Bir de hukuk yok muydu?
AB müktesebatının Türkiye’ye intikalinde dönemin Adalet Bakanı olarak önemli sorumluluk üstlenen Cemil Çiçek’in bir değerlendirmesi var: “AB, kendisinin uygulamadığı hiçbir şeyi bizden istemiyor.”
Ben bundan “AB’nin bizden istedikleri emperyalist bir odağın Türkiye’ye diz çöktürmek için oluşturulan bir paket” yaklaşımının doğru olmadığını anlıyorum.
Yani AB, kendi toplumları için yararlı olduğuna inandığı şeyleri, aynı topluluğa üye olacaklardan da istiyor ki, topluluk içinde bir değerler kargaşası ortaya çıkmasın.
Sanırım dönemin Başbakanı, sonradan Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül’ün, önceki yazımda naklettiğim “Sonunda onlar kabul etmediği veya Norvec örneğinde olduğu gibi biz uygun görmediğimiz için girmesek bile bu kriterleri ülkemizi geliştirmek için gerçekleştirmeliyiz” yaklaşımı da aynı değerlendirmeyi yansıtıyor.
Araya epey bir mesafe girdikten ve tam üyelik hedefi çok çok uzaklara gittikten sonra şimdi yeniden AB’nin kapısını çalıyoruz.
Tam da bu dönemde temsilcilerimiz para bulmak için, biraz küçültücü ifade niteliği de taşısa “kapı kapı dolaşıyor.”
Hemen herkes biliyor ki bu temaslarda Türkiye’ye yatırımın söz konusu ülke veya finans çevrelerine kazandıracağı gibi bir tema işleniyor. Bunu uluslararası camia tarafından “güven duyulacağı” var sayılan Mehmet Şimşek – Hafize Gaye Erkan figürleri ile yapmaya çalışıyoruz. Bu ikili de herhalde muhataplarına “Bize güvenin, Türkiye kazandırır” gibi ifadeler kullanıyorlardır.
Bu yaklaşımın, Suud’da ve BAE’de etkili olması umulur. “İslam kardeşliği” ne kadar etkili olur bilmem, ayrıca Tayyip Erdoğan isminin Arap Baharı sırasında bu ülkelerin sokaklarında yankılanmasının oluşturduğu tedirginlik izale olmuş mudur, onu da tam bilmiyorum. Ama oralarda, “AB kriterleri”ne benzer şeylerin aranmayacağını tahmin etmek zor değil. Hatta belki, kendileriyle daha çok benzeşirsek, daha risksiz bir ülke gibi görünmeye başlayabiliriz. Mesela Mursi’yi devirerek iktidarı ele geçiren Sisi’li Mısır’ın Mursi Mısırı’ına mukabil oralarda yadırganmadığını görebiliyoruz.
Ekonomik darboğaza çare noktasında asıl sıkıntı Batı dünyasının ilgisini çekebilmekte toplanıyor.
Muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “AB kapısı”nı yeniden bu sebeple çalmakta.
Ancak ekonomi çevrelerinde cümle alem biliyor ki, Batı’dan sermaye akımı için en öncelikli konu, hukuk alanındaki sorunların giderilmesidir. Muhalefetin ekonomi kurmayları, işbaşına gelince ilk işin, hukuk alanındaki sorunları çözmek olduğunu ifade ediyorlardı. Hatta böyle bir irade ülke yönetimine yansıdığı andan itibaren mesela risk priminin düşeceğini, finans dünyasının harekete geçeceğini söylüyorlardı.
Muhalefet kazanamadı.
İktidar ise, bütün savunmalara rağmen, ekonomin tıkanma noktasında olduğunun bilincinde ki, eski ekonomi yönetimi gönderildi, uluslararası camianın güvenine mazharz olduğu düşünülen isimlere sorumluluk verildi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın en son sözü şu: “Ekonomi güvenilir ellerde.”
Bu aslında “Ben bütün karizmama rağmen ekonomiyi onlara teslim ettim, güven konusunu değerlendirirken onlara ve benim onlara yönelik güven bildirimime bakın” demektir.
Ne var ki şu ana kadar, hukuk alanında belirgin bir adım atılmış değil. Herkes biliyor ki, bazı sembolik problem alanları var. Diyelim AİHM kararlarının uygulanmaması… Bu noktada Anayasa Mahkemesi’nin özgürlük açılımları bile iktidar dilinde karşılık bulmuyor.
Acaba Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan görevi kabul etmeden önceki görüşmelerde ekonomide rehabilitasyonun neler gerektirdiği konusunda en azından genel bir çerçeve çizmiyler midir ve o çerçeve konusunda bir uyum sağlanmış mıdır?
Böyle çerçeve varsa, onun içinde, mutlaka ekonomik kimi kriterler vardır, peki ama özellikle Avrupa cenahında beklenen hukuk kriterleri üzerinde durulmuş mudur?
Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa’ya “AB kapısını açın” diye seslenirken herhalde kendisine hukuki problemler aktarılmıştır. İşin ilginç yanı, sembolleşmiş hukuk sorunlarının başında da sayın
Cumhurbaşkanı’nın nerede ise şahsi iradesinin belirleyici etkisi vardır.
Bunu ekonomi yönetimi söylememiş olsa, Dışişleri Bakanlığı söylemiştir. Biz nasıl İsveç’e ve NATO’ya “Şöyle olmazsa olmaz” diyorsak, mesela AB dünyası da bize “AİHM kararları uygulanmazsa olmaz” diyecektir. Ya da “İhale kanunları böyle zırt pırt değiştirilirse, hukukun değil keyfiliğin hakim olduğu bir zeminde olmaz, yüksek mahkemenin verdiği kararın siyasi mülahaza ile alt kademe mahkeme tarafından uygulanmadığı bir yargı düzeni ile olmaz, siyasilerin Meclis kürsülerinden yargıyı hizaya getirdiği bir şekilde olmaz” diyecektir….
Aslında bunlar, herhangi bir insanın herhangi bir hukuk devletinde talep edeceği şeylerden farklı değildir.
AB dünyası bunu kendi içinde hayat haline getirmiş. AB ile siyasi farklılaşmalar ayrı. Ama “üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü” yaklaşımı sanıyorum, Ak Parti’nin yola çıkarkenki mottosu idi. Ve sanıyorum Tayyip Bey’in de çok sevdiği bir sözdü… Şimdi niye “güçlülerin hukuku” sevilir oldu ki?















Ne oldu?Döndün dolaştın yine tukaka ilan ettiğin Batı/AB’ye geri döndün?Her konuda öyle yapıyorsun.Önce bağırıyor çağırıyor,Batı’yı ve bütün muhalefeti dış güççü ve hain ilan ediyor,ekonomiyi krizden krize sokuyor ülkeyi ağır zarara uğratıyorsun ama bu arada seçimide alıp malı götürüyorsun,sonra dönüp dolaşıp muhalefetin dediği noktaya yani başa geri dönüyorsun.Bütün milletin yarıdan fazlası da seni izliyor ve yutuyor bunları.Allah ıslah etsin etmezse defetsin başımızdan sizi.Başka ne diyelim.
Yanıtla (0) (0)Bizi yok etmek için ne şeytanlık'lar düzenledi,düzenliyor 'batı'.(bugün 15 Temmuz arefesi)Onlardan'mı adalet,irfan fazilet arıyoruz?Çırpınırdın Karadeniz Bakıp Türk'ün bayrağına
Yanıtla (5) (15)Mevcut iktidarla, mevcut siyasi partilerle ve mevcut demografik yapı ile AB'ye girmek olanaksız. Her şeyde yapıldığı gibi burada da mış gibi yapılacak. Yersen !!
Yanıtla (4) (0)Batıya kapağı atmak için can atmak varken söylediğin şeye bak, sana göre herkes düşman o zaman niye vize serbestliği istiyorsun Allah aşkına biraz feraset yahu.
Yanıtla (1) (0)Sözüm meclisten dışarı; şöyle bir söz var "Sen eşek olduktan sonra sırtına binen çok olur..."
Yanıtla (0) (0)Değerli hocam. Konu dışında ama samimi ve tutarlılıkla alakalı tarihe not düşmek için bu yorumu yazmak zorunda kaldım. Dün gece TBMM de malum.memur ve emekli maaşlarının zam oranının tesbiti ile ilgili torba yasa görüşüldü. Saadet ve chp %34 ve 8077.tl seyyanen zam önergesi verdiler. Çok garip.mhp.çekimser kaldı Akparti ve küçük ortaklarının oyu 272.Artışı isteyen muhalefetin oyu..278.milletvekili.Ama oylama yapıldı.272.ak parti tarafın oyları ile reddedildi.Millet bunu sorgulamayacakmı.
Yanıtla (3) (0)Pis bir dolap....bu dolabı çevirenler kim....??
Yanıtla (0) (0)Birileri BİZi idare ediyor, yani oyalıyor.Olan bitenden anladığım bu.
Yanıtla (17) (0)Evet Muammer,onlar bizi oyalıyor bizde onları.Aslında herkes halinden memnun.
Yanıtla (6) (3)HALK avuntu ister ve HALK halinden memnun olabilir ama BEN halimden hiiiçç memnun değilim.
Yanıtla (9) (0)Haklısın Muammer.Ben yorumunu 'ab' ile ilintilendirdim.Vatandaşında halinden memnun olduğunu sanmıyorum
Yanıtla (3) (0)verdin oyu neden sikayet ediyorsun
Yanıtla (0) (0)SAYIN YAZAR, muhalefet kazansaydı onlar da bunu yapacaktı. ancak batıya boyun eğen bir iktidar olarak anılacaktılar. MUHALEFET in neden kazanmak istemediği ortaya çıkıyor. durum kazanmaktan öte anlaşılmamakta gözüküyor. muhalefet bence kazanmayarak çok yerinde bir hareket yaptı. bu duruma getireni bataklığında debelenmeye bıraktı. iktidarıyla seçmeniyle, halkıyla....
Yanıtla (5) (1)k.okur ..ufak bir dğişiklik yapsak yorumuna..kim iktidar fark etmez düğme başındakilere..ama itaat etmeye söz veren ve kullanışlı olanı tercih ederler, seçtirirler, projelerine devam ederler.Halk ve seçtikleri tamamen fasaryadır.Vitrindir. Tiyatrodur.Oyundur.Halkımız ekser uyku hastalığına muzdariptir.Uyanan sopasımı yer oturur.devran böyle döne döne gider.Bize de izin verdikleri sınırlarda elhamdülillah demek kalır.İki şey yeter tiyatro için.bir fotoğrafçı ve bir yalancı.
Yanıtla (1) (0)Eskiden hukuk yoktu. Bugün yok. Yarında olmayacak. arayarak vakit harcama
Yanıtla (2) (1)Vallahi Ahmet hocam NATO imiş AB imiş Serbest dolaşım imiş 9 Milyon EMEKLİNİN umrunda bile değil.Milettin ANASINA MART KÂRI YAGDİRDİLAR.BİR HAFTA ÖNCE BİR KİLO ÜZÜM, BİR(3 KİLO) KAVUN 100 LİRA VERDİM HEMDE PAZARDAN TORUNLAR İÇİN ALDIM.BUNLARIN YAPTİGİNİ VALLAHİ DÜŞMAN GUCLERİ/DIŞ GÜÇLER YAPMAZ.
Yanıtla (11) (0)SG olmadı. Yapılan sosyal araştırmalarda emeklilerin /% 70 i Erdoğan cı ona oy veriyor. Yani mutlular... sen büyütüyor olmayasın
Yanıtla (6) (0)Sayın Cumhurbaşkanı "Temmuz'da memur ve memur emeklilerine refah payı vereceğiz" demişti sanırım. Memur emeklilerine hiçbir şey vermedi. Sözünde durması gerekir.
Yanıtla (4) (0)Erdoğan Ab konusunu siyai figür olarak kullanıyor. Nasılki 2002 de AB politikalarını işleyerek iktidar oldular AB yi unuttular. Hem AB bizi alsa bile Erdoğan bu günkü otoriterliğinin yarısını dahi kullanamaz. Erdoğan bunu istermi? Dolaysiyle önümüzde seçim var AB söylemi tamamen seeçimi kazanmaya yöneliktir.
Yanıtla (2) (1)Biri HUKUK mu dedi ? Adamı bir yerleriyle güldürmeyin. Bu ülkede en küçük bir eleştiriyi dahi kabullenmeyip anında TAZMİNAT davası açan partili b.r C.B. varken, ne HUKUK ne de ADALET kavramları GERÇEK anlamda var olmaz, işlemez !. Örnek derseniz, onlarca yazabilirim. Özetle, toplum olarak HAK ettiğimiz şekilde yönetiliyoruz. Nokta.
Yanıtla (4) (1)Malum güruhun "ADALET" diye bir istekleri yokmuş. Problem "ADALETSİZLİĞİN" kendilerine yapılmaması imiş. Kendilerinin yaptığı "ADALETSİZLİK" zerre umurlarında değil.
Yanıtla (7) (1)Ahmet hocam Ab üçbeş kuruşu verirse sorun çözülür üye olmaya gerek yok, kavalada demirtaşda aynı gün salınır.Adalet bu iki kişi üzerinden tartışılıyor, yıllarca mahkeme kapılarında sürünen mazlum vatandaş ezilirse ezilsin mahkemeler on sene yirmi sene sürsün kimsenin umurunda değil, mafya cirit atmış cinayetler artmış hapishaneler yol geçen hanı olmuş güçlülerin adaleti hüküm sürmeye başlamış adalete güven yerlerde sürünmüş kimsenin umurunda değil.Hukuk adaletgerçekten mazlumu lazım
Yanıtla (8) (2)ABD başkanları da, Avrupa Birliği ülke yöneticileri de sayın Cumhurbaşkanımızı çok severler. Çünkü onların isteklerini asla geri çevirmez ve kırmaz. Bu sayın Cumhurbaşkanımızın nezaketinden ve insan sevgisiyle dolu oluşundandır.
Yanıtla (10) (1)Saadet partisi grubunun çok önemli olduğunu emekli maaşları Meclis’te görüşülürken 8000TL lik artış önergesini verdiklerinde anladım. Önerge AKP ve MHP oyları ile reddedildi.
Yanıtla (9) (2)Biz niye sağda solda para arıyoruz ki. Seçimden önce Karadeniz'de gaz, Gabar'da petrol çıkmıştı. Hatta içişleri bakanı Gabar'da çıkan perol için şöyle demişti: o kadar kaliteli ki çıkan petrolü doğrudan traktöre koy bas gaza demişti. Yeni bakan M.Şimşek'in bunlardan haberi yok galiba....
Yanıtla (14) (0)bu yönetimin yaptığı şey: yerel seçimlere kadar idareyi maslahat. sonrasında, yeni ekonomi yönetimi de gönderilir. tabii onlar daha önce kendiliğinden bırakmazlarsa. bu sırada oluşacak fatura mı: umurunda değil zatların. sonrası mı: taliban...
Yanıtla (9) (0)Kendine karşı saygısı olan insan , bir davete gitmeden veya bir topluluğa girmeden önce haliyle ve öncelikle kendine bir çekidüzen verir , ondan sonra da itibar gösterilmesini bekler . Biz yeni değil tam 170 seneden beri AB. kapılarında bekliyoruz ! Mesele önce bizim adam olmamızdır !!!
Yanıtla (9) (0)"Demokrasi bir tramvaydir, istedigimiz durakta ineriz"....Tayyip Bey Istanbul Belediye Baskani oldugu donemde soylemisti bu sozu. Ayinesi istir kisinin, lafa bakilmaz, derler. Ama bazen bir insan konusurken gayri ihtiyari niyetini belli edebilir.
Yanıtla (5) (0)İyi, güzel diyorsunuz da sayın hocam, bizler toplum olarak hukukun tesis edilmesini istiyor muyuz bakalım? Kurallara uyarak yaşayan insanın enayi yerine koyulduğu bir ülke haline gelmişiz: Sen vergini ödersin, vergisini ödemeyene af gelir. Sen trafikte beklersin, öbürü çakarlı araçla emniyet şeridinden kaçıp gider. Mülakatta torpil, ihalede usulsüzlük... Devleti yönetenler de bizim içimizden çıkıp gelmiş kişiler, en kurnazımız, en cüretkarımız, en ahlaksızımız, hayasızımız.Biliyoruz birbirimizi.
Yanıtla (14) (0)İktidarımız bundan sonra da hukuk mukuk takmaz, sınırsız güç tutkusundan da vazgeçmez. Şu an AB'ye ''bizi de alın'' talebi taktik bir adımdır; ancak bir gram bile sonuç doğurmaz. Daha dün ''siz yolunuza biz yolumuza'' diyordu, şimdi girmeye çalışıyor, yarın Şangay beşlisine girmek istiyoruz der. Böyle ani dönüşlere necip milletimiz bayılır, ama Avrupalı prim vermez ve allerji duyar. Boşuna umutlanmaya hacet yok.
Yanıtla (5) (0)Batıyı istiyorsak kuralları belli o kurallarla ekonomi ve endüstrilerinin ne kadar güçlü olduğuda ortada gerisi bizim tercihimiz
Yanıtla (5) (0)Her şeyimiz tamam. Balıklı hamam tasımızla gümüş kurnamız eksik.
Yanıtla (4) (0)Hak hukuk adalet ve DEMOKRASİ olmayan bir ülke olduk batıya düşman gözüyle bakan bir iktidar var ama PARA LAZIM araplar bitti PARA batıda onun için yanaştı ama yüz vermiyorlar YİNE ORTADOĞUYA.
Yanıtla (8) (0)"Şimdi niye “güçlülerin hukuku” sevilir oldu ki?" Hocam yapmayın bunu,böyle naif sorular sormayın.
Yanıtla (7) (0)Meşhur bir söz var ya hani iş başka söz başka madem ki Avrupa güvenilmez niçin gider de AİHM e başvuru yaparsınız şimdi gidene de caka satarsınız Nasreddin hocanın kedi hikayesi gibi
Yanıtla (7) (0)"Ancak adaletin temeli nedir? Mülkün temeli adalet ama adaletin temeli nedir diye düşündüğümüzde, bir nevi insanlığın temel olarak kabul ettiği bu kuralda bu sefer ayrılıklar başlar. Adaletin de temeli; doğru inanç, doğru düşünme, erdem ve fazilettir. Adalet mülkün temeli adaletin de temeli fazilet." Sezai Karakoç
Yanıtla (1) (0)Bir muhafazakar olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, muhafazakarımız hukuku sadece kendisi için savunur. Ama bu durum, ülke insanının temel karakteri. Kendini muhafazakar görmeyenler de bu konuda farklı değiller. Ülkenin ahlaki tutumu, karşı kesimden hakkını söke söke almaktan ve mümkünse dersini vermekten ibaret. Ben muhafazakar kesimin farklı olacağını sanmıştım.
Yanıtla (21) (0)Şamar oğlanı bir muhalefet olduğu müddetçe hukuk yerine guguk uygulanır.Hukuksuzlugu kabul eden bir muhalefet.1) Seçim kararını TBMM alır.2) Aynı kişi üst üste 3cu defa ADAY olamaz.Eeee ne bekliyordunuz.Gomlegin düğmesi baştan yanlış iliklendi.
Yanıtla (13) (1)Hukuk para bulmak için araç olarak kullanılırsa bu durum kimseye güven vermez. Gerçek hukuk inanılarak uygulanırsa güven verici olur.
Yanıtla (2) (0)Türkiye'de evrensel hukuk olduğuna inanmıyorum, zira bütün haşmetiyle görüyoruz. Varsa yoksa TEK ADAM hukuku!
Yanıtla (4) (1)Bir ata sözü;
Yanıtla (6) (0)Bir yerden çıkarken kapıyı sert kapama belki o kapıya tekrar o kapıyı çalabiliriz
demişler, Sayın Cumhurbaşkanımız bütün kapıları sert kapamıştı şimdi o kapılara tekrar işimimiz düştü ,ne yapalım
Ülke menfaatleri bunu gerektiriyor, Ben şahsen şaşırmadım 20 yıl dır Akp
aynı şeyleri yaptı yapıyor,
Petrollerimiz fışkırsada
Doğalgazımız taşsada AB ve ABD ye muhatacız.
Onlarda bunu biliyorlar ve
Akp den çok memnunnlar
Yalancı çoban hikayesi bizimkisi.Biz samimi bir kişilik sorunu yaşıyoruz. Bu da bizi başarısız yapıyor.Devlet olamamanın ceremesini çekiyoruz çekeceğiz inşallah çekmezler....
Yanıtla (15) (1)"Şimdi niye “güçlülerin hukuku” sevilir oldu ki?" Bu ifadenize cevaben; acaba iki yüzlü, yalancı, çıkarı için herşeyi kullanan bir zihniyet yüzünden olabilir mi?
Yanıtla (22) (1)Ak parti ''hukukun üstünlüğünü'' hiç bir zaman savunmadı. sadece parti proğramına inanmadığı halde günün modasına uyarak yazdı. bir birliğe katılmak için o birliğin kurallarını da kabul etmek gerekir. zorla kimseyi üye yapmıyorlar.
Yanıtla (22) (1)Sayin yazar, son cumlenizde "simdi niye guclulerin hukuku sevilir oldu ki?" diye sormussunuz. Cunku Tayyip Bey, gucu yani devleti ele gecirdi. Devleti ele gecirmeden once ustunlerin hukukunu degil, hukukun ustunlugunu savunan nutuklar atiyordu. Ama devleti ele gecirince hukukun ustunlugune inanmadigi ortaya cikti. Hatirlarsaniz Tayyip Bey 25 yil once 3 kez AiHM'e de basvurmustu. Simdi AiHM kararlarini bile uygulamiyor.
Yanıtla (27) (1)Sayın hocam; ABD, Körfez ülkeleri ve Suudi’ler, İngilizler, Fransızlar, Rusya bu iktidarı bu güne kadar canı gönülden bazan örtülü, bazan örtüsüz, durumun nezaketine göre tavır alıp desteklediler, bundan sonrada destursuz desteklerler. Nedenini niçinini yazmama gerek yok ülkenin 20 yılda geldiği toplumsal yapıyı irdeleyen nedenini niçinini görür…!
Yanıtla (23) (2)Şimdi güçlünün hukuku oldu çünkü plan oydu. Önce demokratikleşme adı altında yanına AB’yi ve içerde liberalleri ve FETÖ’yi alarak TSK’yı çökerti. Önünde en büyük engel kalkınca ikinci aşamada hukukta dahil diğer kurumları tek tek işlevsiz hale getirdi.
Yanıtla (21) (6)Bu coğrafyada trafikten yere çöp atmaya işe adam sokmadan yolsuzluklara.. Hukuktan insan haklarına... Üniversiteden bilime.. Ekonomiden icatlar.. Batılı hiç bir şey yüzyıllardır olmadı. Son yüzyıl hiç.. Batıyı şeklen alanlar var. Kıyafet hukuk bankacılık teknolojide her şey mimari eğlence yaşam biçiminin şekilleri. Zihni parametleri anlamıyoruz bile. Kemalist islamcı sı milliyetçisi öykünüyor gıpta ile. Gerçek değerlerine düşman hepsi. Şekil batı ruh zihin şark herkesde.bir de ....
Yanıtla (12) (3)