Mehmet Şimşek için papatya falı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, memura zam verip emekliye verilmemesine "olacak şey mi" diye çıkıştığında şöyle okunuyor:
Demek ki Mehmet Şimşek'e kızdı, suyu çabuk ısınıyor, rasyonel ve kurallı yönetime dönüş parantezi 2 buçuk ayda kapanacak, reklam arasıymış, kısa sürdü, popülizme kaldığı yerden devam edilecek...
Merkez Bankası, faizi 7 buçuk puan artışla bir vuruşta yüzde 25'e çıkardığındaysa okuma şu:
Demek ki ciddiler, popülizm denizi bitti, Mehmet Şimşek öncesine dönülmüyor, parantez kapanmadı, reklam arası değilmiş, irrasyonel ve kuralsız yönetime geri dönüş olmayacak.
Faizi indirmek de çıkarmak da, emekliye zam vermek de vermemek de Erdoğan'a rağmen mümkün sanırsınız.
Papatya falıyla ömür biçmek gibi. Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanlığında; Hafize Gaye Erkan'la ekibi de Merkez Bankasında kalacak mı, gidecek mi?
Bir yaprakta kalıyorlar, diğerinde gidiyor. En son çekilen yaprakta sıra hangisine denk gelir, kestirmek zor.
Dünkü sert faiz artışı, enflasyonla büyüme modelini bitirdi. AK Parti'nin 21 yıllık iktidarında faiz, en yüksek 24 puanı görmüştü. Zirveydi. Bu, onu da geçti. Yeni bir rekor.
"Nas var nas" söylemiyle açılan parantez, 2 buçuk yıl sonra kapatıldı. Düşük faiz, yüksek enflasyonla büyüme dönemiydi. Sonlandırılmış oldu.
Böyle giderse bizi neyin beklediğini, ekonomistler anlatıyor...
Enflasyonla birlikte ekonomideki yapay şişkinlik de inecek. Para ve tüketim azalacak, bol keseden harcanamayacak. Ayaklar yorgana göre uzatılacak, hayatlar daha da küçülecek.
Üretim de küçülmeye gidecek, ekonomi daralacak, durgunluk ve işsizlik başlayacak.
Türkiye Yüzyılı başlatmak için 2023 seçimine dek milletten sabır isteniyordu. Türkiye Yüzyılı başladı, milletten yine ve daha çok sabır istenecek.
Kemer sıkma yani boğazdan tasarruf senaryosunda, şahlanma başka milada kalacak.
Onca sabrın ödülü bu muydu diye, rahatsızlık da artacak.
Ekonomistlerde bir merak, arkası getirilebilecek mi? Erdoğan, seçime giderken milletin hoşnuzluğunu, memnuniyetsizliğini göze alacak mı?
Emeklinin gönlünü almayı yıl sonuna bırakamadı. İhmal edilebilirler, yıl sonuna kadar idare edilebilirler diye kim direttiyse. Emekliyi üzdürdükleri için onlara bozuk attı.
2018'de Mehmet Şimşek'le, 2021'de Lütfi Elvan ve Naci Ağbal'la yollar ayrılırken de böyle olmuştu. Erdoğan, işaretlerini önden vermişti. Faiz-enflasyon teorisine inanmayan, laf da dinlemeyen bakanlarla Merkez Bankası başkanlarına tepkisini, kamuoyuna yansıtmıştı.
ERDOĞAN 'KİM ARTIRDI BU FAİZİ' DER Mİ?
Yeni ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele için alması gereken tedbirler, halkı acıtacak.
'Enflasyona kaç, maaşlara tut' kısır döngüsü başka nasıl kırılacak? KKM kara deliğinden yoksa nasıl çıkılacak?
Ekonomideki birikmiş yanlışların faturası, dağ gibi yığıldı. Ödemeden düze çıkma seçeneği yok.
Bugünü de kurtarmak, bu seçimi de atlatmak için ertelenirse fatura büyüyecek.
Ertelenmezse AK Parti için seçim, riske girecek.
Erdoğan, seçmeninin boğazından kısılmasına ne kadar tahammül gösterecek? Seçim rüşvetleri dağıttırılmamasına katlanabilecek mi?
Rasyonel politikalara dönüşün ömrü; iktidarın siyaseten dayanıp dayanamayacağına, göğüs gerip geremeyeceğine bağlı.
Sorun da burada; 'benim emeklime nasıl zam vermezsiniz' edasıyla 'kim artırdı bu faizi, ben karşıyım arkadaş' denmeyeceği ne malum?
Ya kabak, Şimşek'le Erkan'ın başına patlarsa!
Ekonomiye öngörülebilirlik ve güven lâzım da papatya falında bunlar ne arar.
BU HABERİ NE ADINA YAPTINIZ?
2021'de Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, faizi 2 puan artırınca "Bu operasyonu kim adına çektiniz" manşeti atmıştı. O zaman faiz, yüzde 19'du. Şimdi 25'e çıktı. Yeni Şafak bugün ne manşet atacak, bilmem.
Ama önceki gün bir haberleri düştü önüme.
İBB'nin, Yenikapı'daki 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinliklerinde "imam hatiplilere hakaret eden şarkıcı Gülşen sahne alacak"mış.
İmamoğlu'ndan Gülşen'e kıyak konsermiş.
Gülşen; bir konserinde sahne arkadaşına takılırken münasebetsizlik etmişti. Karalayıcı bir genellemeyle şakalaşmıştı. Aylar sonra tutuklanıp cezaevine kondu. İstemeden incittiği için özür dilediği halde affa uğramamış. Bunların gözünde infaz indiriminden de yararlanamıyor.
Cami kürsüsünden cemaate silahlanma çağrısı yapan imam, üç ay sonra göreve iade edildi. Katiller, tevavüzcüler, hırsızlar, uyuşturucu tâcirleri infaz indirimiyle sokağa iade edildi.
Hiçbiri dert olmadı da Gülşen'in konserlere dönmesi, sahneye iade edilmesi mi dert oldu?
Takacak konu arıyorsanız... Madem faizler yüzde 25'e çıkarılacaktı; Naci Ağbal'ın suçu neydi, milletin günahı neydi, Ağbal'ın yerine atanan yazarınız Kavcıoğlu'nun Merkez Bankasındaki başarısı ne, ona takın.