun? Türk milleti Suriye'den kaçıp gelenleri bağrına basmadı ama şiddetli baskıya alınmış toplum sesini çıkaramadı. Çünkü ağzını açanı kodese tıkan, kadınları sokaklarda polislere sürükletenler toplumu korkak tavşan yaptı.
Yanıtla (22) (2)Hesabını bilmeyene para verip alışverişe çarşıya bile göndermeyecek yurdum insanımızın, nasıl oluyor da geleceğini belirleyen yönetimlere, hiç hesapsız teslim edebiliyor?
Yanıtla (17) (2)Kesinlikle katılıyorum
Yanıtla (3) (0)Bütün bu sorunlara rağmen muhalefet yine ortada yok.Yine tek cümle etmiyor.CHP Hem 13. Kez seçim kaybetti,hem kendi kontenjanından meclise soktuğu vekiller,şimdiden hükümet ortaklığına yeşil ışık yaktı.Yeni anayasa oylamasında 360'ı tamamlamak için törenle akp'ye katılırlar ve Kılıçdaroğlu misyonu tamamlanır.CHP ye inanıp oy verenlere yazık oldu.
Yanıtla (7) (5)Siginmacilari, ozellikle de Suriye'lileri ensar- muhacir baglaminda dinin geregi gibi degerlendirirsek bunun anlami Allah, Turkiye Turkler'ini Medine'nin yerli halki Yahudi kabileleri Beni Nadir, Beni Kaynuka ve Beni Kurayza gibi goruyor, vatanimizdan bizi surmek istiyor demektir. Ya Islami dogru anlayacagiz ya da gelecekte bu topraklardan surulmeyi goze alacagiz. Zira onlarin buradaki siginmaci severler ile isbirligi yapip bizleri buradan surmeye tesebbus edecegi asikardir.
Yanıtla (12) (1)Türkiye politik olarak saçmalamaktadır bu konuda. Çok net. Almanya'nın 10/1, İtalya'nın 6/1 biri Fransa'nın 7/1 bir ekonomik büyüklük ile bu üç ülkenin 5 katı geçici sığınmacı ve kaçak barındırmak akla ziyandır, ahmaklıktır. Gelecek nesillere kötülüktür. "Siz Suriye'yi karıştırdınız mecbursunuz buna" diyenler Türkiye'de 50 ülkeden kaçak olduğundan ya habersiz ya da kendi ülkesine düşmanlık besleyecek kadar pusulası şaşmış durumda. Yapılacaklar listesi ve doğru politika belli...Yapan çıkar elbet.
Yanıtla (20) (2)Bu göç falan değil, açık bir istiladır. Hiçbir devletin bu kadar göç karşısında varlığını sürdüremeyeceği ortadadır. Gelenler dünyanın 100 sene öncesinde bilgi düzeyine sahip, eğitimsiz insanlar. Yazık oldu ülkemize.
Yanıtla (43) (6)Hasan kardeş doğru söylemiş..
Yanıtla (9) (1)iktidardaki türkçü ve milliyetçi devlet bahçeli her hafta her konuda görüş belirtiyor ama bu konuda bir fikri yok galiba. o da mı arap milliyetçisi oldu acaba. çok garip. mhp nin açılımı ne?
Yanıtla (12) (2)"Amaç üzüm yemekse tabii."... Cumhurbaşkanının danışmanlarından birinin anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilebilmesinden bahsetmişken, amaç belli: ASRİKA.
Yanıtla (8) (1)"Dili, kültürü, yaşayışı, alışkanlıkları bizden çok farklı olan bu kadar büyük bir kitleden söz ettiğimiz halde" ifadesi bana acemi birliğimdeyken Arap kökenli (Hataylı) bir asker arkadaşla Suriyeli sığınmacılar hakkında konuşmamızı hatırlattı; bana, onlarla dilce anlaşabildiğini fakat kafaca anlaşamadığını söylemişti.
Yanıtla (8) (1)Güney Afrika'da bile göçmen karşıtı bir hareket (Operation Dudula) partileşiyorken, düzensiz göç ile kısa zamanda çok sayıda yabancının ülkeye girmesinden rahatsız olanlara ırkçı denmesi izansızlıktan veya art niyettendir.
Yanıtla (12) (2)Komplo teorileri kısmına katılmıyorum maalesef. On, on beş milyon yabancıdan bahsediliyor. Bence bu rakamlar gerçekçi. Bazen diyorum ki; acaba ülkemiz birileri tarafından kiralandı mı!
Yanıtla (3) (2)devletin süreci yönetememesi, yani beceriksizliği temel sorun. savaştan kaçmalar kapsamında konunun insani boyutu da var. süreç yönetilemeyince doğal olarak ajite ve provoke ortamı doğmuş oldu. bazen insan hakkı savunucusu, bazen tam bir milliyetçi,.. renk konusunda kışkırtıcılık içeren yayınlar gördüm. konuyu tüm boyutları ile ele alıp, sağlıklı çözüm üretme becerisini devlet göstermeli.
Yanıtla (8) (0)İstanbul depreminde 2 milyon civarı insan ölecek diyor uzmanlar. Sakatlar yaralılar 3 4 misli oluyor ölü sayısının hep. Bu deprem çevre illerde de hissedikecwk ve kayıplar artacak. Ve süre çok kısaldı uzmanlara göre. 4 milyondan fazla işgücü kaybı olacak. Acaba göçmenler bu açığı kapatmak ve yeniden inşada ucuz işgücü için mi kullanılacak. Yoksa bu kadarı beslemek mantıksız. Tükettikleri su elektrik mesken ve gıda bu ekonomide bu susuzlukta katlanılacak gibi değil.
Yanıtla (12) (2)