Psikolojik harp

Galatasaray’ın da Fenerbahçe’nin de gözü lig kupasında. Şampiyonlar Ligi’ne direkt gidecek takım olmak, 40 milyon Euro’luk kulvara çıkmak şu an her şeyden daha önemli.

Kupadaki derbi bu gerçeklik altında başladı. Okan Buruk da Mourinho da eleştiri alan teknik adamlardı ve ligdeki son derbi gibi kontrollü bir oyunu tercih etmeleri muhtemeldi.

Ancak derbi başladığında tüm hesaplar, varsayımlar yine çöp oldu. Sağ beke Kaan Aydın’ı, Torreira’nın yerine Lemina’yı koyan Okan Buruk, Morata’nın pozisyonunda da Sara’yı tercih etmişti. Kadıköy’deki derbiye özgüvenli başlayan Galatasaray maçın hemen başında golü bulunca psikolojik üstünlüğü de eline geçirdi. Nefis bir gole imza atan Osimhen’in penaltı golü ile Fenerbahçe’nin gardı iyice düştü.

Maçın ilk yarısında Fenerbahçe’nin sahada varlığından söz edilemezdi. Sarı Lacivertli futbolcular üst üste üç pas yapıp bir organize atak geliştirmekten uzaktı.

Fenerbahçe’nin bu yarıdaki tek varlığı, ilk yarı biterken Szymanski ile bulduğu tartışmalı goldü. Riva’daki VAR merkezi, Talisca’nın pasında Szymanski’nin topun ilerisinde değil gerisinde olduğuna hükmetti. Galatasaray, 20. dakikada 2-0 öne geçerken devre bitene kadar pozisyonlar da buldu ancak maçı koparacak o üçüncü golü bulamadı.

Fenerbahçe maçın ikinci yarısında toparlandı ve Galatasaray savunmasını gerçek anlamda rahatsız etmeye başladı. Ancak Fenerbahçe’nin ileri çıkması savunma arkasında boşluklar da doğurdu. Barış ve Sara bu fırsatları değerlendirebilirse Fenerbahçe erken çözülebilirdi. Lemina’nın sakatlığı sonrası Franskowski’yi alan Okan Buruk, Kaan Ayhan’ı ön liberoya kaydırdı.

Üçlü savunma anlayışı Galatasaray’ın hızlı forvetlerine koridorlar bırakan Mourinho taktiğinden vazgeçmedi ve Çağlar’ın yerine Mert’i, Kostic’in yerine de Maximin’i aldı. Ancak Fenerbahçe, Galatasaray savunma bloğunda gedik açmakta zorlanıyordu. Bunun en önemli sebebi Galatasaray’ın kanatları kapatarak Fenerbahçe’nin en etkili alanlarını kapamasıydı. Talisca gibi fizik gücü yetersiz merkez alan oyuncuları da buna eklenince oyunun kontrolü Galatasaray’ın elinde kaldı.

Mourinho kilitlenen oyunu açmak için son bölümde tecrübeli isimlerini, Dzeko ve Tadic’i sahaya sürdü ancak Galatasaray son haftaların en etkili Galatasaray’ı idi. Torreira’nın yakın mesafeden dışarı attığı şut ve Barış Alper’in direkten dönen topu Fenerbahçe’ye son bölümde bir şans daha tanıdı ama dünkü Fenerbahçe’nin Galatasaray kilidini açacak yaratıcılığı yoktu.

Sonuç olarak Galatasaray sadece bir maçı değil psikolojik üstünlüğü de ele aldı. Mourinho ise bir büyük maçı daha kazanamayarak sonuçları lige yansıyabilecek bir yenilgi ile yüzleşti.

Maçın son bölümünde yedek kulübesinde yaşanan kavga ise büyük maçlara yakışmayan bir yaklaşımdı. Başrolde yine Mert Hakan vardı. Galatasaray’da ise Barış Alper ve Kerem Demirbay, kulübede kırmızı kart görerek amatörlük gösterdiler.

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
3 Yorum