Ne oldu şimdi?
BİRİNCİ ŞOK: 7’si NATO ülkesi, 6’sı AB üyesi 10 ülkenin büyükelçileri “AİHM kararı gereğince Osman Kavala serbest bırakılmalı” şeklinde bir açıklama yaptılar.
İKİNCİ ŞOK: Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dışişleri Bakanına ‘bu adamları istenmeyen adam ilan etmeleri için’ talimat verdim” dedi.
Tansiyon bir anda tavan yaptı,
Türkiye gerçekten 10 büyükelçiyi “istenmeyen adam” ilan edecek miydi, bu gerçekleştiği takdirde zaten kırılgan bir vadide seyreden ekonomi ne olacaktı?
Dolar 9.85’e kadar tırmandı.
İktidar cenahından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıkışına benzer tepkiler geldiyse de, özellikle Dışişleri camiasında işin “Persona no grata” noktasına evrilmemesi için ne yapılacağına dair yoğun bir çabanın içine girildiği haberleri geldi.
İşin ciddiyeti Cumhurbaşkanı’na anlatılabilir miydi?
Büyükelçilere yaptıkları işin Cumhurbaşkanı Erdoğan kişiliğinde birisi için ne kadar irrite edici bir mahiyet taşıdığı izah edilir, onlardan durumu düzeltecek, en azından Cumhurbaşkanı’na “geri adım” diye izah edilebilecek yeni bir tavır gelebilir miydi?
Belli ki dün ikindi üzeri ABD Büyükelçiliği ile böyle bir zemin bulundu. ABD Büyükelçiliğinin “Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesine uymayı teyid ediyoruz” yollu bir açıklama geldi. Bu madde “Büyükelçilerin içişlerine karışmama ilkesi”ni vaz’ ediyordu. Almanya ve Fransa dışındaki ülke büyükelçileri, ABD’nin öncülük ettiği bu açıklamayı retweetlediler.
Hemen peşinden Beştepe’den bu açıklamanın “Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından olumlu karşılandığı” bilgisi medyaya ulaştırıldı.
Bu bilginin paylaşılmasının ardından Dolar kurunda gerileme başladı, 9.60’lara kadar indi.
Böylece Türkiye, hukuk - dış politika - ekonomi alanında sarmala dönüşen bir gerilimi daha yaşamış ve bir ölçüde azaltmış oldu.
“Ne olacak şimdi?” sorusunun tam sorulacağı zamandır, zemindir.
10 Büyükelçinin çıkışı, asıl olarak bizde, içerde tedirginlik oluşturmuştu. Çünkü bizzat biz “tecrit - izolasyon” endişesi yaşıyorduk. Bizzat biz, Mısır, İsrail, Körfez ülkeleri vs ile ilişkilerdeki problemli zemini gidermeye çaba sarf ediyorduk. Cumhurbaşkanı’nın çıkışından bizzat iktidar çevreleri tedirginliğe düşmüştü. İktidara yakın medya (Mesela Mehmet Barlas, mesela Abdülkadir Selvi) bu tedirginliği açık açık ifade ediyorlardı. New York’ta gerçekleşemeyen Erdoğan – Biden buluşmasının en çok bizi üzdüğü açıktı ve Roma’da gerçekleşecek buluşma, bir tür telafi mekanizması gibi algılanmıştı.
Ekonominin dış kaynak sorunu vardı ve bunun için de hukukun üstünlüğüne riayet, ön görülebilir olmak hayati önemde bulunuyordu. 19 Büyükelçi, Türkiye’nin dış ticaretinde en önde gelen ülkelerin büyükelçisi idi.
Ve hukuk. Türkiye’nin sancılı alanıydı. Batı kamuoyu açısından bakıldığında da bu noktada Kavala ve Demirtaş gibi sembol isimler vardı. Buradan, Kavala veya Demirtaş’a ilişkin en tepeden “Soros’un artığı”, “terörist” gibi suçlamalar yapılıyor olsa bile, bu suçlamalar bile “Siyasi müdahale”, “Yargısız infaz” ve “hukuk sancısı”nın göstergesi olarak görülüyordu.
İster birilerimizin yaptığı gibi Osman Kavala’ya ait “günah dosyaları” sayıp dökelim, ister başka şey yapalım, ortada Türk adaletinin önünde yargılanmakta olan bir insan var. Bu adam kim olursa olsun, en kin duyduğunuz, en büyük düşman olarak gördüğünüz kişi bile olsa, size düşen bağlılığınızı kabul ettiğiniz kanunlar ile ve yargı düzeni içinde “Adil yargılama” gerçekleştirmektir. Belli ki burada problem var. Belli ki mahkum etmek istiyorsunuz, elinizdeki yasalarla mahkum etmek zor görünüyor, verilen kararlar, meşruiyetini kabul ettiğiniz üst yargı mercilerinden dönüyor.
Ne olacak bu durumda?
10 Büyükelçiyi susturduk, sorun bitecek mi?
Bizim hem de Osman Kavala ile sınırlı olmadığını herkesin bildiği “Yargıdaki sancımız” bitecek mi?
Diyelim sizin mahkum edilmesini istediğiniz kişiye takipsizlik kararı veren savcının coğrafi güvenliği var mı? Ya da sizi eleştiren bir yazara en galiz küfürleri savuran birisine takipsizlik kararı veren savcı savcı mı?
AYM’nin kararını uygulamayan alt derece mahkemesi hukuk mu icra ediyor?
AYM’nin iktidar ortağı simalar tarafından “şöyle karar verirsen…” diye başlayan cümlelerle tehdit edildiği bir zeminde “Hukukun üstünlüğü”nden bahsedilebilir mi?
Yargısı devam eden bir kişinin en tepeden “Soros artığı”, bir başkasının “terörist” diye suçlanabildiği bir ülkenin, dünyadan görüntüsü nasıl olur? Bu açıkça ifade edilse ne edilmese ne?
Her neyse, Büyükelçi krizi donmuş gözüküyor. Ama hukuk bize lazım. Dışardan görülse de görülmese de, ülkeyi yönetenler, kendi vatandaşlarına adaleti yaşatmak zorundalar.















Batı Trakya'da ya da Çin'de Uygurlara yapılanları kime şikayet edeceğiz demeyecekler mi sen önce kendi ülkene bak diye.
Yanıtla (0) (0)Ahmet bey,
Yanıtla (2) (25)Türkiye'de eskiden beri dokunulamayan insan ve kurumlar var. Onlara hâlâ hukuk işlemiyor. Adetâ suç işleme özgürlükleri var. Bunlardan biri chp ve yöneticileri. Hazinenin işbankası'ndaki parasının niye chp hissesi olduğu da sorgulanamıyor.
Yakın zamana kadar da dindarların hukuki haklarını kullanmalarına müsade edilmiyordu.
Sizin şu an durduğunuz yer de onların yanı değil mi?
Hakkın hukukun yanında olmanız gerekmez mi?
Hak sizin yanınızda yani eminsin.
Yanıtla (5) (1)Diyorsunki sattık sattık bir iş bankasındaki hisse kaldı onuda yeseydik ne guzel olacaaağdı.yerli milli yerli milli düp tıs düp tıs
Yanıtla (2) (2)Sorgulayın elinizi tutan mı var. Yoksa Lozan'ın gizli !!! maddelerinde o hisselere dokunulmaz diye bir koşul mu var.
Yanıtla (0) (0)Ne oldu şimdi?
Yanıtla (5) (5)Olan şu; belki tarihte ilk defa 10 ülkenin elçileri, güven mektubu sundukları bir ülkeye karşı çete oluşturdular. Dışardan bakınca; Allahtan başka şeylerden korkanlar için ürkütücü. Sadece Allah’tan korkanlar için beklenen bir şey. Hep bir ağızdan”korkmuyoruz,biz Allah için barız ve dönüşümüz sadece O’na dır.” derler. Fincan yürekliler ile cesur yürekliler ayrıldı. Ne oldu şimdi?elinin körü oldu. Güzel oldu.
eskilerden bir düşünür "hukuksuzluğu hukuk zannedenlere, hukuk dava etmek hukuka karşı saygısızlıktır" demiş. Hali pür melalimiz bu gibi. Çıkış yolu olarak; acizane memleketimin her ferdini (işine gelse de gelmese de)dos doğru olmaya davet ediyorum.
Yanıtla (7) (0)Üstad Bediüzzaman “Haksızlığı hak iddia edenlere karşı hak dava etmek ve onlara müracaat etmek, bir haksızlıktır, hakka karşı bir hürmetsizliktir." Buyuruyor.
Yanıtla (6) (3)”Çünkü bu durum, onların benliğini okşamak ve onları onure etmek olur.
Bir yazar..:)...cooook zor olan şeyi tarif ediyoruz. DOS DOGRU OLMAK...!...kendim ve etrafımi kisaca düşünuyorum cook zor 3/5 kisi bulabilirim..ama "Dogru" olduğunu soyleyen doluu etrafımız,nerdeyse hepimiz dogruyuz..!..En basta Politikacilar,,Gazteciler....:)..gerisi zaten belli..
Yanıtla (0) (0)Yani ağayla kahyanın fıkrasında olduğu gibi biz bu haltı ! ? niye yedik !
Yanıtla (2) (0)Selamlar saygılar
Türkiyemizde maalesef hukuk sorunları içeride suçsuz günahsız yatan masum binlerce insan var buna bende inanıyorum ama batının bu kadar sadece osman kavalayı dert etmesini anlayabilen varmı? demekki dertleri insan hakları değil adamlarını kurtarmak.
Yanıtla (3) (9)Ahmet Altan'in serbest birakilmasi icin de bircok ulke iktidari uyariyordu. Altan da mi dis mihraklarin ajani sence? Darbecilere subliminal mesaj verdi diye bir iddianame yazdilar ve hapse attilar. Sonra bunun gulunc bir suclama oldugunun farkina varip iddianameyi degistirdiler ama yine delil, ispat yoktu. Asil sebep iktidari elestirmesiydi. Bu insanlar yabanci ulkelerin ajani, casus vesaire degil. Bilakis bu ulkeyi seven, demokrasiye, hukukun ustunlugune inanan insanlar bunlar.
Yanıtla (5) (3)Viyana Sozlesmesinin 41. maddesine uymayi teyid ediyoruz demek, siz kendi ulkenizde ne isterseniz yapin, isterseniz uyesi oldugunuz AiHM nin kararlarina uymayin, sucsuz insanlari yillarca hapsedin, biz sesimizi cikarmayacagiz, demek degildir. Hukuka aykiri yapilan islerde ve insan haklari ihlallerinde devletler birbirlerini elestirir. Bu da iyi ve gerekli birseydir. Bu 10 devletin hepsi Cin devletinin Uygurlara yaptigi mezalimi de elestiriyor. Elestirmesinler mi?
Yanıtla (55) (3)Tam bir müstemleke zihniyeti
Yanıtla (1) (24)Erdogan 1990 larda hapse atildiginda AiHMe basvurmustu. Hatta AiHMe 3 kez basvurdu. Sana gore Erdogan'da da mustemleke zihniyeti var o zaman....Anlayamiyorsan izah etmeye calisayim. Bu ulkede hukuk rezaleti yasaniyor. Vatandaslarimiz gulunc iddianamelerle hapse atiliyor. Hicbir delil olmadan zindanlarda cile cekiyorlar. Aileleri de magdur oluyor. Bu ulkede iktidar yargiyi vatandaslarina karsi silah olarak kullaniyor. Bir gun senin basina da gelebilir. Belki o zaman anlarsin.
Yanıtla (8) (2)itiraf ediyorsunuz. bu 10 ulke sanirim Turkiye'yi cok sevdikleri icin ultumatom gibi bir demecte bulundular ve dolar yukseldi. iste olay bu. Demekki neymis bagimsizligi kazanmak kolay degilmis. bakiniz Ahmet bey savunma sanayini durdurun akdenizden libyadan sureyeden cekilin dolar 1 liraya kadar duser.. ne oldu simdi ben sizi soruyorum?
Yanıtla (1) (1)AİHM 2004te başörtüsünün aleyhinde karar verdi ancak öncesi karara kadar yıllarca sürdü. Yani mahkeme duruma göre yıllarca sürebilir. Tabii siz kavala konusunda hassassınız. Hem de çok size AİHM kutsal gelir dediği buyruktur. Ancak Türkiye dışında başta Yunanistan AİHM i işlemiyor bile. Onlarca karar karşısında elleri ile tombala çekiyorlar. Blöf yaptı batı. Türkiye yemedi. Kazı yanmasın diye çevirdiler. Bu kadar. Lastik gibi uzatmaya gerek yok. Adam olmak lazım. Çok güzel olmuş.
Yanıtla (1) (15)Erdogan geri adim atti. Bu ulkeler Kavala davasi hakkinda soylediklerini bugun de tekrarladilar. Bu dava artik dunya kamuoyunun gundeminde. Havuz medyasini okuyup gaza geliyorsunuz.
Yanıtla (7) (1)Dolar inmez
Yanıtla (38) (2)Diyanet kurumundan Huzur Hakki diye
Uc. Be$ maa$ alan musluman.lar
Huzur hakki denen Haram Para. Gelirden vaz gectikleri gun
Vallahi de Billahide
Dolar iner.
Allahına gurban doğru yazıyon
Yanıtla (3) (1)Ne olacak biliyor musun.Birgun mahseri cihanda kimlerin yaninda oldugunuzun hesabini vereceksiniz.Zalimlerin yaninda olanlar zulme ortak olurlar.
Yanıtla (11) (1)Doğru söylüyorsun, iktidar zalim olunca doğal olarak karşıtları zulme uğruyor.
Yanıtla (5) (2)Olan millete oldu hocam.dolar firladi gecen sene 1450 lira olan komurun tonu 3900tl ye cikti halk yogun bakimda,basimizdakiler mustemleke valisi gibi milletin herseyi var diyorlar.
Yanıtla (3) (0)Birkez daha goruldu ki proje partisi olan akp batinin isbirlikcisi olarak batiyla ikili oyunlarina devam ediyor.
Ne zaman icte akp sikissa batiyla bir sorun cikiyir.bu tesaduf olamaz.
İnsan hakları ihlali ülkelerin iç işi değildir, uluslararası toplumu ilgilendirir; hele hele uluslararası bir mahkemenin kararlarını iç hukuk kararlarınıza üstün tanımışsanız. Son açıklama ile ABD öncülüğünde 10 ülke (Dikkat elçi değil ülke) benim sana Kavala konusunda gösterdiğim tepki iç işlerine karışmak değil, mahkeme kararını uygulamanı talep etmektir, dedi ve ekledi "Küresel ölçekte insan haklarına saygı için hukukun üstünlüğünü yaygınlaştırmaya olan bağlılığımızı teyit ediyoruz."
Yanıtla (20) (1)O dedigin uluslararasi mahkeme Suudlar adam keserken,Irakta,Afganistanda,daha ornegi cok milyonlar oldurulurken sesini cikarttilar mi bi dusunun.
Yanıtla (1) (20)O dediğin ülkeler Avrupa Konseyine üye değil; üye olarak AİHM kararlarını iç hukuk kararı olarak tanıyan ülkelerden değil. Mahkeme, kendisine müracaat hakkı olanın davasına bakar.
Yanıtla (9) (1)Buraya yorum yazmadan önce keşke biraz bilgi sahibi olmaya çalışsan.
Yanıtla (8) (1)Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde başarıdan başarıya koşuyor, herkesin kıskanacağı icraatlara imza atıyor.
Yanıtla (3) (1)Şaka... Şaka...
Yaşatmayacakları güç zehirlenmesi yaşadıkları alenen belli.Çare Millet İttifakı.
Yanıtla (5) (1)Keşke hasta olmasaydınız. Doktora gidersiniz doktor ilaç yazar. İlaca hiç ihtiyaç duymamak daha hayırlı bence. Yazılan ilacı kullanmadan olmaz. Önemli olan hasta olmamak..
Yanıtla (0) (0)Malum hikayenin sonundaki gibi "biz niye yedik bu b..ku?" diye sorasım geliyor.
Yanıtla (2) (1)Ama olan vatandaşa oluyor. Filler tepişiyor, ezilen çimenlerle karıncalar.
Non gratalıklar son anda bir tweet pardonhükümete can simidi attılar. Atmasalar mıydı? Adamların bizden 400 bilmem kaç milyar dolar alacağı var. Simit atmasalar bu alacaktan vazgeçmeleri gerektiğini en iyi onlar bilir. Bizim boğulmamızı değil sürünmemizi isterler. Biz derken halk tabi ki. Bahçelinin kebabçılarının işi kebap!Gerisi laf-ı güza
Bütün gelişmiş ülkeler tarafından açıkça görülen hukuk zafiyetimize baktıkça içimiz acıyor, ya benim başıma bir iş gelirse ne olacak diyorum. Çünkü benim veya sıradan vatandaşın başına gelebilecek haksızlıklar yurt dışından da görülmez. Yaşayarak öğreniyoruz. Yazar-çizer insan olarak sizlerin işi bizden de zor. Saygılarımla.
Yanıtla (4) (1)Dış basını takip edenler asıl gerçeği biliyor. Akp ve medyasınin söylediği gibi batı geri adım atmıyor. Bu saptirmayi Halkbank davasinda da yaptılar.
Yanıtla (6) (0)Adamlar Venedik sözleşmesini hatırlatarak içişlerinize karismiyoruz diyorlar. Çünkü iktidarın iddiası buydu.
AİHM kararına rağmen tutuklunun serbest birakilmamasi insan hakları ihlali sayılıyor ve bu içişleri olarak kabul edilmiyor.
Bunu iktidar fırsata çeviriyor aklı sıra ama kriz bitmedi. Avrupa hala majestenin kararını bekliyor.
Hacı Murat,.Tebrikler.içerde masumların yattığını en sonunda kabul ettin.İçeride yüzlerce masum çocuk da yatıyor bunu da biliyor musun?Annesi içeri atılan masum çocukları dört duvar arasına hapsetmek ne demek bilir misin?O çocuğun ruh halini düşünebiliyor musun?Bir terör tanımı yaptılar milyonlarca kişi bir anda terörist oldu. Üstelik bunlar daha düne kadar kardeş olarak bildikleri ve alnı secdeye değiyor dedikleri, başörtülü bacıları,yol ve dava arkadaşları.
Yanıtla (9) (1)ABD dışişleri ;
Yanıtla (12) (0)a)"yaptığımız açıklamanın uygun olduğunun altını çizeriz." diyerek.Geri adım atmıyor..Açıklama geri çekilmedi.Geri adım atan biziz.
b)"Erdoğan'ın açıklamalarını not ettik." diyerek,aba altından sopa gösteriyor.
Bizim kiler de bir zafer havası...Millet okuduğunu mu anlamıyor?
Bati, Erdogan iktidarinin problemli yonlerini ortaya dokmek icin bir olta atti ve Erdogan sazan gibi atladi. Batinin amaci hasil oldu. Erdogan'in ongorulemezligi ve tehlikeli karakteri ortaya serildi. Bati Erdogan'in sadece butun gunahlarini degil karakterini de avucunun ici gibi biliyor.
Yanıtla (6) (0)ABD açıklamasının Türkçe kısmında "Diplomatik ilişkiler hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine riayet etmeyi teyit eder" demekte. Aslında Büyükelçilik Türkçe tercümesi kesinlikle yanlış, İngilizceyi çok iyi bilen birisi olarak söylüyorum. İngilizce kısmın tam Türkçe tercümesi "Diplomatik ilişkiler hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesine uymayı korumaktadır(sürdürmektedir)". Aslında "Viyana sözleşmesine aykırı bir durum yok, pozisyonumuz aynı" diyor. Diz çöktürdük öyle mi?
Yanıtla (4) (0)Ne oldu şimdi?...cok yakışmis profil altina..!..
Yanıtla (0) (3)Ne bekliyordunuz,batının her istediğin yapan Erdoğanın batıya sitemi;Sizlerin her istediğini yaptım,Irak,libya,ve sonunda Suriye dediniz cepheye en önce ben koştum.Afganistanda yenildiniz,yardım edin yerinize ben savaşayım dedim kabul etmediniz.Askerin zorunlu tasarrufu olan OYAK,bank ve diğer bankaların satışına izin verdim ülkenin tüm faydalı kuruluşlarını size sattım benden iyi bekçimi bulacaksınız.Batıda diyorki,verdiğimiz krediler çalınıyor yerine ulaşmıyor ülkende kargaşa çıkacak.
Yanıtla (16) (0)Ahmet Hakan ve konukları nasıl memnun idiler. adamlar 'geri adım atmış' vücut dillerinden bile belli oluyordu. nedir bu kompleks. anlamak zor.
Yanıtla (5) (1)10 büyükelçi gibi, dövizde hizaya geldi. Hükümet istese dövizi 1 e bir eşitler ancak yapmıyor. İhracat artsın, döviz bollaşsın, halkımıza bol bol kredi verilsin diye. Halkımız mutlu olsun, 10 büüyük ülkenin elçileri dize geldiler, sayın CB nin önünde diz çöktüler.
Yanıtla (2) (29)Kasım sonu kritik Avrupa konseyi ne diyecek bakalım!! Ama burası artık dikiş tutmaz ve gelecek de kalmadı. Doğrusu göçmenler daha kötü ortamlardan gelirken, yerliler de daha gelişmiş ortamlara gidiyor. Zaten geçerli olan da bu. Gelişmiş ülkelerdeki nitelikli nüfus ihtiyacı malum. Burada da iş beğenip çalışacak nüfus gerek!
Yanıtla (4) (0)Bu sorunun böyle çözülmesi ortak bir mutluluk kaynak olamaz mı ,hepimiz sevinemez miyiz Sayın Taşgetiren? Niye hemen ama diyorsunuz?
Yanıtla (1) (18)Sayın yazar hemşerim bu 10 kişiye yapılan geri vites 100000 lerce KHK LI masum insana NEDEN yapılmadı yapılmıyor yapılmayacak ...Yüreği olmayanlar İçin ben söyleyim ONLAR GARİBAN kimsesizler Arkalarında güçlü ???? kimseler yok ...Bu hayat vicdanı olan İçin fazladır yaşanmaz bu nedenle hepimiz VİCDANSIZIZ..
Yanıtla (14) (0)Yakında kavalada demirtaşda serbest kalır kim geri adım atmış acaba hukuk uygulanırsa zaten serbestler anayasa mahkemesi bırakalım uzun adam olmaz diyor şimdi uzun adam rahip çıkamaz dedi çıktı uzun adamın talimatıyla adelet olsa soylu yerinde durabilirmi gri listeye girdik be uzun adamın sayesinde kıskanıyorlar bizi demekle karıların dedikodusu gibi ülke yönetilirse müslümanlık zarar görüyor ey millet kafa yedirir bu uzun adam kalın sağlıcakla gidişi olur gelişi olmaz inşallah!
Yanıtla (35) (8)Öğretilmiş çaresizliğin tipik örneği...
Yanıtla (0) (5)Yikmak kolay, yapmak zor. Yikmak kaba kuvvet ve art niyet ister. Yapmak emek ve deha ister. Vatani kuranlarin emeklerini cabalarini ve ulkenin itibarini heba edebilirsiniz ama, bu yikintinin altinda kendiniz kalirsiniz. Vatani sevenler yeniden ihya eder.
Yanıtla (7) (0)Batının bu tür davranışlarını Osmanlı'nın son dönemlerinde görmüş bir milletiz..Bilmeyen İgnatiyef'in saçmalıklarını okusun. Hala geçmişten ders almayıp nasıl davranacağımızı bilemiyorsak yazık bize. Öncelikle borç alan emir alır demişler. İsraf eden iflas eder. Milletçe tasarrufu zorla bile olsa milletimizin tüm fertlerine öğretmeliyiz. İtibardan biraz da tasarruf olsun.......
Yanıtla (3) (0)Zulm ile abad olanın ahiri berbad olur Yunus Emremiz çok güzel bu durumu anlatmış. Şimdi ne olacak! şahsım hükümeti ve devleti zamları teker teker geri alacak emekliye fakire fukaraya verecek bunu yaparken de zenginleri küstürmeyecek, halkım ben çok yaşlandım artık gençler sorumluluk almalı ülkeyi gençler yönetmeli diyerek siyasetten elini ayağını çekecek paşa paşa emekliliğin tadını çıkartacak ama neresi olur bilemiyorum.(!)
Yanıtla (3) (0)Ben yazıdan daha fazla altına yazılan yorumları okumayı seviyorum. Ama yorumların tamamını göremiyorum.
Yanıtla (1) (0)İktidarın geri adım saydığı açıklama şöyle: "18 Ekim’de ortaya koyduğumuz açıklamanın Viyana Sözleşmesinin 41. maddesiyle tutarlı olduğunu dile getiriyoruz. Küresel ölçekte insan haklarına saygı için hukukun üstünlüğünü yaygınlaştırmaya olan bağlılığımızı teyit ediyoruz." Yani 10 ülke diyor ki: Kavala'nın tutukluluğu AİHM tarafından tescilli bir insan hakkı ihlalidir. Bu ihlalin peşini bırakmayacağız.
Yanıtla (12) (0)O bunu gol attık diye satıyor. Yine kandır(ıl)dı.
Ne olacak?Kase kırıldı,404 'le yapıştırdık.
Yanıtla (1) (0)Yazınızı takdirle okuyorum.Temennim masimdaki G 20 zirvelerinde itibarsızlaşmayız.Erdoganin KİBİRLİLİĞİ zarar vermez inşallah.
Yanıtla (2) (1)Bugune kadar oldugu gibi akp bir kez daha tukurdugunu yaladi.
Yanıtla (9) (0)Senin bu kadar borcun varken degil elci,batinin kedisini bile geri gonderemezsin.
Uluslararası örgütler batının sömürü aracı olmamış olsa, "demokrasi getiriyoruz" diyenlerin gittikleri yerleri kan gölüne çeviriyor olmasa ve içeride "derin batının" "ortamda hava gibi" elemanları olmasa dediklerinize ben de tamam derdim.
Yanıtla (1) (4)Dolar iner çıkar kardeşim dolarlami maaş alıyoruz bakın burası önemli bir nokta biz istesek dolara çekeriz operasyon cakariz yere birdaha sırtı yerdenkas lkmaz .Bizim Ertuğrul kuruluş ve barbaros dizilerimiz var onların varmı yok canimizi sıkmayın açarız kapıları dolar çakılır...
Yanıtla (5) (0)Batı insan haklarına daima saygılıdır.
Yanıtla (3) (0)Bugüne kadar dünyada, özelliklede Müslüman olanlara ve İslam ülkelerine karşı gösterdikleri sağ duyulu, hakka riayet davranışlarıyla bunu ispat etmişlerdir.
Müslümanların haklarını hep gözetmiş, hep korumuşlardır.
Kavala da bir Müslüman olduğu için, onun haklarını da korumaları gayet doğaldır.
Adalet ölmüş, eğer Akp teşkilatlarından, referansla Hakim ve Savcı yapılanlar Adalet sisteminde kaldığı müddet, Akp 2023 de gitse bile yargı düzelmez.
Yanıtla (2) (0)Sayn yazar, çok önemli bir konuya değinmisiniz.
Yanıtla (6) (0)" Cumhurbaşkanı Erdoğan kişiliğinde birisi"
Ülke kişilik özellikleri ile değil, devlet aklı ile yönetilmelidir. Lİyakat ile yönetilmelidir. Kaldıkları süre içerisinde Türkiye'ye verdikleri zarar büyümektedir.
Demokrasinin adaletin hukukun insan haklarının dürüstlüğün siyasi ve insanı erdemin olduğu bir ülkede akp ye yer yok .çünkü böyle güzel bir ortamda ancak bozucu olurlar.o zihniyet Libya Suriye yemen gibi ülkelere daha iyi cuk oturur
Yanıtla (3) (0)Olan her zamanki gibi vatandaşa ve Türkiye’ye oldu. Döviz fırladı, borçlanma faizi arttı.Milli gelir biraz daha düştü biraz daha fakirleştik. Gündem 3 günlüğüne değişti. Ortam gerildikçe gerildi, 3 gün diken üstünde dikildik.Sonunda her zamanki gibi bizimki geri adım attı ve TR hiç bir şey kazanamadı. Reisin “büyüklüğü ve önemi” bir kez daha anlaşılmış oldu. Buraların sahibi benim dedi. Bay Kemal’e biraz daha çattı. Bu arada Türkiye battı. Bu kriz de böyle bitti. Gelsin sıradaki kriz.
Yanıtla (3) (0)Muhterem ahmet bey,
Yanıtla (3) (0)Türkiyede şu an onbinlerce KHK mağdurlari var..sagdan sodan yazarlar cizerler sesini çikariyor mu..mahkemeleri var ama surüncemede birakiliyor..bir tek gergerlioglu ilgileniyor onuda susturmaya caliştilar.mazlumun ahi yerde kalmaz.alma mazlumun ahini alir aheste aheste
Yazının başlığını görünce,
Yanıtla (5) (0)Karadenizli Temel aklıma geldi.
Temel vasiyet verir .
Ben ölürsem kimse cenazeme gelmesin. Daha sonra isterlerse,
Gelip mezarımı ziyaret etsinler diye,
sitemi bir mektup bırakır.
Gün gelir Temel ölür.
Hemşerileri cenaazesine gitmememize izin vermedi. Gidelim bari mezarını ziyaret edelim diye toplanıp mezalığa giderler. Temelin mezarını bulurlar.
Mezar taşında "Burada Temel yatuyu size hastayum hastayum dedum. Baaga inanmaduuz.Ne oldi şimdu"
Yazıyormuş
Tugva camilere sandalye atmis, protokol yapmis. Agalar protokole, tebaa da yere diz bukup oturacak. Sonra marslar soyleyip sloganlar atmislar. Pudra sekerli lokum servis edildi mi bilmiyorum. Devlet icinde devlet, din icinde din oldu Tugva.
Yanıtla (11) (0)Hukuk evrenseldir, siyasetin üzerindedir ve herkesi bağlar.
Yanıtla (4) (0)Erdoğan evin asabi babası gibi. Sonunu düşünmeden birden parlıyor ne söyediğinin farkında olamıyor. Sonradan bütün evin fertleri onu sakinleşdirmeye kalkıyor. ABD ve AB birkaç gün evvel Polanyayı da demokrasi konusunda uyarmışdı hatta AB den çıkarılması da gündeme gelmişdi. Türkiye batı ittifak gurubunun içindedir. AB üyesi olmasak da her yıl AB fonları Türkiyeye gelmekte. Erdğanın öfkesi Edirneden öteye gidemez. Her sözü iç siyaset için.
Yanıtla (6) (0)Ne oldu şimdi? Sorunuzun cevabı kocaman bir HİİÇÇtir..Her şey HAVA CIVA..Yine birkaç kendini bilmezin millî ve dinî duygularını kabartmış(!!) ve OYlar konsolide edilmiştir..
Yanıtla (5) (0)Bu HALK kesimi, AVUNTUya oldum olası pek meraklıdır..Son söz:
BİZ kendimizi değiştirmedikçe bu işler düzelme yoluna gitmeyecektir vesselam.
Sayın Erdoğan çocuk gibi… Türkiye Cumhuriyeti olarak sürekli mutlu etmekle uğraşıyoruz ama bir türlü başaramıyoruz. Her istediğini yaptık yine olmadı. Nasıl olacak bu işler?!
Yanıtla (8) (0)Irrite ne demek? Korkma Turkcesini yaz.
Yanıtla (1) (1)Mesele bitmedi, devam ediyor. Bati geri adim atmadi, krizi simdilik dondurdu ama bunun bedelini er gec odetir. Cunku Turkiye zayif konumda. Butun afra tafraya ragmen Bati sistemine tabiyiz, NATO ulkesiyiz, ekonomimiz Bati ile icice ve guclu olan onlar. Bu pozisyonda kim kazanir? Elbette onlar. Yani, bunu bilmek ve ongormek icin cok zeki olmaya gerek yok ki? Tablo ortada..
Yanıtla (6) (0)Bizde adalet sadece iktidar sahipleri için var.
Yanıtla (4) (0)Erdoğan bu on ülkenin büyükelçilerini yurtdışı etmesi mümkün değildi. Şimdi Erdoğan acaba Dışişleri Bakanıma emir verdim Büyükelçiler Türkiye’de kalacaklar diyecek mi?
Yanıtla (5) (0)Erdoğan’ın 180 derece dönüşlerini 20 yıldır çok gördük ve ben büyükelçilerin gideceklerine zaten inanmamıştım. Benim ülkem işte 20 senedir böyle yönetiliyor. Sarayın şak şakcı Medyası süt dökmüş kedi gibi oldular.