TÜİK’in yeni hesaplamasıyla 137 milyar dolar geldi

TÜİK’in yeni hesaplamasıyla 137 milyar dolar geldi

TÜİK’in ESA 2010 sistemine geçmesi ile büyüme verileri değişti. Geçtiğimiz yılın sonunda 719 milyar dolar olan Türkiye’nin GSYH’si 856 milyar dolara, büyümesi ise yüzde 4’ten yüzde 6’ya yükseldi. Yeni hesaplama yöntemine rağmen Türkiye’nin GSYH’si bu yılın 3’üncü çeyreğinde yüzde 1,8 daraldı.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) metodoloji değişikliği ile açıkladığı üçüncü çeyrek büyüme verisi, piyasa beklentilerinin altında geldi. Fakat kurumun duyurduğu metodoloji değişikliği, geçtiğimiz dönemlerde açıklanan rakamları da büyük oranda değiştirdi. Hesaplamadaki değişimden kaynaklı olarak kişi başına düşen milli gelir de yükseldi. Geçtiğimiz yıl kişi başına düşen milli gelir dolar bazında 9 bin 257’den 11 bin 014 dolara yükseldi. Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) da yeni hesaplama yöntemi ile yükseldi. 719 milyar 620 milyon dolar olan Türkiye’nin 2015 yılı sonundaki GSYH’si 856 milyar 176 milyon dolara zıpladı. Türk Lirası (TL) bazında değerlendirildiğinde ise 1 milyar 952 milyon 638 bin lira olan GSYH, 2 milyar 337 milyon 529 bin liraya çıktı. TÜİK’in bu yeni düzenlemesi ile büyüme rakamları da değişti. Yüzde 4,0 olarak açıklanan Türkiye’nin 2015 yılına ait büyüme rakamı yüzde 6,06’ya yükselmiş oldu. TÜİK, yılın üçüncü çeyreğine ilişkin GSYH verilerini açıkladı. Ulusal hesaplar konusunda AB yönetmeliklerine (ESA 2010) uygun olarak yapılan revizyon çalışmaları tamamlanırken, dönemsel GSYH, ESA 2010’a uygun şekilde üretim, harcama ve gelir yöntemiyle hesaplandı.

27 ÇEYREKLİK SERÜVEN BİTTİ

Buna göre, GSYH tahmini, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,8 azaldı. Böylece Türkiye’nin 27 çeyreklik büyüme serüveni son buldu. Üretim yöntemiyle gayrisafi yurtiçi hasıla tahmini ise aynı dönemde cari fiyatlarla 655 milyar 400 milyon lira olarak belirlendi. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 14,3 artarak, 2 trilyon 337 milyar 530 milyon liraya çıktı. Geçen yıl gayrisafi yurtiçi hasılada en yüksek payı yüzde 16,7 ile imalat sanayi aldı. Bunu yüzde 11,5 ile toptan ve perakende ticaret, yüzde 8,2 ile inşaat izledi. Öte yandan, geçen yıl kişi başına GSYH cari fiyatlarla 29 bin 885 lira, dolar cinsinden 11 bin 14 dolar olarak revize edildi. 16-12/13/screen-shot-2016-12-13-at-040057.pngTÜİK daha önce kişi başına GSYH değerini 2015’te cari fiyatlarla 25 bin 118 lira, dolar cinsinden de 9 bin 257 dolar olarak açıklamıştı. Bu yılın ilk ve ikinci çeyrek büyüme rakamları revize edildi. İlk çeyrek için yüzde 4,7, ikinci çeyrek için yüzde 3,1 olan büyüme rakamları, yüzde 4,5 olarak güncellendi. Tarım sektörünün toplam katma değeri, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre, zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 7,7 azalırken, sanayi sektörünün toplam katma değeri yüzde 1,4, hizmetler sektörünün toplam katma değeri de yüzde 8,4 geriledi. İnşaat sektörünün toplam katma değeri ise yüzde 1,4 artış gösterdi.

EKK KARARLARI İYİLEŞME SAĞLAYACAK

Maliye Bakanı Naci Ağbal, yılın üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını değerlendirdi. Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,8 daraldığını hatırlatan Ağbal, bu dönemde 15 Temmuz darbe girişimi, terör saldırıları, turizmdeki daralma ve zayıf dış talebin, ekonomik aktivitelerde yavaşlamaya neden olduğunu belirtti. 16-12/13/screen-shot-2016-12-13-at-040112.pngÜçüncü çeyrekte özel tüketim harcamalarının yüzde 3,2, yatırımların ise yüzde 0,6 daraldığına işaret eden Ağbal, kamu harcamalarının ise yüzde 23,8 artışla ekonomiye pozitif katkı vermeye devam ettiğini ifade etti. Hükümet olarak ekonomik aktivitede canlanmayı destekleyen, finansal istikrarı koruyan ve güçlendiren gerekli tedbirleri uygulamaya koyduklarına dikkati çeken Ağbal, “EKK kararları da önümüzdeki dönemde reel sektörde iyileşmeye katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

2014’TEN BERİ AB ÜLKELERİ KULLANIYOR

TÜİK’in ulusal hesaplar göstergelerinin hesaplanmasında, Avrupa Birliği (AB) ile uyum kapsamında Avrupa Muhasebe Sistemi 2010’a (ESA 2010) geçmesinin önemli bir gelişme olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, bu sistemin 2014’ten itibaren bütün AB ülkelerinde kullanıldığını, dolayısıyla milli gelirdeki revizyonun uluslararası normlara uygun olduğunu vurguladı. Yurt içinde yaşanan gelişmelerin yanı sıra küresel ve bölgesel konjonktürün bozulduğu bir dönemden geçildiğine dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti: “Küresel ticarette zayıflama, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarında azalma ve jeopolitik gerginlikler üçüncü çeyrekte büyüme üzerinde etkili olmuştur. Daralmanın etkisiyle üçüncü çeyrekte istihdam artış hızı sınırlı ölçüde yavaşlamıştır.”

G20 ÜLKELERİ ARASINDAKİ YERİMİZ DEĞİŞMİYOR

Yeni sisteme uygun 2016 yılı 3. çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin bilgilendirme toplantısı, Kalkınma Bakanlığı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Buradaki konuşmasında Türkiye’de uygulanan ulusal hesaplar sistemine ilişkin bilgi veren Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkan Vekili Mehmet Aktaş, ulusal hesaplarda zamanla güncelleme yapılabildiğine dikkati çekti. 16-12/13/13kr05factory.jpgAktaş, “Bütün ülke uygulamalarının tamamında bir revizyon politikası söz konusudur. Sanki hiçbir ülkede revizyon söz konusu değilmiş de bizde rakamlar değişiyormuş gibi eleştiriler alıyoruz. Bunun hakikatle ilgisi yoktur” diye konuştu. Gayrisafi yurt içi hasıla verilene ilişkin açıklamalarda bulunan Aktaş, “Bizim sıramız G20 sırasında değişmiyor ama 2015 verisini kullanırsak 11 bin 14 dolar, bir önceki seride bu 9 bin 130 dolar... Sonuçta yerimiz değişmemekle beraber, aşağı yukarı dolar bazında 2 bin dolardan biraz eksik olmak üzere artış var” ifadesini kullandı.

BÖYLE BİR KÜÇÜLMEYİ İŞ DÜNYASI DA BEKLEMİYORDU

Türkiye ekonomisinin daralma ihtimali dile getiriliyordu fakat yüzde 1,8’lik bir oranı kimse beklemiyordu. Böylesine sert bir düşüşü öngörmediklerini belirten ASO Başkanı Nurettin Özdebir, TÜİK’in milli gelir hesabında yöntem değişikliği yapmak için kötü bir zamanı seçtiğini söyledi.

Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 1,8 daraldı. İş dünyası temsilcilerinin veriyle ilgili açıklamaları, terörün yarattığı olumsuzluğa karşı daha çok çalışma mesajında birleşti. Türkiye İhracatçıları Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, büyüme verisinin çok da olumsuz olmadığını ifade ederken, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir bu kadar sert bir düşüşü öngörmekdiklerini söyledi. 15 Temmuz darbe girişimi, azalan turist sayısı, terör olayları ve zayıf dış talep nedeniyle büyümenin 3. çeyrekte düşük gelmesini beklediklerini belirten ASO Başkanı Nurettin Özdebir, işletmelerin faaliyet karlarında geçen yıla göre yaşanan azalmanın da daralmaya işaret ettiğini bildirdi. Özdebir, büyümenin beklediklerinden de düşük geldiğini ancak bu kadar sert bir düşüşü öngöremediklerinin altını çizerek, “27 çeyrektir büyüyen ekonomi, 2009 yılından beri ilk kez küçüldü. 3. çeyrekte hane halklarının tüketim harcamalarında ve ihracatta meydana gelen ciddi düşüş büyüme hızını negatife çekmiştir. Devlet harcamalarında meydana gelen yüzde 24’e yakın artış ise ekonomik küçülmenin daha da kötü olmasını engellemiştir” görüşünü aktardı. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), milli gelir hesaplama yönteminde yaptığı revizyonun zamanlamasının kötü seçildiğine dikkati çeken Özdebir, “Değişiklik için yılbaşı beklense daha iyi olurdu. Yeni seriye kriz yılı olan 2009 fiyatlarıyla başlanmış olması da talihsiz bir seçim olmuştur. Yeni ve eski çeyreklik büyüme hızları arasında önemli farklar görülmektedir” ifadesini kullandı.

Özdebir, 3. çeyrekte imalat sanayinde üretimin yüzde 3,2 azaldığını hatırlatarak, sanayide işler kötüyken, ekonominin iyi olmasının mümkün olmadığını vurguladı.

YAPAY KRİZ OLUŞTURULMAK İSTENİYOR

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, açıklanan 3. çeyrek büyüme rakamları ile ilgili yazılı bir değerlendirme yaptı. 15 Temmuz ve terör olayları gibi etkilerle 27 çeyrektir süregelen pozitif büyümenin kısa bir duraksama döneminden geçtiğinin altını çizen Olpak, değerlendirmesinde şunları kaydetti; “Özellikle 15 Temmuz sonrasında yürütülen algı operasyonlarının ağırlıklı hedefi, Türkiye ekonomisinin uluslararası kamuoyundaki risk priminin yükselmesinden faydalanarak, yapay bir kriz oluşturmaktı. Son dönemde kurda yaşadığımız manipülatif dalgalanmaları da bu çerçevede değerlendirebiliriz. Ekonomi yönetimince alınan ek tedbirler neticesinde, önümüzdeki çeyrekten itibaren ekonomimiz yeniden ivmelenecek ve Orta Vadeli Program kapsamında hedeflenen 3,2 puanlık büyüme hedefi yakalanacaktır.”

16-12/13/screen-shot-2016-12-13-at-040025.png

‘2017 İVME KAZANDIĞIMIZ BİR YIL OLACAK’

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ekonomideki daralmanın çok olumsuz olmadığına, bardağın dolu tarafına bakmak gerektiğine dikkat çekti. Büyükekşi, “Son çeyrekte yüzde 2,5-3 civarında bir büyüme bekliyoruz. Gelecek yıl da net dış ticaretin büyümeye pozitif katkı vermesi ile yine birçok gelişmiş ekonomiden daha yüksek büyüme rakamlarına ulaşacağımıza inanıyoruz. İndiğimiz gibi çıkacağız” diye konuştu. Son çeyreğe ilişkin değerlendirme de yapan Büyükekşi, “Ekim ayı sanayi üretim endeksi yıllık bazda yüzde 2 artış gösterdi. Bu gelişmeler çerçevesinde son çeyrekte yüzde 2,5-3 civarında bir büyüme bekliyoruz” dedi. Büyükekşi, 2017’nin büyüme ve ihracatın ivme kazanacağı bir yıl olmasını beklediklerini vurgulayarak “Hükümetimizin aldığı önemli kararlar var. Bunlar hem yatırım ortamını hem tüketimi hem de ihracatı olumlu etkileyecektir. Gelecek yıl net dış ticaretin de büyümeye pozitif katkı vermesi ile yine birçok gelişmiş ekonomiden daha yüksek büyüme rakamlarına ulaşacağımıza inanıyoruz” açıklamasında bulundu.

 

 

 

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN