Defne’de bir gün…
“Hoca, Hatay’a birlikte gidelim, diyor, müsait misiniz?” telefonuna “Tabii ki…” diye cevap verdim. Hoca, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu idi. Salı günü 14 Mart’tı, Sare Hanım gönüllü doktor olarak bölgeye defalarca gitmişti, bugün de bölgede hizmet veren doktorların Tıp bayramını kutlamak için yola koyulmuştu. Karar’dan Elif Çakır ve Merve Şişman da yol arkadaşımızdı.
Adana’ya inildi. Önce Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ziyaret edildi. Zeydan Bey, depremde Adana’da 418 can kaybı yaşandığını söyledi. “Sadece Adana depreminden bahsediyor olsaydık 418 kişilik can kaybı bu depremi ‘büyük’ diye nitelemeye yeterdi, ama merkezleri, ilçeleri, köyleriyle 11 şehir öyle bir felaket yaşadı ki Adana onun yanında hiç deprem yaşamamış gibi gözüküyor” dedi. Bu ifadeler, felakete nereden baktığınızla ilgili anahtar nitelik taşıyor. “Çok uzaktan baktığınızda felaketin büyüklüğünü anlayamazsınız” demek anlamına da geliyor.
Bizim Maraş’ta “Ana – baba günü” derler böyle durumlar için… Hani Kur’an’da mahşer ortamı anlatılırken ifade edilir, “Kişinin kardeşinden, anasından babasından, eşlerin birbirinden, insanların çocuklarından kaçtığı gün…” Deprem anı öyle mi oldu, yoksa anneler – babalar çocuklarının üzerine mi kapandı… Çok çok büyük olaylar yaşandığı muhakkak…
40 gün geçmişti büyük zelzelenin üzerinden biz Hatay’a, Defne ilçesine vardığımızda… Hala el sürülmemiş enkazlar var dersem olan biteni anlarsınız. Ayakta ama harabeye dönmüş apartmanlar, mevcut enkazın kaldırılmasından sonra yıkılmayı bekliyor, dersem, felaketin, bölgeden başlayarak tüm ülkeyi daha ne kadar “sarsacağı”nı tahmin edebilirsiniz. Baktığınız her yerde enkaz, çökmüş – çökecek binalar, çadır - konteyner kentler, çadır hastaneler, gönüllü doktorlar, hemşireler, seferber olmuş gönüllü yardım ekipleri, kolunuza yapışıp anlatılan tek tek hikayeler…
Her kare memleketin yaşadığı büyük bir acıyı barındırıyor içinde. Bunlar “Büyük fotoğraf”tan ne kadar anlaşılır ki? Bir mezarlığı ziyaret edip, fatiha okuduk. 4 bin 200 gibi bir rakam verdiler o gün…. Geliş azalmıştı ama biz daha orada iken bir cenaze aracı daha gelmişti, “vücut bütünlüğü yok gelen çoğu cenazenin” dedi oradaki bir görevli. “Enkazdan hala insan çıkıyor” demek bu. Mezarlıkta yan yana dizilmiş insanlar… Yunus Emre “Başları üstünde hece taşları, ne söylerler ne bir haber verirler…” der. Üzerine sayılar yazılı birer tahta çakılmış mezar başlarına… 850 kişinin kimliği sonradan belirlenmiş. Henüz kimliği belirlenemeyen binlerce sahipsiz cenaze var demek bu… Bir kısmı Suriyeli, bir kısmı Türk… Öte yanda yavrusunun, eşinin, anne – babasının cesedine olsun ulaşmak isteyen insanlar var… Kulak kabartın neler dinleyeceksiniz büyük acı adına…
Depremde büyük sarsıntı geçiren Eğitim Araştırma Hastanesi, orada dev bir felaket anıtı gibi duruyor. Sağlık hizmeti yanı başına kurulmuş yerli – yabancı sahra hastaneleri tarafından veriliyor. Atıl haldeki dev hastane ile ilgili hikayeler ayrı bir soruşturma alanı olarak “saklı” bir dosya halinde.
Bir özel hastane (Mozaik) ayakta kalmış depremde. Tek çatlak yok duvarlarda. 40 gündür de “ücret almadan” hizmet veriyor. Bir kadın, doğum ve çocuk hastanesi… Kendi doktorları da depremzede... onun için gönüllü doktor ve hemşirelerle hizmetini sürdürüyor. Sare Hanım da bu hastanede gönüllü çalışmış, burada yatıp kalkarak… Hastane yöneticileri ücret almadan, üstelik halen izinli olan kadrolu doktorların ücretini ödeyerek dayanma gücünün sınırlarına geldiklerini, böyle vakalarda özel hastanelerin de devletin sağlık zinciri içine alınması gerektiğini ifade ettiler.
Acıların içinde dolaşırken, bu hastane gezisinde yeni doğanların sesini duymak, gönüllü doktor ve hemşirelerin adanışlarına tanık olmak, hayat adına, insani hasletlerimizin diriliği adına umudu yeşerten izlenimler…
“Bu şehirler ne zaman ayağa kalkar” sorusu içinizde depreşip duruyor gezi boyunca… Nasıl Hatay Hatay olur, Maraş Maraş olur, Adıyaman Adıyaman olur… Bunun cevabı kimde var, ya da peş peşe verilen kalıcı konut ihaleleri bunun cevabı mıdır, bilmiyorum.
Gelecek Partisi gönüllülerinin kurduğu bir konteyner kente de uğradık. Orada Karar tv için sayın Davutoğlu ile bir de söyleşi yaptık. Üç öğün yemeği ile sıcak bir ortam oluşturulmuş. Tüm sahada, böyle, devletin ve sivil toplumun kurduğu binlerce deyim yerinde ise “kurtarılmış alan” bulunduğu muhakkak. Orada Davutoğlu, çadır ortamında çocuklarla arkadaşlık etti, bilek güreşi yaptı, direndi direndi, yenildi… Sevinç taşındı yüreklere… Çocukların yüreğini kurtarmak o kadar önemli ki…
Ramazan geldi, geliyor… Oradakiler ve oradan tüm yurda misafir olarak dağılmış olanlar… Bizim insanımız oruca bir başka sarılır, belki sığınır. En zor şartlarda oruçtan vazgeçmez… Ramazan sevgisi, şefkati ile sarılmalı insanlarımız… Deprem bölgesinde yaşamaya devam edenler, bir anlamda yurtlarını yuvalarını bekleyenler unutulmamalı, diğer şehirler konuklarını en aziz misafirler olarak ağırlamalı.
Yara sarma mevsimindeyiz. Birbirimize şefkatle sarılma mevsimindeyiz. Afrika’da kurban keser, iftar verir bizim insanımız. Bugünler, memleketin her yöresinin şefkatle donatılması gereken günlerdir.
URFA – ADIYAMAN - MALATYA SEL’E KAPILDI: Deprem enkazı içinden çıkmaya çalışırken, bu defa Urfa, Adıyaman ve Malatya sele kapıldı. Yağmur… yağmur… sele dönüştü, sel yeni bir afet halini aldı. 2’si Adıyaman’da, 14’ü Urfa’da 16 can gitti. Üst üste geliyor, ne denebilir ki, Allah beterinden muhafaza etsin.















Zalimlerden olduk, zalimlere meylettik ve sonuçta azap bizlere de ulaştı. Acilen, tevbe, dua ve istiğfarla rabbimize dönmemiz lazım vesselam
Yanıtla (0) (0)Cumhuriyet tarihimiz boyunca 70 in üzerinde af çıkarılmıştır ; bunlardan 8 adedi 1955 - 2000 arasında , 9 adedi de son 20 senedeki imar aflarıdır! Yani bu ülkede ahlaksızlık hep takdir görmüş, kârlı çıkmıştır! Ayrıca bu bölgede tarih boyunca 50 ye yakın deprem olmuş, 200 bine yakın insan ölmüştür! Ve bütün bunların sonunda bu gün işte bu kıyamet gibi felaket başımıza gelmiştir ! Başımızı taşlara vurmamız lazım, ancak akıllanırız !
Yanıtla (3) (1)Yüce Mevla bu ülkeye ayak yalamayan ve beşeri putlastirmayan vekiller ve yöneticiler nasip etsin amin
Yanıtla (0) (0)Depremin görünürde ki tüm dehşeti ile beraber cenabı hakkin rahmet inin yansımaları okunabilir. Deprem öğretmeni sayesinde yalan, dolan temelli RANT MEDENİYETİ de çöktü. İnşallah ders alırız, yeni bir itikat yeni bir medeniyet inşa ederiz...
Yanıtla (0) (0)Teşekkürler... Eğer bu deprem, başka bir iktidarın zamanında olsaydı. Felâket tellalları, "ilahi mesaj" üzerine sloganlar atarlardı. Bugün, muhalefetin sağduyusu sayesinde, "ilahi irade" sözü istismar edilmiyor, insan hataları öne çıkartılıyor. Bu kadarı bile, Millet İttifakının tutarlı davrandığını gösteriyor.
Yanıtla (8) (5)Canım hocam zulüm bitmediği sürece musibetler kesilmeyecektir.Mazlumun ahı arşı titretir hepimiz şahit olduk.
Yanıtla (7) (1)Bu büyük depremde duvarlarında bir çatlak bile olmadığını belirttiğiniz özel Mozaik Hastahanesi örneğinden anlaşılacağı gibi,afetlerde ölmek asla kader değildir.Bu bir... İkincisi;zihinsel enerjimizle ekonomik kaynaklarımızı hep birlikte, yıllardan beri sanki önemsizmiş gibi adeta bilerek ihmal ettiğimiz fenni bilimler alanına yöneltmek artık zaruret haline gelmiştir. Aksi takdirde? Bu günkü gibi bundan sonra da sahipsiz,isimsiz ve kefensiz daha çok cenaze defnetmeye devam ederiz.
Yanıtla (5) (2)Deniz ve gol olmayan urfada dalgıçlar insan arıyor.urfa gibi bir yerde insanlar selde oluyor. Tarim bakanı 17 insanımız õldū ama toprak suyla buluştu diye konuştu.bu zihniyet ancak patagonyada olur.bunlari görüp te akp liler halen daha oy verecekse aynaya baksınlar. Dere yatağına çadır kurmayın diyorlar,kuruyorlar insanlar ölüyor ama önemli değil toprak suya kavuştu.
Yanıtla (20) (4)Abide alt geçit ölüm çukuru oluyor,dere kenarına çadır kuruluyor insanlar sele kapiliyor ses yok.bu zihniyete millet 14 mayısta ebedi bir tezkere verecek.
Yanıtla (11) (3)Patagonya'ya haksızlık oluyor, bu tür olaylar Türkiye'de, İran'da, Mısır'da, Pakistan'da, Hindistan'da vb yerlerde olur. Afrika'da bile olmaz
Yanıtla (2) (2)Yunus burda gelen gülmez.Kişi muradına ermez.Bu fanide kimse kalmaz...
Yanıtla (4) (2)Ayasofyayı açan insanı Allah bu hizmetine karşılık yalnız bırakmaz inş..Kaderin üstünde de bir kader vardır..
Yanıtla (3) (17)öyle olsaydı; kabeyi yıkılınca yeniden yapanı osmanlıyı korurdu kiliseden Kabe olmaz kendinize kıble yaratmayın
Yanıtla (12) (2)7.8 de yetmedi mi? Daha nasıl bir işaret bekliyorsunuz.
Yanıtla (6) (0)Sayın taşgetiren.. Cemaatler depremi daha önce mesela 99 da nasıl yorumlamıştı.biri açıkça deklare etmişti zaten. Şimdi ne değişti acaba. Bunu yazsanıza.
Yanıtla (11) (1)Zor ve çetin bir sınav, hepimiz için. Dünya hayatı zaten bir sınavdır. Hepimiz derin bir muhasebe yaparak bu işin içinde ne yapabiliriz diye düşünmemiz lazım ve herkes imkani nisbetınde katkı ve yardım etmeli. Gün birilerını süçlayıp işini içinde çıkma günü değil.
Yanıtla (3) (3)Kur'an-ı Kerim'de Allah cc: Akıl sahipleri kimediyor?Beyinsizler kime diyor?Akletmezmisiniz kime diyor?
Yanıtla (5) (4)Şimdi iş işten geçti,istesek de artık geri getiremeyiz o tarım arazilerini ve ormanları.Bundan sonra en azından elimizde sağda solda tek tük ne kalmışsa onları korumaya ve kentsel dönüşüme ağırlık verilmeli.Umarı Mansur başkan ve ekibi bunu düşünür ve yapar.Biz artık insanca güven içinde yaşamak istiyoruz.Günübirlik politikalarla değil uzun vadeli bilimsel politikalarla yönetilmek istiyoruz.Halkımız uyanmalı ve ona göre yöneticilerini seçmeli.
Yanıtla (3) (1)...derelerinin hem içine hem de sıfırından başlayarak dışına imar verildi ve 20katlı binalar dikildi.Şehrin akciğerleri olacak civar hakim tepeler gecekondulara teslim edilmişken bunları yıkıp ormanlaştırmak ve temiz su ve hava kaynağı yapmak gerekiyorken bu yapılmadı çok katlı imara açıldı.Kentsel dönüşüm sağlanamadı(Bir iki yer, Hamamönü-onu da Altındağ bld bşk Veysel Tiryaki yaptı ki o da yarım kaldı-KızılayDevlet mh.hariç)Bilimsel ve hakkını vererek yönetemedi Ankara’yı.Öncekiler de aynıydı
Yanıtla (1) (2)Başkentimizi bile şehir plancıları planlayıp adam gibi bir şehir yapmadılar.Bunda Atatürk dönemi hariç bütün iktidarların suçu var,ama en büyük pay AKP’nin,bilhassa Melih Gökçek’in.Milyon dolarlara çöp olan disneyland yapacağına şehri adam gibi planlayıp gecekonduları yıkıp kentsel dönüşümle tarımı,ormanı, havası,suyu,alt-üstyapısıyla modern,depreme ve afetlere dayanıklı bir şehir kursaydı şimdi şerle değil hayırla yadediyor olurduk.Şehri besleyen Ayaş ve Kayaş ırmaklarının ve derelerinin...
Yanıtla (4) (2)Merhum Falih Rifki Atay, Ankara'daki carpik kentlesmeyi mesele eder, cok cirkin bulur. Bir yazisinda "Sanki buyuk bir parmak bu cirkin yapilari isaret ederek, iste sizin medeniyetiniz bu diyor der". Kelimesi kelimesine alinti ayni olmayabilir. Carpik kentlesme milli bir sorunumuz. Depremide, sel felaketinide bundan yasiyoruz. Plansiz kentlesme, karakucak isler basimiza ne isler aciyor? Acilardan sonra kenetlesmek mutlaka onemli, ama keske once kenetlesip cozum uretsek!
Yanıtla (6) (1)Erdoğan'ın bu olanlardan sonra tekrar cb olma isteğini anlamıyorum. Ülkeyi kalkindiramiyorsunuz.birkac yol hastane havalanı imam hatip kalkınma olmaz.hakkinizdaki olumsuzluklar iyiliklerden fazla.niye bu israr
Yanıtla (22) (7)Hep 80-90lara dönelim bıktık bu iktidardan biz de tıkılalım yok olalım ama iktidar da yeter ki gitsin dualarımız kabul olduuu. Artık yemek kuyruğunda su kuyruğundayız. İstediğimiz tam da buydu. Nedir bu Akp yahu? Yeter artık diye diye ‘ Aha da ranza. “ gökten indirilen mübarek sofra içinde bıldırcın eti ve kudret helvası. Ye iç yat ama nankörlük etme şükret. Derken “ ey Musa rabbine dua et biz bıktık bu sofradan. Bize soğan nohut sarmısak gönder. “ diyen insan Hz. Musa’nın kavmi ve biz..
Yanıtla (1) (2)Hortum, kasırga, sel gibi afetlere insanoğlu tedbir alamaz ama deprem için alabilir. Mimar Sinan'ın eserleri 500 sene ayakta dururken, yıl 2023 olmuş, yıkılan binalara hiçbir bahane üretemeyiz. Peki siyasetçiler bu olaydan ders çıkardı mı? Hayır. Birilerinden hesap sormak yerine hala menfaat, makam, mansıp peşinde koşuyorlar. Bu dünyada olduğu gibi ahirette hesap sorulmayacağını düşünüyorlar sanırım. Siyasetçiden hesap soramayan bir ülke gelişemez.
Yanıtla (5) (1)İmar Barışı getirdik, vatandaşlarımıza hizmete devam ediyoruz diye konuşanları Özel Mahkemelerde yargılarsak, depreme karşı önlem almayı öğreniriz. Düpedüz suça azmettirmek, suça teşvik var. Suçu işleyen müteahhit mühendis tutuklu ama azmettirenler, neden hala serbesttirler? Öyle ise, eski düzen devam edecek demektir.
Yanıtla (7) (1)Neticede bugünlere geldik;ekonomi dış politika iflas etti,insanlar kutuplaştırılıp birbirine düşman edildi,bir darbeye mahal verildi yüzlerce insanımız şehit oldu,yüzbinlerce insanımız terörist sayılıp KHKile ihraç edildi,hapse atıldı yedi yıldır yatıyorlar,çoluk çocukları,hasta yaşlıları rezil oldu,bir nesil daha heba edildi;ateizm,deizm yükseldi.Sel,deprem,yangın,kuraklık afetleri geldi onbinlerce insanımız ölüme,iflasa mahkum edildi.Sonuç:Komple iflas.Masası yeni açılacak.Ne olacak göreceğiz?
Yanıtla (8) (3)Herkes halinden memnundu.Tarlalar arsa olmuş,çiftçiler hayatında görmedikleri paralara ve gayrimenkullere sahip olmuşlardı.Memlekette buğday vs üretimi düşmüş umurlarında mıydı.Paramız çoktu dışarıda ucuzdu oradan alırdık.Müteahhitler çoğalmış bir sürü insan iş sahibi olmuştu.AKP’nin oyu sürekli artıyor,iktidarı sağlam kazıklara bağlanıyor,bütün Kamu/özel kurumlar ve STK,basın,medya da ele geçirilmişti.Diğer partilere hayat hakkı yoktu zira AKP’den geçmeyen hiç bir talep karşılanmıyordu.
Yanıtla (14) (3)Doğa kanunlarına karşı çıkanlar..21 yıldır beşeri kanunları yap boz tahtasına çevirdiniz..Sadece 190 kez ihale yasasını 7 kez de imar affı çıkardınız..Ne kazandınız??Sulak tarım arazilerini meraları ormanları sattınız imara açtınız,geçmişten ders almadınız..Doğa; Rüşvet almaz..Askerinle polisinle yandaşınla yoldaşınla hakim ve savcılarınla tehdit ve terbiye edemezsin..Onunla yaşamaya uyum sağlayamazsan...Deprem olur yağmur olur sel olur heyalan olur yangın olur hakkını söke söke alır..
Yanıtla (14) (2)Anayasada acikca bir kisi en fazla iki kere cumhurbaskani secilebilir diyor. Erdogan aday olarak gene anayasayi acikca cigniyor. Kendisi anayasa'dan muhaf midir? Seksenbes milyonu baglayan anayasa onu baglamiyor mu? Adayligi gayrimesrudur.
Yanıtla (16) (3)Bile bile aldanmak isteyenler oldukça aldatanlar elbette olur. Bile bile aldanmak çaresizliğin göstergesidir, kendi içlerinden başka bir aklı çıkaramayışın acizliğidir. Gözün sadece baktığı, kulağın sadece dinlediği bir ortamda göz görmez, kulak duymaz. Burun havaya kalkar ve büyüdükçe büyür. Dil en ağır küfürleri eder. Küfürleri ninni gibi dinleyen cumhur şerefli bir millet olmanın hazzına erer. Velhasıl; duyu organlarının iflası zihnin, aklın iflasıdır. Anayasa iflas etmiş çok mu?!
Yanıtla (6) (0)biz bu anayasayı tanımıyoruz akapeli efgan ala bunu unuttunuz mu? vekili böyle diyen bir partiye millet hala oy veriyor evet 21 yıldır iktidar olan parti anayasayı tanımıyor hatta ezip geçiyor sadece anayasayı mı? hiç bir kanunu kuralı tanımıyor millet de bunu görüyor.
Yanıtla (4) (1)En önemli ve yanlış mevzuat değilikliği vali ve kaymakamların imar planları konusundaki yetkilerini kaldırmak olmuştur.Zira onlar nispeten az siyasileşmiş ve bilgili liyakatli bürokratlardı.Belediiyeler üzerindeki vesayet denetimi de kaldırılınca yerel siyasilere gün doğmuş oldu.Oy ve rant uğruna müteahhit/tüccar/toprak sahipleri/ ve siyasiler arasında al takke ver külah ilişkisi başlamış oldu.Uygunsuz tavizleri verdikçe tüm taraflar semirdi.İnşaatlarla ekonomi de canlandı.Daha ne olsundu.
Yanıtla (8) (2)İnsan adaletli ve ahlaklı bir varlık mıdır Dünyadaki kötülüklerin nedeni insan değil mı dir. Ne bileyim sorgulamayı seviyorum
Yanıtla (6) (0)Habertürk'te dün akşam Mehmet Akif Ersoy'un değerli ilim adamı Mehmet Görmez ile yaptığı programı izlemenizi öneririm. Saygılarımı sunarım
Yanıtla (1) (1)AKP geldiğinde devlet;merkezi idare ve bürokrasi“monşer”lerin elinde olduğu için eline geçirdiği yerel idarelerin yetkisini artırıp merkezi idarenin ve bürokratlarınkini azalttı,belediyeleri denetimden çıkardı.Bürokrasiyi siyasetin emrine soktu,il ve ilçe başkanları ile milletvekillerinin dediği oldu.Bunu da memurlar halkımızın hizmetkarıdır süslü sözü ile örttü.Devlet kurumlarının içini boşalttı.Kurumsallığı ve tarafsızlığı öldürdü.İşin gereğini değil siyasetin gereğini yaptı.Sonuç bu..
Yanıtla (5) (1)Kamu kurumlarında liyakatsizliği görüyoruz, tükenmişlik sendromu yaşanıyor.
Yanıtla (25) (5)Liyakatsiz lik noktasında haklısınız,malesef partiler dahil, liyakatsiz lik her yerde sırıtıyor.
Yanıtla (5) (1)Merhaba Ahmet Bey! Kahramanmaraş'ta peş peşe meydana gelen depremlerdeki yaşanmışlıkların tek sayfalık toplumsal diyaloglar şeklinde ele alındığı https://iblislediyalog.blogspot.com adresimizi ziyaret etmenizi bekliyoruz...
Yanıtla (1) (2)İşte Liyakatsizlik: "15 insanımız öldü ama toprak suya kavuştu" diyen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi yalan yanlış konuşuyor. Sel, toprağın üstünden akıp gider, içine işlemez. Dolayısıyla bitkilere yararı olmaz. Ayrıca toprağın üst tarafındaki faydalı tabakayı alıp götürür.
Yanıtla (16) (1)Depremler, seller, acılar, yaralar, tetbir ve tevekkül, dua ve infak, birlik ve beraberlik; düşünüyoruz,üzülüyoruz,şikayet ediyor, suçluyoruz, susalım mı, hayır, konuşalım, tabi insan ilgisi,bilgisi kadar konuşmalı, dahası uzmanı olmadığı bir konuda ısrarcı olmamalı."" Vahyin sesine kulak tıkayan bilim insanları ile fayın sesine kulak tıkayan din adamlarını barıştırmak gerekiyor."
Yanıtla (3) (0)Içimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme Allah'ım.
Yanıtla (13) (0)Kullanılmayan Havalimanları, kullanılan ama çok da elzem olmayan havalanları, otobanlar, köprüler, itibardan tasarruf olmaz diye harcan paralar, her il ilçe köyde kurulan ve dokundurtulmayan rant rüşvet çarkı. bunlar çok açık, birde gizlenen neler var. Sırf bu paralar ile insan canını önceleyip depreme hazırlık yapılsaydı, insanların daha mutlu, güvenli, ahlaklı yaşayabileceği şehirler projelendirilip inşa edilseydi böyle acı bir felaket yaşamayacaktık bu depremde.
Yanıtla (11) (0)Tamam anladık, bu cahiller sürüsü deprem için müteahhitleri tutukluyor, peki sel felaketi için kimi tutuklamayı düşünüyorlar. Helikopterlerle gezip arsaları işaretleyip imara açanlar ne olacak?
Yanıtla (13) (2)Evet acımız var, yasımız var.Vefat eden kardeşlerimize Allah rahmet eylesin, yaralılarımıza şifalar versin,o an ve halen bölgeye gidip yardım eden, gidemeyip fili ve kavli duada bulunanlardan Allah razı Olsun. Allah için dua ve yardıma devam etmeliyiz.
Yanıtla (8) (0)Depremde çöken ve 70 kişinin öldüğü Süeda Kent Sitesi’nin müteahhidi Mehmet Murat Bulut AKP nin tüm bu yolsuzluk, ahlaki çöküş, yoksulluk ve felaketlerden bu ağır toplumsal huzursuzluktan nasıl etkilenmediğini göstermiş. Çöken sitenin müteahhiti meğer aynı zamanda yardıma gidemeyen kızılayında o şehirdeki başkanıymış ve bu durumu hiç üstüne almamış, rahatsız olmamış 40 gün sonra mağrur bir şekilde şehirde dolaşırken yakalanmış.
Yanıtla (24) (1)Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Şanlıurfa ve Adıyaman'da yaşanan seller nedeniyle ölen vatandaşlar için "Evet 15 canımızı aldı ama toprak da suya kavuştu" demiş. İnsana bakış açısı bu bitmişiz abi
Yanıtla (25) (2)Felaket üstüne felaket yaşıyoruz. Rabbimiz hepimizin günahlarını affetsin; ülkemize müreffeh, aklın ve bilimin rehber olduğu, özgür - medeni - insani, bir vatan nasip etsin. Ahmet Bey, Allah aşına huzurlu, mutlu insan gibi yaşayabileceğimiz bir ülkemiz olsun artık...
Yanıtla (21) (2)Orman yangını oldu, söndürme uçağı yok. Deprem oldu, kurtarma ekipleri yetersiz. Sel oldu, ayrı bela. İnsanlar deprem için birlik oldular, iktidarın bir küfretmediği kaldı (onu da yaptı gerçi). AKPye oy veren insanlara nasıl ulaşacağız? Nasıl bunları görmüyorlar? Allah'ım bunların gözünü aç kurban olayım.
Yanıtla (30) (2)Bu depremler Nuh ve lut peygamberler zamanında yaşanmış helâk olaylarından sonra en buyuğüdür,sadece Akp liler üzerine kopmuştur ve sebebi Allaha şirk koşmaları,hırsızı,iftiracıyı,çocuk tecavüzlerine prim veren kesimi,liyakatsiź cahiller surüsünü göreve getiren sizmisiniz,alın size felaket,o yetmedi peşinden sel,bu memlekette 6 yaşındaki çocuğa evlenme adı altında tecavüzler edildi kaç kisinin sesi çıktı Taşgetiren,daha 10 gün önce sultangazide erkek cocuklara tecavüz eden irşadmı,işrakmı adı he
Yanıtla (12) (4)Bir dahaki depreme bu iktidarla yakalanirsak vah ki vah.
Yanıtla (17) (2)Deprem beklenen yer çok. Depremin ne zaman olacağı da belli değil. Bir deprem daha olduğunda hazırlık var mı. Ne aksaklık varsa ne az geldiyse. Bunlara bakarak. Kurtarma ekipleri ve ekipmanı artırılıyor mu. Yollar konusu.. Çadır konteyner.. Yiyecek ilaç.. İletişim. Muhalefet talep etmiyor. İktidar da sözünü...
Yanıtla (8) (2)