"Muharremİnceye Aşığız" etiketine, Twitter'da meğer çok sayıda bot hesap destek vermiş.
Sahte aşıklar, bot hesap avcısı Fake Trend Alert'e yakalanmışlar. Fakat botları kimin yönettiği tespit edilememiş.
T24 sitesi, ilgili habere bir de not düşüyor.
Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladıktan sonra İnce'nin sosyal medyadaki görünürlüğü uçuşa geçmiş.
İnce, bu durumu şöyle açıklıyormuş:
"Bir otobüs, bir telefon. Hepsi bu."
Sedat Peker'in, "bir tripoda, bir kameraya yenileneceksiniz" şeklindeki mottosunu hatırlatıyor.
"Bir otobüse, bir telefona yenileceksiniz" mesajı veriyor alttan alta.
Arkanızdan "çok aşığı var" derlerse siz de biraz havaya girersiniz; olacak artık o kadar, gayet doğal.
Bu hikayede tuhaf olan tek şey, İnce'ye aşk kampanyası başlatan merkezin bulunamaması.
Adaylığı kime çalışıyor, neye hizmet ediyor? İnce'nin bir otobüsüne, bir telefonuna muhalefet mi, iktidar mı yenilecek?
Kuklacıyı bulan, bu soruların cevabını da bulacak. Fakat kuklacı, sırlarıyla birlikte kayıp.
Allah Allah, Muharrem Bey'e ilan-ı aşk eden kuklaların ipi kimin elinde olabilir ki?
Bir merkez, trollerini salarak aşka davet ediyor ve bu aşk çağrısına icabet eden sürüyle kukla varsa... İpleri tutan kukla ustası başka kim olacak, muhalefeti bölecek bir adaya aşkın kabarmasından kim yararlanacaksa odur.
O da herhalde oyları bölünecek ve ilk turda kazanma şansı düşürülecek olan muhalefet partileri değil.
Muhalefeti bölenin egosunu, popülaritesini kim şişiriyor? Üfürükçüyü, başka bir merkezde veya genel merkezde aramak gerek öyleyse.
Sizin aklınıza bir yer geliyor mu?
İnce, gördüğü teveccühe bakacak. Popülaritesi Kılıçdaroğlu'nun gerisinde kalırsa seçime 2 gün kala adaylıktan çekilebileceğini açıkladı. Ama öne geçerse de Kılıçdaroğlu'ndan aynı fedakârlığı bekliyor.
Kuklaların teveccühüne bakacak yani. Kuklacı, aşıklarını çok göstermeye, göz boyamaya devam ederse İnce de o dolduruşla sonuna kadar gidecek. Bir bölen olmaktan dönmeyecek.
Cilvesini kuklacıya yaparken muhalefete nazından, kaprisinden geçilmeyecek demektir.
Öyle ya, ilk turda Kılıçdaroğlu'ndan kaç oy eksiltse kuklacıya kâr, taş attı da kolu mu yoruldu, başarısının mükâfaatını öpüp başına koyar elbet.
Muhalefet, "bir otobüse, bir telefona" yenildiğinde kuklacı, zilsiz oynamayacak da ne yapacak!
Çok popüler Muharrem Bey de ödülü sahibine teslim edip sonraki safhaya, dumanla haberleşmeye geçer artık oradan.
HALKA KIYANLAR TEFECİLERİN BATMASINA KIYAMAMIŞ
Küresel faiz çeteleriyle, yerel tefeci lobileriyle savaşıyorlardı sözde. Gedikli iktidar fedaileri, şimdi batan ABD bankalarını örnek gösterip düşük faiz politikasının bizim bankaları batmaktan kurtardığını yayıyor.
Faizi yükseltmek, bankaları işte böyle batırırmış...
İyi de halkı batırmaktan daha mı kötü!
Hem Erdoğan; bankalar batmasın, hatta kârları coşsun diye mi faizi düşürdü!
Faizcileri kurtarmak için halkı enflasyona ezdirmedi ABD Merkez Bankası. Gözlerinin yaşına bakmadan faizi yükseltti.
Batanlar, kripto piyasasında çok para kaybeden 3 Amerikan bankasıymış. Enflasyonu indirmek için faiz yükseltilince ellerindeki eski bonoların getirisi de zarar yazmış.
Kötü yönetilmekten çökmüşler yani, ayrıntılar için İsmet Berkan'ın dünkü yazısına bakabilirsiniz.
Halkın bir kaybı da yok ayrıca, müflis bankaların bütün mevduatlarına garanti konmuş.
İbrahim Kahveci'nin hep söyleyegeldiğinin doğrulanmasından ibaret, yaşananlar.
Faiz çeteleri, tefeciler, bankalar asıl faiz düşünce kazanır, yükselince değil.
MB faizi düşürülünce ellerindeki yüksek faizli eski kağıtlar ekstra değerlenmese bankalarımız, nasıl kâr rekorları kırardı!
Ama enflasyonla gerçek mücadele için faiz yükseltmek gerektiğinde de bizimkilerin, batık ABD bankaları gibi dibe vurma riskleri çok arttı.
Halka etkisini ise Beylikdüzü Et ve Süt Kurumu marketinin önünde daha hava aydınlanmadan başlayan kuyruklar anlatıyor. Kıymanın kilosu 300 liraya dayanmış.
BM Gıda ve Tarım Örgütü'nün verileri yayınlandı, DW sitesi haberleştirmiş. Türkiye'de et ve gıda fiyatlarındaki trend, dünyanın tam tersi yönde seyrediyor.
Fiyatlar, dünyada 11 aydır üst üste düşerken bizde biye çıkmaya devam ediyor dersiniz?
