Babacan ve Davutoğlu’nu bekleyenler

2020 yılı yaklaşıyor. Yeni yılda iç siyasette en önemli beklenti, şüphe yok ki, sahaya inecek yeni oyuncular. Bu oyuncuların ilk performansları ve ilk siyasi etkileri.

Haberleri hep birlikte takip ediyoruz. Ahmet Davutoğlu kurucular kurulunu belirledi, kurul ilk buluşmasını yaptı, program ve tüzüğü de anlaşıldığı kadar hazır. Ali Babacan takvim olarak biraz daha geriden geliyor. Kurucular kurulu konusunda muhtemelen Aralık ayının ortasından itibaren harekete geçecek, diğer çalışmaları ise hâlâ sürüyor. Sahaya çıkması 2020’nin ilk haftalarını bulabilir gibi duruyor. Davutoğlu’nun siyasi ilke ve program çalışmaları kendisi ve eski çalışma ekibi tarafından yürütülürken, Babacan’ınkiler konularının uzmanlarıyla yürütülen istişare toplantıları şeklinde seyrediyor. Bu toplantılar örneğin Kürt meselesinde Beşir Atalay, hukuk düzeni konusunda Sadullah Ergin gibi isimler tarafından koordine ediliyor.

İlkeler ve yeni siyasi partiler

İlke ve program itibariyle iki yeni siyasi parti arasında büyük bir fark olacağını sanmıyoruz. Her ikisinde de öne çıkacak iki husus bulunuyor.

İlk hususun, siyasal sistemin işleyişi ve toplum-devlet ilişkilerinde hukuk ilkelerine, demokrasiye, barışçı ve diyalogcu bir dış politikaya, açık ve şeffaf bir ekonomi yönetimine geri dönüş olması beklenir.

İkinci husus ise her iki siyasi partinin, 2000’li yılların değişimci dilinin ötesinde, kendilerini AK Parti’den ayrıştıracak, günün beklenti ve taleplerine uyarlayacak bir vizyonu ortaya koyma gayretleri olacaktır. Özellikle bu bakımdan çevre hassasiyeti, katılımcılık vurgusu, din-siyaset ilişkilerinde kimlikçi tavra mesafe, liyakat fikrini temel bir duruş haline getirme, öne çıkmaya aday ilkelerdir.

Ancak lafzi olarak bunlar yeterli olur mu?

Çok kolay değil.

Melodi meselesi

Yeni bir bakış, vizyon, heyecan etrafında siyasi seferberlik iddiası, her şeyden önce bir melodi meselesidir. Farklı kesim ve kişilerin kulaklarında kalacak, sevecekleri ve mırıldanacakları, hızlı bir şekilde kendilerine mal edecekleri bir melodi, ortak bir yere değer, bir hevesi, arzuyu, duyguyu canlandırır.

Bu tür melodi, gücünü bir miktar toplumdaki ortak lezzet, algı, beklentiden alır, buna şüphe yok. Ancak en etkili melodi, bunun ötesine geçendir, mevcut duygu ve arzuyu iyice kabartan, onu kendisine çeken, onu yönlendirendir.

Mart-Nisan yerel yönetim seçimlerinde, İmamoğlu’nun siyasi tarzının açığa çıkardığı, seferber ettiği, çatışma karşıtı, farklı değer sistemlerine değen, kültür savaşlarına itiraz eden, kişiyi merkez alan dalga, toplumun ruh haline, beklentisine bir örnekti. İmamoğlu’nun bu dalgayı kabartma konusunda performansı da öyle.

Davutoğlu ve Babacan gibi “taze” olmayan, toplumda yerleşik kanılarla algılanan siyasi aktörler için bu konuda daha fazla çaba ve inandırıcılık gerektiği ortadadır. Ayrıca, bundan böyle söz konusu olanın bir yerel yönetim yarışı değil, Türkiye çapında bir meydan okuma olduğunu buna eklersek, zorluk artacaktır.

Davutoğlu ve Babacan’ın bu zorlukları nasıl aşacaklarını, sahneye ne tür bir melodiyle çıkacaklarını, dolayısıyla başarı ihtimallerini zaman gösterecek.

19-12/05/1-1575579358.jpg

Bir veri, iki güzergah

Babacan ve Davutoğlu’nun buna rağmen her koşulda siyaseti etkileyeceklerine kuşku yok. AK Parti’den alacakları 3-5 puanlık oy bile mevcut siyasi dengeleri etkileyecek, iktidar kompozisyonu için farklı ve yeni alternatifleri besleyecektir. Diğer bir ifadeyle yeni kurulacak bu siyasi partilerin ilk işlevi muhafazakar-merkez siyasetin AK Parti tekelindeki tek parçalı yapısını kırmak, bu alanı heterojen hale getirmek olacaktır. Bu, Türk siyasetinin varsa demokratik geleceği için elzem olan bir konudur. Çoğulculuğa, en azından çok parçalı bir sağ–muhafazakar alana (70’ler, 80’ler,90’lara) tarihsel bir geriye dönüşü ifade eder.

Ne var ki, Türk siyasetinin normalleşmesi için bu dönüş yeterli değil, sadece gerekli koşuldur.

Siyasi dengelerin nispi temsil üzerinden kurulduğu günlerde değiliz. Yeni siyasal düzenin belirleyici seçimleri başkanlık yarışıdır. Bu yarış sonuç olarak, bir çoğunluk oluşturma mücadelesine dayanmaktadır. Önce ikinci turda yarışacak iki ismin kim olacağı yarışı yaşanacak, ardından bu isimlerin arkasındaki ittifakların nasıl oluşacağı hayati bir önem taşıyacaktır.

O zaman temel soru, yeni iki siyasi parti için nasıl bir ittifak siyaseti öngördükleridir, bu konuda nasıl yol alacaklarıdır, bu onların, gücünü, yerini, iddiasını da belirleyecek bir unsurdur.

Diğer bir ifadeyle, yeni siyasi partilerin sahaya çıktıkları anda, iktidara gelince ne yapacaklarını söylemeleri kadar önemli olan konu, buna ulaşmak için nasıl ve kiminle/kimlerle bir yol tutturacakları hususunda verecekleri işaretlerdir.

Siyasi yakınlaşma adayları bellidir: CHP ve/veya İmamoğlu, İYİ Parti, HDP...

CHP bu siyasi aktörün hemen yaklaşabilecekleri bir siyasi parti değil.

Meral Akşener’in düştüğü dar alan tuzağından kurtulmak ve ittifak yapmak için yeni siyasi partileri heyecanla beklediği yaptığı açıklamalar ortada. Ancak İYİ Parti’nin Kürt siyaseti ve HDP konusunda dışlayıcı tavrı da ortada.

Buna karşın Türkiye’deki baskıcı siyasetin, buna ilişkin doğrulamaların nesnesi Kürt sorunu oluşturuyor, muhalif oy potensiyelinin yüzde 10’unu kontrol eden HDP ise bunun bedelini ağır şekilde ödeyen, karşı karşıya kaldıklarıyla simgeleyen bir siyasi parti.

Bu durumda Davutoğlu ve Babacan’ın iktidara geldikleri takdirde nasıl bir Kürt siyaseti izleyecekleri kadar önemli olan, ittifak siyasetinde nerede duracaklarıdır.

Örneğin HDP’yle ne tür ilişki kuracaklarıdır. HDP’yi merkeze çekme stratejilerinin olup olmayacağıdır. Örneğin Suriye, Suriye’deki Kürtler ve Kürt politikası konusunda aktif siyasi tutumlarıdır. Örneğin meydan okuyan bir dış politikaya nerede, ne kadar itiraz edecekleri, topluma buna hangi dille anlatacaklarıdır.

Melodinin ana nağmelerini önce bunlar oluşturacaktır.

Bu elbet, bu işin bir bölümü, diğer tarafında Tayyip Erdoğan’la nasıl karşılaşacakları, onun yeni Türkiye tanımı karşısına nasıl bir Türkiye tanımı çıkaracaklarıyla, sağın büyük Türkiye meselesiyle ilgilidir. İşin bu yönünü haftaya ele alacağız.

YORUMLAR (38)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
38 Yorum
  • KARAR OKURU / 11.12.2019 14:14

    Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış. Allah akıl fikir versin.

    Yanıtla (0) (0)
  • Dünya hepimize yeter / 07.12.2019 00:11

    kürtleri terör ve kırmızinale eden 4 ülkedir, kürtlerin topraklarını 4 de bölüp işgal ettiklerini söyleyeyim, bizler türkler olsun başka milletler olsun enpati yapmadığımız sürece doğruları bulamayız. kürtler kendi topraklarında kendi ana dilleri ile eğitim görmek, kürtçe sevmek sayılmak öğrenmek istiyor, kürt olduklarından dolayıda ben kürdüm diyor. Nasıl biz ben türküm diyorsak, onalarda biz kürdüz deme hakkı var. Bu coğrafya sadece acem arap türklerin değil kürtlerinde, biz türklerden önce kürtler bu coğrafyada yaşardı, biz türkler anadoluya geldiğimizde kürtler bize kapılarını açtı

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa ALSANCAK / 06.12.2019 21:57

    1) İki yeni partinin şu anda doğum sancıları içinde oldukları anlaşılıyor. Hele her iki liderin korkusuzca sn Erdoğan’ın karşısına geçip AKP’nin kuruluş esasındaki deklare edilen program ve ideallerinden kopmuş olmasını içlerine sindirmediklerini söylemiş olmaları da büyük bir cesarettir.Bugün hem Akp ve hem deCunhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan Babacan ve Davutoğluna partide kalıp istediğiniz reformları beraber yapalım diyemezdi. Adam zaten dünyayı titreten Tek Adam.Ona meydan okuyanları ezer geçer. Babacan Akp’ye Muhalefet yapmayacağız diyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 20:43

    Yanılıyorsun her ikisininde kendilerine göre muhalefet taktikleri var ve ayrı ayrı seçmene hitap etmeleri akp den ayrı ayrı oy kapmak demektir, buda demokratik tarafa avantaj sağlar cahil seçmeni ancak cahillerin dilinden anlıyanlarla bölebilirsin.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURUYUM / 06.12.2019 20:42

    İki eski siyasinin siyasete dönüşü çok faydalı olacaktır. Kendini bulunmaz Hint kumaşı sananların gardı düşecektir. Egemenlerin CHP yi hedefe oturtup dini tekellerine alıp sömürmeleri azalır. Muhalefetin kalitesi artar, tehlikeyi ensesinde hisseden ciddi çalışır, maytap geçemez çünkü alternatif hazır beklemektedir. Bir de şunu hayal edin, düşünün A Ka Pe nasıl bir muhalefet partisi olur, 17 yıllık iktidar sonrası neye nasıl muhalefet eder???? Bana şimdiden gülmek geliyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 20:23

    Ne pahasına olursa olsun terör örgütünü her fırsatta meşrulaştırmaya çalışan hdp den uzak durmalılar

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 20:05

    En iyi ihtimalle ikisi %10 alır. Ak partiyi devirip, CHP yi iktidara taşırlar. Mutlu mutlu yaşarlar. Bu da olmazsa emeklerinden dolayı CHP den milletvekili olurlar. Abdüllatif Şener gibi. Eh bu da teselli armağanı olur.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 18:00

    3+1 kutup olacak: 1) laik türk milliyetçileri 2) gelenekçi türk milliyetçileri 3) liberal+sol+sağ demokratlar +1) Kürtler

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 17:36

    Sistem değişmezse üçlü ittifakla gideriz sonraki seçime: 1.AŞIRI MİLLİYETÇİ İTTİFAK: AKP,MHP 2.DEMOKRAT SAĞ İTTİFAK: BABACAN,DAVUTOĞLU,SAADET,İYİ 3.SIFIR BARAJ İTTİFAKI: CHP,HDP,DİĞERLERİ

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 16:29

    Kürt sorunu lafından bıktım usandım bir vatandaş olarak.bu ülkede yoksulluk var,işsiz gençler var,çocuk yaşta evlendirilen okula gönderilmeyen kızlar var,suriyelilerin hızla üremesi var,kadın cinayetleri var, ölen kadının öldürülme sebebini kadının giyimine bağlayacak kadar cahil insanlar var, cehalet var bu ülkede,bazı cemaatlerin kadrolaşması var,torpil var,adaletsizlik var,umutsuzluk var...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 16:13

    İslamcı milliyetçilik mi yeni? Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesine getirecek olan islamcı milliyetçilik mi?

    Yanıtla (0) (0)
  • Sabahattin / 06.12.2019 16:11

    Ortada açık açık, eylemleri ile tutarlı bir biçimde hukuk ve demokrasiyi savunan parti yok. Davutoğlu da daha çok ‘dava’ya vurgu yapıyor. Babacan var bir tek yüksek sesle hukuk, demokrasi diyen.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 15:45

    pkk uzaylıları öldürmüyor, marslıları öldürtmüyor. ölenler bizim çocuklarımız.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 15:36

    Ülkenin egitimlileri bile böyle egitimsiz ise konusmaya fazla gerek oldugunu düsünmüyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • e.k / 06.12.2019 14:02

    Benım merak ettıgım nokat su: Babacan ve Davutoglu ıkı kutuplu sıyaset yelpazesının neresınde yer alacaklar? Cumhur ıttıfakında mı yoksa Mıllet ıttıfakında mı? Karsı yerlerde pozısyon alırlarsa ayrıldıkları ınsanlarla aynı cepheye dusmeyecekler mı?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 13:29

    Erdoğan varken şansları yok.Akp ve MHP BBP, bazı iyi partililer veCHP ye asla oy vermeyecek kesim ile ,,%50 zorlansa da alınır .Ama babacan ve Davutoğlu daha çok Tayyip sonrasını düşünüyor.zaten akp babacani çok ezmemeye dikkat ediyor .

    Yanıtla (0) (0)
  • mutlu yücel / 06.12.2019 13:11

    2) Demirtaş dâhil onlarca partili ve yönetimde olanların eylemden vazgeçirmek için yollara düştüğünü ve güvenlik güçlerince engellendiklerini de bilmen gerekir.hatta, yeni partiler, ülkede, tek bir gazeteci, düşünür, yazar, çizerin hapiste kalmayacağı dâhil daha pek çok şeyleri de söylemelidir.son olarak senin, hiçbir kürdün şu anda istanbulu,izmir i ankârayı sınır ötesinde bırakan bir bölünmeyi istemeyeceğini düşünmeni de isterim.onları esat tan daha güvenilmez kılan düşüncelerle ülke iyiye gitmez bilesin.

    Yanıtla (0) (0)
  • mutlu yücel / 06.12.2019 13:10

    1)Aymaz aptala cevap veriyor.kırk yıllık savaşta devletin yaptığı yanlışlar da görüllmeli. Kürçe konuşma, şarkı türkü söyleme,hele ki kürtçe tv nin nasıl ülkeyi çat diye ortadan ikiye böleceğini bar bar bağıranların ses tonu senin uyanmanı sağlamalıydı.kör bapmağın gözüne misali.kaldı ki hendek olaylarında bu eylemi gerçekleştirenler” güvenlik güçlerinin kanunsuz olarak her kolundan tutuğunu karakollara götürüp işgenceden geçiremeyeceklerini” yaptıklarını söylese de, hdp den

    Yanıtla (0) (0)
  • musto / 06.12.2019 13:01

    Etnik yapılardan kurulmuş bir ülkeyi etnik yapıların isteği doğrultusunda çözüm getirmeye çalışırsanız,aksine sorunlar daha da büyür içinden çıkılmaz bir hal alır sonunda Yugoslavya'ya dönersiniz.Çözüm gayet basit eğitim adalet hukuk gelirde giderde eşit paylaşım,insanlarınızın doğduğu büyüdüğü eğitim aldığı yerlerde iş imkanları,sağlamak cumhuriyetin eksik kaldığı ve yönetimine almadığı insanları liyakat esasına göre devletin her kademesinde yönetime alması ve imkan tanıması elini taşın altına koyması ile sorunlarımız büyük ölçüde çözülür. Her türlü İZ'M olacaktır azınlıkta kalacaktır.

    Yanıtla (0) (0)
  • ati / 06.12.2019 12:35

    kardeş, hdp kesin bir dille,pkk ve ürettiği teröre mesafe koymadığı sürece marjinal kalacak ve terör destekçisi olarak algılanacaktır.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 11:59

    HDP memleketin yasal bir partisidir. Eğer PKK ile bağlantısı var ise bütün yargı elinizde neden sağlam delillerle partiyi yargılayıp kapatmıyorsunuz? Terör destekçisi bir partiye destek mi oluyorsunuz eğer bildiğiniz halde göz yumuyorsanız?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 11:54

    bana göre hdp nin merkeze çekilmesi ham hayaldir. hdp pkk'ya, legal imkanlarla hizmet sunmak için kurulmuş bir yapıdır. kaybedilmiş güveni tekrar kazanması mümkün değildir; o zaman kendi olmaktan çıkar zaten. hdp ile (açıkça ve doğrudan) işbirliğine giren yeni parti oluşumları için iktidar hayal olur.

    Yanıtla (0) (0)
  • ati / 06.12.2019 11:54

    davutoğlunun ali babacana gölge etmemesini isterim. siyasette ali babacan etkileri görülmeye başladı. bunca yıldır hiç muhalefeti umursamaz duran iktidar, ali babacan kımıldanışından itibaren, nihayet, birazcık da olsa, düzgün davranmaya başladı.

    Yanıtla (0) (0)
  • Şükür / 06.12.2019 11:35

    Artık sag görüşlü seçmen bundan başka kime verelim adam yok demiyecek

    Yanıtla (0) (0)
  • Levent Zarif / 06.12.2019 11:33

    O oy potansiyelinden akp ve reisi de medet ummuştu hatırlarsanız. Trt'ye osman öcalan'ın çıkartılmasını, binali ve devlet beylerin açıklamalarını nasıl unutursunuz?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 11:31

    "Sözde ayrı devlet"? O zaman hendek kalkışmasını bu sözde ayrı devlet varsayımında nereye oturtuyorsun. Hendek kalkışması, kürt sorunu diye çarpıtılan ayrılıkçı terör sorununu demokrasi sorunu olarak göstermeye çalışanların ağır yanıldıklarını ispatlaması açısından hayırlı oldu ve devlet bir daha zaafa düşmemek üzre gardını aldı ancak demek ki sağda solda hala senin gibi aymazlar kalmış.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hermes / 06.12.2019 10:26

    Talut bulundu, bedeni kutsal yağ ile yağlandı, zırh üzerine uydu. Talut, zalim kral Calut'u(Goliath) halledecek olan Davut'u buldu. Davut, Calut'u halledecek olan ve kendisine konuşan taşları heybesine koymakta. Calut ordusuyla karşılaştığında, Davut taşları Caluta atacak, onu gözünden vuracak, Calut'u ortadan kaldıracak ve ülkeye Kral olacak!!!. Hepsi siyaseten yani...Talut, Calut ve Davut kimdir, siyaseten göreceğiz zamanla. Aslında tahmin etmek te zor değil.

    Yanıtla (0) (0)
  • mutlu yücel / 06.12.2019 07:15

    2) kendi sınırımızı güçlendirip kendi birliğimiz içinde demokratik ve ekonomik kalkınmamızla , ortadoğuya örnek olmamızın en büyük hizmet olacağı şiarıyla çalışacaklarını” açık açık deklere etmeliler.zira millet savaştan da düşmanlaştırmaktan da kürtlerin sözde ayrı bir devlet kurmak istediği yalanlarını politik amaç için kullanılmasından da çok çekti.tek liderin gücünün, topluma güçsüzleştirmek olduğunu ve siyasetin bir ekip çalışması olduğunun bilincine vardı.

    Yanıtla (0) (0)
  • mutlu yücel / 06.12.2019 07:14

    1).isterim ki, yeni partiler chp gibi korkak olmasın.rahatlıkla, apo nun yasal haklarının önüne set çekmeyi düşünmeyeceklerini, ama ondan oy da istemeyeceklerini,kürtlere,ve de tüm seçmenlere ve demokrasiye inancımızdandır ki ,kayyum atanmalarını da tasvip etmeyeceklerini hdp ile güç birliğinden de çekinmeyeceklerini,zira,ayrıştırma değil birleştirmek ülkümüzdür.suriye komşumuz da olsa onun sınırları girip çeki düzen vermeyi de doğru bulamayacaklarını,

    Yanıtla (0) (0)
  • Ehl-i İrfan / 06.12.2019 06:27

    Eskimiş liberallerin ve müzmin muhaliflerin bu ülkeden ne kadar kopup savrulduklarına dair ibretlik bir yazı.. Yeni sistemde iktidar olmak için %50+1 gerekli olduğunu unutmuşa benziyorlar(yeni parti teşebbüslerinin iktidar olmak için kurulacağını söylemeğe çalışıyorlar), iktidarın ve bu milletin, bölücü terör örgütünün illetinden bu memleketti sınırlarımızın içinde ve dışında kazdıkları hendeklere ve tünellere gömdükçe bunu görmemezlikten gelerek terörün siyasi uzantısı oldukları bilinen ve kendilerince de kabul edilen hdpkk dan- %10'luk oy potansiyelinden- medet umuyorlar..!!!!!

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 06:26

    Sn yazar ne guzel ozetlmissin. Aslinda bi bakima itiraf gibide olmus butun amacin ak partiden alacaklari bir kac puan ve akpartii iktirdan uzaklastirmak oldugunu. Yoksa iktira gelme falan hak getire. Sahi bunlardan biri sizin hoca en fazla oyu alarak basbakan oldugunu soyluyordu alinan oylarin kendi oyu oldugunu ima ederek, simdi alsa ya . Ifade ozgurlugunden dem vuran sizler bakalim bu yorumuda yayimlayacakmisiniz

    Yanıtla (0) (0)
  • evin / 06.12.2019 06:23

    hdpnin merkeze çekilmesi mi gerekiyor? sebep? tüm partiler "merkezde" olacak diye bir kural mı var? ayrıca esas merkeze çekilmesi gerekenler akp ve mhp.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 04:51

    Insallah umut ettigin gibi olur ama yakin gelecekte pek mumkun degil maalesef. Sorun sadece kibirli, egitimsiz, vicdansiz yoneticiler degil. Cocuklarin sorgulama ve mukayese etme yeteneklerini yok eden egitim sistemi. Sorgulama olmadan ozgur dusunce olmaz. insanlarin buyuk cogunlugu cocukken ogretildigi seylerin etkisinden kurtulamaz omur boyu. Vali, ogretmen sandigi vatandasi ayak ayak ustune attigi icin herkesin onunde azarliyor. Herkes alkisliyor valiyi. Azar isiten bile yanlis yaptigini sanarak ozur diliyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 06.12.2019 01:25

    Memleketi bu hala getirenlerden kurtuluş için herkes bir umut bekliyor. İnşallah yeni partiler geçmişten ders alıp başarılı olurlar. Şu andaki yöneticilerin kibri ve eğitimsizliği insanın vicdanını yaralıyor. AKP li belediye Başkan yardımcısı kendini ayağa kalkarak selamlamadı diye bir işçiyi utanmadan tüm gün tuvaletin kapısında kendine selam versin diye bekletiyor. İnşanlar bunun gibiler ilk seçimde halk tarafından layik oldukları yere gönderilirler.

    Yanıtla (0) (0)