Bir kalp yazısı
Bu yazıyı şöyle sakin bir yere oturup, elinizi kalbinizin üzerine koyarak okumanızı dilerim:
Ak Parti’nin “Açılım” politikalarını çok önemsemiştim. Devleti bütün toplum kesimleriyle barıştırmak… hayati bir meseleydi. Yaralanmışlıklar vardı, tedavi edilmeliydi.
Bunu, benim de kendimi içinde hissettiğim bir toplum kesiminin siyasi kadrosu gerçekleştirecekti. Bunu ayrıca önemsiyordum. Mesela “Alevi açılımı”nı “Sünni” olarak bilinen bir kadronun yapması ayrı bir anlam taşıyordu. O zaman “Böyle bir işi mesela CHP yapsa bu kadar anlamlı olmazdı” diye yazmıştım. Akim kaldı o süreç.
O zaman şöyle yazıyordum: “Halkın yüzde şu kadarı Ak Parti’ye oy verse bile çok daha büyük bir yüzdesi “Ben oy vermiyorum ama adamlar iyi, dürüst çalışıyorlar” demeli.”
Ak Parti 20 yıldır iktidarda. Demek halktan onu iktidarda tutacak oyu alıyor. İçinden Cumhurbaşkanı da çıkardı. En son Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne gelindi ve Cumhur İttifakı sayesinde çok daha büyük yetkileri haiz bir Cumhurbaşkanı ile ülkeyi yönetme imkanına kavuştu.
Peki, mesajları, davası, iddiası, misyonu itibariyle ilk yola çıktığı kadar rahat mı, kendinden emin mi, daha önemlisi mutlu mu?
Uzunca bir süredir Ak Parti’ye yönelik eleştirilerin önemli bir kısmı “kamplaşma” ile, yani toplumun tümünü kucaklamaktan vaz geçme ve yüzde 50 artı 1’i bir arada tutma hesabı ile ilgili. Diller, tavırlar ona göre biçimleniyor.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın doktorlara yönelik “Giderlerse gitsinler” tavrı ne yazık ki tek değil. Bunu mesela Demirel başörtülüler için “Suudi Arabistan’a gitsinler” dediğinde de yadırgamıştık. Muhtemel ki Tayyip Bey de yadırgamıştır o zaman. Ama kendisi de birilerinin “İsterlerse Kuzey Irak’a gidebilecekleri”ni söyleyivermişti.
Bu işler böyle, söyleyiverme şeklinde oluyor. “Dil koparma”yı söyleyiveriyorsunuz mesela. Aslında herkes biliyor ki bunun bir psikolojik arka planı var. Sayın Cumhurbaşkanı zaman zaman parti teşkilatına “Kibir” uyarısı yapıyor. Ama belli ki kendisi bu tür sözler söylediğinde arkasında bir “kibir var mı?”ya pek dikkat etmiyor.
Bu yazıya sadece Cumhurbaşkanı’nın “Giderlerse gitsinler” sözünü değerlendirmek için oturmadım. O sözden pişman olmuş olmasını dilerim. “Özel ve kamuda çalışanlara şükran sunan” dünkü konuşması telafi niyeti taşıyordu belki ama kırılan gönülleri ne kadar tamir eder bilinmez. “Gözü gönlü dışarıya kayanlar” ifadesi kimi nasıl etkiledi ayrı konu.
Bir süredir CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Helalleşme” söylemini geliştiriyor. Bunu Ak Parti’nin ilk çıkış hamlelerine benzetiyorum. Evet o da, mesela bir Alevi olarak, mesela “inanç özgürlüğü” taleplerine hep mesafeli durmuş bir partinin, CHP’nin Genel Başkanı olarak, “başörtülülere yapılan haksızlıktan dolayı helalleşmek istediği”ni ifade ediyor. Diyarbakır’a gidiyor, Kürt vatandaşların yaşadıklarından dolayı “Helallik” istiyor.
Bunun küçümsenmesini, sadece politik bir jest olarak görülmesini sağlıklı bulmuyorum. Kılıçdaroğlu bunu, evet, bir siyasetçi olarak hitap alanını genişletme düşüncesiyle yapıyor olabilir ama bir noktada da, kendi partisinin düşünce – duygu yapısını değiştirme niyetiyle de yapıyor.
Ak Parti “Alevi ya da Kürt açılımı”nı kendi tabanına anlatma ihtiyacı hissetmedi mi?
“Partili Cumhurbaşkanı” yaklaşımına ısrarla karşı çıktım ve hep yazdım, “Cumhurbaşkanı tüm toplumu kucaklamak gibi bir ön irade ile yola çıkmalı, bunda ısrar etmeli, bundan asla vazgeçmemeli ve bunu ihlal edecek tavırlara asla girmemeli.” Bu konu ıskalandı maalesef. Sayın Cumhurbaşkanı kendi hitap alanını daralttı. Şimdi o alanı rakip ittifak adına Kılıçdaroğlu doldurmaya çalışıyor. Evet yüze 50 artı 1’le iktidar oluyorsunuz ama, derin bir misyon kaybı yaşıyorsunuz. Toplumun yüzde 49.9’unu kaybetmeyi istiyor muydunuz?
Bu konuyu yazmayı düşünürken, Genç Dergisi’nin bu ayki kapak dosyası düştü önüme: “Din dili gençlerde nasıl karşılık buluyor?” başlıklı bir dosyayı kapak yapmışlar. Derginin yayın yönetmeni Süleyman Ragıp Yazıcılar, Hocaların, siyasetçilerin (siyasetçileri yazmış mı?) din eksenindeki söylem ve tavırlarının gençleri dine yaklaştırmadığını ifade etmiş. Hocaların psikolojisini tahlil etmeye çalışmış. Benimle paylaştığı bir yazısında ayrıca, birbiriyle çok farklı duruşlar sergileyen Hocaları “Erik dalı” türküsü eşliğinde oyun oynamaya, halay çekmeye davet etmiş. Çok ilginç değil mi? Dilerim okunur Hocalar tarafından.
Benim “Din dili kalp dili” ismiyle küçük bir kitabım var bu konuda. “Kalp dili”ne hep çok önem verdim.
Diyarbakır’da bir cinayete kurban giden Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, t24’e yazdığı yazıda “Savaşın acımasız enkazının altında kemiklerimizle beraber erdemlerimizin de kaldığı”nı belirttikten sonra “enkazın küllerinden yeniden doğmanın önündeki engelin şiddet dili olduğunu” ifade ediyor.
“Giderlerse gitsinler” dili içinde barındırdığı şiddet dili ve kibir sebebiyle kim söylerse söylesin iyi bir dil değil. Hele sayın Cumhurbaşkanı Yunanistan Başbakanı Mitçotakis ile kravatsız yemek masasına oturduktan, ya da İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile bile el sıkıştıktan sonra…
Şimdi kalbinize danışın, ne hissediyorsunuz?















Siz Cumhurbaşkanının giderlerse gitsinler ile Demırelın basortululer Arabıstana gıtsın lafını bır tutuyorsanız ıyıce bır daha dusunun eskı yılları kımın ne yaptığını bır idrak edın.Basortululere zulmün mimarı CHP dı.cumhurbaskanı 7 24 calısır bayramı tatılı yok.Doktorlar hıcbır hakdan mahrum degıller devletin verecegı maas da budur.ozeldekı doktor sayısı belli devletteki bellı.
Yanıtla (3) (4)Bazı kalpler mühürlenmiş bazı kulaklar duyulmaz olmuş bazı gözler perdr ile kapanmış görmez olmuşlar.çıkar para onları esir almış.onlar o kalbi dinlese nr olur.dinlemese ne olur.Ahmet abe.yazılarınızı okuyorum.keşke sizin gibi dindarların sayısı artsa.
Yanıtla (2) (3)2014’e kadar devlet okullarında öğretmenler ve idareciler namazlarını kilitli kapılar arkasında kılıyordu. O zaman kim elini kalbine koyuyordu. Başörtülü öğretmen ve öğrenciler okula giremiyordu. O zaman eliniz ve kalbiniz nerdeydi.
Yanıtla (3) (2)Sn Taşgetiren, "elinizi kalbinizin üzerine koyarak okumak" bilimsel hiçbir anlamı olmayan bir ifade. Sizin, böyle bir amacınız olduğunu düşünmüyorum; ama, bu tip kalıp ifadeler insanların düşünce sistemlerini bozmaktan/zedelemekten başka bir işlev görmezler.
Yanıtla (12) (35)Şevket dediğine katılıyorum.. Zaten kötüler de yaptıkları he türlü kötülüğü ve pis işi kalp ve vicdanlarında aklıyor. Aklayamayan da intiha eder zaten..
Yanıtla (12) (4)Doğru sözcüğü bulmuşsun; "vicdan". Kutlarım seni.
Yanıtla (4) (3)Doğru? Herkese göre farklıdır. Gerçek nedir? Bugün savaş var. Herkes bilimsel mi takılıyor? Kalbi duygular ne durumda? "Kalp" kavramına hangi anlamı vermektesiniz? Bilimin söylediği "tık tık" atan, "kan pompalayan" bir avuç et parçası mı? Bilim nedir? Sizin düşündüğünüz bilim insanların mutsuzluğu için, insanların öldürülmesi için bir araçtır desem ne dersiniz? Size karşı cinse aşk, sevgi duymanızı öneririm. O zaman bilim nedir, kalp nedir belki anlarsınız. Yoksa sevgiye de mi karşısınız?!
Yanıtla (3) (2)Sn Karar Okuru Sorularınız bazılarını yanıtlayayım: Gerçek: Yokluğu iddia edilemeyen/kanıtlanamayan "varlıklar/kuvvetler/etkiler/oluşumlar/..."dır. Bilim: Gerçeklerden hareket ederek varlığı kanıtlanan bir başka gerçektir. Buna da olgu denmektedir. Kalp: Bir organdır. Ancak "kalpsiz" dendiğinde vicdansız anlaşılır. Aşk, sevgi, mutluluk, acıma,...: Bunlar da, insan zihninde oluşan duygu oluşumlarıdır.
Yanıtla (1) (1)sn, Şevket bu konulara fazla girmemeniz sizin için daha faydalı olur düşüncesindeyim, sanırım felsefeyi çok seviyorsunuz!!!
Yanıtla (0) (0)"Elinizi kalbinizin üzerine koyarak okumak." ne güzel, ilmi değeri olan bir ifade.Bu ifadenin yolu, şark dan, garba kadar o derece uzundur,tabi anlayan için.
Yanıtla (2) (1)Sn bağımsız, ben de size bir soru sorayım: - İlim nedir?
Yanıtla (0) (1)İlmin de, bilimin de ne demek olduğunu bilmeyen varsa araştırır öğrenir, cevabı hiç de zor değil, kısa tarifini sizde bilirsiniz ki"kendin bilmek"tir. İlim de bilimi kapsar, imanı desteklemeyen ilim de, ilim değildir.
Yanıtla (0) (0)ALLAH İNSAF VERSİN! CHP’li yöneticiler tarafından bir de “Cumhuriyet düşmanlarına asla izin vermeyeceğiz” hakaretine maruz kalmışlar.. 2008 yılında, memurlar için cesaret bile edilememiş.. Sadece üniversitedeki kızlar için. Başörtü yasağı kaldırılmak istenmiş.. Kemal Kılıçdaroğlu dahil, CHP milletvekilleri, Anayasa Mahkemesi’ne gidip, “Bu değişiklik, Cumhuriyet düşmanlığıdır, iptal edilsin” demişler..
Yanıtla (2) (1)Dindarlarda kalp yok ki kalp dili olsun.
Yanıtla (3) (13)Genelleme yapılamaz
Yanıtla (5) (2)Dindarlarda GÖNÜL vardır.Kalb dediğin her canlıda olan birşeydir.Ahmed abiniz iyi bilir GÖNÜL ne manaya geliyor.50 yıl GÖNÜL üzerine yazdı.Maalesef şimdi KALB alemine indi
Yanıtla (3) (1)Allah zihin acikligi versin
Yanıtla (0) (0)"Giderlerse gitsinler özel hastanelere". Giderlerse gitsinler yurt dışına değil ki konuşma. Bu detaydan haberiniz olmaması mümkün değil. O zaman böyle bir algı oluşturmanız herhalde inandığınızı söylediğiniz dine göre size bir sorumluluk getirecektir. Değil mi?
Yanıtla (6) (0)müslamanların birbirlerine kini onlara o kadar tatlı geliyorki onlara söylediklerinin azını bile düşmanlarına göstermiyorlar ama karşı taraf asla birbirine hiçbirşey söylemiyor gözünüzü açın ALLAH korusun yanlışlıkla iktidara gelirlerse o zaman görürüsünüz nasıl düşmanlık yapıldığını .ALLAH azze ve celle diyorki .ya rabbi bizi ve bizden önce gelmiş kardeşlerimizi bağışla iman edenlere karşı kalbimizde kin bırakma sen çok şevkatli ve merhametlisin.bu duayı yapsak yeter .
Yanıtla (1) (0)Erdoğan'ın samimiyetinden de birleştirici rolünden de eminiz. Çözüm sürecinde "baldıran zehrini içmeyi bile göze alarak hareket etti. Kürtlerin hakları diye siyaset yapanlar Kürtlerin katilleriyle iş birliği yaparak çözüm sürecini sabote ettiler. Kürtlere gasp edilmiş haklarını devlet adına geri veren Erdoğan'a en galiz hakaretleri ederek saldırdılar. Emperyalizmin oyuncağı olmuş bir toplulukla iş yürümüyormuş!... Sen de Erdoğan'a saldırmaktan vazgeç sayın yazar....
Yanıtla (15) (13)Benim kalbim de giderse Suriye'den beter oluruz dedi.
Yanıtla (1) (0)Evet kalbim “ Artık yeter bunlara verdiğiniz krediye” diyor. Apdamlar düzelmemekte, başlangıçtaki duruşlarına dönmemekte ısrar ediyorlar. Dahası yalan söyleyerek insanları halkı kandırıyorlar. 2002 de kazanmaları için dua etmiştim, şimdi gitmeleri için gönülden dua ediyorum.
Yanıtla (5) (4)Fikrini değiştirmene sebep, birileriyle yolunun kesişmesi olmasın.
Yanıtla (2) (0)Sen kalbin öleli çok oldu mübtezel.Hala sözde kalb yazısına kin,kan,nefret bulaştırıyorsun insanlarıda kendin gibi sığır dönek, kap yalayıcı zannettiğini için anlamıyor zannediyorsun.Gitmek istemeyenler için Arabistan'a gitsinler sözü ile ,gideriz tehdidi yapanlara giderlerse gitsinleri aynı tutacak kadar aşağılık bir paçavraya dönmüşsün.Söylesene sen ne hissediyorsun.Yüzüne tükürse bile CHP ve avanesine karşı ya Rabbi şükür demek.Tüh bin kere tüh.Allah seni onlarla aynı yerde haşr etsin.
Yanıtla (4) (3)İyi ki varsınız Ahmet hocam. İnsanların gönlünü kazanmak hem kolay hem de büyük bir meziyettir.
Yanıtla (3) (3)Tabi,,tabi.ne demeli...
Yanıtla (1) (1)Katillerden,zalimlerden kaçan mazlumlara gönülkapılarını ve ülkesinin kapılarını ardına kadar açan kimdir?Senin kalbin katı olsaydı milyonlarca mazlumun hali ne olurdu?Onlarin duaları oldukca senin sırtını yere getiremezler REİS
Yanıtla (14) (13)Reisinin Suriyeli "misafir" politikasında, yandaş Anadolu sermayesi palazlansın diye, sigortasız çalışacak, asgari ücretin altında ücretle çalışacak, modern köleler ithal etme amacı da var gibime geliyor, Ahmed 61. Ne dersin? Bayramlarda aile ziyaretine gidip, sağlıcakla dönüyorlar. Can güvenliği sorunu kalmadı memleketlerinde. Hala neyi bekliyoruz, uğurlamak için?
Yanıtla (6) (5)Organik;Kemal Kılıçdaroğlu'başkan olsa ilk işi sığınma'cı göçmenleri kapıdışarı etmek olacak Peki buna vesile olacakların oy verenlerin vebali günahı yokmu?Bir insani yaşatmak bütün insanları yaşatmak gibidir.Öldürmekte öyledir.Vesile olmakta
Yanıtla (5) (3)Kadife kalem nereye gitti. Ahmet Bey? 50 yıllık hayatınızda kaç kere yer değiştirdiniz. Milli Mücadele'den Zaman'a Zaman'dan bir tarikata ve şimdi... CHP helalleşmesine inanan bir Ahmet Taşgetiren. Ben hep yerindeyim Milli Görüşte siyaseten de Ak Parti de.
Yanıtla (18) (40)Ak parti milli görüş gömleğini çıkararak iktidar olmadı mı? Milli görüşün esmesi yok o mahallede.
Yanıtla (12) (2)Ahmet Taşgetiren'i her zaman için, iyi niyetli doğru davranışların, doğru hedeflerin destekleyecisi olarak tanıdım ve hala öyle tanıyorum. Kendisinden Allah razı olsun. Doğruluk ve dürüstlük çizgisini hiç değiştirmedi. Değişen başkaları.
Yanıtla (9) (3)Ortodoks ata sözü; papaz başıboş kalınca öküzleri kutsarmış ..
Yanıtla (3) (1)İbrahim Çiftçi kardeşim, böyle bir yazıya yapılacak yorum bu mu olmalı ! Belli ki yazarın eleştirdiklerinden bir farkın yok !
Yanıtla (3) (1)Çalışmaya çalmaktan daha kolay bir ortam hazarlasalardi bu rezaleti yaşamazsın. Ayrıca bekçinin nöbeti "al git"ten ibaret bilmeseydi yine bir şeyler kalırdı.
Yanıtla (0) (0)Ben sayın cumhur başkanının İstanbul/ Fatih'in Diraman semtinde yapılan düğününe katılan biri olarak kendimi şu anda kendisine Herzok kadar da yakın his etmiyorum artık. Dindar ve kindar bir nesil mefhumu kanımca İslami bir tasarım değildi ve maalesef zihinlere naksedildikten sonra silecek silgiyi bulmak o kadar kolay olmayacaktir. Hem kindar bir kuşak yetiştiği halde dindar nesil de yetişmedi. Cehaletin diz boyu olduğu yerde Allah'ın dininin filizlenir neşv u nema bulması mümkün mü? Selam ile
Yanıtla (6) (1)Akp için dinde hukukta ekonomide sosyal barışta kocaman bir hüsran
Yanıtla (5) (0)Kalbim kırık… Çocuğumun kazandığı sınav mülakat bahanesiyle elinden alındı… Daha ne olsun… Çok büyük haksızlık. Yenilir yutulur değil…Acımuz büyük…
Yanıtla (9) (3)Mulakat,akp nin kadrolu secmen yetistirmek icin uydurdugu hak yemeyi mesrulastiran siyasi ve ideolojik sorusturmasidir..
Yanıtla (4) (2)Bir kalp yazısı.!...tam bir kalp yazisi olmus....yakışmış Zat'i Şahanelerine...
Yanıtla (2) (2)Yazılarınızın muhatabı eğer akp’liler ise emin olun ya sizi okumuyorlardır ya da asla anlamayacaklardır. Hayal kırıklığınızın büyüklüğünü anlıyor ve “Ümit bağladığınız dağlara çoktan kar yağdığını” ve o karın asla erimeyeceğini, erise bile artık hiçbir anlamı olmadığını anlamanızı tavsiye ederim, bir okurunuz olarak. İnsan oğluna “açık Çek” verilemez, çünkü çekteki boşluğa istediğini doldurur. Olan Burdur ve bu bizim “çürük bir ipe dizdiğimiz hülyalarımız” olarak bize geri dönmüştür. Bu kadar.
Yanıtla (2) (2)ideal insan galibiyetin meftunu mağlubiyetin mahkumu olmayan insandır.
Yanıtla (0) (0)Filistin’de müslümanlara zulümler eden ve etmeye devam eden bir İsrail Cumhurbaşkanını kırmızı halılar karşılayan bir cumhurbaşkanımız var. 20 yıldır İsrail karşıtlığı ile oy avcılığı yaptı ve şimdi de Gazze de müslümanlar ne haliniz varsa görün dedi. Erdoğan’ın bu 180 derece dönüşü belki 100 lerce konuda olmuştur fakat kendini Filistin davasına adayan İHH ve Anadolu Gençlik Derneklerinden bir basit de olsa protesto göremedik. İşte Türkiye Bu.
Yanıtla (5) (5)Yazınız umutsuz nesillereden daha ziyade hain nesillere(fetö)benziyor. Dünyada Filistin davasına sahip çıkan Erbakan ve Erdoğan'dan gayrı kim var. İsrail ile çatışınca yaygara "Vay ekonomi battı, vay batı ile aramız açıldı, vay Doğu Akdeniz'de yalnız kaldık" İlişkileri düzeltince Filistin'e ihanet! Öyle mi? Dürüst olun ve saldırmak için bahane üretmeyin!
Yanıtla (10) (15)Ahmet abi birebir değil ama yazılarından, tutum ve davranışlarından tanırız, kısaca iyi insan,mazlumun yanında durmuştur, üstünlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü savunmuştur,böylesi birinin Erdoğana karşı garip bir bakışının olması beni üzüyor, tamam yok değil Erdoğanın da bazı hataları var ama Kılıçdaroğlundan daha çok yanlış yaptığı söylenemez. taraf olmam da gerekse yine Ahmet abiyi tercih ederim.
Yanıtla (1) (6)İbni Arabi kalabalık güruha der'ki...Sizin tapındığınız benim ayağımın altında...Çoğu dindar dinsiz ailesi için çalışan namuslu dürüst insanları tenzih ederim...Malesef çoğunluk Arabinin dediği gibi terlemeden yorulmadan tapındığı şeyleri verecek insanları seçiyor ve peşinde koşuyor...
Yanıtla (4) (0)ŞUNU ANLIYORUM...Diyet borcu olan,bir yerlere gelişi diyet karşılığı olan siyasetci,idareci,yönetici,milletvekili,mütait vs.rahat olamazlar...müslüman müslümanca davranmalı,davası Allah rızası olmalı,Allahdan başkasına diyet borcu olmamalıdır...
Yanıtla (1) (0)Sayın yazar yazınızı okudum.Hangi dünya görüşünde,hangi aidiyette olunursa olunsun demokrat olmalı insan diyorsunuz.Beceremedigimiz de bu zaten senin gibi düşünmüyorum ama sana saygı duyuyorum denmeli.
Yanıtla (1) (1)Ahmet bey, insanları ve kurdukları partileri, yaptıklar siyaseti çok ciddiye alıyorsunuz. En üst bir yöneticiyle en alt kademede görev yapan insan arasında bir fark yoktur. Cumhurbaşkanı da etten, kemikten, sinir vs. şeylerden meydana gelen bir kişidir. Onu değil, onun yüklendiği sorumluluğu önemsemek ve kurallara bağlamak önemlidir. İnsana dair beklentiden vaz geçip, önemsediğimiz kuralları oluşturup onları hayata geçirenleri desteklemeliyiz. Yoksa yeni hayal kırıklıkları bizi bekliyor.
Yanıtla (2) (0)Yazarla beraber Milyonlar sukutu hayale ugradi yanliz bunlarin suuraltlarini sezenler haric.akp nin bu savrulmasinin sebebi ;dunyevilesme hastaligina kapilip ,bu ugurda dini imani feda ederek ulastigi saltanati kaybetme korkusunun getirdigi otoriterlesme.
Yanıtla (4) (2)Ekmek çıkmazsa.
Yanıtla (1) (1)"Ağzına geleni kurtarma" diye bir deyim var anadoluda,benim de şahsen yaptığım en büyük hatalardan birisi . Düşünmeden bir laf edip sonra pişman olmak. Belki de kendinizi haklı,doğru bilgili cesur görmekten kaynaklanan (güç zehirlenmesi mi) Oysa bir Hadis-i Şerifte SAV efendimiz buyurur " Yapacağınız işi yapmadan önce bir düşünün eğer akıbetini hayırlı görürseniz yapın,aksi halde vazgeçin" Mülahaza etmeden iş yapmak da söz söylemek te yanlış..
Yanıtla (1) (0)Ahmet bey giderlerse gitsinler sözünü bilerek çarpıtınız sizinde yazacaklarınızın artık hiçbir dürütlüğü yok ne yazsanız artık boş.
Yanıtla (17) (39)Ne kastedildi.söyle bakalım.
Yanıtla (2) (1)Peki ne söylemek istedi
Yanıtla (1) (1)Okuma ozaman. Aç a haberi izle mutlu ol
Yanıtla (2) (3)Müslümanların neden bu halde olduğu anlaşıldı Sizler bu ülkeden gitmeden ve insan olmadığınız için bu haldeyiz. Keyfini çıkarın
Yanıtla (3) (2)Kalbime danıştım ve bana Erdoğan görevden ayrılmadıkça Türkiye'nin düzelmeyeceğini söyledi.
Yanıtla (4) (4)Değiştirmenlazım, veyahut'da acilen baypas
Yanıtla (5) (6)Eski Taşgetiren’den ışıltılar barındırıyor yazınız. Politik dil kullandığınız zaman, öfke ve şahsîlik barındırıyor cümleleriniz. İyilik ve güzelliğe çağıran bir ses olmak yakışır her Müslüman’a…
Yanıtla (1) (2)Sayın Hocam,
Yanıtla (1) (1)Yazınızda çok güzel hususlara değinmişsiniz,amma sizlerin ve ülkeyi yönetenlerin bazı gerçeklerden haberiniz yok sizler üst kesim bürokrasi ve tuzu kurularla beraber bir konferans veya toplantı yapıyorsunuz orada elit tabaka ile yemek sohbet dünya gülistanlık gibi görüyorsunuz,
Ben 2008 yılına kadar aynen sizin gibi düşünüp sizin gibi yorumluyordum,
Hocam doğruları söylemek doğrunun yanında olmak niye bu kadar zor. Eksik olan neyimiz
Yanıtla (0) (1)Gönülden katıldığım, aynısını düşündüğüm makalenin konusunu saptırmayayım ama Sn.Yazar, galiba ODTÜ Hoca’ları gibi demek istiyor.. https://www.youtube.com/watch?v=aAhOg0I2gqg
Yanıtla (1) (1)Yazık çok yazık bu müslümanlar ne hale geldi chp yalanlarına güveniyor yada telkin ediliyor bunu yapan da terleyen adam mı yazan kişiler allah akıl fikir versin
Yanıtla (5) (4)Sanıyorum Yüksek İslam Enstitüsünde "kelam" dersi ile pek arasının olmadığı anlaşılıyor! Acaba gerçekten öyle mi?
Yanıtla (1) (0)Ahmet Bey, öteden beri üslubunuzu hep takdir etmişimdir. Bu yazınızda da bunu göstermişiniz. Tebrik ederim. Hani meşhur bir söz vardırya; "söz ağızdan çıkana kadar ben ona, çıktıktan sonra da o bana hakim olur" Öyle inanıyorum ki, Sayın Cumhurbaşkanımız da söylediği sözlerin bir kısmından daha sonra nedamet duymaktadır. 'dilini koparırım'da olduğu gibi...
Yanıtla (1) (1)Hocam artık kalp gönül muhabbetini bırakıp gerçeği görün. Bunlar vaktiyle hüsnü zan ettiğiniz insanlar değil. Hâlâ bir gün titreyip kendilerine geleceklerini eğer olduysa eski mutlu günlere döneceğinizi sanıyorsunuz. İslamcıların iktidarı denendi ve bitti. Tek faydaları yetiştirmeye çalıştıkları dindar nesli dincilikten uzaklaştırmak oldu.
Yanıtla (6) (2)Dil yarası hissediyorum(iyileşmeyen gün geçtikce azan)
Yanıtla (4) (3)İnsanız, hata yaparız. Unuturuz da... Amma kırıcı bazı söz ve davranışları asla unutamayız. Kambur olur sırtımızda...
Yanıtla (1) (0)Yazarın bahsettiği "Din dili gençlerde nasıl karşılık buluyor?" adlı yazıdan bir kesit: "Siyaset ve Diyanet ilişkilerinin sağlıklı olmadığı durumlarda camilerin birleştirici vasfı ortadan kalkar, insanlar ve toplum üzerinde ayrıştırıcı etki oluşabilir. Bundan kaçınılması ve bu önemli konuya hassasiyet gösterilmesi gerekir." Camilere gidenler size sesleniyorum. Fark ediyor musunuz ayrışmayı? Yoksa, kendi kabuğunuzun içinde mutlu musunuz?
Yanıtla (6) (2)Cuma namazı haricinde namaza gitmeyeli hayli zaman oldu hep bu din siyaset ilişkisi yüzünden. Kaldı ki 28 Şubat döneminde inançları yüzünden mesleğinden ayrılmak zorunda kalan bir kişiyim ben.
Yanıtla (4) (3)Ne hıssedıyorum.Erdoğan Allahın huzurunda şunu der.Kuran kursları ,Imam hatıp okulları ılahıyat okulları açtım,Ülkemdekı CIA ajanlığı yapanları temızlemeye çalıştım,Ülkemı düşmanlara karşı güçlendırmeye çalıştım.SHA lar füzeler helıkopterler uçaklar üretmek ıçın çok çalıştım. Ulaşımı kolaylaştırmak ıçın oto yollar tüneller köprüler yaptım, hava alanları hızlı tren ve rayları ürettım enerjı tesıslerı kurdum.ışsız ınsanlar ıçın fabrıkalar kurdum.Allahım benden razı ol der.
Yanıtla (16) (65)Adaleti, hukuk yok ettim, suçlu suçsuz demeden kibirim uğruna garibanları işinden, aşından özgür gürlüğünden ettim. Yol köprü yaptım ama ülkeme 20 yıl 25 yıllık geçiş garantili dolar ve euro üzerinden anlaşma yaptım. Buradan geçsin geçmesin herkesten geçiş ücreti aldım. Ormanları.. hazine arazilerini talan ettirdim. Dün yerden yere vurduklarımı bugün kırmızı halılarla karşıladım. daha nice sorular. Bu soruları da unutmayın.. Çünkü Rabim her kese hakkettiğini muhakkak verecektir..
Yanıtla (54) (9)yalancılar/iftiracılar da hak etiğini bulacaktır.
Yanıtla (5) (3)Tüm söylediklerinize aynen katılıyorum. Haksızlık yapıyorsunuz, bir düzeltme yapmak istiyorum:) Yarın biz İsrail Cumhurbaşkanını zinhar kırmızı halıyla karşılamadık derlerse şaşırmayın. Çünkü turkuvaz halı seriyorlar artık. Malûm medyalarının adı da turkuvaz.
Yanıtla (6) (2)Şunları da ekleyelim: çalanlara göz yumdum, yandaş gazete ve işadamı oligarkları oluşturdum, tüm dini ve ahlaki değerleri bir hiç uğruna heba ettim.
Yanıtla (34) (5)O Allah ta der ki o 'na onları babanın parası ile mı yaptın milletin vergisini topladın devleti tepe tepe kullandin zaten yapman gerekenleri yaptın. Birde sorar zülüm ettim mi insanlar arasında kayırmacılık yaptın mı, adalet ile hukmettin mi millete yalan söyledin mi?
Yanıtla (46) (6)Kullar da şikayet ederse!
Yanıtla (9) (2)O zaman nice olur ahirette insanın hali?
Yanıtla (1) (0)Sabri, sen başkasının hesabı yerine, sana verilen akıl ve izanı neden kullanmadığının hesabını nasıl vereceğini düşün.
Yanıtla (12) (3)Madem dini taraftan bakıyorsunuz, öyle yapalım. Bu ülkede Cumhurbaşkanı (ve AKP) tarafından hakkı yenmiş vatandaşlar Allah'ın huzuruna çıktığında ben hakkımı helal etmiyorum derse ne olur? Kul hakkı en büyük ve affedilmez konu. Ülke için yaptıkları onu kurtarır mı dersin?
Yanıtla (8) (1)Hangi fabrikaları kurdun, Türk Telekom'u kaça sattın mı ve paranı alabildin mi? Çiftçiye kredi veremeyen Ziraat Bankası kime niçin kredi verdi? Bu kredileri tahsil edebildi mi yoksa görev zararı olarak fakir merhaba fukaraya mı yükledi diye de sorulabilir.
Yanıtla (5) (1)11 milyon iş yerine yardim alıyor.Bu para kimlerden kesilip bizlere veriliyor demeden hem de.Yazik.
Yanıtla (7) (1)Din ve inanç, bizim ülkemizde aynı kabul ediliyor ama bu doğru değil. istismarı yapılan, siyasete konu edilen dindir. inanç bireyseldir, içseldir. kurumsal bir yapısı yoktur. din bireysel değildir, dışsaldır ve kurumsaldır. bu haliyle inanç değil ideoloji olur ve ahlaktan kopar. çevremizde sık rastladıgımız 'dindar ama ahlaksız, dinsiz ama ahlaklı' insan örneklerinin nedeni bu alt yapıdır. din dili de buna göre şekillenir.
Yanıtla (2) (1)Sayın Taşgetiren; yazınızı sanki AKPlilere hitaben yazmışsınız gibi anladım. Taa Abdüllatif Şener'den beri, trenden itile itile, hala sizi okuyacakların-anlayacakların kaldığını mı düşünüyorsunuz?
Yanıtla (6) (7)'Erik Dali esliginde oyun oynamak' son derece onemli bir oneri. Bunu yapabilseler ulkemizde cok sey degisir diye dusunuyorum. Samimi Dindar olan buyuk kitle bu yorumuma dahil degil, zira bin yillik gelenek icinde onlar Oyun da oynuyor, Halay da cekiyor...
Yanıtla (2) (0)Erdoğan'da insan. Elbette hata yapar. Ancak Ona karşı kurulan cephenin daha iyi işler yapacağına gerçekten inanıyor musunuz? CHP'nin gerçekten değiştiğine inanıyor musunuz? Saadet Partisinin kin ve intikamla hareket ettiği anlaşılmıyor mu? Abdulhamit tahtan indirildi de ne oldu? Dahamı iyi oldu. Ne yazık ki, tarih tekerrür ediyor. Bunu en iyi bilenlerdensiniz Ahmet Bey. Siz de ne yazık ki, duygularınızla hareket ediyorsunuz.
Yanıtla (9) (14)Hemen uyar salaklıklarından bunların artık sürüsünün artıklar bu millet bıktı yapamıyorlarsa bıraksınlar milleti sinirlendirmesinler anayasa hukuk demokrasi adalet dışına asla çıkmasınlar. Muhalefeti olmayan millet mi olur bıktık bıktık artık ya üsküdar harab oldu ama henüz insanlık adalet hukuk çizgisi geçilmedi. Bu çizgi de bu salaklar yüzünden geçilecek..
Yanıtla (0) (2)80 yıl CHP' yi konuştuk, bir 80 yılda AKP'yi yani siyasal islamı konuşuruz artık. Umarım ders çıkarırız yaşadıklarımızdan toplum olarak.
Yanıtla (8) (1)sayın taşgetıren yllardan beri sizi takip eden birisi olrak kend aklımızdan şübhe etmeye başladık şöyleki 28 şubat ve önceki dönemlerde üniverste kapılarında kızlarımızın saçlarından sürüklendğinde nasıl savunduğunuzu unutamayız şimdi gelmiş geçmiş enkötü yönetım olduğunu sayıp dökerken mühalefe tek kelime söyldığığınıze rastlamadım bunun sebebini çok merak ediyorum birde muhalefet iktidar olduğunda herşeyın düzeleceğıne inaniyormusunuz.
Yanıtla (11) (22)Ad üstünde "Muhalefet", yani halef olan (bir sonraki iktidar namzedi). Görevi iktidarın açıklarını bulup eleştirmektir. Dolayısıyla muhalefet görevini yaparken niye eleştirilsin. İktidara geldikleri zaman onlarda yanlış yapmaya başlarsa o zamanda onlar eleştirilir. Bu işin usulü budur. Sizinkiler bizimkiler şeklinde bakmak yanlıştır.
Yanıtla (6) (2)80 yaşında zortlamış tipler var bu gerizekalı siyasetçi takımı hayal peşinde.. organize olmadan hiç bir başarı olmayacak yok iktidar tcyi batırmışmış kesin iktidarmışlar daha bunu yapamayana iktidar mı verilir bu siyasetçiden tiksinmiş millet işleri takip eder sonunda hezimet olurlar.. real politik dışına anayasa hukuk dışına çıkmasınlar.
Yanıtla (0) (0)Yönetim, psikolojidir. Yönetim teknikleri veya ilm-i siyaset, konunun icra kısmıdır. İlm-i siyaseti, cukka için kullanılabilir. Hemşehricilik için kullanılabilir. Tahakküm için kullanılabilir. Hatta bezdirme için kullanılabilir. O nedenle ilmi siyasette iyi olmak, iyi psikolojiye sahip olmak değil her zaman. Reis’i sevin veya sevmeyin; ilm-i siyasette çok iyi.
Yanıtla (2) (5)Hac, ilm-i siyasetin cukka için, tahakküm için, nepotizm için, taciz için kullanılabildiğini belirttikten sonra, reisin ilm-i siyasette çok iyi olduğunu söylemiş. Doğru söze hacı emmin ne desin? O dört konu da onun uzmanlık alanı.
Yanıtla (1) (0)Hemen ilet bir saat gecikmesin bilgi batırdıkları ülkenin toplanmasına yardım etsinler.
Yanıtla (0) (0)Boş bir şey değil o hayalperest davuda söyle once saçmasapan işleri bırakacak stratejik filan gülünç temelsiz geçmişe tövbe bitti gitti sonra hemen harekete geçmezse çok kötü olacak ilet hemen iyi partiye gitsin yüzde 2-5 arası oy getirebilir iyi partiyi çatı yapsınlar devaya gidip o papacanı da alsın o partiyi yüzde 20 ye getirebilirler hatta milli görüşçüleri de alsınlar yoksa yüzde 7-8 boşa gidecek.. iş yapsın bize borcunu ödesin borç duruyor..sen ilerirsin usulunce.zortlaklara önlem alsınlr.
Yanıtla (0) (0)Giderlerse gitsinler Ahmet bey. giden gider... dini imanı paraolanlar gitisinler....
Yanıtla (13) (4)Onlar ülkeyi yönetiyorlar
Yanıtla (1) (0)bir köpeğin ölüsünü gören sahabelerinin yüzlerini ekşitmesi karşısında dişleri ne kadar güzelmiş diyerek çirkinlikten güzellik çıkaran bir peygamberin (s.a.v)ümmeti olduklarını iddia edip din siyaseti yapanların ağızlarından dökülen kin nefret ötekileştirme sözlerini kibir abidelerini alkışlayan müslümanlar. herkes müslümanım diyor ama esas mümin olmak.
Yanıtla (1) (0)AKP yi oy verdim niçin verdim biz çalmayacağız çaldırmayacağız dedikleri için oy verdim ama geldiğimiz nokta kocaman bir sıfır şimdi 2000 li yıllara özlem duymuyorum desem kendimi aldatmış olurum.
Yanıtla (7) (1)güzel hoş yazmışsın hocam... ama benim bir türlü anlamadığım ve hiç açıklanmayan sizinde hep dava diye sütre yaptığınız akp davası nedir lütfen yazarmısınız. ama tevil ederek değil harbi yazarmısın. bu dava nedir .... müslümanların imtihanı üçtür. masa nisa kasa tüm imtihanı kaybettik o yüzden en tehlikeli olan masadan vazgeçemiyoruz...
Yanıtla (2) (0)"Giderlerse gitsinler" ile "aç kalıyorlarsa kalsınlar" dili aynıdır. Aynı zihinden çıkmıştır bu diller. Seçilmeyi payanda yaparak seçenleri yüzüstü bırakmak insani midir? Yazarın dediği gibi kibir de var zihinde. Kibir neydi?: Kendini başkalarından üstün tutma. Bugün toplumun bir kesimi diğer kesimden üstün tutulmaktadır. Yüceltilen kesime her türlü olumlu ayrımcılık. Küçültülmeye çalışılan kesime aç bırakma tehditleri. Seçilen seçeni yok saymakta. Birgün seçilen de yok sayılacak.
Yanıtla (2) (1)Siyasiler için din bir malzemedir. İşine yaradığı sürece... İşi bitince kaldırır bir kenara kor. Kalp dili diye kitap yazmakla cennet kazanılmaz. Allah durduğunuz noktaya ve davranışlarınıza bakar.
Yanıtla (14) (3)Çok güzel bir yazıydı...Allah razı olsun.Güzel tespitler. Yönetenlerin çevresinde de yanlışın yanlış olduğunu söyleyebilen dürüst insanlar olsa belki böyle olmazdı.Kibir ise en kötüsü...
Yanıtla (5) (4)El ve kalp demişken, (darbeye kalkışmış, destek olmuş, bilerek katılmış olana en ağır cezaya amenna) Ancak ortada af dilenecek kadar bir kabahati olmayan, birlikte bir kare resim çekilmemiş, pensilvanya ziyaretti olmamış milyonlara hâin damgası vurularak KHK ile yapılan ihraçlar ile açlığa yokluğa mahkûm hayatlar, kahırla sonuçlanan kanserler ölümler biten hayatlar, dağılan yuvalar aileler neler neler.. zulümün böylesi hemde hiç görülmemişi..
Yanıtla (17) (3)Açlık neyse 'de.. Olmadığın halde, hâin damgası vurulması varya.. Biz yaşadık, yaşıyoruz, Allah kimseye yaşatmasın..
Yanıtla (7) (3)Vicdanın, merhametin cisme bürünmüş hali, son derviş, güzel adam... Seni, Yeni Şafak'tan, Star Gazetesi'nden, Altınoluk Dergisi'nden kovanlar bu eylemleriyle Taşgetiren'i kendileriyle haşrolmaktan, ateşten korudular. Allah'ın hesabı bazen böyle işler. Nur ol, berhüdar ol; biz senden razıyız Ahmet Abi.
Yanıtla (16) (5)Kalbime danıstım artık Ak partiden bir şey olmaz diyor.
Yanıtla (16) (3)Aslında güzel bir yazı ,konusu güzel ,ülkemizde arzulanan istenen bir durum ,Belli ki zülfü yare dokunmadan bir konunda yazı yazma gibi bir his versede , esasında zülfü yarenin ,zülüfüne duyulan özlem, ve zülfü yarenin sırma tellerini kondurulmak istenen beyaz gülün kokusu geliyor , yanılıyormuyum sayın Hocam ? Teşekkürler doğrusu bu ,
Yanıtla (4) (1)Bütün dini ve milli duygular maalesef iktidar için harcandı, geriye boş hayal dışında bir şey kalmadı, çok üzgünüm, böyle olmamalıydı ama oldu...
Yanıtla (14) (2)Bir topluma, Türk milletine yapılan ve de telafisi mümkün olmayan en büyük kötülük..
Yanıtla (5) (2)Allah körü körüne alkış tutanlara akıl fikir versin.
Yanıtla (6) (1)Nerede inancın gerekli kıldığı yaşantı,adalet,ihlâs,samimiyet,ehillik kısaca; yola çıkış ile bugün gelinen nokta. Demek oluyor ki biz buna müstehakız.
Yanıtla (3) (1)Bu iktidara çok güveniyordum. Ama aradan geçen zaman her șeyi yakıp yıktı.
Yanıtla (5) (3)Kardeş bu iktidara güvenmeye devam et. Zira dünya güveniyor. Son 10 gündür ülkemize gelen liderler turist mi? BUgünkü dünya konjonktüründe Erdoğan'ın yerinde başkaları olsaydı mazallah 2000 öncesi Türkiye gibi olurduk.
Yanıtla (8) (14)Kalbime tanıştım ve bana dedi ki; Siyasette " dün dündür, bugün de bugündür" kuralı işler. "Siyasilerin çıkarları ile halkın çıkarları çoğu zaman örtüşmez.."
Yanıtla (8) (2)işte biz giderlerse gitsinler dediği için erdoğanı seviyoruz necip fazıl üstadın dediği gibi bu bir oluş sırrıdır
Yanıtla (8) (17)Bu ümmet ne çektiyse siyasilerin palavralarından çekti. Öyle ağzından çıkanı kalbine danışan kim veya kaç kişi var bu ülkede. Akletmeyen, tezekkür etmeyen bir yığın..... Yazılarınızı önemsiyorum....
Yanıtla (5) (1)Ahmet Bey, "Şimdi kalbinize danışın, ne hissediyorsunuz?" diyorsunuz. İnanın, biz bunların kalbinin ya olmadığını, ya da tamamen bozulduğunu görüyoruz. Bu bir süreç. Önce "bu kadar da olmaz diyorsunuz!", sonra "bu kadar yalanı nasıl söylerler!" diyorsunuz, en sonunda da "bunlar çok kötü insanlar" diyorsunuz. Halkımızın, %40'dan bu kadar uzaklaşması kolay olmadı, tam 20 yıldır, hayal kırıklığı yaşaya yaşaya oldu. Çok üzülüyoruz...
Yanıtla (22) (4)Üniversite gençliğimden beri hayalini kurduğum sisteme ne kadar uzaklaştırıldığımı hissetmiyorum yaşıyorum.En üzücü ve kahredeci olanı da gençlerin milli ve dini değerlere oldukça mesafeli olmaları.Bunu bizzat mesleğim gereği müşahade ediyorum,maalesef iyi bir sınav veremedik.ALLAH SONUMUZU HAYREYLEYE.
Yanıtla (34) (2)Sağ duyulu güzel bir yazı. kaleminize saglık. maalesef ülkemizde gücü ele geçiren kendini memleketin sahibi sanıyor ve 'öteki' gördüklerini istemiyor. böyle düşünenler gücü kaybettiklerinde yeni güç sahiplerinin ötekisi olacaklarını unutmamalı. din dili de sorunlu. kendileri gibi olmayan insanlar sapık, gavur, kafir diye aşagılanıyor. bu durum bizim henüz toplum olamadığımızı gösteriyor. daha çok yolumuz var.
Yanıtla (21) (3)Şahsinizi yürekten alkışlıyorum.Herşeye ve herkese rağmen birileri de Hak kın ve hakikatin sözcüsü olmaya devametmeli ,yalnızca Allah rızası için , ne pahasına olursa olsun...
Yanıtla (20) (3)Kalemine yüreğine sağlık ahmet abi.
Yanıtla (13) (3)Kolay.! karsi tarafi hep isaret.misal metroda yolculuk icin sabir,hoşgörü.kimi otururken bacağına açar yandaki karşıdakini rahatsız eder..biri camı açar, digeri klima çalışıyor der..diger tarafdaki kulaklıkta son derece yuk ses,,beride anlamadığın lisanla yiksek sesle ve kahkahalar.kimisi sarımsak yemiştir,bazısı ter kokar hepsini hazmettin, inmek icin kapi agzindaki kalabalığı yarman lazim.Gözlemi iyi olan hastane odasi,,komsu ilişkileri veya farklı parti tanıdiklari,herkes kapi önünü süpürmeli
Yanıtla (2) (1)kandırılmışlık hissediyorum sayın yazar, koocaman bir kandırılmışlık! demokrasi treninden '''istediği zaman ve yerde ineceklerini'' söylediklerinde bunu gerçekten yapabileceklerini hesap edememişiz. iktidarı ele geçirdikten sonra yaptıkları tam da bu!
Yanıtla (36) (3)hiç kimseye inanmıyorum...ve hiç bir şeye...putları olanlara gülüyorum..canlı cansız..
Yanıtla (8) (3)