Ülkenin en güzide üç büyük kulübünden bir tanesidir Beşiktaş. Seyirci bakımından, aldığı kupalar bakımından tabii bir de borç bakiyesi bolca olduğundan.

Sezona yüzde 99.9 şampiyon olacağız sloganı ile giren Siyah-Beyazlılar sezonun ilk çeyreğinde başkansız, yöneticisiz, teknik direktörsüz kaldı. Şampiyonluk söylemi yapanlar sessizliğe büründü.

Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur diye çok güzel bir atasözümüz vardır. Sayın Çebi, bu atasözünü iyi anlayabilseydi çok sevdim dediği Beşiktaş bu hale gelmezdi. Tribün tepkileri başlayınca yaptığı açıklamalarda küçük bir grup onlara bunların kimin yaptırdığını biliyoruz diyerek muhalefet’i işaret etti.

Küçük bir grupla geçiştirmeye çalıştı ama diğer hafta ses daha da yükseldi diğer hafta bütün stat hep bir ağızdan tepkisini gösterdi, tepkiler müzik yayını ile durdurulmak istendi ama nafile. Susar mı Beşiktaş taraftarı?, Dinler mi kimseyi? Dinlemez. Onlar toplumsal olaylara ilk tepkiyi veren taraftar grubudur. Deprem olsun, Gezi olayları olsun, kutlamalar olsun ilk sırada onlar vardır.

26 Kasım tarihinde seçime gidecek Beşiktaş, sosyal medyada, kapalı kapılar ardından klavye başlarında aday şu olur bu olur şu göz kırptı gibi söylemler dolaşıyor. Resmi ben adayım diyen bir kişi çıkamadı. Ahmet Nur Çebi anlık durumlara bakıyor. Galatasaray derbisi ve Avrupa’da oynanan maç kazanılsaydı iştahı kabarırdı başkanın.

Genel kurulda halen belirgin bir üstünlüğü var ama önünde iki tehlike var. Babadan beklenen izin ve taraftarın kendisine karşı duruşu. Birincisi ikincisinden daha kolay gözüküyor anlık olarak.

Ülke koltuk sevdasına çok değer verdiği için Sayın Çebi koltuğu bırakmamakta kararlı ya da yan koltuğa geçip başka isim üzerinden kulübü yönetme düşüncesinde!

TFF temiz futbol operasyonu yapar mı?

Teknolojiyi en kötü kullanan ülke sıralaması olsa biz futbol tarafında kesin birinci oluruz.

Hakem hataları zirvede, pozisyonların çizgileri hatalı çiziliyor, VAR geldiğinden beri devre dışı say say bitmez. Riva yol geçen hanına dönmüş, odalara kim giriyor kim çıkıyor kritik pozisyonların videoları konuşmaları bakkal amcalara kadar ulaşmış. Futbolu yayıncı kuruluş mu yönlendiriyor vs vs.

Bunlar konuşulurken futbolun patronu, yöneten kişiler ne durumda? “Kulağının üstüne yatmakta”
Erman Toroğlu bir yapı var diyor, Ahmet Çakar burnuma pis kokular geliyor diyor, Rıdvan Dilmen dört hakemin bazı olaylara karıştığından bahsediyor, Şansal Büyüka, Büyükekşi’nin Fenerbahçe maçlarından önce hakemler ile görüştüğünü söylüyor. Sıcak bir olay olarak en son Tuzlaspor bilet fiyatları ortaya atıldı.

Futbolun patronu ve yöneticileri sessizlik içinde, bu sefer masaya vurma parmak sallama da yok.

Proje ne? Süper Lig marşı getireceğiz, yeni logo, yapay zeka, sosyal medya, Suudi Arabistan projesi...