İlahiyatçılar ve sistem arayışı
Salı günkü yazım: “İlahiyatçıların şeriat bildirisi.”
Dün sabah baktığımda 309 yorum almıştı. Ateistinden, şeriat karşıtına, bildiriyi destekleyenden karşı çıkanına…. Orası acayip bir platform. Okuyorum.
Ateist yaklaşımları biraz fazla konforlu görüyorum. Fazla konforlu, yeterince irdelenmemiş, kendi içinde tartışılmamış, bir tür klişeler içinde oluşmuş çizgi…
Oysa ateizmle yola çıkıldığında öyle pek konforlu bir yürüyüş olacağını sanmıyorum.
Kendini izah edemez bana göre ateist; varoluşunu, insanlığını, aklını, kalbini, ruhunu, duygularını, hafızasını, nereden gelip nereye gittiğini, ot gibi başlayıp ot gibi yitmekle insan olmak arasındaki farkı…. Albert Camus, “Tanrıya başkaldıran için en tutarlı yaklaşım intihar etmektir” diyor. Yani verdiği canı Tanrı’ya iade etmek. Ama insanın damarlarına “Hayatı koruma” gibi kolay aşılamayan bir iç yöneliş de konmuş… Ne yapacak tanrı tanımaz o iç yönelişi? Verdiği canı Tanrı’ya sapır sapır iade eden tanrı tanımazlar güruhu mu var? Yok. “İnanmadığı halde en çok Tanrı ile savaşandır ateist.” Bakıldığında zaten “Tanrı yok” denmiyor, Tanrı’nın yaptığı işlere başkaldırılıyor. Ama o da bir çıkmaz. Said Nursi’nin bir sözü var o konuda: “Kadere, yani Allah’ın tayin ettiği işlere başkaldıran başını taştan taşa vurur” şeklinde. Benzer bir cümleyi Camus de de okudum. Ne dersiniz, insan yaratılmışken insandan başka şey olmaya yönelenler nasıl bir varlığa dönüşüyorlar? “İnsan olma”nın hakkını vermeyi istiyor Yaratan bizden. Ve biz o alanlarda fevkalade bocalıyoruz. Kimi zaman ota dönüşüyoruz, kimi zaman canavara… Oysa Yaratan insandan “onurlu -Kur’an’daki ifadesi mükerrem- bir varlık” olmasını istiyor.
Neyse, okurlarım biraz da ateizmi tartışsınlar kendi aralarında… Benimkisi bir kapı aralamak…
“İlâhiyatçılarımız”ın bildirisinde bir de halka yönelik misyon belirleme gayreti vardı. Salı günkü yazıma o konu şöyle girmişti:
“Ancak ilâhiyatçılar, bildirinin sonunda etkili bir laiklik vurgusu yapmakta, “laikliğin dinin doğru ve özgürce yaşanabilmesi için yaşamsal önem taşıdığını” ifade etmekte, ayrıca “bütün halkımızı, aziz dinimiz İslam’ı yaşarken aynı zamanda büyük Atatürk’ün ve şehitlerimizin emaneti olan; laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti devletimize sahip çıkmaya davet ediyoruz” demektedir.”
Bildirideki “Atatürk, şehitler, devlet, laiklik, demokrasi…” gibi ifadeler, Türkiye’de bazı çevrelere mesaj verirken devreye sokulan garanti belgeleri niteliğindedir.
Oysa şöyle düşünülebilir: “Şeriat”a karşı çıkıyorsanız, onun yerine ondan çok daha sağlıklı bir sistem yapılanması gerçekleştirmelisiniz.
Türkiye, 100 yıl önce, evet, İslâm’ın devlet ve toplum hayatındaki belirleyici konumunu ortadan kaldırdı. “Dinin sadece inanç, ibadet, ahlâkla sınırlı bir alanda kalmasını” öngördü. O zaman pek “Demokratik laik” tanımlamaları yoktu ama, niyet, dini alanı sınırlayan bir laikliğe ulaşmaktı.
100 yıl geçti.
Türkiye din – toplum – devlet ilişkilerinde de sağlıklı bir çerçeve oluşturamadı, demokrasi demokrasi olmakta problem yaşadı, laiklik, inanç özgürlüğü ile dini alanın kısıtlanması gerilimleri arasında gitti geldi, hukuk ona göre hukuk olmakta zorlandı…
İlk 27 yıl tek parti yönetimidir.
Sonraki yılların içine “Cumhuriyeti koruma kollama” misyonu çerçevesinde devreye defalarca muhtıra, darbe, örtülü -postmodern- darbe olmak üzere askeri -hukuki bürokrasi vesayeti girdi. Başbakanları bakanları astık, sürgüne gönderdik, daha ötesi var mı?
Halen en tepeden olmak üzere, bilmem kaç maddesi değiştirilmiş anayasa yeterli görülmüyor, yeni sivil anayasa talebi seslendiriliyor.
Son 22 yılın ana tartışması “hukuk devleti olmak – olamamak”la ilgili.
100 yılda nasıl bir toplum yapısı ortaya çıktı? Bir kere de ona bakmak lazım sanırım.
Şeriatı mı bıraktık, İslâm’ı mı, yerlerine neyi getirdik, yoksa Türkiye’ye özgü laikçi sistemin inanç özgürlüğü özürlü yapısı içinde “Müslümanlığı da sorunlu” bir toplum yapısı mı çıktı?
Yani insan, ilâhiyatçılar bir bildiri ile toplum önüne çıkacaksa, klişe mesajlarla sağa – sola selâm çakacaklarına, “şeriat” konusunda belli odaklara “Biz buradayız” mesajı vereceklerine, tamam, İslâm adına ortaya konan yanlışlıklara da temas etsinler, ama mevcut yapının onarılması gereken yönlerini de ortaya koysunlar…
Bir de ben, eğer İslâm, ilâhiyatçıların altını çizdiği gibi “İman, ibadet ve ahlak”la sınırlı anlaşılacaksa, bu çerçevenin nasıl bir insan inşa edeceğini de ifade etmelerini beklerim. “Allah’a iman nasıl bir insan inşa eder, Kur’an’a iman, Peygambere iman, Ahirete iman nasıl bir insana vücut verir? Hakeza, “ibadetli” bir Müslümanın kişiliği nasıldır? “Ahlâklı” bir Müslüman profili neyi ihtiva eder? Ve bir Müslüman bu inanç, ibadet, ahlâk eğitimini nasıl alır, nasıl toplumsallaştırır?
Bütün bunlar, insanın toplumsal hayat içindeki davranışlarını etkilemez mi? Halkı Müslüman bir ülkede hangi “laiklik yorumu” sağlıklı bir islâmî bilgilenmenin imkanını verir?
Türkiye’de hukuktan demokrasiye pek çok temel alanı zehirleyen laikçi zihniyet, Müslümanın yukardaki hassasiyetlerini dikkate almak yerine sadece kimi sembolik örnekler üzerinden “Şeriatı kötüleyerek” kamuoyu oluşturma yoluna gitmedi mi?
Şunu söyleyeyim: Bu yaklaşımlar bazı zihinleri zehirler, kabul ediyorum, ama nihai planda zaten değer sancısı yaşayan Türkiye’ye iyilik getirmez. “Değer sancısı…” diyorum. En tepelerde sorunlar var. Yolsuzluklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler ülkenin gündeminden çıkmıyor. TV’lerin gündüz katın programlarına bakın, değer sancısı adına ne dediğimi anlarsınız.















Sizce İslam 'İman, ibadet ve ahlak'la sınırlı mıdır? Bildirideki bu temel mesaja katılıyor musunuz? Bu konudaki düşünce ve tavrınızı merak ediyorum.
Yanıtla (0) (0)Sayın Ahmet Bey kardeş,kapı araladığınız bu tartışma hayra vesile değil,Muhammedî yöntem hiç değil,hani fitne zamanında koşmayacaktık;size o yorumların sayısını gösteren ışığa dikkat edin o ışık nur değil;kardeşlik hukukuna dayanarak yazdım,hakkınızı helal edin.
Yanıtla (9) (7)Remzi hocam,hayra vesileymiş,değilmiş,kimin umurunda,tık sayısı artsın yeter!Çok büyük vebal!
Yanıtla (3) (0)Yani sorgusuz sualsiz körü körüne inanalım diyorsun.
Yanıtla (2) (2)Remzi kardeş iyide bu ilâhiyatçı takımı fitneyi salmış ortalığa, siyasi yazılarına fazla katılmasamda, Ahmet bey"yoğurdu üfleyerek"kibarca görüş belirtmiş, neresi yanlış, susmak olmaz, bilenler konuşmalı. Yorumlar konusuna gelince, buradakiler genelde seküler düşünceye sahip olduğu için sağlıklı bilgi oluşmuyor.
Yanıtla (1) (0)Asıl hayra vesile olmayan şey, atalar dininde ısrar etmek, tabulara dokunamamak ve peygamberden sonra ümmete din diye yutturulan hadis, fıkıh, kelam, mezhep ve fırkaları Kur'an'ın önüne koyup bağnaz bir toplum oluşturma projesini hala bilinçsizce savunmaktır. "La" ile başlayan tevhid hareketini putperestlik ve şirkin bataklığına sürükleyen cahiliye Emevi ve Abbasi'sinin belirlediği dini Allah'a mal eden anlayışa teslim olmaktır şer olan!
Yanıtla (4) (4)Temel ile Dursun balığa çıkmışlar bayağı balık tutmuşlar sonrailerliyen saatlerde fırtına çıkmış tekne sallaniyi temel demiş allahım sen bizi selametle karaya çıkar habu balıkların hepsini sana verecem Dursun kızmış ula hepisini niye diyusun oda cevap ula Temel kadırıyırım onu şimdi akp den önce fitne yok,muydu
Yanıtla (0) (2)Hoca yoklama yapıyor ortam oluşmuş mu diye niyetini belli etti zaten
Yanıtla (2) (0)“Oysa şöyle düşünülebilir: Şeriat´a karşı çıkıyorsanız, onun yerine ondan çok daha sağlıklı bir sistem yapılanması gerçekleştirmelisiniz.“ Buradan; “Şeriat çok sağlıklı bir sistemdir, Cumhuriyet bunun dahası olması gerekirdi” anlamı çıkıyor. Sayın Hocam, Din ortadan kalkmadı. Yanlış anlamalara meyil vermek için Şeriat´la yönetilen bir toplumdan (ülkeden) örnek vermeniz gerekmez miydi? Şeriat ile mükemmeliyetçilik bizi “mükemmele” götürür mü? Orası da çelişkili.
Yanıtla (20) (2)Mısır şeriat ile yönetilen ve Halife’nin yaşadığı ülkeydi ama Yavuz Selim bir gün sefer düzenledi… açıklaması olan var mı?
Yanıtla (5) (2)Var tabii ki açıklaması ama çok uzun sürer,buraya sığmaz,sen bir zahmet "sorularla islamiyet.com"sitesine sor."Yavuz neden Mısır'a savaş açtı?" başlığı altinda çok geniş bir açıklama bulacaksın.
Yanıtla (0) (0)Hoca uygun zamanı bekliyor demekki şartlar biraz daha olgunlaşsa mevcut sistemi alaşağı edecek
Yanıtla (0) (0)Hem madem sinek kanadından ta semavat kandiline kadar mükemmel bir intizam var.
Yanıtla (6) (9)Öyle ise, o hâkim birdir.
Çünkü her şeyde san’at ve hikmet o derece acibdir ki; o şeyin sanii, her bir şeye muktedir olacak, her bir işi bilecek bir derecede kadir-i mutlak olmak lâzım gelir.
Öyle ise bir olmazsa, mevcudat adedince ilâhların bulunması lâzım gelir.
O ilâhlar hem birbirine zıd, hem birbirine misil olacaklar ve o halde şu acib intizam bozulmamak, yüz bin defa muhaldir.
Risalelerin linki varsa yazın da biz de istifade edelim.
Yanıtla (3) (1)Konuyla alakasın kuramadık. Kâinattaki benzersiz nizam ve düzenden bir tanrıya ulaşan, ulaşılan o bir Tanrının isim ve sıfatlarını çıkaran İsevi teologlarda var. Yazıya konu olayda da Allah'ın inkarı ya da ona ortak koşma yok. Sadece 6 yaşında nişanlanıp 9 yaşında evlilik içi cinsel ilişkiye girildiği rivayet edilen bir hanım üzerinden bu dine uygun mudur değil midir? Tartışması ve bir gurup hocanın bu yöndeki açıklaması var.
Yanıtla (0) (3)9 yaşında evlilik olmuş mu???? O dönemde 9 yaşında evlilik adeti var idiyse... O dönemlerde 100.000'ler kadın aynı şekilde evlendi demektir...Sizin derdiniz sadece O biri... Ki O'nun gerçekleştirdiği o evlilikten önce başkasıyla nişanı bozulduğunu da bilmiyorsunuz....
Yanıtla (0) (0)"Kur'an ile şeriat 1411 yıl önce gelmiş, Hz. Muhammed aracılığı ile de insanlığa tebliğ etmiştir. Şeriatın gelmesinden 1327 yıl sonrada ülkemizde 1937 yılında laiklik ilkesi Atatürk tarafından ilan edilmiştir.Şeriat, Allah'ın emirleri iken, laiklik kul tarafından ortaya atılmış ve uygulanması sağlanmaya çalışılmış bir kavramdır." Alıntı..
Yanıtla (5) (25)O senin inancın. Şeriatta insanlar tarafından yazılmıştır.
Yanıtla (15) (9)Hak katında değerinden size ne. Onun bileceği iş. O herkesin hayatta bir değeri var diyor. Elbette. İtirazımız olamaz. Sadece zararlı insanların değeri olamaz. Yoksa her varlık değerli. Sadece insan değil.
Yanıtla (2) (3)Şeriat da tıpkı diğer beşeri sistemler gibi kulların Allah'ın kitabından kendi aklı, beceri, anlayış KAPASİTELERİNE hatta bazı ZAAFLARINA göre şekillendirdikleri , sizin deyiminiz ortaya attıkları ve uygulanmasını sağlamaya çalıştıkları DİNİ BİR YORUM olup dinin kendisi değildir...
Yanıtla (1) (0)İslam’ın etik-moral bünyesindeki zayıflığı ‘cahiliye’ erdemlerinin terk edilmesine bağlayan yazar sizce de haklı değil mi? Bir Hz. Ömer, bir Hz. Ebubekir'in mayaları ( insanın kişiliğinin çok küçük yaşlarda oluştuğunu günümüz mürebbiyeleri de iddia ediyor ) ‘cahiliye’ erdemleri ile (cömertlik, sadakat, cesaret, fedakarlık, vefa...) ile şekillenmedi mi???
Yanıtla (0) (0)Off off şeriatin ne olduğunu kim yada kimler belirleyecek şeriati kim uygulayacak uygulayan acaba kendine de uygulayabilecek mi desem zorrrrr dostum zor siz iyisimi devletin dini adalettir ahlaktır vicdandır merhamettir diyelim yoksa bu mesele çok su götürür
Yanıtla (2) (0)AK Parti şimdi ne yapıyor? Parasını arabaya-uçağa vs harcayan zenginlere dokunmadan sadece boğazını düşünen fakirlerin boğazını daha fazla nasıl sıkarım derdinde.
Yanıtla (0) (0)Sizin şeriat dediğiniz düzende en önce ifade özgürlüğü olamaz. İfade özgürlüğü yok ise o toplum gelişemez. Toplumların gelişmeleri farklı düşünen ve inanan insanların üzerindedir. İslamiyet tamamen kişiyi ilgilendirir. Asla toplum ile ilgili değildir. Kişinin inancı olur. Ama inanmış insanlar diğerlerini de etkiler ve böylece toplum giderek arınır.
Yanıtla (14) (7)'orcan tanyalçın'a: Orcan! çok güzel düşüncelerin var. Yazdıkların dini bilginin olduğunu gösteriyor .Tebrikler. Ancak yazınızda "İslam kişiyi ilgilendirir. Toplumu ilgilendirmez" gibi bir söz var. Buna katılmak mümkün değil. Kur'an'da Allah'ın (CC) devleti ve toplumu ilgilendiren birçok ayet var.
Yanıtla (2) (7)Doğan bey biraz daha araştırın, okuyun, İslam dininin kul ile sınırlandırılamayacağını öğreneceksiniz.
Yanıtla (1) (0)Şeriatte emr-i bil ma'ruf, nehy-i anil münker farzdır. 1923 den bugüne bu iki farzı laikler yasakladı. Şeriat devleti kimlik soramaz, parmak izi alamaz, fotoğraf çekemez, hiçir şekil ve surette Müslümanı ve zımmıyi sorguya çekemez, evini ve üstünü arayamaz, daimi ordu besleyemez. İnsan ruhu ve bedeni ile Allah'a aittir devlet sadece vergi toplar, asker toplayıp sefere çıkar, suç işleyenleri cezalandırır. Mekteplerde sadece posisitve ilm ile o şahsın inandığı din öğretilir.
Yanıtla (1) (0)1-“Madem şu kâinat ve mevcudat var ve içinde ef’al ve icad var.
Yanıtla (2) (6)Hem madem muntazam bir fiil, failsiz olmaz.
Manidar bir kitab, kâtibsiz olmaz. San’atlı bir nakış, nakkaşsız olmaz. Elbette şu kâinatı dolduran ef’al-i hakimanenin bir faili ve yeryüzünün mevsim-bemevsim tazelenen hayretfeza nukuşlarının, manidar mektubatının bir kâtibi, bir nakkaşı vardır.
Hem madem bir işte iki hâkimin bulunması, o işin intizamını bozuyor." 31.Söz
Be mübarek kardeşim,bu cümleleri anlayacak kaç kişi var sayfada?Yorumları okuduysan çoğunluk ateist, deist, agnostik.Bu ağır, ağdalı dilden ne anlasınlar? Günümüz Türkçesini doğru okuyup yazmaktan aciz bir çoğu.Sen yine paylaş ama açıklamasını da bir zahmet ilave et.
Yanıtla (6) (4)Bilal bey tanrı düşüncesini açıklayan üç temel felsefi yaklaşım var.
Yanıtla (0) (0)1) Deist düşünce:Tanrının var olduğunu,
2)Ateist düşünce:Tanrı diye bir şeyin olmadığını,
3)Agnostik düşünce: Tanrının var veya yok olduğunun bilinmezliğini ileri sürer.
Bu üç düşünce kendi bakış açısına göre çok güçlü argümanları ileri sürer. Demem o ki sizin Risaleden alıntı yaptığınız argümanlar çok orijinal değiller.
sayın yazar da usuldan usuldan şeriatı över gibi,ataistleri suçluyor.önce bize bi sorun bakalım neden bu insanlar ataist oluyor.o yüzbinlerce imam hatip,fakülte ,kuran kursları,tariakatlar,vakıflar var ama ülkem rüşvette,ahlaksızlıkta,çocukk tacizlerinda dünyada üst sıralarda.
Yanıtla (1) (1)Sosyal ve devlet yapisi demokratik ve seküler olmayan devletlerin vatandaşları ülkelerindeki baskılar dolayı en çok Demokratik ve seküler devletlere sığındıkları bir gerçek. Son olarak hangi inança sahip olurlarsa olsun bu inancı bireysel yaşamında dilediği gibi yaşasin.Yeterki inaclarini topluma ve başkalarına dayatmasına.
Yanıtla (0) (0)Ahmet bey, kendiniz bildiriyi imzalayan o akademisyenleri "somut olmamakla" suçlarken; siz, ya siz neyin somut örneğini bize gösterebiliyorsunuz? Alın size somut örnek: İşid'in fıkhını yani serriyatını mı tavsiye edersiniz; Taliban'ın, Boko Haram'ın şerriyatını mı tavsiye edersiniz? Ya da son 100 yılın çeyreğine damga vuran hırsız, ahlaksız, yüzsüz din tüccarı şerriyatçıları mı bize somut örnek olarak vereceksiniz? Ağanın eli tutulmaz; önden buyurun. Kur'an neden size yetmez ki?
Yanıtla (2) (1)Dini düşünceyi, ister adına şeriat deyin, isterseniz İslami yönetim deyin, isterseniz Yahudi, Hristiyan şeriatı deyin, yönetim biçimi haline getiren günümüz toplumları huzur bulamaz. Özgür olamaz. Demokratik seküler yaşam biçimi 21.yy insanlığın gelmiş olduğu son noktadır. Bundan geri dönüş olamaz.
Yanıtla (2) (1)Tanrı'ya var olduğu için değil,var olmasını istediğimiz için inanıyoruz diye yazmıştı birisi.Hepsi insan elinden çıkan şeyler çok açık.Birkaç yüzyıl sonra daha farklı,birk yüzyıl sonra da daha farklı olacak herşey.
Yanıtla (2) (2)Ben ne diyorsam din o,
Yanıtla (10) (3)Ben ne vaaz ediyorsam din o,
Ben ne emrediyorsam, nasıl yaşamanızı istiyorsam din o,
İki dudağımın arasından ne çıkıyorsa din o,
Ne yazmışsam din o,
diyen zihniyet; ki bu siyasal İslam ideolojisidir eninde sonunda bir daha hiç çıkmamak üzere tarihe gömülecek, halkın yakasından düşecektir.
gerçek
Yanıtla (0) (3)kimi kastediyorsun.? İSLAM'a mı karşısın, yoksa kastettiğine mi ?
Orada açık ve net olarak yazdım. Karşı olduğum şey siyasal İslam ideolojisi. Bin yılı aşan bir süredir insanları devletleri mahvetmiştir.
Yanıtla (6) (1)İslam'ın haram saydığını serbest etmiş,yaşantısı hiç ama hiç İslam la örtüşmüyen kişi yada kişilere siyasal İslamcı diyorsan, ve garip olanı da bu nu genelleştirerek söylemene karşı verilecek cevap olmaz
Yanıtla (0) (0)Şöyle fiyakalı bir Ateist olsa,,bilgisi fizikle harmanlanmış,,,,insanlık sosyal gelisim Tarihine kronolojik objektif olarak ter dökmüş,,Sosyolojik seviye inceleyen branşların birinde otorite olmuş. Böyle Ateist,Deist,Agnostik vb düşüncede bir kişi dikkate alınabilir ama ağzı süt kokan veya boşuna takvim senesi dolmuş ve takvim yaprağı bilgisi ile cariye,cizye,fetih,köle falan,filan ile zırlayanlara az öteye git orda oyna denir..zerre dikkate alınmaz.
Yanıtla (1) (0)Bu söylediklerine sahip bir dinci var mı peki? Ateist olmak için illa birinin seni ikna etmesi mi gerekiyor. Ateizm kişinin kendi akıl ve mantığı ile varacağı yerdir. Seni ikna etme gibi bir derdi de yoktur.
Yanıtla (0) (0)Şeriat İslam Osmanlı vb gibi kemalizmi tek parti dönemini devrimleri de özgürce tartisabilmeliyiz..lideri ve hayatını da...kafalar ozgurse tabii...tartışırken kliselerle ezberlerle değil bilgi ile kitaplarla tartisilmali ..onu tartistirmam lafı faşist kafalarin ürünü...herkes herşey tartışılır.bilgisi olmadan fikir sahibi olan lumpenler hariç..
Yanıtla (4) (1)Neden tartistirmazlar..neden yasa var..Kemalistler bu yasayı neden kaldırmaz .Ayşe'nin yaşı gibi her konuyu konuşacağız ama kemalizmle ilgili herşeyi de....
Yanıtla (3) (3)Atatürkü koruma kanunun getiren Menderes, yeterli meclis çoğunluğu olmasına rağmen kaldırmayan AKP. Suçlanan ise Atatürkçüler.
Yanıtla (0) (1)Firavun ne mucize istedi ise Musa gösterdi fayda vermedi Allah mühlette verdi onu da değerlendiremedi sonu hüsran oldu .
Yanıtla (1) (0)Halen cesedi ibret olarak ortada ALLAH'A KARŞI GELMENİN SONUCU.
Bir dini veya felsefeyi anlamak için önce İnsan olmak gerekir. İnsan deyince şekli kastetmiyorum. Bazen hayvanlarda bile bazı insansılardan fazla olgunluk görüyorum. İnsan olgunluğuna ulaşmış birinin İnançlı yada inançsız olması sadece şekil. Zirve orasıdır.
Yanıtla (0) (0)hacısı var hocası var şeyhi var imamı var şıhhı var tarikatı var cemaati var dört adet mezhebi var erenleri var cincisi var üfürükçüsü var koca koca anlışanlı prof geçinenleri var ilahiyatcısı var ne yaptığını bilmeyen dinayeti var...var oğlu var ...kimse kimseyi beğenmiyor benim bildiğim doğrudur diye ahkam keseni var kitabını okuyamayanı var okusa ne dediğini anlayamayanı var dili dönmeyeni var..rab bize merhamet etsin.
Yanıtla (1) (1)Var olan birşey niye ısrarla kanıtlanmaya çalışılır? Kendinizi kandırmayı bırakın.Var olana inanın dünyayı cehenneme çevirmeyin.
Yanıtla (0) (0)Yolsuzluklar, usulsüzlükler, adam kayırmalar, ülke gündeminden düşmüyorsa, o ülkede sağlıklı bir İslam inancı da yok demektir. Çünkü İslama inanan müminler, Allah'ın dinine inanır ve riayet ederler.
Yanıtla (13) (0)“Müslümanlığı da sorunlu” bir toplum yapısı varsa “Müslümanları da sorunlu” bu ülkenin.
Her TARİKAT ayrı telden çaldığı gibi, cemaatler de davul-zurna çalıyor.
Diyanet ayrı mesele. Umreden kazancına bakıyor.AHLAK konusu değil sanki.
Bu ülkede artık iş bitti. Tartışmanın bile anlamı yok.
Mal meyd
'KEKlik' ! Ben Kur'an'ı -meal olarak-büyük ölçüde anlayacak kadar Arapça biliyorum. 'Mal meyyid' ne demek anlayamadım. Bir deyim mi? Yöresel bir ağız mı?
Yanıtla (0) (0)Büyük laflarla islamı ve islam toplumları içerisinde ortaya çıkan kötülüklerin ayrı tutulması gerektiğini söyleyenlere tek soru, zamanında Fettullahçıları ayırt edebildiniz mi yoksa onları eleştirenleri dinsizlikle mi suçladınız. Tabii ki ayrı tutalım ama nasıl, şüphe yoksa kötülük yapılana kadar bekliyoruz.
Yanıtla (0) (0)Öldürme ve yaralamalarda kısas size farz kılındı. Bu ayet idare edenler tarafından dikkate alınmalıdır. Suçun karşılığı onun benzeri bir cezadır ayeti de toplumun hukukçuları tarafından dikkate alınmalıdır. Bence normal dönemlerde maddi hallerini de gözeterek eşit miras bırakılabilir. Erkeğin payının 2 kat olması ile ilgili ayet, erkek egemen ve toplumun bekası için şart olan savaşçı erkek evlatları desteklemek içindir. Yoksa Kur'an erkekten taraf değildir. Adaletten taraftır.
Yanıtla (1) (0)Tüm kainat kanunlar üzerine kuruludur. Kanun yoksa kaos vardır. Sadece tek bir cümlelik kanun, "Siyasal İslam ideolojisi yasaktır" kanunu; mahvolmuş, per perişan, virane, yerlerde sürünen, kaos halindeki 56 devletin Müslüman halkını 1 günde kurtarmaya yetecektir.
Yanıtla (0) (0)Ah!!! Herşey kanunla düzelseydi 'Gerçek'. !!! Ne iyi olurdu.
Yanıtla (0) (0)Degerli Üstad;demişsiniz ya "deger sancısı"burası deger sarhoşu bir toplumsal yapıya kavuştu.Birbaşka deyiş ağzı olan konuşur,konuşuyor.Özğürlük var ya;konuşur adamlar!,bu ülkeye sorumlu çzğürlük lazım.Bu ülkennin kaderi haline geldi!malesef,iktidarı ele geçiren devlet silahıyla,hukuku,ekonomiyi sadece taraftarı yararına kullanır,karşı tarafı bunlarla hizaya getirir.Metni tam okumadım,yazınızdan anladıgım o ki,İlahiyatçılar bu çıkışla ortalık karıştırmak ve bulanık suda balık avlamak peşinde gbi
Yanıtla (1) (0)Sayın Taşgetiren, Türkiye’nin dışında koca bir dünya var. Ateistlerin en çok olduğu İskandinav ülkeleri, Yeni Zelanda, Kanada, Japonya gibi ülkeler niye ekonomide, hukukta, insan haklarında, eğitimde, özgür basında, kadın erkek eşitliğinde vs. çok inançlı İslam ülkelerinden fersah fersah daha ilerdeler acaba? Onlar ot gibi değil hayatı doya doya yaşıyorlar.
Yanıtla (42) (11)Ne yani ateist olup sürünen dünya kadar da ülke var. İslam gelince sana çalışma mı dedi. Çalışan kazanır, yatan kaybeder. Müslüman da yatarsa kaybeder.
Yanıtla (20) (22)Biraz tarih okuyun tavsiye ederim. İleri gidenler ateizm ile ilerlemedi, geri kalanlar da Allah'a inandığı (!) İçin geri kalmadı.
Avrupa ortaçağ hristiyan bağnazlığını yıktıktan sora gelişti yoksa onlar da bin yıl önce bizim siyasal islamcılar gibiydi.
Yanıtla (21) (7)Said. Tepeden inme kominist bir ülkedeki ateizmden bahsetmedim. Bahsettiğim ülkelerde inanç özgürlüğü var ama insanlar dünyayı dünyayı yorumlamada, bir zorlama olmadan, din yerine bilimi seçmişler ve demokratik yollarla kurdukları düzende refahı sağlamışlar.
Yanıtla (15) (2)Kısmen doğru. Calvin...Ortaçağ sonları, adam papaz. Çok çalışan cennete gidecek diye fetva verdi(Calvinizm)!. Avrupanın bu günkü haline gelmesinde çok büyük etkisi var!. Güzel İslam dinimiz, fetvaya bile gerek kalmadan miskinliği yasaklayıp çalışmayı (saye sarılmayı) doğrudan emrederken, İslam dünyası bu halde... Suç asla dinimizde değil, "Müslümanlar"da, insan faktöründe!.
Yanıtla (9) (3)Protestan iş ahlakı olsa gerek...
Yanıtla (1) (0)Ali İncirli, seninki züğürt tesellisi. 57 İslam ülkesi bunu başaramamış ise bir nedeni olmalı.
Yanıtla (5) (3)Karar okuru
Yanıtla (0) (0)Siyasal İslamcı dediğiniz bu gün bizde kim temsil ediyor.
Başka ülkeleri boş ver
Ali bey, islam olmayan insan çalışmıyor mu? Söz gelimi İslamın böyle bir emri olmasaydı Müslümanlar yan gelip yatacaklarmiydı. Söz gelimi Japonlar veya Çinliler bilindik anlamda Tanrı düşüncesine sahip değiller bu toplumlar çalışmıyor mu
Yanıtla (0) (0)Din yerine bilimi seçmişler!Ne yani din,Müslüman bilime karşı mı,mesele;müslüman ülkelerin halkın isteği ile iktisadi,siyasi,hukuki,sosyal,kültürel sağlıklı bir düzeni kuramamış olmalarıdır.
Yanıtla (0) (0)Said bey ! Bugün, ateist olup da sürünen bir ülke örneği gösterir misiniz ? Sakın Küba'yı işaret etmeyin, zira, Küba'lıların tepkileri karşısında mahcup olursunuz... Yanlış anlaşılmasın, ateizmi savunmak için değildir, size itirazım. Sadece, destekli konuşalım diyedir itirazım.
Yanıtla (6) (2)"Ateizm". Kendi içinde çelişki. Varsan, bir başlangıcın, seni bir başlatan var demek! Bilim adamları "Big Bang" gerçek diyor, bütün evren iğne deliğinden fışkıran bir enerjiyle oluştu, oluşuyor, genişliyor, Kur'an buna işaret ediyor çok yerde!. Yani, big bang'den önce, "Bahçıvan bahçesine ne ekeceğini biliyordu", yani "insan"dı o ekilecek olan!. Sayın yazarın dediği gibi, madem tanrı yok, Ateist hemen intihar etmeli, aldığı nefes bile haram ona :)).
Yanıtla (2) (8)00:42 Kişi kafaya takke,sarik eline tespih,,,,yuzune sakal sırtına cubbe takmakla başı göğe ermez..Ayni şekilde ateist,deist.vd lakirdilar ile yaşam konforu artmaz .Yaşam konforu için ne kadar mutlu edersen o kadar mutlu olursun formülü vardır.....misal; otomobil uretirsin musteri mutlu olursa o orantıda yansir..Lezzetli lokantan vardir müşteri dolar,,,bu işler böyledir..Hayatta boş yoktur...ister takke tak ister ateist lakirdilar.Ama önce dürüst olmak lazim..!..Adam olmayandan bir şey olmaz.
Yanıtla (0) (0)Sevgili Doğan Alioğlu ; İslam kişi ile alakalıdır. Örnek, dinin direği bildiğimiz namaz, kişisel bir yöneliştir. Ha keza 'Kelimei Tevhid kişisel söylemdir. Oruç kişiseldir. Ahlaki durum kişiseldir. Kişinin Kur'an'da derinleşmesi, okuması, kitabı anlama çabaları hep kişiseldir. Cuma namazı toplumsaldır. Zekat toplumsaldır. Vahiy kişiye, Peygamberlik toplumadır. Mümin kendisinden ve yakınlarından sorumludur. Onları görür, gözetir. Yoksa toplumdan sorumlu değildir. Gönül topluca islam arzulasa da.
Yanıtla (2) (0)Ateistler kendilerini size izah etmek zorunda değiller! Siz insandan saymasanız da ateistler insan olarak hayatlarını gayet güzelce yaşıyorlar. Dini dayatmayla gölge etmeyin, başka ihsan istemez!
Yanıtla (18) (3)Laiklik devlet idaresinde dinin dışlanması, dikkate alınmaması demek değildir. Yönetimde yer alan müminler zaten o doğrultuda görüş bildirecektir. Topluma huzur getirecek, dirlik ve düzenin devamını sağlayacak her kanun seçilmiş hür irade tarafından özgürce düzenlenebilir. Laiklik devletin her inanç grubuna eşit mesafede, adalet üzere olması, her inanç gubuna aynı saygı ile muamele, ayrımcılık yapmama, onların din ve vicdan özgürlüklerinin teminatıdır.
Yanıtla (11) (3)Keşke herkes laikliği senin gibi anlasa. Ama öyle değil 'orcan' !
Yanıtla (3) (4)Bu kutsal kitaplar ile din yaratma Ortadoğu’ya özgü bir gelenek. Toplumu etrafında toplama stratejisi. Hintlilerde, Çinlilerde, kızılderililerde tanrı benle konuştu diyen yoktur. Konfüçyüs, Buddha bunlar peygamber değildir.
Yanıtla (7) (1)Öceki yazınızın giriş kısmı problemli idi. Taşgetire, yaklaşımına uymuyordu. Bu günkü yazınız Taşgetiren hassasiyetne uygun bir yazı . Kolaylıklar diliyorum.
Yanıtla (0) (2)Allah'ım kimseyi çaresiz koymasın,
Yanıtla (9) (0)Allah'ım kimseyi KHK ile işinden ekmeğinden ettirmesin,
Allah'ım kimseyi yargılandığı, suçsuzluğu ispat edildiği halde,
Açlıkla yoklukla baş başa bırakmasın..
Şunu'da anlayamıyorum, bu ateist lere kâfir(gavur)deyince niçin kabullenmiyor'lar?
Yanıtla (11) (18)Gavur demek farz mı vacip mi sünnet mi?Fıkıh bilgisine uygun olarak cevaplayın.Veya şunu ifade edeyim:Gavur demekle neyi halletmiş ve nerenizi tatmin etmiş oluyorsunuz?İnsanları nefsani bir savunmaya sürükleyip küfürlerinde daha da inatlaşmasını mı istiyorsunuz?Nefse ve egoya değil,akla ve kalbe hitap edin!
Yanıtla (20) (3)Allah kuranı kerimde inananlar için"iman edenler"inanmayanlar için "kâfirler"diyor(Türcesi 'gavur')Allah dediğini söylemenin bir sakıncası yoktur.Ne diyelim?
Yanıtla (9) (11)Birine bunu ancak Allah der, sen değil. Senin inanan (İman eden) ya da inanmayan (Kafir) olup olmadığını Allah kulağına mı fısıldadı?
Yanıtla (7) (4)Küfrün kelime anlamı örtmek, gizlemek.Yani kafir kelimesi hakkı örten, gizleyen demek.Hakaret,aşağılama anlamı yok.Biraz da ben malumatfuruşluk yapayım Okur M:))
Yanıtla (3) (1)Allahın dediğini demenin hiçbir sakıncası yoktur ama insanların uzlaşma,barış ve siyasi birliktelik için tartıştığı bir platformda Allahın ayetlerini kendisini Allahın yerine koyarak aktarmaktadır sorun.Allahın şu ayetini de hatırla istersen:Şeytan onların (aralarını bozmak için) dürtükler.Bir de Allahın şu ayetini de hatırla:(Tebliğ makamındaki ayetler)Onların Ad kavmine de kardeşleri Hudu gönderdik 65.ayet.İnsanlara hitap ederken bu ayetleri de hatırlasanız!
Yanıtla (4) (0)beyefendi gavur kelimesi turkce degil farsca kokenlidir
Yanıtla (0) (0)'Kafir'' tanımlaması tek taraflı bir olumsuzlama. nesnel bir bilgi değil. TCK'da 'kafir' diye bir suç yok. ben kafirim diyende yok. ateistler tanrıyı inkar etmiyorlar. Tanrı yok diyorlar. yok dediğini inkar etmek olmaz zaten. inkar bilinenler için olabilir. suçu işlediğini inkar etmek gibi. İslam düşüncesine göre de Tanrı vardır ancak bilinemez. inanmak bilmek değildir.
Yanıtla (9) (2)Kör düğüm gibi açıklama ,amma da zorlama felsefe...
Yanıtla (1) (3)ama doğru bir düşünce..
Yanıtla (3) (0)İşte tam da budur,olmayanı inkâr edemezsin!
Yanıtla (3) (0)Ahmet 61 kardeşim, Müslümanlığından şüphem yok ama İslamı şekilsel olarak anlayanlardan olduğunu sanıyorum, İŞİD'çiler de öyleydi. "KAFİR" "küfr" kökünden geliyor, bunun anlamı da "GERÇEĞİN ÜZERİNİ ÖRTMEK" demek. Yani İslam gerçeğini, apaçık ayetlerine(işaretlerine) rağmen Allah'ı inkar eden demek!. Genel olarak "gerçeğin üzerini örten herkese" Kafir diyebilirsin. Mesela, yöneticilerimiz sürekli gerçeğin üzerini örtüyor, onlara ne diyeceğiz? Anlayabilir misin bunu?.
Yanıtla (6) (1)İslamî ıstılahlarla siyaseti, siyasetçileri yorumlamak,ne acaip akıl tutulması....
Yanıtla (2) (1)Kuranı Kerimde, komşusuna sen cehenneme gideceksin diyen adamın akibetini okuyun. Kimse Allah adına hüküm veremez. Zan bile yapamaz. Kurandan alıntılar yaparak HÜKÜM veriyorsun tövbe et. Ayetlerin hepsi senin içindir. Başkası için hüküm yapamazsın. İnsanların içini bir tek Allah bilir. Son sınav yeri son nefes zannedersen yanılırsın. Dünyada gavur dediğin kişiyi Cennetin kapısında görünce vereceğin tepki son sınavın olacaktır. Yinede sen bilirsin.
Yanıtla (7) (0)Türkçe: Gavur /Kürtçe: Gawır/ Farsça: Gebr. Mevlana Mesnevide şöyle der: “Ez nezergah hest ey meğz-ı vucud / ihtilaf-ı mumin-o gebr-o cuhud.” Yani: Ey sen, varlığın çekirdeği! / Müminin, gavurun ve yahudun anlaşmazlığı bakış açısından çıkar." İnsanlar bir gerçeğe aynı zaviyeden bakarsa aynı şeyi, farklı zaviyelerden bakarsa farklı şeyleri görürler. Ve bu beytteki gerçeği ne kadar çabuk kavrarlarsa o kadar karlı çıkacaklar. Yoksa işleri yaştır.
Yanıtla (0) (0)“Hani Rabbin, âdemoğullarının bellerinden soylarını çıkarmış ve onları kendilerine karşı şahit tutmuştu. 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim?' diye sorunca, onlar 'Evet, Rabbimizsin, buna şahitlik ederiz.' dediler. O sizi böylece şahit tuttu ki, kıyamet gününde 'Biz bundan habersizdik.' demeyesiniz.” (A'raf, 7/172)
Yanıtla (2) (1)Allahın insanları yarattığı ve bizzat kendi ruhlarından ahd aldığı daha yokluklar dünyasında iken yapılarından ahdi ifa etmelerine dair söz aldığı belirterek fıtrat açısından mevzu arz edilmektedir . gerçek odur ki ALLAH ın rububiyetini itiraf etmek beşer bünyesinde ve fıtratında mevcut olan bir duygudur .Hak teala bu duyguyu insan bünyesine bahşetmiş ve bizzat insanın varlığı bu duygunun önemine delalet etmiştir. insanın ruh dünyası bu hakikatı hisseder...
Yanıtla (2) (1)Selefilerin(işid,boko haram,eşşebab vs) patolojik saplantılarına düşmemenizi tavsiye ederim.Onların saplantısı Allahın ahiret hayatının sonucunu aktarırken kullandığı kafir yani cehennnemlik kelimesini ve suçlamasını her yerde kullanmak lazım değildir.Onlar ile Allah arasındadır.Bize düşen Allahın yerine kendimizi koymadan tebliğ,davet ve irşadlara devam etmektir.
Yanıtla (0) (0)Osmanlı dönemi Şairi Nefi'nin bir dörtlüğü şöyle,
Yanıtla (3) (0)"Bana kâfir demiş müftü efendi
Tutalım ben diyem ona müselmân
Vardıkta yarın rûz-ı cezaya
İkimiz de çıkarız onda yalan."
Bu nedenle dikkatli olmak gerekir.
Küfür-Kâfir, İslam içinde mezheplere göre bile farklı tanımlanan bir kavramdır. Sünni inanca göre imanın 6 şartını kabul etmemek veya uygulamamak küfür sayılır. Buna göre sadece ateistler değil diğer dinler, inançlar, farklı İslam yorumları da küfürdür. Yani sizinle aynı inanışa sahip olmayan herkes kâfir-gavur oluyor. Eyvallah...
Yanıtla (3) (0)İlk 27 yıl laik tek parti yönetimi.
Yanıtla (5) (0)50 yıl genelde sağ partilerin yönetimi...
Son 22 yıl da süslüman tek parti yönetimi...
Türkiye "İslamilik endeksi"nde 102. sırada.
Sayın Tasgetiren önce Allah Kuranimizi benim adımla okuyun buyurmuş.Evet Kur,anda ne var?İstimai hayatı kolaylaştırıcı manevi ve musbet emirler var.Gunumuzde sadece manevi emirleri rivayetler eşliğinde ifa etmeye çalışıyoruz.Onlarca Ayetlerde patcalanmayin emri olsada dinliyen kim.Tum müslüman Devletleri bir araya gelerek Kitabimiza dönmeli İstimai yaşam Kur,an ve gunumuz şartlarına uygun bir ilmihal çıkarılmalı.Tum müslüman Devletleri aynı meali ve aynı ilmihali okumaliki birlik olsun.
Yanıtla (0) (0)Sayın Taşgetiren, hayatı dinle anlamlandırmaya ve açıklamaya çalışan çevrenin önemli kabul edilebilecek bir 'kanaat önderi' olmasına rağmen, anlamsızca ateist veya laiklerin tutarsızlıklarını ele alıyor. Sanki kendi çevresi çok tutarlı, herşey yerli yerinde, hiç bir tartışma yok. Üstelik seküler hayat anlayışına 'ot gibi gelip ot gibi gitmek' gibi ağır bir ithamda bulunuyor. Yakıştıramadım. Kaldı ki, ot gibi gelip gitmek, kin ve nefret üreten dini dava anlayışından on kat yeğdir.
Yanıtla (2) (1)Allah'ı inkar edenlere sözüm şudur:Allah buyuruyor ki , Kur'an- ı biz indirdik, onu biz koruyacağız. Kıyamete kadar Kur'an, Allah'ın koruması altındadır. Bu hafızlık müessesesiyle sağlanıyor. Allah bir başka ayette buyuruyor ki , onlar karada ve havada dengeyi bozarlar, tohumu bozarlar, sonra da nesli bozarlar. Sadece bunlar bile Allah' ın var olduğunu anlatmaya yeter.
Yanıtla (3) (1)Bir Tanrı yoksa; ateistlerin onbinlerce yıllık saplantısı ne anlama gelir?
Yanıtla (1) (0)"Yok yoksa vardır. Değilse olmayan birşey insanlık tarihi boyunca niye tartışılsın?"
Mesela; şöyle;
-Jüpiterde pırlanta yok!
-Eee?
- Bak kardeşim insanlık tarihi boyunca jüpiterde pırlanta yok. Yok diyorsam inanacaksın.Değilse ispatla!
“Size iki şey bırakıyorum. (Bunlara tutunursanız) asla delalete düşmezsiniz: Allah’ın kitabı ve sünnetim. Bu ikisi (kıyamette) havza kadar ayrılmadan beraberce geleceklerdir.” (Hâkim, 1/93).
Yanıtla (0) (0)BAŞKA KILAVUZLARA GEREK YOK.
Konu şeriat olunca kökten tarihselci kesilen (bildiriye imza atan) ilahiyatçıların; söz konusu T.C. olunca yılmaz özdil moduna geçmelerine, kemalizme adeta nübüvvet mirası muamelesi çekmelerine ne demeli bilemedim şimdi? Galiba kemalistin yeşilli kırmızısı aynı kafayı yaşıyor.
Yanıtla (3) (3)İslam'ı Ahlak,İman ve İbadetle sınırlamak oldukça eksiktir.İman eden kişi iman ettiklerini de uygulamakla yükümlüdür.Yuce Allah'ın yap dediklerini yapmak,yapmayın dediklerini de yapmamak,helal dediklerini helal,haram dediklerini de haram bilmek gerekir.Kisinin uygulamaları bunları icermemekle birlikte inkar etmez,yetersiz görmezse Müslüm dir,Karar Yüce Allahindir
Yanıtla (0) (0)Yazar ,
Yanıtla (0) (1)iyi yerlere dokunmuş..
Sayın yazar sizde içinizdeki dünya görüşünü yazmışınız bugün bunu yazabiliyor olmanızı neye borçlu olduğunuzu da biliyorsunuzdur dillendirmek istediğiniz dünya görüşü maalesef hiç bir coğrafyada insanlara huzur getirmediğini sizde biliyorsunuz. sizde kendinizi güncelleseniz mi biraz.
Yanıtla (2) (0)Sanırsınız kitapta açık açık yazanlara uyuyorlar da ayrıntıda anlayamıyorlar. Çalmayacaksın, yolsuzluk yapmayacaksın, yetimin hakkını yemiyeceksin, yalan soylemeyeceksin, kurtlu bulgura eyvallah etmeyeceksin, rüşvet almayacaksın... bunları anlamak ve hayatına tatbik etmek için illa Arapça bilmen veya ülkede şeriatın mı olması lazım?ya da birilerinin istediği gibi illa ilk ve orta okulda beyin mi yıkamak gerekiyor? Sz önce bunlari hayatınıza tatbik edein, gerisi zaten otomatikman gelir.
Yanıtla (16) (0)Sayın Taşgetiren,
Yanıtla (11) (0)Biz ateistlerin veya "Laikçilerin" sistem veya izah problemimiz yok. İnsanlık en az 300 yıldır akıla bilime ve doğal vicdana dayalı seküler sistemleri geliştiriyor ve şu anda dünyada ülkelerin ezici çoğunluğu bu yöndeki "laikçi" yasalarla yönetiliyor.
Asıl, ŞERİAT SAVUNUCULARININ hâlâ bir sistem sorunu ve arayışları var. Her tartışmada "şeriatçı"lardan "tarihte ve günümüzde şeriatla yönetilen ülke yok" yanıtı alıyorum. Bu nasıl bir sistem ise, 1400 yıldır örneği görülmem
"Türkiye, 100 yıl önce, evet, İslâm’ın devlet ve toplum hayatındaki belirleyici konumunu ortadan kaldırdı. “Dinin sadece inanç, ibadet, ahlâkla sınırlı bir alanda kalmasını” öngördü. O zaman pek “Demokratik laik” tanımlamaları yoktu ama, niyet, dini alanı sınırlayan bir laikliğe ulaşmaktı."
Yanıtla (3) (1)Taşgetiren bu paragrafına diyeceğim. İyi ki böyle olmuş.
Turnusol kağıdı bazı gözle ayrılamayan kimyasalları ayırmak için kullanılır. İlahiyatçıların bildirisi de turnusol gibi yazarın görünen naif yüzünün ardındaki gerçek ideolojisini ortaya çıkarmış! Bir zamanlar yan sütunda yazan sayın Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ de bir ilahiyatçıdır. Hiç konuşma şansınız olmadı mı? Yazık gerçek iç dünyanızı saklayamamışsınız. Bu arada ilgili TV programlarının müdavimlerinin profiline bakınca çok şaşıracaksınız yoğun olarak hangi mahalle acaba??.
Yanıtla (6) (4)Bir konuşmasında Kur’an-ı Kerim’le ilgili yaptığı açıklamasında ayetlerden örnek vererek “Bu Allah’ın dili olabilir mi?dediğine göre, fazladan söze gerek yok nokta
Yanıtla (3) (0)Dinin aslını ekledikleri ya da çıkardıkları ile bozanlar, bunu eleştirilemez hale getirerek düzeltilme imkanını ortadan kaldıranlar; dine ekledikleri akıl dışı ve pratik hayata uygun olmayan kuralları insanlara din diye dayayanlar; ateizmin varlığını katkıda bulunmuyorlar mı? 6 şaşındaki kızla nikah yapılabilir, 9 yaşında cinsel ilişkiye girilebiliri din olarak gösterdiğinizde birileri bu yanlış diyerek, böyle bir kuralı koyan Allah adil olamaz derse ne olur, kusur kimin?
Yanıtla (1) (0)Aynen katılıyorum değerli hocam. Hem müslümanlara islam ahkamını yasaklayacaksınız, eğitim sisteminin ruhunu inançlardan arındıracaksınız, hem de müslümanları tek suçlu ilan edeceksiniz. Yok öyle yağma.
Yanıtla (2) (3)Eğitim sistemini inançtan ve ideolojiden tabii ki arindiracaksin. İsteyen istedigi dini istediği yerde öğrensin. Benim vergilerimle benim çocuğuma kendi inancını dayatamazsın. Okulda inanca ve endoktrinasyona kim yaparsa veya kim adına yapilirsa yapılsın yer yoktur.
Yanıtla (2) (2)Allah insan ruhunda ahd aldığı zaman ..insanoğlu fıtratı ...icabı Allah insan oğlunu fıtratları ile baş başa bırakmamak istemiş ve onun için peygamberler göndermiş . zira insan fıtratı gün olur sapıtabilir .insanları akılları ile de baş başa bırakmamış . çünkü AKIL da yanılabilir .bunun için Peygamberler göndermiş Allah nezdin de bir hücceti olmaması için .
Yanıtla (1) (0)saygı değer hocam sorun şu ki bizler şu anda bir bakımaa mekke dönemini yaşıyoruz bu dönemin özelliği ise namaz hariç amelden çok iman ve ahlakı tahkime yöneliktir.buna binaen şeriat tartışmasını niyeti ne olursa olsun kitabın ortasından gündeme getirenlerin ne islama ne müslümanlara ve ne de ötekilere bir faydası dokunmaz vesselam.
Yanıtla (0) (0)Ahmet Hocam, sütun komşunuz Prf. M. Çağrıcı Hocanın 28.6’ tarihli yazısında Dünya Devletlerinin Kur’an ve hadisi toplumsal hayata en iyi uygulayan Devletler sıralanmış. 2015’te Hollanda birinci, Türkiye 65’inci, 2022 yılında Danimarka birinci, Türkiye yüzüncü. Bundan Kur’an ve Hadis ilkelerine uymak için şeriat devleti olmak gerekmiyor sonucu çıkıyor. Hatta İslamcı olduğunu iddia eden hükümet döneminde İslami olma bakımından durum daha da kötüye gidiyor. Ne dersiniz?
Yanıtla (1) (1)Gâvur sözcüğü, aşağılama ve hor gösteren bir anlam içermekteyken toplum arasında hızla yayılmış ve Arapça kâfir sözcüğü ile eş anlamlı olarak kullanılmaya başlanmış, hakaret güden anlamını büyük oranda korumuştur.
Yanıtla (0) (0)"Kahrolası nebiçim ölçtü biçti,yine kahrolası nebiçim ölçtü biçti.....ben onu (sekara) cehenneme atacağım(müddesir 19,20...)"Ey gidi inkarcı'lar,acınası halınız vardır.Akıbetinizi,ahiretini'zi niçin hiç düşünmez'siniz?!
Yanıtla (4) (7)Düşünürüm veya düşünmem sana ne? Senin gibilerin kurdukları cümleleri peygamberler bile kurmadı. Sen battığın şu şirke dönüp bir bak. Kibrin yüzünden gideceğin yeri düşün. Başkalarının nereye gideceği seni hiç ilgilendirmiyor. Zaten cennet dediğin senin gibilerin gideceği yerse, ben peşinen gitmiyorum.!!
Yanıtla (8) (4)Helal olsun.
Yanıtla (3) (1)Alp demir;Bilmiyorsan sus.Ben kimseye "sen kafirsin" demiyorum.Sen bir müslümana müşrik demenin ne anlama geldiğini biliyormusun?Eleştirirken somut örnekler üzerinden eleştir.Mesela neye göre beni müşriklik ile itham ediyorsun?
Yanıtla (1) (0)Ben müşrik gibi bir lafı kullanmış mıyım?. Okuduğunu anlıyor musun ? Ben sana şunu diyorum. Kimin nereye gideceğine ve gitmeyeceğine karar vermeyi bırak. Hz. Muhammed'in kızı Fatma'ya söylediğini hatırla. Son dakikada Tanrı bana cenneti, sana cehennemi giydirebilir. Tanrı adına konuşma yetkiniz yok. Bunu artık bir anlayın!!
Yanıtla (2) (0)Ahmed 61 referanslarınız eksik veya yanlış. Kuran ayetlerinden bahsetmekteyseniz lütfen dosdoğru olunuz. Referanslarınızı düzeltiniz.
Yanıtla (3) (1)Öte yanda; bahsettiğiniz inkarcılar kimlerdir ve diğer özellikleri nelerdir ve yaptıkları nelerdir? Mesela; siz, Ahmed 61 olarak inkarcı olabilir misiniz? Kendinizden emin misiniz?
Maşallah bu kadar alim varken benim gibi cahile söz düşmez.
Yanıtla (1) (0)"Ben kalp kırmaktan korkarım, ya o kalbi ALLAH seviyorsa" Hz Ali
Yazar ateizmi tartışmamızı istemekte. Ben ise; istatistiki bilgilere göre ülkemiz ve dünya nüfusunun %3 ünü geçmeyen oranda olan ateistlerin ve düşüncelerinin tartışılmasının abes olduğunu düşünmekteyim. Asıl tartışılması gereken konu "Allah vardır" deyip de çoğu işlerinde Allah yokmuş gibi düşünüp davranan yalancı çoğunluğun durumudur. İnsanlara ateistlerin verdiği zarar mı fazladır, yalancıların verdiği zarar mı? Elbette, yalancıların verdikleri zararlar kıyaslanamayacak kadar fazladır.
Yanıtla (3) (0)Demokrasi yanlısı görünüp demokrat kimlikli siyasilerin ekseriyeti aslında demokrat değiller fakat demokrasiyi kendi zihniyetlerini ülkede hakim kılmak için en uygun ortam gördükleri için demokrasi yanlsıdırlar.Eğemenlik hakkı bulunan halkın isteklerinin gerçekleşmesi bunların OLUR' larından okey almak zorunda.Bunların kabul etmediği hiç bir halk talebi gerçekleşmez.Ülkede bunlar aslında elit ve eğemen bir tabakadır.Demokrasi ise bir vitrin süsüdür.
Yanıtla (1) (0)Tanrı'nın varlığını kanıtlayan bir tek delil yokken, nasıl olurda insanlara bu şekilde saldırılır? Olsaydı da herkes evet bakın var işte orada deseydi.
Yanıtla (2) (1)Siyasi arzularına Allah'ın ayetlerini, kitabını basamak yapma arzusundakilere diyeceğim şudur; bu yaptığınız yahudileşmektir. Kur'an yahudilere diyor ki, size indirdiğime inandığınızı söylüyorsunuz da Peygamberlerimi neden öldürüyorsunuz. Yani diyor ki, inansanız bu cinayetleri işlemezsiniz. Ben de size diyorum ki, madem inanıyorsunuz bu çirkef neden?
Yanıtla (1) (0)Sıkıntı birçok insanın herşeye inanması.Düşünün,araştırın,yargılayın ve soru sorun be kardeşim,dünya bu şekilde huzura erişir,dinlerle efendilerle huzur olmaz.
Yanıtla (0) (0)Keşke bir derinleşmiş olana rast gelsem. Diyorlar ki, arapça bilmiyorsan yaklaşma. Zalimler de arapça şakıyor. Halbuki Kur'an adalet diyor. Liyakatin yoksa ilmin irfanın yoksa adaletin nasıl olabilir? Kitabın en hoş tarafı mümini, münafığı, kafiri en baştan mühürlemesidir. Sevgili ilahiyatçılar kitapta en önemlisi liyakattir. Şimdi Fizik, Geometri, Felsefe, Biyoloji yani liyakat yoksa kitap ne yapsın? Kitap aynı insan çeşit çeşit.
Yanıtla (0) (0)Şunu soruyorum emevi muslumanligi Abbasi Selçuklu Osmanlı Ortadoğu muslumanligi niye hep cihat üstüne kurulu.. hemen kızmayın hani anlatirlarya Bizans zulmünden bunalan Rum ve ermeniler İstanbul'un fethinde muslumanlara yardımcı olmuşlar şimdi ki müslüman yöneticilerin ve seçmenlerin zulmünden kime siginsin muminler
Yanıtla (1) (0)Bir kimse İslam'i bir hayatı kabullenmeyip kendine göre bir hayat tarzı seçerse o seçtiği tarz kendi dini olur.Ama batıl ve uyduruk bir dindir.Bu şekilde dünyada pek çok uyduruk dinler vardır.Mesela İslam geldiğinde Mekkeliler de kendilerince bir hayat seçmişlerdi ama İslam'ı reddediyorlardı.Kur'an onlara ''Sizin dininiz size benim dinim bana'' buyurdu.Bugün de aynısıdır İslam'a göre yaşamayan herkes kendince batıl bir din edinmiştir.Ancak Allah katında geçerli tek din İslam'dır.
Yanıtla (2) (1)Bir kere herhangi bir insanın hükmünü Allahın hükmünden üstün tutmak küfür ve bunu ilahiyatçı etiketine sahip bir zümrenin yapması garip bir ironi. Atatürkün görüşleri kendi yaşadığı zaman diliminde bile değişikliklere ve farklılığa uğramıştır. Böyle olması da eşyanın tabiatı gereğidir. Demokrasiye tek parti yönetimiyle mi sahip çıkılmış.? CHP dersimde demokrasi dersimi vermiş. ? Şehitlerin uğruna verildiği vatan başka şey , Laiklik, demokrasi atatürk ilkeleri başka şey.
Yanıtla (1) (1)Düzenin adı ne olursa olsun halkın talepleri esas alınmalı çoğunluğun iradesi sistemin omurgasını teşkil etmelidir.Hiç bir azınlık çoğunluğa düzen dayatamaz. ''Eğemenlik bila kaydı şart milletindir'' deyip sonrada anayasaya değiştirilemez maddeler yazmak düzenin bir yalan düzeni olduğunu gösterir.Milletin inancı kültürü sisteme aksetmiyorsa ve o düzen kendini millete karşı koruma çabası içindeyse o düzen milletin düzeni olamaz.
Yanıtla (1) (4)Her talep de makul değildir! Çoğunluk budalalığı yerine akıl, bilim ve deneyimler ile insanların refah ve hürriyetini sağlamak esastır. Yoksa Naziler de çoğunluktu sonu ne oldu?
Yanıtla (3) (1)Halkın taleplerinin makul olup olmadığına kim karar verecek.
Yanıtla (1) (0)Düzenin karar vericileri halkın eğemenlik sınırlarını neye göre belirleyecek.Hangi yetkiyle bu sınırları çizecekler ve onlara bu yetkiyi kim verecek.Var mı öyle bir makam, milletin üzerinde hegemonyası olan.
Kalburüstü bir lisedeydim.36 kişilik sınıfta birkaç öğrenci hariç hemen herkes ateistti. Ateist olmayanlar da çevre baskısıyla ateistti(!). Başı çeken bir kız vardı. Çok heyecanlı, çok bilgili(!), çok cesur, çok atılgan, herkese anında dosdoğru(!) cevap yetiştiren biriydi. Mezuniyetimize yakın şöyle demişti: "Uçağa bindiğimde eğer uçak arızalanır ve düşme tehlikesi geçirirse Allahım yardım et demekten korkuyorum"...
Yanıtla (1) (2)Şu cümle çok manidar geldi bana,
Yanıtla (1) (1)" İnanmadığı halde en çok Tanrı ile savaşandır ateist.”
islam adına yorum yazanlar, öneride bulunanlarve bazi müslümanlık kaideleri hakkında kişisel öneride bulunanlar, acaba İslamı ne kadar biliyorlar? Kendileri yaşamadıkları, uymadıkları beğenmedikleri konularda görüş bildirmeye bence hakları yoktur. Varsa bir sorun bu dinin mensuplarını ilgilendirir. Bir arkadaş diyorki işte 57 İslam ülkesinde ahlak çokmüş, bu ülkelerde yaşayanalar neden Hıristiyan ülkeler gidiyor? Müslüman olmayan ülkelerde ahlak mı var. Oralarda aile kurumu kaldı mı?
Yanıtla (1) (0)Biz bir türlü tanrıları göremeyen milyarlarca insan, Dünya'nın, canlıların nasıl meydana geldiğini anlamaya,anlamlandırmaya çalışıyor buna kafa yoruyoruz.Keşke birazda siz buna kafa yorsaydınız! Allah akıl fikir versin:)
Yanıtla (2) (0)Ateist değilim elhamdulillah olana saygı duyuyorum lakin hakikaten zordur inanmamak insanın kendisi dünya denge canlılık gibi şeyler insanı inanmaya zorlayıp ikna ediyor.onun için ateist bence tanrıya inansın ama digerlerini karışmam peygamberler de kuldur ve mutlak doğru Allahtadir
Yanıtla (1) (1)Sayin Tasgetiren,
Yanıtla (9) (1)bildigim kadariyla 57 islam ülkesi var, ne yazik ki bu 57 ülkede ahlak denilen anlayis dibe vurmus.
Agzini acan Islamin 5 sartini sayip duruyor. Eger bir insanda ahlak inancin gerisinde kaliyorsa, onun 5 vakti yerine getirmesi neyi ifade eder? Bir coklari seriat deyip yaniyorlar, eger gercekte seriat o kadar iyise, neden bu 57 islam ülkelerinden kacanlar nefesini Hirsitiyan ülkelerinde aliyorlar?
Müslümanları sevemezsen Allah sana batıyı sevdirir, müslümanlar'da kusur arattırır.
Yanıtla (6) (8)Allah müslümanlara batıyı sevdirdiği için mi batıya göç için hayatını tehlikeye atıyor müslümanlar.?
Yanıtla (4) (1)Normal olan var olmadığına inandığın bir varlıkla ilgilenmemek. Aslında dışarıdan kelimenen hakkını veren bir ateist gözüyle bakıldığında yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot'a benziyorlar. Çoğu kendileriyle barışık değil. Geçmişlerinde büyük kayıplar yaşadıkları, çok ciddi sıkıntılar çektikleri, fiziksel, mental veya ekonomik olarak acı çektikleri ve bu nedenle yaratıcı ile kavgalı oldukları rahatlıkla gözlemlenebilir.
Yanıtla (0) (1)Paşa'nın intihar eden evlatlık kızları hakkında bilgisi olan var mı...ve diğerleri..afet inan..Mete Akyol soylesisi var internete yazın Atatürk'ün oğlu mu diye ...köşkte intihar eden kişinin mezarı neden yok .intihar mi... Fahrettin Altay'ın anılarının sonlarında yazılanları bilen var mı .vd vd bunları neden özgürce konuşamıyor kimse..şeriat Ayşe'nin yaşı vb konuşulurken bunlarla yeni bir din oluşturanlar bunları vd özgürce ne zaman konuşacak .
Yanıtla (3) (6)Özgürlükten bahseden Kemalistler konu şeriat din Ayşe'nin yaşı Osmanlı olunca ezberleriyle ağızlarına geleni söyler..Tek kitap okumadiklarindan ilkokul bilgileri ile slogan atmayı biliyorlar...
Yanıtla (4) (1)Uzun zamandır üzerine düşündüğüm konuyu aynıyla yazınıza almanız beni hem sevindirdi hem de şaşırttı. Zira çevreme baktığımda ateistlerin çok büyük bir bölümünün esasen kendi hayatlarında karşılaştıkları sorunlar nedeniyle tanrıya "kızgın" olduklarını gözlemledim. Evet kızgınlar, aslında yaratıcı ile kavgalılar ve diğer insanların ona hürmet etmesine katlanamıyorlar. Ama ilginçtir ateistlerin kızgınlığı tanrısallaştırılan ineklere, farelere veya putlara değil, tek tanrıya sadece.
Yanıtla (1) (1)Toplumun, daha iyiyi yakalaması için gerek dindarların ileri sürdükleri şeriat değil. Belki ahlaklı, dürüst, namuslu bireylerin yetişmesini sağlayabilir din, bunu sağlamayan dinin, din diye tutturduğu şeriat, insanları bu dönemde boğar, kaz gibi yoldurur (şimdi olduğu gibi).Bu durumdan yararlananlar da, dini bütün dindar arkadaşlarımız olur. Din diye şeriatı savunmak yerine, yakının için olsa bile yalan şahitlik yapma ahlak ilkesi dini olarak ortada olsaydı bu gün daha az savrulurduk.
Yanıtla (1) (0)Şeratı islamı yaşamak değil de toplumun düzeni fitnesine hatırlatmak isterim ; Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir? ve yine hatırlatmak isterim ; 5-Maide 32 ye göre Kur'an'da Ölüm cezası, ancak haksız yere bir masumu katledenin ve toplumun temellerini fitne ve fesatla karıştıranındır. Sizin sandığınız gibi dinden çıkanın katli vacip değildir. Bence suç değil, ceza uyumsuz. Dinden çıkmak kişinin kendi iradesindedir. Batıdan yükselen insan hakları olmasa belki hala uygulanıyordu.
Yanıtla (2) (0)Şeratı bir düzen olarak görenler, taleban, deaş, iranın mollalar rejimi, suud hanedanlığı. Bunların tamamı sapıtanlardır. Fatihanın 7.ayetinde, Gazaba uğrayacaklar içinde sapıtanlara dikkat çekilir. Bunlar Kur'an ile temas etmiş ve fakat tercihlerini dünya menfaatinden tarafa kullanan zorbalardır. Gerçekten Kur'an anlaşılması gereken bir kitaptır. Okuyanların ancak 1/1000 i belki daha azı anladı. Toprak çoraksa rahmetin ne yapsın ?
Yanıtla (2) (1)Madem halk eğemenliği var , o halde halkın talepleri karşılanmalıdır. Fakat böyle olmuyor. Devlet gücü kullanılarak insanların neyi, nereye kadar talep edebileceği belirleniyor. Bu talepler düzenin işine gelmeyince demokrasinin kendini koruması gerekir deyip halkın iradesi yok sayılıyor. Anayasada “değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddeler halkın eğemenliğini son veren laik düzen kendi hükümlerini bir
Yanıtla (5) (14)bir dinmiş gibi halka dayatmaktadır.
Halk egemenliği çoğunluk faşizmi değildir. Hep akıl, bilim ve ahlakı koruyan kurallar gerekir. Yoksa aklına esen Kabe’nin dibinde de şubesi olan kafe zincirine burada saldırılır. Sürü kültürü ile çoğulculuğu karıştırmamak gerek. Düz mantık derler böyle düşüncelere ve cehalete yol açar.
Yanıtla (10) (2)Günaha girmeyin sadik bey.
Yanıtla (1) (2)Özü tevhid olan islam, Kur'an'ın teorik bilgileridir. Şerat ise tutulacak yol yani o teorik ile ilgili uygulamalardır yani islami bilginin hayatiyet kazanması, pratiğe konmasıdır. Bu durum Şura Suresi 13.ayette apaçık bildirilir. İman da amel de kişinin kendisi ile ilgili durumlardır. Şeriat toplum düzeni değildir ama kişinin ahlakı hal ve tavrıdır. Şeriat; Okumak, Anlamak, İçselleştirmek ve yaşayarak derinleştirmektir.
Yanıtla (0) (0)İnsanlar düşünmeye başladıktan itibaren niye var olduklarına, ölünce nereye gideceklerine, doğal afetlere cevaplar aramaya başladılar. Cevapsız kalan bu sorular karşısında bir koruyucuya, huzura ihtiyaç duyup tarih içinde binlerce tanrı yarattılar. Şimdi geriye bakıp aya, güneşe, putlara tapan insanları gülümseyerek anıyoruz. Bir kaç yüz sonraki insanlarda bizim inançlarımıza aynı yaklaşımı gösterecektir.
Yanıtla (15) (8)Kemalizme liderine ne olacak..dönemine uygulamalarına fikirlerine...heykelleri bustlerine...
Yanıtla (2) (11)Benim naçizane vücudum…
Yanıtla (0) (0)Bu yazdığın tamamen varsayım. İlk insan bir peygamber. Yani önce Tevhid vardı. Şirk sonra çıktı. Tanrı tanımazlık en son.
Yanıtla (4) (5)Korunma ihtiyacı ve insanın acizliği hala devam ediyor ve edecek. Bilmem kaç yüzyıl geçse de bu değişmez.
Fıtrat yalan söylemez. Zor durumda kalan ateist bile olsa dua eder, sence neden.
Ateistin duası:
Yanıtla (0) (2)Tanrım, eğer varsan ben ölünce ruhumu kurtar.
O da varsa tabi...
Yazar, Türkiye’de hukuktan demokrasiye pek çok temel alanı zehirleyen laikçi zihniyetle birlikte; Türkiye’de hukuktan demokrasiye pek çok temel alanı zehirleyen dinci zihniyete de bir iki kelam etmeli, dinci zihniyetin dine ve insanlara verdiği zararların nasıl onarılacağına ilişkin fikirlerini de okurla paylaşmalı ...
Yanıtla (2) (0)... insanları aydınlatmaya mı çalışmalı,aforoz mu etmeli? İkna olunmazsa ‘Sen nasipsizsin,kafirsin.’ mi demeli? Bir genç çıktı, sakince sorular ve sorgulamalar yapıyor ama nasıl bir şeydir ki karşısına bir kişi de çıkıp doğru dürüst bir fikir tartışması yapamıyor. (O kadar vergi ödediğimiz diyanette bir eleman yetişmemiş mi?). Bu durum inanın toplumu üzüyor ve bir kısmını daha çok dini sorgulamaya itiyor,bir kısmını da inanıyormuş gibi davranmaya zorluyor,ki bu daha kötü.
Yanıtla (0) (1)Ahmet Bey, .Yüce Allah kutsal kitabında çok kez 'Aklınızı işletin!' diyor.Z kuşağı falan değil,benim gibi Y kuşağı insanlarının bile mantığına uymayan islam/şeriat adı altındaki uygulama ya da kabuller eleştirilince;'Aman bunlar tabu,zinhar kurcalama!' deme refleksi/retoriği artık günümüzde geçerli değil.Bir doktrin ve onun inananları, doktrini merak eden,ikna olmak isteyen (mutmain olmak isteyen) ...
Yanıtla (0) (0)Yazınız kendi içinde o kadar tutarsız ve dağınık ki cümleler kendi halinde uçuşuyorlar. "Şeriat”a karşı çıkıyorsanız, onun yerine ondan çok daha sağlıklı bir sistem yapılanması gerçekleştirmelisiniz" diyorsunuz. Size göre şeriat sağlıklı bir sistem olabilir fakat İslam dünyasının geçmişteki ve şimdiki durumuna baktığımızda İslama çok büyük zararlar vermiş olduğunu görürüz.Gerçek islamı yaşayabilmek istiyorsak Aklın yolunun önünü açmak zorundayız.
Yanıtla (3) (1)Liberty'e cevap verenlerin kaçının üslubu Muhammedî üslup? Atesitlere ahirette ne olacağından size ne? Ben de ahirete inanıyorum ama dünyadayken iletişimde üsluptur aslolan. Şimdi siz tebliğ mi yapmış oldunuz, hayır mı söylemiş oldunuz bu üsluplar ile?
Yanıtla (1) (0)Takke düştü, kel göründü. İletişimin ve bilgiye ulaşımın kolaylaştığı bu devirde köhnemiş, ahlak ve adaletten yoksun düşüncelerin hiç bir hükmü kalmamıştır.
Yanıtla (2) (0)"Adaletli padişahım sen çok yaşa" diye bir söz vardır. Yönetici hangi kimliğe veya rejime inanca sahip olursa adaletli ise iyidir. Adaletli değilse her rejimde kötüdür. Peygamber efendimizin yeni İslamiyeti kabul edenlere Mekke yöneticilerinin zulmetmeleri üzerine onlara Habeş'in Hrıstiyan kralına sığınmalarını, onun adaletli olduğunu söylemesi en iyi örnektir. Yine Emevi hükümdarı Halife Ömer bin Abdulaziz'in 12 yıllık döneminde ülkede sağladığı huzur ve Müslümaların zenginliği örnektir.
Yanıtla (0) (0)Sn yazar pek kızmış. İlahiyatçı bildirisini destekleyenlere Ateist demiş, hızını alamamış, insan değil, ot demiş. Bu yaşta bu kadar öfke hoş değil.Bu düşünce Tekfir den daha kötü.. Onur, insana ahlaki tarzda saygı duymaktır. Din ve vicdan hürriyeti diye bir şey var. Şeriata karşı çıkanlar, yerine 3000 yıldır bilinen hukuk kurallarını öneriyor. İlahi emir akılınızı kullanın diyor. Siz benim iyimde kötümde, iyidir diyorsunuz, şidddetle dayatıyorsunuz, yanılma ihtimalinizide kabul etmiyorsunuz.
Yanıtla (5) (2)Din açık ve net ama siz dini çıkarlarınıza alet edip yorumlayıp cahil halka da din bu diye yutturursanız tabiki seküler laik kesimde bu nasıl bir din der dinin hükümlerinin uygulamasını istemez. dinde Yüce ALLAH emaneti muhakkaki ehline verin diye bir ayet varken partiliye yandaşa sizden olana verin diye bir ayet yokken siz Aziz Allahın dediğini değilde uydurulan dinin hükümlerini baz alırsanız herkes sizden kaçar.
Yanıtla (8) (0)İslam'a dudak büküp batıl yollara sapanlar ayetleri yalanlama dışında hiçbir şey başaramadılar.Kuran'ı yalanlayanlar kendileri de tek bir ayet yazamadılar.Bilim bilim dediler ama bilim hep Kuran'ı tasdik etti.Hiç bir zaman bilim Kur'an ile karşı karşıya gelmedi.Dünyada pek çok bilim adamı İslam'ı seçti.Japon akademisyen Naoki Yamamato,İng. Tarihçi John Davenport, Harvard Ünv. Prof.Dr.Henry Klassen,Fransız Denizci Kaptan Cousteau, Japon Keo Ünv.Siyaset Prof.Atsushy Okuda, Prof.Dr.Keith L.Moore,
Yanıtla (1) (2)Eleştiri olmadan gelişme olmaz. yorum yazanları ateizmle ilişkilendirmek doğru değil. Müslüman toplumlar mevcut halleri ile rekabet edemez. tabiat ile ilişkileri kopuk. tek taraflı olumsuzlama ile yol alınamaz. tıkanır bir yerde. tıkandı da. değişmek zorundalar. bir alt-üst oluşun yaşanması gerekiyor. aslında olup bitenler sessiz bir devrim. korku duvarı yıkıldı. daha ileri taşımak gerekir.
Yanıtla (1) (0)Allah vardır ve birdir,
Yanıtla (5) (5)Yücedir ve uludur,
Ezeli ve ebedidir,
Herşeyi gören ve bilendir,
Aziz ve kerimdir..
Yaradanı ve emirlerini yok sayanlardan
Tekrar tekrar Allah'a sığınırım..
Ahmet hocam size saygim var, cunku siz samimi bir dindarsiniz, ama size kotu bir haberim var. Ben 15 yasindan bu yana ateistim ve yasim 70. Dunyanin cok yerini dolastim, iki yabanci dilim var, sanat, edebiyat, felsefe hobimdir, her gun en az 6 saat okurum, arkadaslarimin cogu ateisttir ve cogu da durust insanlardir. Yani anlayacagin 'ot' gibi yasamadim, 'mukerrem bir varlik' olmak icin dindar olmak, Allah'a inanmak sart degil. Ateistleri, deistleri kucumsemeyin, herkesin hayatta bir degeri var.
Yanıtla (36) (16)Hayattaki değerin kaç para eder?Hak katındaki değerin önemli,size Allah'tan hidayet dilerim.
Yanıtla (15) (32)Müslümanım ben. Otuz yılı geçkin meslek hayatımda olaylar/insanlar çok. Seviye ayrı bir şey. Kategorize için birçok şey söylenebilir. Hoca rahatsız etmişti; sizi pürüzsüz okudum. Ama boşveriyorum bunları. Bugüne kadar gördüğüm; bilgi, birikim, zekanın da tehlikesi var. Olağan durumda orta geçilmiş (benim gibi), çakılmamak, daha açıkçası kibre girmemek çok önemli. Nitelikli ama kafasını çevirmeye kesinlikle tenezzül etmeyen insanlarla karşılaştım. Gözden geçirmeye değer derim.
Yanıtla (0) (0)Elbette değeri var. Ve değerlisiniz de. Ancak Ahmet hocamın sizlerle ilgili söylediği sozutam izah edememissiniz. Hayatın anlamını.... Eğer bu hayat yalnızca kısa sureligine bir zaman parcasiysa ve yitip gidecekse yaşamak gercekten anlamsizlasir. Sizin bulduğunuz okumak incelemek gezmek vs.vs. çok malayani kalır.
Yanıtla (5) (2)o kadar okumuşsunuz yeni yerler görüp dolaşmışsınız okuduklarınızda gördüğünüz yerlerde bunlar nasıl oldu bu envaı çeşit bitkiler hayvanlar nasıl meydana geldi hiç düşünmemiş hepsinin tesadüfen olduğuna mı inanıyorsunuz.
Yanıtla (4) (10)mükemmel bir varlık olduğunu düşünüyorsun merak ediyorum acaba nasıl meydana geldin.
Allaha inanmak için freni patlamış yokuş aşağı uçuruma giden bir arabada batmakta olan bir gemide düşmekte olan bir uçakta mı olman lazım.
Ebu Talip de çok değerliydi, kavminin ileri geleniydi, Resulullah'ı bir baba şekatiyle, sevgisiyle sahiplenmiş, korumuş,kollamıştı.Ama iman nasip olmadı kendisine, iman nasip işi Liberty, vardır bir sebebi, Allah bilir, biz bilmeyiz.
Yanıtla (6) (3)Sayın muhterem, iki dil bildiğinizi ve çok okuduğunuzu yazıyorsun. Bende iki dil biliyorum bunlar egoyu tadmin içinde çok kötü. Size Yunus Emrenin şu dörtlüklerini yazıyorum
Yanıtla (4) (4)Düşünmenize faydalı olurmu bilmem.
İlim, ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Okumaktan mânâ ne
Kişi Hak'kı bilmektir
Çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru emektir
Sanat,edebiyat ve felsefe değerlidir ancak eksiktir.İnsan olan herkese Allahın bir sanatı olarak(çok ilginç her sanatı okuyoruz ama şu insan sanatı var ya...)bakıyorum ve insandan daha aşağı olan maddenin incelenmesi gibi insanın incelenmesi olan teoloji ve metafizik de okumanızı salık veririm.Bana göre ateizm inanmasanız da Allahın insanlara olan bir lütfudur.Çünkü her şey zıddı ile kaimdir.Allahı körükörüne ve patolojik bir vaka sonucu çocuk inadıyla inkar edenler iman etmeyi kolaylaştırıyor.
Yanıtla (3) (3)İnanmak için de çok sebep var ,inanmamak için de.İmanın kıymeti de buradan geliyor zaten.Bütün oklar inanma yönünü gösterse imanın ne kıymeti kalır?İnan ,teslim ol ve kurtul .Yıllar önce ateist bir doktor ettiğinde buna benzer sözler söylemişti ve "inandım ,kurtuldum,rahatladım çok şükür" demişti.Kendisi de ateistken müslüman olan tıp doktoru Altay Cem Meriç'in you tube'deki videolarını,kitaplarını tavsiye ederim.
Yanıtla (4) (1)"Ateist bir doktor iman ettiğinde "olacak,düzeltiyorum.
Yanıtla (0) (0)Hocam bu gün
Yanıtla (8) (1)o bildiriyle konuya girmiş ama kurcalamadığı bir şey de kalmamış ; cumhuriyetin altından girmis üstünden çıkmış!
Peki biz hangisine temas edelim ?
Bendeniz de şunu belirtmek istiyorum ; bizde laiklik yoktur , laikçilik vardır!
Islamiyet yoktur , taklitçilik vardır!
Demokrasi, adalet , hak hukuk , zart zurt zaten hiç yok !
Allah sonumuzu hayretsin !
Güçlüye taparsın olur biter hocam,millet dininden memnun bence.Öyle "değer sancısı" filan gibi bir derdinin olduğunu da hiç sanmıyorum.
Yanıtla (0) (1)ahmet bey sizi seviyoruz her zaman yazılarınızı okuyorum ,ben laikliği sonuna kadar inan bir Kemalist'im, benim 2 tane kızım var anneleri kapalı 5 vakit namazında onlara din konusunda yeterince bilgilendiriyor. onlar bu iktidar döneminde doğdular büyüdüler ama gel görkünki iki kızımda tam bir Kemalist oldular onları yönlendirecek tek bi kelime söylemiş değilim ama 31 mart seçimlerinden önce, AKP ye tepkileri o kadar keskindiki gerçekten şaşırdım, teşekkürler AKP
Yanıtla (30) (4)Müthiş bir yorum. Şu islamcı geçinenler de iman ile ideolojiyi bir ayırabilse birbirinden.
Yanıtla (1) (1)Sn yazar Kur'an bir devlet modeli sunmuyor.kuran ölçüleri ortaya koyuyor.mesala babadan ogula bir hanedanlık yoktur.soya dayalı idare şekli yoktur.askeri diktatörlük yoktur.dinde zorlama yoktur.şahis merkezli bir idare yoktur.kast sistemi yoktur.kuran adalet der, şura der mal ve Can güvenliği der, ahlak der, kul hakkı der.Ama müslümanlar bir model dünyaya sunamadilar.Simdi demokrasi var ama bundan iyisini sunamadi müslümanlar.Bu ilahiyatçılar ezilmiş veya dışlanmış kişiler.bunun yansıması dir.
Yanıtla (6) (1)Aziz islamın hükümleri üzerine hüküm olamaz her şey de ortada mazlumun canına malına kast etmiş caninin üç beş yıl yatıp sokakta gezmesi bile her şeyi fazlası ile anlatır fakat islamın hükümlerini iktidara uyarlamaya çalışan sözde din adamları ve cahil halk sayesinde uygulanıp uygulanamaması tartışılmakta...halbuki hükümler açık ve net aziz Allah kuranda zeytinden bahseder ama sözde din alimleri iktidarların gizli şövalyeleri zeytin ama hangi zeytin siayahmı yeşil mi salamuramı diye yorumlar
Yanıtla (1) (1)Ateistlerin dindarlarlar gibi kiliseye, camiye gidip yaptıkları yanlışların günahından arınma lüksü yok. Yaptıkları yanlışların vicdanlarına verdiği ağırlığı ölünceye kadar taşımak zorundalar. Bu yüzden hep düzgün ve ahlaklı olmak zorundadırlar.
Yanıtla (15) (10)Nirvanaya da çıkıldı mi..
Yanıtla (2) (3)Bilmiyorsan öğren.. Asıl iman insanın vicdanındadır.. O yüzden biz ateistler yobazlara göre daha insanız…
Yanıtla (10) (6)Vicdanın sesi Allah'ın sesidir. Vicdanının sesini dinleyen Allah'ı dinliyordur. Vicdansızlar istedikleri kadar namaz kılsın oruç tutsun. Ne fayda...?
Yanıtla (0) (1)Bu ülkede şeriatı uygulamak mümkün değildir hiç demokrasi geçmişi olmayan İran bakın tam 45 yıldır tüm zorbalığa rağmen İran' da tam istenilen bir şerri sistem kurulamadı hatta taviz üstüne taviz şeri yasa sadece sokakda ama evde her türlü parti serbest ötesi bizzat molla evlerinde partiler veriliyor aklınoza gelen gelmeyen en çılgın partiler. Bu ülkede başkanlık sisteminden halk ölesiye nefret ediyor parlamenter sistem içinde milletvekiline her işini yaptıran seçmen şimdi ben ne yaptım.diy
Yanıtla (0) (0)İslam müslüman siyasi rejim ve zaman denkleminde birikmiş pek çok sorun var top yekun bir kalkınma için cesaretle üzerine gidilmeli
Yanıtla (0) (0)Nereden bakarsanız bakın bu bildiri bir çözüme ve toplumsal barış maksadıyla değil ideolojik ve zorbaca bir tavırla kaleme alınmış bir provokasyondur.Geçmişte gördüğümüz Şeriatçılar İrana provokasyonunun ilahiyatça bir versiyonudur.Yanlı bir bildiridir ve insani bir tarafı yoktur.
Yanıtla (3) (3)Bu yazida, yazarın, pek te iyi saklayamadığı içindeki siyasi İslamcılık nüksetmiş. "Ateistin intihar etmesi gerekiyormuş" siz önce iddianızı yani tanrının varlığını ispat edin, onun kitap peygamber vs göndermesini, can vermesini ondan sonra konuşalım.
Yanıtla (7) (9)Canın sahibinin bir yaratıcıya ait olduğunun ispatı iddia sahibine aittir.
Bir şeyin yokluğu ispat edilemez ama var diyen ispatla yükümlüdür. İnanç ise kişiseldir, kendi sanrını bana dayatma.
Madem görünmeyen şey yok diyorsun o zaman aklını göster veya ruhunu göster var mı bir cevabın.Kimse senin aklını ruhunu göremiyorsa sen akılsız ve ruhsuzsun o zaman.Yer çekimini göremiyorsun ama yerçekimini inkar edemiyorsun.Aklını ve ruhunu inkar edemediğin gibi.Kablodaki elektriği göremezsin ama inkar da edemezsin.Bunlara cevap ver.Sen kendi varlığını bu kainatın varlığını da izah edemezsin.Neden var bu varlık kim var etti izah et.Seni bir damla sudan kim var etti.
Yanıtla (5) (2)İnanmayan veya inancının özür bulunanlatla uğraşılmaz onlar felsefeci.
Yanıtla (0) (2)Orta okul düzeyi tartışma bu! Ama din bağnazlığına saplanma konusu önemli.
Yanıtla (1) (3)Dünyanın YUVARLAK olduğunu uzaydan gören ile yaya veya binek hayvanıyla yeryüzünde DÜMDÜZ seyahat ettiğini sanan 2 insan arasındaki fark gibi...
Yanıtla (5) (5)Her canlının diğer canlı için BESİN kaynağı olduğu ve güçlünün güçsüze hükmettiği, zulmettiği vs. kaos ortamı...
Bilim, bazı kimyasalın canlı form oluşturup 2 milyon MUHTEŞEM canlı türüne dönüşmesini İSPAT edemeyip TEORİYLE açıklayabiliyor.
Yaratan var ama dinlerin tarif ettiği gibi değil!
Dinler derken de hatalısın.Allah'ı en esaslı olarak tarif eden yine Allah'ın kendisidir.Eğer gerçeği arıyorsan sana gerçeği bizzat Allah Kuran'da anlatıyor.Eğer sen Kuran'ı önyargısız olarak okusaydın zaten sapık bir yola gitmezdin.Eğer bu tavrını ölene kadar sürdürürsen sana verilen ömrü bedeni ve aklı heder etmiş rüzgarlara savurmuş olarak cehennemi satın almış şekilde sonsuz azap durağına gideceksin.
Yanıtla (4) (7)Ya hakikaten öylemi acaba? Yoksa ata binip dünyayı düz sanmak durumu mu o?
Yanıtla (0) (0)İspat çalışmaları devam ediyor. Bunun temel koşullarından biri olan homokirilatenin oluşmasını sağlayan kuvvetin manyetik alanlar tarafından oluşturulduğu hem de bir Türk fizkçisi tarafından ispatlandı. Evet daha olayın çok başındayız ama bu çalışmaların geçmişi 100 yıl öncesine kadar gidiyor. Yani yolun başındayız ama yolun gittiği yer artık belli.
Yanıtla (2) (2)Şunu bunu ispat ayrı konu ama insanlığın epeydir genetiğe müdahale edip türleri değiştirdiği, geliştirdiği biliniyor. Koyunun geni ile eşeysiz koyun kopyası üretmenin üzerinden onlarca yıl geçti. Anlaşılan artık Darwin’ i bile mumla arayacağız zira o türlerin gelişimi ve dönüşümünü doğal olarak tanımlıyordu. Oysa şimdi açık insan müdahalesi başladı.
Yanıtla (1) (0)İslamin iktidarda olduğu tek ülke yok islama yaslanan iktidarlar var sadece
Yanıtla (2) (1)Demek ki o bir ütopya…kominist ülkelerin yanlışları gösterildiğinde de “o gerçek kominizim değil” dedikleri gibi.
Yanıtla (3) (2)Bizim zamanımızın ergen komünistlerinin çok tekrarladığı bir söylemdi bu. Tabi komünizmin gerçeğine göremeden ortada komünizm filan kalmadı. Rusya’sı da, Çin’i de kapitalizme teslim oldu. Şimdi de islamcı söylem ortada
Yanıtla (2) (0)Allah kullarını özgür yaratmadı, kulluklarını eda etsinler diye yarattı. Müslümanın kulluk ta bulunup, bulunmama özgürlüğü olamaz. Bu manada bu noktada size göre nasıl bir özgürlük bu, tarif edermisiniz.
Yanıtla (0) (4)Şayet arap toplumunda kabilenin bekası Arap kadını olsaydı o zaman ayetler de farklı olurdu. Kur'an ifade özgürlüğüdür, Kur'an insan haklarıdır, Kur'an istişaredir, demokrasidir. Kur'an Hz.Peygambere verilen görevin sadece aynen tebliğ olduğunu bildirir. Sen onların üzerine gözetçi değilsin der. Yani insanların ne yapıp ettiği Allah'ın işidir. Hüküm verecek olan odur. Kur'an asla baskıyı ve zulmü onaylamaz.
Yanıtla (2) (0)2- Yani, "Onlardan bir grup, kitapta olmayanı ondan sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler ve Allah katından olmadığı halde, “Bu Allah katındandır” derler. Onlar bile bile Allah hakkında yalan uydurmaktadırlar." Onların hiç bir kaygı ve derdi bu gerçeği ortadan kaldıramadı diyorum.
Yanıtla (0) (0)Ahmet Bey, makalenizde sorduğunuz benzer soruyu size soralım: Şeriat ama nasıl Şeriat? Kim uygulayacak, kim denetleyecek? Hükmün İslamî olduğuna kim nasıl karar verecek? Oflu kadı, Oflu sanığa kıyak geçerse Şeriata mı bağlayacağız kadıya mı? Bunu ne nasıl engelleyecek? Karara itiraz eden Kur’an’a mı itiraz etmiş sayılacak? Şeriatı somutlaştırıp bir sistem önerisi haline getirmiş hangi metodolijik çalışma var?Şeriat isteyenlerin toplumsal ve hukuki somut önerileri görülmeli.
Yanıtla (15) (3)Ahmet Bey, Ali Bardakoğlu'nun İslam Işığında Müslümanlığımızla Yüzleşme kitabını okumuşsunuzdur. Açık delileriyle İslam'ın adalet, liyakat ve hakkaniyet değerleri dışında direkt bir yönetim sistemi dikte etmediğini belirtiyor. Yani bunlar varsa, monarşi de olur, derebeylik de olur, cumhuriyet demokrasi de olur. Bu değerler yoksa adı Şeriat olsa da yetmiyor.
Yanıtla (1) (0)Sizin istediğiniz şeriat devrede olursa , o zaman birilerinin fetvaları, hükümleri de devrede demektir. Halbuki Allah'ın şeriatı, ayetleri, hükümleri değişmez. Lakin anlaşılamayan şudur; Kitabın hüküm ayetleri indiği durumun şartları ile ilgilidir. Ancak aynı şartlar sürdüğü sürece geçerlidir. Toplumlar değişirken oluşacak yeni şartlarda , o ayetlerin aydınlığında insanlar tarafından yeni hükümler alınır.
Yanıtla (2) (1)Allah'ın şeriatı ile alay edenlere,inkar edenlere asla sevgi ve saygı duymam(onlarında duymadıkları gibi)Sevgimiz'de,saygımız'da,nefret'i'miz'de Allah cc içindir.
Yanıtla (7) (7)Kur'an'ın bizden talebi; Okumak,Anlamak, Yaşamak ve Kur'an'ı anlatmaktır. Yoksa Kur'an topyekün bütün toplum müslüman olacak demez. Vahiy, toplumların sürdürdüğü düzenler, inandıkları ideolojilerle de alakalı değildir. Vahyin nedeni orada insanlığı geri dönülmez şekilde yoldan çıkmak üzere olması ile ilgilidir. Yani orada Allah unutulmuştur.
Yanıtla (0) (0)Allah peygambere vahiyleri Cebrail vasıtası ile gönderiyordu değil mi? Bir gün dini bir sohbette hoca efendinin Cebrail Mekke'den Basra'ya 5 kanat çırpması ile giderdi deyince eyvah dedim. Bunların evreni gözümüzle gördüğümüz kadarmış. Evrenin çapı 95 MİLYAR IŞIK YILI. Cebrail bu mesafeyi kaç kanat çırpmada alıyor acaba?
Yanıtla (3) (4)Şura Suresi 13. ayetin son cümleleri; Allah dilediğini
Yanıtla (1) (2)(Kur'an'a hulusi kalple, samimiyetle geleni) şeriat üzere kılar diyor. Bu birilerinin söylemi değil Allah'ın ayetidir. Kur'an Hz.Peygambere vahyolunduğu gibi, onun aracılığı ile insanlara bildirildi. Kabul eden oldu, karşı duran oldu. Hz.Muhemmed görevinin sadece aynen bildirmek olduğunun idrakinde idi. Neden inanmıyorsunuz demedi. Fakat Peygamberin tebliğ yani ifade özgürlüğü sindirilmek istenince hicret etti.
Allah'ın varlığı konusunda da bir şeyler yazayım. Böyle bir yaratıcı varsa bu kesinlikle İslam'ın Allah'ı olamaz. Kürsüsü olup oturan, baldırı görünen, yemin eden, kulları! için kitap gönderen bir peygamber için mucize olan sudan şarap yapma mucizesi yapma yeteneği verirken ötekine şarabı haram eden bir Allah olur mu? Daha Kuran'daki bilimsel yanlışlara gelmedik.
Yanıtla (4) (7)"Önünde iPad’le vaaz veren:
Yanıtla (2) (1)Hoca olduğunu iddia eden bir şahsın videodaki, “Bankada çalışmak haramdır. Bir Müslüman bankada çalışamaz. Bir Müslüman faiz işleri yapamaz. Takvalı bir Müslüman faizle çalışan bankada bir bardak su bile içemez. Klimasında gölgelenemezsin, serinleyemezsin yaz sıcağında. Orada Allah’a isyan var. Allah’a savaş açılmış, yanıyor içerisi alev alev. Girme o ateşe kardeşim” ifadeleri sosyal medyada gündem oldu ""
Bir toplulukta inanan da inanmayan da olur. Herkes kendine olduğu gibi diğerlerinin inancına ve yaşam tarzına da saygılı olmalıdır. Allah insanı özgür yarattı. Bazılarının arzusu olan şeriat düzenlerinde özgürlükler askıdadır. Hatta yaşamları bile korku üzeredir. İnançlar konusunda insanlar hür olmalıdır. İmanlar hür, secdeler hür olmalıdır. Bu satırların yazarı ancak Allah'tan taraftır. Başkaca hiçbir taraftan taraf değil.
Yanıtla (3) (3)Siyasiler tarafından vahim sonuçlara varacak kararların Kader deyip dine yamanmaması, bilimsel eğitimde yobazlığa, hurafelere meydan verilmemesi için şarttır. Bunu dikkate almayan toplumlar Allah adına hareket ettiğini söyleyen bir zümrenin saltanatı altında ezilmeye, sömürülmeye mahkumdur. Bütün islam cağrafyasının da görünümü budur. Şeriat diyerek bundan daha büyük dinsizlik yapılamaz.
Yanıtla (3) (1)Bir Kok Sebep var: Beseri Sermaye. Musluman topluluklarda "Meslek-Uretim-Istihdam" kavramlari henuz daha tam olarak olusmamis, bunlar olmayinca Beseri Sermaye de olmuyor. Buyuk cogunlugu ile Muslumanlar hala "Ganimet-Sadaka-Yardim" ile yollarina devam ediyorlar...
Yanıtla (1) (0)KAbul edilen gömlek bedene uymuyor-şöyle tarif edebilirim. Ɓir canlı düşünün iki eli iki bacağı ve iki gözü alınmış ve buna yaşamak diyorsunuz.hep .etak ettim, hangi laiklik? 33 yıllık çalışma hayatımda laiklik adına neler yaşadık? Bir dönem abdest aldığımız lavabo kilitlendi.
Yanıtla (4) (3)Siyasal islamcılar ve Müslümanlık kisvesiyle menfaat devşiren Tarikat, cemaat. cemiyet, parti, vakıf, dernek vb yapılar samimi Müslüman, Milliyetçi, muhafazakar ebeveynlerin işlerini zorlaştırırken, seküler-laik ebeveynlerin işlerini kolaylaştırıyor. Onların herhangi bir çaba içerisinde olmalarına gerek yok örnekler yetiyorAma biz Müslümanlık; İman, ibadet güzel ahlak, hak ,hukuk, adalet, liyakat, dürüstlük, istişare, sevgi, saygı, diğergamlık vb dir diyoruz çocuklar-gençler "NEREDE HANİ" diyor.
Yanıtla (3) (0)Bir dönem Türkiye Müslümanlığı diye bir kavram dillendiriliyordu evet insanlar Müslüman olacak ama seküler yaşam tarzını da kendi içinde yaşayabilecek buradan da şuna doğru yol olacak her koyun kendi bacağından asılır kimse kimseye karışmayacak herkes inancinda hür olacak acaba biz bunun neresinde kaldık...
Yanıtla (1) (0)ilahiyat kardan ve buralardaki hocalardan bu bildiriye cevap verilmemesine zımni kabul diyebilir miyiz
Yanıtla (1) (0)Tabanı 'Müge Anlı ile Tatlı Sert', ortası siyaset, tavanı ihale. 'Şeriat' ve 'Diyanet'i koyacak yer kalmadı hocam.
Yanıtla (3) (0)Laiklik ( Batı kültürü) ile Şeriat ( bir kısmı arap kültürü) arasına sıkışıp kalmamak lazımdı. Bir medeniyet inşaa etmeliydik, her yönden tel tel dökülüyoruz. Kütülük adeta meşru hale geldi.
Yanıtla (2) (0)Din ve din anlayışı diye bir ünite var Din Kültürü dersinde..... Şeriat, uygulansa... Kimin anlayışına göre uygulanacak? Ya da hangi anlayışın (mezhep,tarikat, cemaat, siyasi oluşum...) savunduğu çerçevede şeriat uygulanacak??? En iyisi şeriatın ÜTOPYA olarak gönüllerdeki tahtını koruması...ŞERİAT uygulamaya geçti mi sadece bir mezhebin, tarikatın, cemaatin, siyasi oluşumun BASKISI/TAHAKKÜMÜ olmaktan öteye geçmemiş/geçmeyecek zira....
Yanıtla (3) (1)Cumhuriyetle kaldırıldığı ileri sürülen şeriat denilen sistem çok başarılı idi de ondan dolayı mı bu yerlere geldik. Dün şeriat denilen hukuk sistemini oluşturanlar zamanın gereklerine, toplumun ihtiyaçlarına göre yeni normlar oluşturamadıkları için bu hukuk sisteminin tasfiyesine zemin hazırladılar. Onların fikri yol evlatları bu gün 8-9 yaşında kızlarla nikah kıyılabilir diyerek dinin yeni nesiller tarafından kabul edilebilirliğini ortadan kaldırıyorlar.
Yanıtla (4) (4)Albert Camus, “Tanrıya başkaldıran için en tutarlı yaklaşım intihar etmektir” diyor. Aman ha... Böyle bir tespit sakattır. Bugün başkaldıran hayat içinde yarın secde eder. Bu bir umuttur ve umut olarak kalmalıdır. İntihar veya başkaca terki dünya ebedi sorundur. Bu tür sözlerin reddi gerekir. Üzerini örtmek gerekir. Her intihar derin bir sızıdır Müslümanda. Niye mi; çünkü o toksa, bir aç ölmüştür onun zamanında...
Yanıtla (0) (0)Demokrasiye, çağdaş hukuka, eğitime, laikliğe, özgürlüğe akla gelen ilerici, insani her şeye karşı çıkmış Şeriatçı, İslamcı; Onun yerine ondan çok daha sağlıklı hangi sistem yapılanmasını kurmuş? Bunların yönettiği halkı Müslüman olan 57 devlette göğe doğru yükselen ahların, akan göz yaşlarının çekilen acıların hesabı yok. Neyse sıkıntı yok. Bu 56 devlet 22.nci yüzyılı göremeyecek nasıl olsa.
Yanıtla (3) (0)Sayın Taşgetiren şeriat diyorsunuzda hangi şeriat.Rasulallahdan sonra bir sürü şeriat çıktı ortaya.bu gün islam aleminin ayaklar altında zelil olmasının sebeplerinden biride bu anlayış farkıdır.şimdi soralım bir sürü şeriat anlayışı var müthiş bir mücadeleside var. hani Hz. Muhammedin şeriatı.kim nekadar müslüman şim di size garip bir soru sayın yazar siz müslümanmısınız şaşırma ikinci soruyu soruyorum.bunu kendimede soruyorum nekadar müslümanım Rasulallahı ne kadar yaşıyorum ne kadar anlıyabiL
Yanıtla (1) (0)Şeriat ve dinin aynı oldugunu düşünenlere ve bildiriye alınan yazara Doç.Dr.Ahmet Keleşin “Recm Cezası Çalışmasına Eleştirel Bir Bakış" adlı yazısını okuyup sonra yeniden düşünmelerini şiddetle tavsiye ederim.
Yanıtla (3) (0)Memlekete şeriat gelse, ilk kurbanları şeriat isteyenlerin bir bölümü olur. Şeriat'ın dozu, mezhebi, tarikatlara bakışı, kadına davranışı, dünya ile entegrasyonu vs konularında fikir ayrılıkları bitmez bir mücadele başlar. Sonu da belli özellikle doğal kaynakların sınırlı olduğu ülkelerde.
Yanıtla (4) (1)100 yıldır din – toplum – devlet ilişkilerinde de sağlıklı bir çerçeve oluşturamadı, demişsiniz .Tarihte hangi dönemde oluşturmuş. Bir açıklayın
Yanıtla (2) (0)Kur’an bir anayasa olsa (ki öyledir bu zaman ve mekanda), şer’i hükümleri de isteyen olur, hukuk kuralkarını da!
Yanıtla (0) (0)Hukuku çiğneyenlere bir söz söyleyebilen varmı? Hadi sıkıyorsa!..
Demek ki neymiş;
Laikliği savunacaksın önce. Laikliği, “İNANCINI HERKESİN DİBİNE KADAR YAŞAYABİLMESİ” olarak tanımlayıp uygulaya bilirsen tabii..
Ondan sonra pişmiş tavuk pardon uysal koyun paardoon kuzulaşmış toplum şeriatı getirir isterse:)))
Kalemine sağlık Ahmet abi.
Yanıtla (5) (4)Yazar belli ki bu imzalara çok öfkelenmiş… Keşke aynı öfkesini Hatipoğlu, Nursaçan, Karataş, Cüppeli ve Konakçı gibi milleti dinden soğutan şarlatanlara da gösterebilse…
Yanıtla (9) (3)İlahiyatçıların aşında kıl arıyorsunuz. Hazırlanan metin tüm yönleriyle mükemmel olsun istiyorsunuz. Bu bir başlangıçtır. Eksikleri vardır. Ama arkası gelecektir gelmelidir. Çünkü şimdiki haliyle İslam'ın bizzat kendisi özgül ağırlığı yönünden marjinalleşme riski altındadır. Çünkü müntesibleri tarafından hızla deforme edilip yozlaştırılmaktadır. Allâh-u teâlâ bu ilahiyatçılardan razı olsun.
Yanıtla (5) (2)Sadece uygulama kaynaklı sorunlardan laiklik eleştirisi hatta öfkesi içselleştirilince laiklik tanımı bile yabancı geliyor...Hoca ların bildirisi doğru ve yerinde ...Siz Peygamberimizin rehberliği yerine Muaviye rehberliği tercih ettiğiniz için o yazılanlar size göre değil....Çünkü kandan beslenmeyi seviyosunuz....fanatik algılar felakete davetiyedir....Genel barışı değil sadece küçük cemaatler in varlığı sizin kapsama alanınız.
Yanıtla (4) (0)Günümüz kadınını zaptu rapt altına alamamanın getirdiği sancıları yaşıyor müslümanlar. Çareyi şeriat (dini kurallar) çerçevesinde çözmeye çabalıyoruz. Nüfusun yarısına dikte etmeye çalıştığımız kurallar ile daha ahlaklı olunamayacağı aşikardır. Vicdan ve ahlak ,dini kurallar olmadan sağlıklı gelişebiliyor. İslami yaşam endeksinde ilk on içinde tek Müslüman ülke yok. Üzerinde düşünmeye değmez mi?
Yanıtla (3) (0)"Ne dersiniz, insan yaratılmışken insandan başka şey olmaya yönelenler nasıl bir varlığa dönüşüyorlar?"... Yazı ateistlere karşı nefret söylemi içeriyor! Sizin gibilerin kurduğu bir sistemde yaşamak istemem! Siz hukuk ve demokrasi dersi verebilecek biri değilsiniz. Ateistler insan değilmiş!Filistin'i kararlıca destekleyen İspanya başbakanı Pedro Sánchez bir ateist. Ateistler Tanrı'ya savaş açmış değil. Klişe laflar bunlar. Ateistler dindarların nefret söylemlerine karşı mücadele ediyorlar.
Yanıtla (3) (2)Ahmet beye teşekkür ederim. Bir önceki yazısında bir yorumcu, konu din olunca herkes konuşuyor demişti, malesef bir ateist bile ahkam kesebiliyor.İslam dinini sadece îman, ibadet ile kısıtlamak, istiyorlar, oysa İslam bir bütündür, bu ilâhiyatçı takımı, bu bütünlüğü görmüyor olamaz, kesinlikle kasıtlı, bilinçli hareket ediyorlar, bu halleri ile birilerine biz burdayız mı diyorlar, yoksa bunlara yeni bir görev mi verildi karışık, tek gerçek fitne ve tefrikaya sebebiyet veriyor olmaları dır.
Yanıtla (2) (5)Ilahiyatcilar, “laikliğin dinin doğru ve özgürce yaşanabilmesi için yaşamsal önem taşıdığını”, ve "bütün halkımızı, aziz dinimiz İslam’ı yaşarken aynı zamanda büyük Atatürk’ün ve şehitlerimizin emaneti olan; laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti devletimize sahip çıkmaya davet ediyoruz”
Yanıtla (6) (0)Demekle aslinda "Kafirun suresine-Allah'in dedigine- vurgu yapmislar.
Herkesin inanci kendine, "siyasal Islamcilar" kendi bildigini dayatmasin demisler. Dedikleri bu, ustelikte Islami da kutsayarak. Fena mi ?
hz. peygamber varsa ve yaşıyorsa şeriata evet, yoksa olması gereken yönetim tipi, laik demokratik cumhuriyet. bu tezin sağlaması için, pergamberimizin vefatı sonrası sahabelerin ve halifelerin iktidara gelmek için nasıl mücadele edip birbirlerine düşman olduklarına, nasıl birbirlerini öldürdüklerine, nasıl peygamberin torunlarını acımasızca katlettiklerine, sonunda iktidara gelmek için dini istismar eden muaviyenin, emevilerin nasıl iktidara geldiğine bakıp ders çıkarmak yeterlidir.
Yanıtla (0) (0)Laiklik aslında islâm şeriatının olmazsa olmazlarındandır Yeterki doğru düzgün uygulayabilsek
Yanıtla (0) (0)Bu ülkede şeriat yok.ser i bir yasa anayasa yok .devlet düzeni İslami değil.yuz yılı lideri devrimlerini devlet projesini liderin hayatını ilkelerini kemalizmi olan biten her şeyi ve onu takip ettiğini ileri süren CHP 27 mayiscilari 28 subatcilar vs tartışmamız ama özgürce gerekmiyor mu .din devlet düzeni kurmamış ki bu ülkede..trafikte kurala uymayanlar sahillere tonlarca çöpü bosaltanlar vs seriatcilar mi...hepiniz aynisiniz...esas konuyu tartışalım...
Yanıtla (0) (1)Sayın yazar, ben o kitleden olmadığım halde sizi kınıyorum, Ateistler hk. Gereksiz ve saygısızca yorumlar yaptığınız için. Bir de yeri geldiğinde, kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayın dersiniz. İkincisi, şapkanızı önünüze koyun ve 80 yılda bırakın devleti ve milleti, o üzerine titrediginiz dine verilen zarar ile son 22 senede verilen zararı bir hesap edin; Allah aşkına! Üçüncüsü ise ibadetli Müslümanların ne ... yediklerini ve yemekte olduklarını görmeyen kaldı mı?
Yanıtla (8) (1)Kemalizmi de özgürce elestirebiliyorsak sayın yazar lideri hayatı ilişkileri ideolojisi dönemi ile ilgili seri yazıları bekliyoruz.soyle özgürce fikirlerimizi yazabilelm..neler var nelerrr..
Yanıtla (1) (1)“100 yılda nasıl bir toplum yapısı ortaya çıktı? Bir kere de ona bakmak lazım sanırım.” Bakalım da, şeriatın 1400 yılda nasıl bir toplum yarattığına da bakalım mı?
Yanıtla (0) (2)Birde yaradanın varlığını kaçamak batı felsefesi üzerinde tartışacağına, İslamın iki bacağı olan yaratıcı açısında tartışın.
Ahmet Hocam şeriat deyince hangi şeriattan bahsediyorsunuz. Cübbeli şeriatı mı Süleymancı şeriatımı Arabistan veya İran şeriatı mı? Say say bitmez. Oysa evrensel hukuk kuralları Kurana da uygundur. Bugün Yeni Zelanda ve İskandinav ülkeleri hukuki uygulamalar ve sosyal hayat itibariyle İslami değerlere en yakın olan ülkelerdir. İslami yaşam endeksi bizden yüksek ülkelerdir. İslam sadece başörtüsünden namaz kılmaktan oruç tutmaktan mı ibarettir? Ahlak nerede kaldı? Adalet nerede?
Yanıtla (31) (10)Sn. Taşgetiren, bazı insanlar dinlerde binlerce yıldır biriken tortularla kavga ediyor. Bakıyorum siz de son yüz yılda laiklik çerçevesinde biriken tortularla kavga halindesiniz. Bu iki kanat, kendilerini eleştirenlere hep karşı tarafın kötü tortularını hatırlatıyor. Oysa sosyal ve kamusal alanlar, inançlara ya da inançsızlığa göre değil de bilimsel veriler ışığında evrensel kurallara göre düzenlense, inançlar da bireysel alanda kalsa iyi olmaz mı?
Yanıtla (19) (1)Siyasal İslamcılığın zengin ve mutlu ettiği yeryüzünde tek bir ülke yok. Müslümanların büyük çoğunluğu imkanını bulsa hrıstiyan-ateist batıya göç edecek. İslam coğrafyasında ne adalet var, ne hukuk devleti var ne de bir kaç petrol ülkesi dışında refah içinde yaşayanı var. Özgürlükler kısıtlı. Laik ve adil bir devlet olmadan, bireyleri güçlü, özgür bir toplum olmadan, kadını güçlü ve eşit bir yapı kurmadan perişanlık devam eder. Suçu da iç ve dış mihraklara atarız.
Yanıtla (20) (2)Turkiye'deki kendine ozgu 'laikligi' temel alarak laikligi olumsuzlamak dogru degil. MKemal ve arkadaslari dini istismarcıların tahakkumunden kurtarmak icin bazi adimlar attilar ama olcuyu tam tutturamadilar, kimi yerde asiriya kactilar. Bunun sonucunda dindarlari islamcilarin kucagina ittiler. Simdi bunun ceremesini cekiyoruz. Agir bedel odedik ve odeyecegiz. Ama sonunda, gercek laiklik ve demokrasi galip gelecek. Bunu unutmayin.
Yanıtla (13) (2)Sünniliğin hangi mezhebini , mezhebin içindeki hangi tarikatın şeriatını , getirmeyi düşünüyorsunuz söyleyin ki millet bilsin. Şimdi eğitim sistemiyle halkı dönüştürmeye tek tip tek mezhep şeklinde kalıplaştırmaya çalışıyorsunuz ama nafile yanlış yapıyorsunuz!. Kur’anı Kerim’de ne bir mezhep ne de bir tarikat var.
Yanıtla (18) (2)En kral anayasayı da yapsanız öyle sakat bir sistemle yönetiliyoruz ki baştaki tek adam, ben anayasayı tanımıyorum, uymuyorum dediği zaman kimsenin tanıyacaksın, uyacaksın deme gücü yok. Velhasıl işine gelmediği zaman tanımıyor, uymuyor. O halde kusursuz bir anayasa da yapılsa tek adam sisteminde geçersizdir, işlevsizdir.
Yanıtla (9) (1)... en azından "kesinlikle yazmayı düşünmeyeceğim" bir yazı diyeyim. yorumları yorumlamaya kalkışmak da ayrı... ancak, "En tepelerde sorunlar var. Yolsuzluklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler ülkenin gündeminden çıkmıyor." cümlesini hariç tutmam gerekir.
Yanıtla (1) (0)Sayın yazarın “ Türkiye, 100 yıl önce, evet, İslâm’ın devlet ve toplum hayatındaki belirleyici konumunu ortadan kaldırdı.” İfadeleri bana şu sorunun sorulması gerektiğini düşündürdü: İslam, Türkiyenin 100 yıl öncesi döneminde, devlet ve toplum hayatında belirleyici konuma sahip miydi?.
Yanıtla (14) (0)"Yani insan, ilâhiyatçılar bir bildiri ile toplum önüne çıkacaksa, klişe mesajlarla sağa – sola selâm çakacaklarına, “şeriat” konusunda belli odaklara “Biz buradayız” mesajı vereceklerine, tamam, İslâm adına ortaya konan yanlışlıklara da temas etsinler, ama mevcut yapının onarılması gereken yönlerini de ortaya koysunlar…"
Yanıtla (3) (12)Koymazlar dertler i başka hocam.
Ha şöyle aslımıza, davamıza dönelim hocam.
Yanıtla (2) (2)Tek bir şeriatla yönetilen ülke adı yazamıyorsanız sayın yazar, insanların refah içinde, özgürlük içinde yaşadığı, şimdi pek çok islam ülkesinden daha iyi bir hayat için göçmeye çalıştığı batı ülkeleri gibi insanların özlemini duyduğu tek bir islam ülkesi örneği veremiyorsanız.
Yanıtla (17) (1)batının her türlü medeni gelişmeyi kiliseyi yerli yerine oturtan ortaçağ sonrası dönüşümlerdir. Buradan oraya daha bin yıl var!
Yanıtla (7) (1)