Toplumsal istekler ve çöküş
Demokrasiler, halkın oyuna dayalı bir yönetim sistemidir. O vakit halkın isteklerini yerine getirmek demokrasinin ve seçimi kazanmanın en büyük erdemi olsa gerek.
Acaba halkın her isteği gerçekten erdemli midir?
Mesela, gençler iş bulsun diye getirilen erken emeklilik bugün bir erdemli sonuç mu doğurdu? Oysa genç yaşta emeklilik sonucu sosyal güvenlik sistemi çökerek, emeklilerin maaş bağlama oranı düşürüldükçe düşürüldü.
Aslında toplum istemeden kendi kuyusunu kazdı. O yoğun istek sonucu emeklilikte sürünen ülke haline geldik. Ama asıl sürünme 2008 sonrası işe başlayanlarda olacak. Çünkü onlar 2000 öncesi çalışanlara göre yaklaşık 2 kat prim ödeyip, yarı maaş almış olacaklar.
***
Yapısal sorunlar ülkeler için çok daha önemlidir. Çünkü düzeltilmesi bir kuşak süresi gerektiriyor.
Nasıl ki rahmetli Süleyman Demirel’in Tansu Çiller ile 91 seçimlerini kazanmak için oluşturduğu erken emeklilik sistemi yapısal çöküşe yol açtı ise, aynı durumun benzerlerini bugün de yaşıyoruz.
Mesela eğitim sistemi.
Bugün herkesi üniversiteli yaparak aslında bir kuşağı yok ediyoruz.
Her aile evladının üniversite okumasını istiyor. Okusun ve ırgat olmasın, çırak olmasın istiyor. Böylece topluma yeni üniversiteler açmak çok hoş ve seçimlerde prim yapacak bir atılım gibi geliyor.
Ama sonuç ne olacak? Asıl mesele orası.
İşsizlik kampları haline gelen üniversiteler aslında Türkiye’nin geleceğini karartıyor.
Daha okula başlarken o iş alanında çalışamayacağı belli okullara öğrencileri yolluyoruz. Okurken yüreklere hoş gelen bir süreç...
Acaba mezun olunca ne olacak? İşsizler ordusuna bir eğitimli nefer daha kazandırmış oluyoruz.
***
Toplum her zaman realiteyi yakalayabilir mi? Mesela kamu bankalarından ucuza kredi dağıtmak herkesin hoşuna gidebilir. Ucuz kredili tüketim ve ihtiyaçların giderilmesi önemli bir seçmen kitlesini memnun edecektir. Ama bunun bir sonraki adımında katlanarak büyüyen maliyeti yine toplumun ta kendisi ödemektedir.
Bizler 1991-2001 arası benze süreci yaşamış bir ülkeyiz. “Kim ne verirse 5 lira fazlası benden” diyen rahmetli Demirel’in kriz faturası 2001’de karşımıza çıkıverdi.
Sadece kamu bankalarının ‘görev zararı’ tanımlı açıkları 20 milyar dolar denilmişti. Burada elbette banka yöneticilerinin temelde sorunu yoktu. Siyasi emirle oluşan zarar toplumun cebine yönlendirildi.
Bugün farklı değil elbette. Kamu bankaları adeta yardımlaşma fonuna döndü. Yardımı yapan 83 milyon ama faydalanan siyasi karar vericilerin çevreleri.
Ama tekrar edelim ki bu parasal faturaların ödenmesi yapısal çöküşlere karşılık çok daha kolaydır.
Eğitimini boşa harcamış, mesleksiz ve işsiz gençlerin faturasını kim nasıl ödeyebilir? İşte asıl sorun buradadır.
Toplumun istekleri elbette önemlidir. Ama devlet yönetimi bu istekleri kısa vadeli çıkarlar yerine, orta ve uzun vadeli düşünmek durumundadır. Aksi halde günümüzü kurtarıp geleceği batıran bir ülke oluşturmuş oluruz.
Bugün Türkiye’de yerli ve milli söylemler dini motiflerin eklenmesinin de katkısı sayesinde mevcut sorunlar dahi görmezden geliniyor. Oysa bizim için asıl büyük tehlike gelecek beklentisinin ve durumunun bozulmasıdır.
Bugün çöpte toplayıcılık yaparak aydınlık Türkiye’den bahsedebiliyorsak, bu durum iyi olduğumuzdan değil, karanlığı görmek istemeyişimizdendir.
Ama unutmayın ki yarın gün aydınlanacak ve bizim çocuklarımız o gün asıl faturayı ödemek zorunda kalacaklar. İsteklerinizi ve siyasi kadroları buna zorlamazsak halimiz nice olacaktır.
Şimdiden not düşelim ve evlatlarımızı düşünelim.















Ben bir öğretmen olarak bu kadar okulun açılmasına, zorunlu eğitime her zaman karşı çıkmışımdır.
Yanıtla (2) (0)Gerekçe olarak şunu diyorum.
Bugün her veli okula, çocuğumuz okusun demekteki maksadı is ve meslek ( memur) olsun düşüncesiyle göndermektedir.
Ben ise okumak mezara kadar olmalı okul, is için olmamalı diyorum.
Öşür için bir meslek is yerinde olmalı diyorum.
Ama anlatamıyorum derdimi.
Yıllarca zahmet, masraf et, sonuç hüsran.
Yazık çok yazık
ı ıRahmetli S Demirel doğru karar aldı erken emekli olanın yerine yeni insanlar işe alındı daha az maaşla iş hayati gençleştiridi bugün 35 yaş sonrasını devlet işe almıyor özel sektörde ne yapacak bu insanlar açlıktan ölecekmı babasinin emekli maaşından pay alarak yaşamaya çalışıyorlar 55 yaş sonrasi insanların verimleri düşüyor mezarda bile emekli olamiyorlar gerçek bunlar sosyal devlet bu
Yanıtla (0) (1)800 sene evvel İngiltere'de Magna Carta imzalandı neydi bu anlaşma kralın toplanan vergilerden yaptığı harcamanın hesabını vermesiydi. Şu anda Türkiye'de bir adam istediği yere istediği harcamayı yapıyor ve kimse gıkını çıkaramıyor( Sayıştay vb) o zaman söylenecek söz yok. Kaçan kurtulur, bizden geçti ama görünen o ki ülkenin kafası çalışan zeki çocukları ülkeyi terk edecek. Kalanlar da deve sidiği ile tedavi olup yanmaz kefenle kabir azabından kurtulacak.
Yanıtla (2) (1)Öyle yarım bırakmak yok. Reisi desteklemeye devam. Daha yiyecek kredimiz var. Bitene kadar Reis başımızdan eksik olmasın. Sonra nasılsa böğüre böğüre kusacağız. Çok yaşa Reis.
Yanıtla (0) (1)Teşekkür ederiz İbrahim abi. Allah razı olsun Talibandan ondan bundan bize vakit ayırdığınız, önemli hissettirdiğiniz için.
Yanıtla (0) (0)Bir toplumda iyi (ve tabii ki zor) bir üniversite eğitiminin altından kalkabilecak bir beyine sahip gençlerin oranı istatistiki olarak batı toplumlarında %20 civarında, bizdeki gibi kalitesiz ilk ve orta öğretime sahip toplumlarda %10 kadardır. Biraz zorlama ile gençliğimizin en fazla %15i okuyup ülkesine (ve kendine) faydalı olabilme kapasitesindedir. Gerisi boşuna okuyor! Ebeveynler de boşuna uğraşıyorlar. Gerçek acı, ama maalesef böyle!
Yanıtla (12) (1)İşin garibi; bu üniversite düzeninden iktidar memnun, muhalefet memnun, anne baba memnun, öğrenci memnun.
Yanıtla (1) (0)Zaten herkes memnun olduğu için çözmesi zor:)
Yanıtla (1) (0)Halk cahil diye dert yanıyordunuz, cehaleti gidermek için heryere üniversite ve okul açıyoruz, gene yaranamıyoruz. Türkiye'de altyapı yok dediniz heryere duble yol, köprü, baraj ve santral yaptık. Türkiye terör yüzünden kalkınamıyor dediniz, terörü bitirdik. Askeri teknolojimiz yok dediniz, tüm dünyaya İHA ve SIHA sistemleri satıyoruz. Yerlilik oranı %80 oldu askeri teknolojilerde. Ambulans yok diyordunuz, helikopter ambulanslar hizmete girdi. Her alanda devrim yaptık. Nankör olmayın. Lütfen..
Yanıtla (2) (23)İşte AKP kafası. Ülkenin borcu olmuş 465 milyar dolar söylenenlere bak. Ver sen o 465 milyar doları ben neler yapacağım gör. Bina yapmakla üniversite olmuyor, sonra senin gibileri çıkıyor oralardan.
Yanıtla (10) (1)Yolcusu olmasada Zafer havalimanı var Kütahyada, Bayburt'ta, Balıkesir'de başkaları da yapıldı. Yolcuları yok ama garantisi var aynen köprü, otoyol, tünel şehir hastanesi gibi. Cumhurbsşkalığı yatırım ofisine göre 165milyar dolar ödeyecekmiş devletimiz bu müteahhitlere. Tabi birde yenileri yapılıyor Çanakkaleye, geçiş ücreti 15euro+KDV tek yön. Bitmedi Mersin Akkuyu nükleer santral için 157milyar dolar ödeyecek devletimiz. Sizce bu paraları kimden alacak.düşünü bakalım. Duyunu umumiye idaresi mi
Yanıtla (4) (0)sahi ne olucak bu memleketin hali
Yanıtla (1) (0)Siz ne yazarsanız yazın, bazı yorumcular gelecek iktidarın kendilerini nemalandırmalarının derdinde, siz diyorsunuz ki bencil olmayın, onlar diyor ki benden sonra kıyamet.
Yanıtla (3) (3)eyvallah.....
Yanıtla (0) (1)Eğitici öğretici olması, ilahi olduğunun delili gibi. Yanlış yapabilirsiniz. Hayat ses çıkarmaz ama er geç o yanlışın
Yanıtla (4) (0)faturasını size öğretir. Eğer devamlı yanlış yapan bir toplumda
yaşıyorsanız görünüm şöyle olur ; Ah vah eden bir toplum, ağıtlar yakan bir toplum, kaderci bir toplum, felaketi Allah'a bağlayıp kendini aklayan bir toplum, Ferdi babacı bir toplum
(Türk-İş) araştırmasına göre, ağustos ayında dört kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 927, yoksulluk sınırı ise 9 bin 533 lira oldu.Türk-İş, "Ağustos ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2 bin 926 lira 72 kuruş oldu.
Yanıtla (11) (0)Bu arada SN:Erdoğan 45 yaşını bitirdiği gün emekli oldu.
Yanıtla (17) (1)"Suriyelilere bedava 350 metrekare bahçeli ev vereceğiz." deyip yangında mağdur olan kendi vatandaşlarına "20 yıl vadeyle borçlandırarak ev yapacağız." diyen "Milletin Adamı"
Yanıtla (27) (0)Kendilerine gelince:Ye,iç,sarf et, Vatandaşa gelince: Nankörlük etme,Şükret
Yanıtla (29) (0)Suruculer OGS ve HGS lerini kontrol etsin bir yerlerde bir seyler oluyor dikkat. Ozellikle OGS - banka islemleri arasinda koordinasyon eksikligi ve banka sube calisanlarinin bilgisizligi sonucu halk magdur oluyor. Isin kotusu bu sistemin yoneticilei ne kontrol sagliyor ne de problem ve aksaklıkları cozebiliyor. Tam bir fiyasko. Iyiye gitmiyor. Ustelik muhatap ta yok
Yanıtla (4) (0)Gençlerin iş bulabilmesi için 3600 ek göstergenin çıkması lazım emekliliğini bekletip 3600 ek göstergeyi bekleyen çalışanlar mevcut. EYT emeklilikte yaşa takılan’ların kanununda çıkması gerekli, bu sayede 3600 ek göstergeyi bekleyenlen çalışanlar emekli olup,EYT’li olup emekli olmaları halinde işsiz gençlerde beklediği iş olanağına sahip olacaklar.Ek göstergenin 2200'den 3600'e çıkmasıyla 25 yıl hizmeti bulunanların emekli ikramiyesi 82 bin 345 liradan 103 bin 279 liraya yükselecek.
Yanıtla (12) (4)memleketin sorunu sistemsizliktir, halkın vergilerini siyasetçi popülizminden, akıldışı hevasından koruyacak bir düzen kurulmamıştır. kurulması tercih edilmemiştir açıkçası. gelişmiş ülkelerin hemen hepsinde senato vardır. senatolarda oy kaygısıyla hareket etmeyecek şekilde seçilmiş hatta atanmış bilge kişiler vardır. onlar siyasetçiyi popülizmden alıkoyarlar. o ülkeler deli de akıllı biz miyiz. ?
Yanıtla (10) (0)Siz yazıyorsunuz kainatın reisi habire yeni üniversite ve fakülte dalları açıyor.Yani adamların zerre kadar umurlarında değil senin benim çocuğumun geleceği.İşin en can alıcı noktası da bu zaten.Çoluk çocuğunun geleceğini satanlara tapan bir toplum.Akılla izanla izah edilecek bir durum değil gerçekten.
Yanıtla (10) (0)Başkanlık sistemi ile neyiniz varsa 3' e katlanacak demişlerdi. Katlanan sadece vatandaşın borcu , yolsuzluk ve mülteci sayısı oldu. Bu sistemin savunucularının vicdanı rahatsa, iyi uykular diliyorum...
Yanıtla (25) (0)“elinizde her ne varsa üçe katlanacak” gibi ucube bir vaadi ciddiye alan vatandaş aldatılmaya müstehaktır.
Yanıtla (16) (0)memleketin sorunu sistemsizliktir. bütçeyi siyasetçilerin seçim kazanma hevası ve populizminin yıkıcı etkilerinden koruyacak bir yapı kurulmamıştır. ne hazin ki o yapının kurulması da siyasetçilerden bekleniyor. dünyanın aklı başında ülkelerinin neredeyse hepsinde senato var. bizde yok. onlar deli de biz akıllı mıyız? senato olsaydı tayyip devleti bu kadar kolay ifsad edebilir miydi? kurumları çökertebilir miydi? kurumların içini boşaltabilir miydi?
Yanıtla (3) (1)AKP iktidarının yükselişi dış borçla sağlandı. Sahte bir refaha kavuştuk. Bugün borçlarımızın ne kadar olduğu gizleniyor. Varlık fonu ne kadar borçlu ne kadar mal sattı bilmiyoruz. Yap işlet modelinden ne kadar borç ödeyeceğiz bilemiyoruz. İşte bu borçların ve satılan mallarımızın refahını 20 yılda yedik. AKP de hava attı. Şimdi borçların ödenme dönemi ve her gün fakirleşeceğiz.
Yanıtla (19) (0)"Işte tam da ödeme dönemi" geldi ya,geriye satılacak da birşey bırakmadılar ya;şimdi dış mihraklar,Türkiye'yi sabote edenler vatan-millet vs.vs...bakalım nerede havlu atılacak?..
Yanıtla (6) (0)İbrahim Bey, Cumhurbaşkanı 109 milyar dolar Merkez Bankası rezervi olduğunu söylerken Kılıçdaroğlu ise eksi 59 milyar dolar rezerv olduğunu iddia ediyor. Sizin bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum. Şimdiden teşekkürler...
Yanıtla (5) (1)Kardesim,RTEnin acikladigi rakam bruttur,swaplari falan ciktiginizda net doviz eksidedir.
Yanıtla (6) (0)Sayın Kahveci hoşgeldiniz yazılarınızı özlemiştik.Halkın isteklerini yerine getiren liderlerden biride rahmetli Özal’dı ilk imar affını o çıkarttı, ben o işin uzmanıydım,iyi para kazandım.Son 19 yıldır devam eden iktidar işin cılkını çıkarttı.İmar afları Türkiye’nin imarlaşmasına ihanettir.Her yere altyapısı yetersiz Üniversiteler açmakta ayni.Sağlıklı günler dilerim.
Yanıtla (19) (1)Bu dönemde para kazanamadın mı ki imar affı Özal döneminde iyiydi de bu dönem kötü?
Yanıtla (0) (11)Toplumda bir kişi bile herkesin düşündüğünden ayrı düşünüyorsa demokrasi, o kişinin söz söylemesine olanak tanımak, o kişinin hürriyetini güvenceye almak demektir.
Yanıtla (9) (0)2001 krizi Türkiye krizi değil ki, DÜNYA KRİZİ. 21.01.2008 de hürriyetin haberi şu "ABD’de ’2001 krizi geri dönüyor’ korkusu". ABD başta olmak üzere dünya kriziydi İbrahim bey. ABD li bakan şöyle demişti "bizde krizdeyiz ama her türkün cebine 30 dolar koyduk".
Yanıtla (3) (0)İMF
Yanıtla (13) (0)Hazine ve maliye bakanlığı imf nin 1947 yılından beri üyesiyiz
açıklaması yapmış.
Madem üyesiydik ve imf de o kadar kötü bir kuruluştu 20 yıllık iktidarınızda neden imf den ayrılmadınız?
seçim meydanlarında sövdürüp üyesi olmaya devam ettiniz?
" İnsan iki şeyi bilecek
Yanıtla (5) (0)Bir HADDİNİ
Birde HESABINI "
_ Mehmet Akif Ersoy _
Biliyormuyuz ?
Sn.Kahveci Ankara da yaşıyorum. Şöyle de bir gerçek var. Çarşıya çık insanların sükse için çesit çeşit giyimi orasını burasını açanlar pazarda 10 lira pahali diyor ama kıiyafet kalite marka bu nasıl yoksulluk trafikteki araç sayısı filan marketler ithal ürünlerle dolu buğday ithal ediliyor orta sınıf yok deniyor ama tezatlıķ var. Açlık sınırında yaşayan münferit. har vurup harman savuruyor millet en fazla 10 yıl daha böyle yaşar sonra sefil olur.
Yanıtla (5) (12)Kapitalizmin güzelliği burada talep artınca arzda artmalı, ama artmıyor bu nedenle de pahalılık artıyor. Tatil yerleri dolu, araç ve mesken fiyatları uçtu! Demekki bu talebi yapan ciddi bir kesim var. Aksi takdirde fiyatlar uçmazdı
Yanıtla (8) (0)Kapitalistimin güzelliğini en iyi anlayanlar, garantili ihale alan müteahhitledir..
Yanıtla (10) (0)Orası Ankara. "Devlet malı deniz, yemeyen domuz" lafının gereğinin yapıldığı yer. Siyasiler ve yandaşları ile bürokratlar lüpletip duruyorlar. Elbette en lüks ürünleri. Sana çay ve simit yeter.
Yanıtla (9) (2)Hep aynı yorum trafikte araç dolu herkes alışveriş ve tatil yapıyor ve burası çokomelli herkesin 15 milyarlık telefonu var. Kim aç?? Sabah gazetesinin haberine göre Türkiye de 13,5 milyon otomobil var. Yani iki aileye bir otomobil düşüyor. 25 yıldır belediyeleri elinde tutanlar doğru dürüst işlerini yapsalardı insanlar toplu taşıma kullansaydı. İnanmayacaksınız ama 60 yaşındayım 2002 öncesinde de insanlar giyim için alışveriş yapıyordu. Bak vallahi diyorum.
Yanıtla (3) (0)Evet tespitlerin doğru.2002 öncesi bayranmlarda falan kat kat elbise ,ayakkabı alınırdı.Hadi şimdi kaç kişi alabiliyor görelim.
Yanıtla (5) (0)araba artık luks değil ihtiyaç.. eskiden herkes işine okuluna yürüyerek gidiyordu. şimdi gidin de görelim
Yanıtla (6) (0)Yarasalar bagirsa da gun aydinlanacak,bir gun hersey ayan beyan ortaya cikacak.iste o gun ulkede kimse kimseyi tanimayacak.hesap gunu gelecek..
Yanıtla (4) (1)Türkiye’nin ‘yönetme şekli’ adı üstünde ‘Cumhuriyet’ dir..
Yanıtla (1) (0)olmayan parayi harca, asiri borclan, ulke borc batagina girsin ,ayni Osmanli cokusundeki gibi ,o zaman da Padisahlar futursuzca borclanmislar sonunda ulke isgal olmustu.bugunlerde fiziki isgal askerle olmuyor ulkenin butun degerli kaynaklari fabrikalari isletmeleri topraklari tarim alanlari hatta ve hatta "calisan iş gucu"birer birer yabanci kontrolune geciyor. yabanci ile cikar iliskisinde olanlar son derece zengin hallerinden memnun ama ulkenin yarisi aclik sinirinda yasama alistirilmis
Yanıtla (6) (0)Siz bile ilk cümlede bu hatayı yapıyorsanız artık diyecek bir şey yok. Demokrasi seçme ve seçilme yöntemidir, ‘yönetme’ değil…
Yanıtla (0) (4)kaç gündür nerdesin kahveci kardeş sen olmadıgın zaman okurken kahve içemiyorum selam ve sıhhatler
Yanıtla (2) (1)Harfiyen katılıyorum. Yazık olacak bu ülkeye. Ülkeyi sevmek konusunda mangalda kül bırakmayanların çapı bu olunca sonuç da böyle oluyor. Ülkeyi sevmek ülkeye iyilik yapmak için yetmiyor. Akıllı ve vizyoner olmak lazım. Ne iktidarda ne de ortağinda olan meziyetler.
Yanıtla (9) (0)Elektirik faturasını ödeyemediğinden elektiriği kesilenlerden mi,cep telefonu borcundan dolayı icra takibi yapılandan mı yoksa k.kartından dolayı banka takibine girenden mi hangisinden bahsedeceğimi bilmiyorum ama sitemizde çalışan güvenlikçi arkadaşları dinleyince gördümki Ak Parti düzeni bu işi algı yönetimiyle daha fazla götüremeyecek..Başka da söz etmeye gerek yok diye düşünüyorum..
Yanıtla (8) (1)Çok güzel ozetlemsin bugün bize haketmeden verilen imkanlar yarın başkalarının hakkını gaspetmek oluyor üniversite emklilik atamada politik olarak çok atamada 60 puganla atnrken seçime uzak zamandaki atama kisdlamalarnda doksan alan biri atanamyor önüne geleni emkli Etiler gerçek asgari ücretli emkli 1700 Massa alıyor ama gün sat bus saat diyoruz encok uzldum nokda üniversite kazandığı zaman gururu yadadimiz çocuklar isssiligi hayal kırıklığı emklerin zayi
Yanıtla (1) (0)Türkiye'de üniversite var mı?
Yanıtla (14) (0)Var Boğaziçi,ODTÜ,İTÜ,Hacettepe,EGE,Çukurova,ATATÜRK,Bilkent vb.
Yanıtla (5) (1)Birkaç tane var.
Yanıtla (7) (0)Millet, ekonomi cok kotu, cok kisacagiz diyene mi yoksa erken emeklilik var, ucuz kredi var diyene mi oy verir? Yoksa gelenler camileri ahir yapacak diyene mi oy verir? Oy icin TC nin cogunda olmayan sagduyu, gelecek korkusu gerekir. Pembe gozlukleri cikartin, 2023 de eski tas susuz eski hamam olacak.
Yanıtla (1) (2)“Cokus” bu hukumetin ve destekcilerinin evlatlarimiza biraktigi sistemin en guzel tanimidir.
Yanıtla (6) (0)Bir toplum bilerek ve isteyerek cehaleti, kotulugu, yalani, haksizligi tercih ediyorsa sonuc kacinilmaz cokus, yikim ve beladir. Olan budur
Evlatlarımdan alsın sana versin diyenlerin ülkesi burası. Duaları kabul oldu.
Yanıtla (21) (0)Uyarıcı bir yazı. 54 yaşında emekli oldum 10 yıldır emekli maaşı alıyorum. 35 40 yaşında emekli olup 20 yıldır maaş alan yüzbinlerce insan var hemde iki üç yerden 14 milyonu geçti emekli korkunç sayı. Yılda yasal en az 10 milyar çalınıyor. Çok acil reform şart yoksa gelecek kuşaklar ekmeğe muhtaç olur. Kaldırmaz bu topraklar 100 milyon artı 10 milyon yabancıyı. İki çocuğum işsiz ara işlerde ara sıra çalışıyor ben bakıyorum. İyi ki evim var.
Yanıtla (14) (2)İyi ya erken emeklilik sayesinde emekliler genç işsizlere bakıyor ve durumu dengeliyor.
Yanıtla (4) (12)“Acaba halkın her isteği gerçekten erdemli midir?” Evet de sonuçlara katlanmak da bir mecburiyet. Vesayet rejimini kaldırmamış mıydık!
Yanıtla (4) (1)Yani biz hak etmediğimiz şekilde yaşıyoruz. Birde niye avrupalı gibi yaşamıyom tatil yapamiyom diyoruz. onlar gibi dürüstçe adaletlice çalışıyor muyuz üretiyor muyuz beleş yaşıyoruz. Avrupa arabanı telefonunu kolundaki saati üretiyor. Biz palavra üretiyoruz.
Yanıtla (16) (1)