Kayıtdışılıklar dünyası
Ben Cemil Çiçek’in ülke sorunları üzerine daha çok konuşması gerektiğine inananlardanım. Gençlik zamanından beri önemli tecrübeler biriktirmiştir. Siyasette de farklı siyasi partiler bünyesinde bulunmuş, bakanlıklar, Meclis başkanlığı yapmıştır. Halen de Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesidir. Açık sözlülüğü ile, siyaseten beklediği bir şey olmaması ile bir Cumhurbaşkanı’nın istişarede bulunmasına en uygun insanlardan birisi olduğunu düşünürüm. Ülke üzerine değerlendirmelerini paylaşmasının yönetime katkıda bulunan iktidar – muhalefet herkes için yararlı olacağına inanırım.
Zaman zaman konuşuruz. O arar, ben ararım. En son aradı ve şu yaşanan olaylardan yola çıkarak bazı değerlendirmeler yaptı.
“Bazı insanlar prensipleri konuşur, dedi, bazıları olayları, bazıları da şahısları…” Kişilerin konuşulduğu zeminler, değerlendirmelerin sathileştiği zeminler ona göre… Ve bu günler tam da öyle, tüm toplumun sathi zeminlerde meşgul edildiği günler durumunda.
Mafya – uyuşturucu çetelerini konuştu Türkiye önce, sonra sosyal medya fenomenlerinin çarpık dünyasını konuştu, şimdi de tanınmış futbolcuların içine sürüklendiği vurgunları konuşuyor.
Cemil Çiçek, aslında bütün bunların “Türkiye’nin hastalığı olan kayıt-dışılığın sonucu olduğunu” ifade ediyor ve üç alanda kayıt-dışılık bulunduğunun altını çiziyor.
-Ekonomi alanı
-Siyaset alanı
-Din alanı.
“Ben bunları bugün söylemiyorum, diyor, 28 Şubat sürecinde ifade ettim. Şu an yaşananlar mesela, ekonomideki kayıt-dışılığın tipik görüntülerinden ibaret.”
Cemil Çiçek tabii olarak siyaseti çok iyi tanıyor. “Görevleri olmadığı halde siyasete müdahale edenler” ona göre kayıt – dışı siyasetin aktörleri. Askerin hükümete muhtıra vermesi, Yargı’nın yerindelik değerlendirmesi yapması, iş dünyasının siyaseti tanzime boyunması… kayıt – dışı siyasetin örnekleri…
Bir de kayıt-dışı din olgusu var Cemil Çiçek’e göre… Yüzyılın başında dini yapılanmalara karşı yürütülen baskı politikaları, bu vakıanın yer altına inmesine yol açtı, sonrasında da sağlıklı bir düzenleme yapılıp, bu hassas alan tanzim edilemedi. Şimdi de kimin ne yaptığı bilinmiyor. 28 Şubat günlerinde Ankara’nın İstanbul’un göbeğinde Aczmendilerin gösteriler yapması kayıtdışılığın geldiği boyutu gösteriyor.
Aynı şekilde Cemaatten paralel yapıya dönüşen, sonra da FETÖ diye nitelenen hareket kayıt-dışılığın tipik örneği ona göre. Yapının milyar dolarları yönettiği uluslararası kayıtlara geçmiş.
Yıllar önce dini motifler de kullanılarak, kimi zaman hocaların devrede olduğu bir yöntemle Avrupa’daki vatandaşlardan toplanan ve güya halka açık şirketlere ortaklık diye takdim edilen, toplanan paraların arkası kesilince de bataklar oluşturan sürecin akıbeti ne oldu?
Şu söz Cemil Çiçek’e ait:
“Türkiye ticareten, dinen ve siyaseten kandırılmış insanlar ülkesidir.”
Cemil Çiçek, Meclis Kütüphanesinde 20 -25 kadar Siyasetname incelediğini belirtiyor ve şöyle diyor:
“Kanuni Sultan Süleyman döneminden beri siyasetnameler yazılır, kimi şu tehlikelere düşmeyin, der, kimi şu hastalıktan kurtulmanın çaresi şudur, der. Siyasetnamelerde yazılan problemler aşağı yukarı 6-7 maddeden ibarettir. Bunların başında, adaletsizlik gelir, ardından rüşvet sayılır, ardından liyakatli insanların göreve getirilmemesi kaydedilir vs…”
“Ama, diyor Cemil Çiçek, aradan 400 yıldan fazla zaman geçti biz hala aynı sorunları konuşuyoruz. Adaletsizlik var, rüşvet var, liyakati tartışıyoruz.”
Cemil Çiçek yaşanan sorunu “Akıl baliğ olma sorunu” olarak niteliyor.
Cemil Bey’e göre “Hans Hasan’dan daha dürüst değil.” Ama “Hans kuralların istisnasız bir şekilde ve acımasızca uygulanacağını bilerek yaşıyor, biz ise kuralların bir şekilde aşılabileceğini düşünerek…”
“Aslında, diyor Cemil Çiçek, bizde de kural eksikliği yok. Ama kurallar kayıt-dışı yapılanmalar tarafından aşılıyor ve biz bu çarpıklığı asırlardır aşamıyoruz.”
Aslında bunu halkımız da biliyor. Avrupa’da trafik kurallarına uymamanın nasıl bir bedeli olduğunu bilerek gece saat 02.00’de Hans’la birlikte kırmızı ışıkta duran Hasan, Kapıkule’den içeri girince başka bir insan oluyorsa, burada bizim adımıza bir problemli ortam var demektir.
Cemil Çiçek’i bütün bunları konuşmak üzere Karar tv’de Yusuf Ziya Cömert’le birlikte yaptığımız “Yüzleşme” programına davet ettim. “Bakalım” dedi. Müsait olur gelirse, ülke olarak, sistem olarak, siyaset, ticaret, dini camia olarak kendimize bakacağımız iyi bir program olur diye düşünüyorum.















Herkes sorunun ne olduğunu biliyor ve söylüyor. Ancak kimse
Yanıtla (0) (0)elini taşın altın koyup cesurca ortaya çıkmıyor. Sadece sızlanma.
Bu suskunluk hepimizi helak edecek.
Sayın Cemil Çiçek, yaklaşık olarak 35 yıldan bu yana iktidarları paylaşıyor. Halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi. ... kandırılmış insanlar ülkesinin inşasında hangi görevi ifa etti acaba. Kim, ne zaman ve nasıl, "Kral Çıplak" diyebilecek...
Yanıtla (0) (0)Tesbitlerinz için teşekkür ederim.
Yanıtla (0) (0)Bu eğrileri doğrultmak veya ara yoldan anayol çıkmak nasıl olacak.
Bende tesbitlerinz aynen yapıyorum. Aaynen katılıyorum.
Bildiğim için artık figüran olmak istemiyorum.
Kabuğuma çekilmeyide kabullenmiyorum. Çünkü her çalışma üç kayıt dışına hizmet ediyoruz. Fiili bir eylem yapmadan Hz. İBRAHİM peygamberin DUASI"RABBİM BANA YETER" deyip hobinin bir tık üstü işle kendimi avutuyorum. Allaha emanet(Cemil Bey, Ahmet Bey) olunuz.
Körfez;Kitaplar insan bilgi verir, ahlak vermez.
Yanıtla (2) (3)Bilgi ahlak ilişkisine girmeyeceğim. Ömründe 2 kitap okumayanlar herşeyi bilmiyor mu çok kötü bu. Bilmediğini bilecek önce insan. Ve böylece haddini bilecek. Ömründe 2 kitap okumayanlar dan istisnalar hariç ahlaklı olan da çıkmaz. Uzak duruyorum bunlardan.
Yanıtla (2) (0)Körfez;Bizim validelerimiz hiç kitap okumadı ama sahib-i tertib idiler
Yanıtla (0) (1)Yetişen sonraki nesiller cevabı veriyor. Esra erolluk lar ne çok. Trafik magandaları. Yere çöp atanlar.. Uzaylılar mı eğitti bunları..
Yanıtla (2) (0)Bir vatandaş olarak yıllarca siyasetin içindr yer alan, yetkili makamlarda bulunan Sn C. Çiçek keşke TBMM başkanı olarak TBMM’de 4 bakanla ilgili Yüce Divan soruşturması oylamasında “ Bu partinin adı AK Parti ve bu Meclisin itibarı için herkesi temizlenmeye gerekirse yargılanmaya davet ediyorum” diyebilseydi bugün konuştuklarının bir anlamı olacaktı.
Yanıtla (1) (0)Dinin kayıtdışılığı artarak devam ediyor. Bir türlü yüzyılın başında dini yapılanmalara baskıdan bahsedip duruyorsunuz. Yüzyılın başında sanki düzgün bir dini yapılanma vardiya baskı yapıldı. Yüzyıl öncede bu günleri yaşadık
Yanıtla (0) (0)Bu saatten sonra kim okur bilemem ama bu 100 yıllık cumhuriyet boyunca çeşitli konularda 70 in üzerinde genel veya özel af çıkmış , bunlardan 18 tanesi de imar affıdır , bu memlekette dikiş tutar mı a canım benim !
Yanıtla (3) (0)Ekonomi dahil, icra edilen herşeyin karar vereni ve sorumlusu bilinmek, Durup dururken onca uyarı ve ikaza rağmen dinî referanslar ile (nass) faiz enflasyona sebep diye iddia etmek, Faizi önce düşürmek ! TL nin değer kaybı ile tüm fiyat dengeleri bozulup, her ürün on, onbeş katına yükselince, (nass yerinde durduğu halde) faizi yüksek iddia edilen yer 19 dan geri iki katına çıkarmak.. Sonrada iki bin lira olan kiraya bugün 7,5 isteyeni de vicdan tartısına çıkarmak...! Sn Çiçek siyaseten kandır
Yanıtla (2) (0)Yorumumda, son cümle eksik...
Yanıtla (0) (0)Doğrusu, "Sn Çiçek, siyaseten kandıranlar kim"
Olacak tı...
Saygılarımla..
'Siyaseten ve Dinen kaldırılma' diye bir şey yoktur. Uydurmayalım. Herkes her şeyi pekâlâ biliyor, işine öyle geliyor.
Yanıtla (5) (2)İşte, o kandırílanların õn safindaki bir arkadaş böyle dedi, diğerlerini temize çıkarmak için.
Yanıtla (0) (0)Bazı kayıt dışı olaylarda kayıt dışı işler için üzerinden haber gönderilen biri olarak Cemil ÇİÇEK 'in bu işleri bilmesini yadırgamiyoruz... Ama kayıt dışılıkları yadırgamasını yadırgıyoruz... Bildiği içinde yer aldığı, yer almak zorunda kaldığı kayıt dışılıkları ortaya koysa iyi olur... Bilgeliğinden ziyade kayıt dışı iş tutma temayülünde olanların muhatabı olabilme yönüyle istişare edilesi birisi muhakkak...
Yanıtla (0) (0)Aslında işin özeti" Avrupa'da iken gece 02.00'da kırmızı ışıkta duran Hasan Türkiye ye gelince başka biri oluyor"Türkiye'deki sistem Avrupa'da olsa avrupanın ekonomisi bir yılda çöker
Yanıtla (21) (1)Almanya'daki Hans, İngiltere'deki Edward, Türkiye'de iken de gece 02:00 de kırmızı ışıkta durur. Avrupa'da sistem ortak konsensüsle kurulmuştur ve başbakana da sade vatandaşa da eşit davranılır. Ya biz de!? Erdoğan, camiye giderken trafik durdurulur. Devlet adamı için hız sınırı mı, o da ne? Kabahatler Kanunu'na göre düğün turlarında klakson çalmak yasak. Geçtim kornayı davul çalıyorlar; ama devlet ortalıkta yok. Şehirde sokak düğünü yapanlara izin veren bir zihniyetle ancak bu kadar.
Yanıtla (17) (3)Organik,sen nerelerdesin?
Yanıtla (0) (0)Cuma namazı bile epey bekletilir.
Yanıtla (0) (0)Ona "Türkiye'deki sistem" demeyelim de Erdoğan diyelim Ahmed 61. Erdoğan'ı Almanya'nın başına koysunlar, bir yılda Alman ekonomisinin de ağzına...
Yanıtla (16) (1)haklısın kardeş alman plakalı araç içindekiler egenin yazlık beldesi küçükkuyu da camı açtığı gibi sigara paketi pet şişeyi yola atıverdi. sıkıysa bunu almanya da yapsa ya. orada zoraki medenileşiyor ama buraya gelince içindeki vandallık ortaya çıkıveriyor. bunlar gibiler için medeniyet edirne den bu tarafa sınırı geçince bitiyor.
Yanıtla (7) (0)61,Bizimki hala çökmediğine göre çok güçlü olduğundan'dır
Yanıtla (2) (2)Ahmet 61 sayın sevgili arkadaş; yirmi yıldır siz yönetiyorsunuz, az zaman değil, neden düzeltemediniz, düzeltmek mi istemediniz, ne yaptınız da düzeltemediniz bir öz eleştiri yapmanız mümkün mü?. Yine bu durumdan CHP zihniyetimi sorumlu ?. K.K. Gitti bundan sonra işiniz zor gibi, öyle vur patlasın çal oynasın olmaz, geçti, vatandaş zor durumda, NASS ile vatandaşın ciğeri söküldü, bir öneriniz, çözümünüz nedir?.
Yanıtla (0) (0)İkinci cümleye katılmıyorum. Türkiye'de sistem yok, tutan tuttuğunu, yapan yaptığıyla, gücü gücü yetene, yani kaos hakim. Birinci cümle zaten senin değil.
Yanıtla (0) (0)Bu ülkede yaşayan herkes her ama her konuda zihnen kalben vicdanen birbirinin aynısı. Bu yüzden çöpten trafiğe kitap okuma oranından belediyelere aileden komşuluk akrabalık ve siyasete her dönem aynı şeyleri yaşıyoruz. İstisnaları geçelim herkes aynı. Ömrünü 2 kitap okumadan geçirip herkesin her şeyi bildiği ülke..
Yanıtla (28) (5)Kitabın özetini okusak olmaz mı? Birisi zamanında öyle bir şeyler demişti de nereden aklıma geldiyse.
Yanıtla (11) (2)Yorulma diye sana kitabın özetini hazırlayan birilerini bulursan neden olmasın
Yanıtla (1) (1)Katılmıyorum Körfez, "Bu ülkede yaşayan herkes her ama her konuda zihnen kalben vicdanen birbirinin aynısı" olsaydı Tayyip %99 oyla seçilir, Bay Kemal hala koltuğunda oturuyor olurdu.
Yanıtla (4) (0)Siyaseten de aynılar. Parti farklı olabilir. X partisini tutanın y yi tutanlar ne farkı var. Parti adlarını çıkar aynı şeyleri konuşuyorlar. Tavır düşünme biçimi aynı. Gündelik hayat aynı.
Yanıtla (2) (2)El insaf! Erdoğan ile Davutoğlu'nun, Babacan'ın, Özel'in, Sıtkı Süreyya'nın düşünme biçimleri nasıl aynı?
Yanıtla (0) (0)Bu ülkede yaşayan Herkes herkonuda zihnen,kalben,vicdanen birbirinin aynı imiş? Nekadar saçma!Mesela ben seninle aynı görüşte değilim.Çok kitap okumakla erdemli olunmuyor. Allah cc İsrail oğularının alimlerini"Ciltlerle kitap yüklü eşekler"e benzetiyor(cuma/5)
Yanıtla (2) (1)Sen yine de oku. İlk emir oku. . Okuyanların icat ettiği şeyleri kullanıyorsun hayatın her alanında. Kullanmayacaksın rahatsızsan bilgiden.
Yanıtla (2) (0)Halbuki cehalet ne güzel degil mi?
Yanıtla (0) (0)Gerek siyaset alanı olsun gerekse halk olsun sorunları bilmeyen yok...Bunlar teşhis edildi birdaha birdaha konuşmaya gerek yok kim nasıl çözecek düzene koyacak bilmiyorum.Halk bekliyor.
Yanıtla (1) (0)Birisi "bakalım" diyorsa;bunun anlamı HAYIR demektir
Yanıtla (1) (0)Erdoğan'ın müsadesi olmadan asla konuşamaz. Böyle arada bir gaz alma görevi veriliyor kendine. Hepsi bu kadar.
Yanıtla (3) (0)Sayın Ahmet Hoca'm, kendisini 1983'ten beri takip ederim. Hep güzel şeyler konuşur ama sanki o zamandan beri muhalefetin bir üyesi gibi konuşuyor. Demek ki yıllardır o koltuklarda oturmanın sırrı bu.
Yanıtla (0) (0)Sn Çiçek Anap döneminden beri aynı şeyleri söyler, ama ağır abi olarak da 40 yıldır. siyaset sahnesindedir. Hala top çeviriyor.Eskiden evladı ü iyal meselesi kalmayan insanların niye cesur olamadıklarını anlayamazdım. Şimdi sebebini biliyorum. Bu Türkiye'ye mahsus. Bir Merkel olamayanlar.Siyaset bazıları için ölünceye kadar sürecek bir hayat tarzına dönüşüyor.Mesela bkz. Kılıçdaroğlu.
Yanıtla (1) (1)Kayıt dış liğin ilave olarak 1.si hukuksuzluk, kişiye göre işleyen hukuk veya zulüm çarkı, Adlye labirent lerinde uçup giden hukuk. Bu yüzden Erdoğan ve yandaşları Türkiye bir hukuk devleti imiş şeklindeki sloganı papağan gibi tekratliyorlar.
Yanıtla (2) (0)Cemil Çiçek ANAP döneminden beri siyasetin içinde ve çeşitli görevlerde bulunmuştur. Ancak, görevleri sırasında hatirimda kalan, iz bırakacak hic bir icraatı, söylemi olmamıştır. Şimdi konuşmasının kime ne yararı olacak?
Yanıtla (6) (0)Ahmet hoca aynen katılıyorum Allah sayınızı arttırsın
Yanıtla (2) (0)Cemil Çiçek, herkesin bildiği şeyleri söylemiş ama niye böyle söylememiş. En üsttekiler yaparsa bu aşağıya doğru kar topu gibi gider. Aşağıdaki sıradan insanlar bakıyor herşey mübah. O da ben neden yapmayayım diyor.
Yanıtla (7) (0)“Ama, diyor Cemil Çiçek, aradan 400 yıldan fazla zaman geçti biz hala aynı sorunları konuşuyoruz. Adaletsizlik var, rüşvet var, liyakati tartışıyoruz.” Cemil Çiçek yaşanan sorunu “Akıl baliğ olma sorunu” olarak niteliyor." Hay Allah ben de her şeyi bilen hiç yanılmaz, keskin bakışlı bir Anadolu irfanı var sanıyordum. Meğer bizim millet daha reşit olamamış. Bu kadar yüzyılda reşit mi olamadı yoksa bir temyiz kudreti sorunu mu var bilemedim.
Yanıtla (2) (0)Kısacası "daha çok devlet" diyor.
Yanıtla (0) (0)Aslında kuralın alası var bizde ama uhrevi bir ödülü olmayınca insanlarımız uymuyor. kök sebepler bilinmeden sorunlar çözülemez. Kırmızı ışıkta geçmek suçtur yerine, günahtır, beklemek sevaptır dense daha çok uyum olur. gören olmazsa suçu işleyebilir ama sevaptan vazgeçmez. gelecek hayatta işine yarayacağını düşünerek tabi.
Yanıtla (1) (1)Devlet aygıtının, reorganizasyona gidilip yeniden bir yapılanmaya gidilmesinin aşikar olduğu her halimizden belli .çünkü her taraftan dökülüyoruz,Sayın Ahmet bey in yazısından belirtilenlerden daha fazlası var bu gün ülkemizde.Bunu kim yapacak,aydınlar mı,siyasetçiler mi,halk mı,Durumun bu hale gelmesinde siyasetçilerin payının büyük olduğu aşikar,halk ne yapabilir? Ülkenin Kandili konumundaki aydınlarımıza kalıyor mesele,bir vatandaş olarak gördüklerim,saygılar
Yanıtla (3) (0)Bu dönemin en bariz olarak ortaya koyduğu şeylerden biri kendini aydın, entellektüel görenlerin açığa çıkan bariz öngörüsüzlük sefaleti oldu. Bu kadar kolay istismar edilebilen toplulukları istismar ederek akla zarar maddi, manevi menfaat sağlayan bir güce denetimsiz, kontrolsüz yetkiler veren düzenlemelere omuz verilince böyle oluyor! Aydınlar bırakın kandil olmayı gölge etmesinler de başka ihsana gerek yok. Adamlar nerede ise cehaleti övenleri haklı çıkaracak kadar akla ziyan davranıyor.
Yanıtla (1) (0)Konuşması gerekenler susuyor,yağcılar konuşup yanıltıyor, iyi hukukcu özgül ağırlığı olduğunu iddia eden Bülent Arınç beyden ses yok.
Yanıtla (6) (0)Son pişmanlık fayda etmiyor, hepiniz oradaydınız ve vebal de sırtınızda. İnanç bilincin önüne alınınca böyle olur. Gören göz adanmışlıkla gerçeği değil ancak hayalleri görür. Sn Çiçek, rahmetli Özal ve bir çok din referanslı siyasete yakın duran siyasiler bu günleri hazırladı. Tabiki mesele özünde inanç ya da iman değil, gelişmemişliğe yuva olan bağnazlık. Sol ve sağ ideolojiler de öyledir. Kişi olmak yerine ümmet, mürit, dava adamı gibi kalabalıklar içinde var olabilenlerin dünyası böyle.
Yanıtla (4) (0)Bu sorunlara kafa yoranların Hansın Hasandan veya Olaf Scholzun Sn.Erdoğandan,Friedrich Merzin Sn.Özgür Özelden,uzağa gitmeyelim Ülkemizdeki siyasetçilerin birbirlerinden daha dürüst olmadığının kabulünü kimin,kimlerin içselleştirmesi lazım?Dağdaki ”eğitimsiz” çoban,deprem bölgelerinde,sahil kenarlarında ki seçmen,vb. hakkında düşünenleri kapsayan geniş bir kabul.Çözüm üretmek isteyenlerin aşması gereken 1.md., Sn.C.Çiçek zülfüyâri katmadan özetlemiş ama açmak lazımdır diye düşünüyorum.
Yanıtla (1) (0)Tabi ki öncelikli olarak “Yargı” !! En hassas,işin belkemiği, titizlikle üzerinde durulması gereken bir kuvvet. Ne diyor Alman? “Berlin’de mahkemeler var.” Biz ne diyebildik,ne diyebiliyoruz,ne diyeyeceğiz?
Yanıtla (1) (0)Yıllar önce şöyle bir araştırma yayınlanmıştı: deneklere, rüşvet ile irtibatınız oldu mu? Çıkan sonuç; deneklerin %90’nı hayatlarında en az bir kez rüşvet almış veya vermiştir. Anlayacağınız kumaş kalitesiz sayın hocam!
Yanıtla (1) (0)Cukurovada halk arasinda bir soz vardir, derki:"Her zaman ondekilerin arabasina biner", Sn Cicek her devrin insani, yuvarlak sozleri rahatlikla soyler, hic Risk almaz, hep golgede calisir. Hocam, insallah davetinize icabet ederse, lutfen YIMPAS isini bir sorarmisiniz? (Haddimi astigimin farkindayim, kendimi tutamadim, ozur dilerim)
Yanıtla (5) (0)Cemil bey bunları Erdoğan'a söylemiyorsa yada söylüyor da Erdoğan dinlemiyorsa, bile bile bu yanlışların içindeyseniz, bu dert bizi iflah etmez. Öldürür.
Yanıtla (4) (0)Hocam her şey adaletle ve hesap verilebilirlikle ilgilidir. Bir yanda "Berlin'de hakimler var " diyen bir toplum diğer yanda "Anamı öpen kadı kadıyı kime şikayet edeyim" diyen toplum bir yanda 800 yıldan beri uygulanan Magna Carta yani kralın harcamalarının hesabını verdiği sistem diğer tarafta mülkün önce Allah'a sonra padişaha ait olan bir sistem onu zorla kaldırdık onun yerine daha beterini getirdik şimdi her şey reyisimize bağlı.
Yanıtla (9) (0)Hasan ve Hans tan örnek vermek de bir kayıt dışılık olmuyor mu. Balık baştan kokmuyor mu. Aslında örneklere, idareci lerden başlasak, önce onlar hukuka uysalar, mesela mahkeme kararlarına uysalar, imza attıkları uluslararası hukuka uysalar, devletin malına mer hassasiyetiyle yaklaşsalar, hatalarının bedelini ödeseler, Hasan ve Hans örneğini ben de elektronik bir cihaz üzerinden vereyim.Almanya'da düzgün çalışan bir elektronik cihaz Türkiye de fişe takınca yanıyorsa sorun sistemdedir.
Yanıtla (4) (0)Vergi afları kayıt dışı ekonomiye yardım ve yataklık yapan uygulamalardır. Erdoğan iktidarları 12 defa vergi affı çıkardı. Cemil Çiçek bunların kaçında ret oyu kullanmış, bir sonraki görüşmenizde sorar mısınız hocam?
Yanıtla (6) (0)Elinize, gönlünüze sağlık. Programın gerçekleşmesi ve önceden duyurulması dileklerimle. Selam sevgi dua ve muhabbetle kalın.
Yanıtla (2) (1)Ekonomi dahil, icra edilen herşeyin karar vereni ve sorumlusu bilinmek, Durup dururken onca uyarı ve ikaza rağmen dinî referanslar ile (nass) faiz enflasyona sebep diye iddia etmek, Faizi önce düşürmek ! TL nin değer kaybı ile tüm fiyat dengeleri bozulup, her ürün on, onbeş katına yükselince, (nass yerinde durduğu halde) faizi yüksek iddia edilen yer 19 dan geri iki katına çıkarmak.. Sonrada iki bin lira olan kiraya bugün 7,5 isteyeni de vicdan tartısına çıkarmak...! Sn Çiçek siyaseten kandır
Yanıtla (0) (0)Türkiye kandırılmış insanlar ülkesi ise kandıran kar kim?bunu da açıklayın.
Yanıtla (4) (0)Sn.Cemil Çiçek ile program yapmanız iyi olur, ancak siz yine de Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Timur Soykan ve Murat Agirel'i de davet etseniz, sn Hanefi Avcı da Skype ile katılsa, bir de Prof.Dr.Mehmet Okuyan'i katılıma ikna ederseniz biz de hep birlikte " kayitdışıliklar" ne imiş, nasıl olurmuş öğrenirdik. Sonrası mi ? Artik onu ben bilemem. RTÜK bilir.O işlere onlar bakıyor.
Yanıtla (9) (0)Yazıdaki "Cemaatten paralel yapıya dönüşen, sonra da FETÖ diye nitelenen hareket kayıt-dışılığın tipik örneği ona göre. Yapının milyar dolarları yönettiği uluslararası kayıtlara geçmiş." ifadesi aklıma şu soruyu getirdi: Yapının yönettiği milyar dolarlardan ne kadarı bu milletin parasıydı acaba? Hani, cemaatin bir dönemki ortağı, ne istedilerse verdik, demişti de.
Yanıtla (4) (0)Ülkemizde, Adaletsizliğin olduğunu, milletin dinen siyaseten kandırıldığını, (ticaret herkesin malumu) Adalet Bakanlığı, Meclis Başkanlığı yapmış tecrübeli bir isim söylüyorsa... Dahası, Ülkenin 20 milyonluk bir şehri'nde Cumhuriyet savcısı görevini yürüten bir ismin Mahkemelerde olan biteni, dönen dolapları, Haksız hukuksuz ve adaletsizlikleri artık son kerte de mektupla dilekçeyle bir yerlere kayıt ettiriyor sa... Sıradan insanların adaletsizliğe olan feryadını kim duyar ki ?
Yanıtla (3) (0)bence cemil çiçek yanılıyor. kusura bakmasın ama hans hasandan daha milli, daha dürüst, daha bir ahlaklı ve daha çalışkan. içlerinde kanundan korkup suç işlemekten imtina eden mutlaka vardır ama onlara verilen milli eğitim ve aile terbiyesi sonucunda utanma duyguları bizden çok daha fazla. maalesef bizim müslüman olarak onlara örnek olmamız gerekirken onlar bize ders.
Yanıtla (8) (0)Sayın taşgetiren kapanın elinde kalıyor zaman götürme zamanı,bir daha bu fırsat ele ya geçer ya geçmez diyorlar götüren götürene.
Yanıtla (3) (0)1973 den bu güne MSP, ANAP, FP ve Ak Parti de, Sırasıyla, Belediye başkanlığı, Milletvekilliği, Devlet ve Adalet Bakanlığı sonra TBMM Başkanlığı ve son olarak ta CB yüksek istişare kurulu üyeliği görevi, yani 50 sene.. Ve, “Türkiye ticareten, dinen ve siyaseten kandırılmış insanlar ülkesidir.” cümlesi.. Ticareten ve dinen kandıran ve kandırılanları millet biliyor da! Şu siyaseten kandıranlar kim ise?
Yanıtla (7) (0)Bu tespit çok önemli! "Türkiye ticareten, dinen ve siyaseten kandırılmış insanlar ülkesidir.”
Yanıtla (20) (0)Dindar iktidar döneminde katmerlesti.
Yanıtla (5) (0)Cemil bey oturaklı,tecrübeli ve bilge bir insandır.Onu daha fazla dinlemek lazım diye düşünüyorum.Arınçı da dinleyelim ama onun bazı demeçlerini gerekçelerini açıklayarak ifade etmesini isteyelim.Cemil bey eksik demiş:Küçük insanlar şahıslarla,akıllı insanlar olaylarla ve dahi insanlar da fikirlerle uğraşır.
Yanıtla (3) (0)Seviyesiz olsun, haksız olsun, onursuz olsun ama benden olsun benim gibi olsun ülkesiyiz biz.
Yanıtla (7) (2)Sayin Cumhurbaşkanı, "ben dahil hiç kimse sorgulanamaz degildir" dedi. Hangi babayiğit sorabilir? Buna nasıl inanacağız? 23 sene önceki hali ile şimdi aynı mı diye sormak isterdim ama soramiyorum maalesef.
Yanıtla (18) (3)Soru sormaya kalkan fox tv muhabiri şu cevabı aldı, Allah allah lafa bak.....
Yanıtla (6) (2)Ben de soramıyorum
Yanıtla (2) (1)"Yüzleşme” programına davet ettim. “Bakalım” dedi.
Yanıtla (5) (0)GELEMEZ...
Gelemez beklemeyin!
Yanıtla (3) (0)Siyasetin her değeri değersizleştirdiği bir ülkede yaşıyoruz ve buna da alıştık. Değersiz ne varsa gündeme taşıyıp onu konuşarak ömür tüketiyoruz. Tıpkı sizin miladı dolmuş kişileri gündeme getirerek onların ağzından hak ve hakikat adına işe yarar bir şey çıkacakmış gibi beyhude işlerle uğraşmanız gibi! Ah Taşgetiren hocam.Zaman taşı gediğine koyma zamanı.Taşlaşmış kalpleri taşıma zamanı değil...
Yanıtla (1) (0)Türkiye siyaseten ve dinen kandirilanlar ülkesi demiş. Her devirde iktidarda kalmayı becermis biri olarak bu resmin neresinde kendileri...
Yanıtla (4) (0)Hocam sizler anca sohbet odalarında konuşursunuz.. Birazcık tatlı söz söylese koşa koşa gidersiniz.. Hiçbiriniz birey olamamışsınız..Cemaat tarikat, Ümmet kültüründen kopamamışsınız. Erbakan'ın, oğlu bugün açıklama yapıyor. AKP'ye 30 madde sunduk imzaladılar ama hiçbirini yeine getirmediler. Yine de Erdoğan İstanbul'u kaybetti ama tekrar kazanması için onu destekleyeceğiz diyor..Ülke yansın, yıkılsın ama.. Yöneten yakan, yıkan çamurdan da olsa bizden olsun diyorsunuz...
Yanıtla (12) (1)Rejim jargonunu besmele gibi zikredip kendini kaskolamak moda olmuş. Cesaret her yiğidin harcı değil tabii. Danıştay Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in cenazesinde protesto edilince alandan nasıl kaçtığını bilen bilir. Söylediklerinde fazla keramet aramaya gerek yok.
Yanıtla (3) (0)Ağasından icazet alırsa gelir
Yanıtla (3) (0)“Bakalım” mı dedi? Çıkamaz bence. Siz anlattığını söyleseniz de, yanlış anlamışlar tam öyle demek istememiştim diyebilir. Televizyonda "Yüzleşme"ye çıkıp, bügüne ilişkin belirttiklerinizi söylese Reis'le nasıl yüzleşecek? Koskoca "Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu" üyesi. Ne yardan, ne serden durumu (bana göre).
Yanıtla (1) (0)Cemil Bey onemsedigim bir siyasetci,Özal donemindeki Bakanliklarindan beri takib ederim.İlkeli fakat cesaretsiz, savasci olmiyan bir siyasetci.Bize ilkeli, durust,samimi ve mucadele ruhuna sahip siyasetci lazim.M.Yazicioglu ve H.C.Guzel gibi..Gn.baskan ve ya bir takim gucler aba altindan sopayi gosterince tirsmiyacak,N.Mandela ve Malcomx gibi etkin mucadele yontemleri gelistirecek.Rahmetli Ozalda mucadeleci fakat,zihinsel paradigmasinda hatali yanlar var.Erdogan savaşçi fakat diger yönleri eksik
Yanıtla (2) (1)Kaayıtdışılığı önlemenin tek çaresi 18 yaşını dolduran emekliler ve ücretliler dahil her Türk vatandaşının Gelir vergisi beyannamesi vermesidir. Ne var kı bunu hiç bir parti istemez. Muhtemelen 40 yıllık bir siyasetçi olarak Sn Cemil Çiçek de istemez. Kayıtdışılık ve benzeri konularda soyut konuşmak ve belagat yetmez. Müşahhas önlemler teklif etsin
Yanıtla (5) (0)