Rol aldığı yapımlarla Türkiye’de olduğu kadar dünya çapında da tanınan dizi ve sinema oyuncusu Tuba Büyüküstün, Vatikan’da “En İyi Kadın Oyuncu” ödülüne layık görüldü.
Vatikan bünyesindeki en önemli kültürel etkinliklerden olan Uluslararası Giuseppe Sciacca Ödülleri’nin “Sinema ve Tiyatro” kategorisinde bu yıl, Murat Yıldırım’ın ardından ikinci kez bir Türk oyuncu ödüle layık görüldü.
14 yıldan bu yana düzenlenen ve 1986 yılında genç yaşta dini bir bayramda paraşütünün açılmaması sonucu hayatını kaybeden mimarlık öğrencisi Giuseppe Sciacca’ya adanmış olan organizasyonda, “En İyi Kadın Oyuncuö ödülü Tuba Büyüküstün’e verildi.
Yeni filminde başrol oynayacağı Ferzan Özpetek’in Napoli’de yönettiği “La Traviataö operasını izlemek için hafta başında İtalya’ya gelen Tuba Büyüküstün, dün akşam Katoliklerin merkezi Vatikan’daki ödül törenine katıldı.
33 yaşındaki güzel yıldız, Papalık Kentsel Üniversitesi (Pontificia Universita’ Urbaniana) Oditoryum’unda düzenlenen törende yoğun ilgiyle karşılaştı. Hayranları Büyüküstün’le bol bol fotoğraf çektirdi.
Büyüküstün, Vatikan’ın ekonomi bakanı statüsündeki Kardinal George Pell başta olmak üzere çok sayıda üst düzey din adamı ile kültür ve eğlence dünyasından kişilerin de katıldığı törende ödülünü, Venezuelalı aktris ve model Astrid Pinero Herrera ile organizasyonun genel sekreteri Yunanistanlı Vicky Bafataki’den aldı.
Ödülün gerekçesi, Büyüküstün'ün oyunculuğunun yanında, yardımseverliği ile de ön plana çıkması olarak açıklandı.
Ünlü oyuncunun yer aldığı birçok yapımın Türkiye sınırlarını aşıp, gösterildiği ülkelerde de başarı elde ettiği, Suriyeli göçmen çocukların eğitimi konusunda yaptığı çalışmalardan ötürü 2014 yılında UNICEF tarafından 'İyi Niyet Elçisi' seçildiği hatırlatıldı.
Büyüküstün’ün, Doğu’nun en ünlü ve popüler kadın oyuncularından biri olduğu da belirtildi.
Hollywood sorusu
Bunun ardından kariyerinin bir sonraki adımında, bir Hollywood filminde rol almasının mümkün olup olmadığı sorulan Büyüküstün, “Hayatta her şey mümkün. Aslında bir aktrist olacağımı dahi düşünmemiştim” dedi.
Vicky Bafataki’nin ise, çok başarılı bir oyuncu olmasının yanı sıra ikiz çocuk sahibi bir anne ve yardımsever olduğunu vurgulaması üzerine Tuba Büyüküstün, “Sanırım önemli olan, insanların kalbini değiştirme ya da ona dokunma, bazı şeyleri tersine çevirebilme imkanına sahip olabilmek” ifadelerini kullandı.
İnsanın yaptığı işle beğenilmesi güzel
Giuseppe Sciacca Ödülü, alanlarında ulusal ve uluslararası saygınlık elde etmiş, yaşadıkları topluma olumlu rol modeli olmuş, başta din, kültür, sanat ve spor olmak üzere birçok alanda, özellikle 35 yaşın altındaki genç yeteneklere veriliyor.
Ödüle ilişkin Doğan Haber Ajansı’na (DHA) açıklama yapan Büyüküstün,
“Her şeyden önce, insanın yaptığı işte beğenilmesi, takdir edilmesi çok güzel bir şey, insanı daha iyisine teşvik eden bir şey. Bugün Vatikan’da, Vatikan için bu önemli ödülü almak benim için çok gurur verici” diye konuştu.
Ödülün gerekçelerinden birinin yardımseverliği olduğu hatırlatılan Büyüküstün, “UNICEF’le çalışıyorum. UNICEF’in en baştaki söylemlerinden biridir; din, dil, ırk gözetmeksizin çocukların zaten sahip olması gereken hakları her şart ve her koşulda onlara vermek için tabii ki elimizden geleni yapıyoruz. Çocuklar benim için de kişisel olarak çok önemli. Benim için çocuk çok özel bir yerde duruyor. Dolayısıyla UNICEF’le çalışmak çok ayrı bir şey” ifadelerini kullandı.
Dizi sektörü iyi bir yerde
Aldığı ödülde, Türk dizilerinin dünya çapında ilgi görmeye başlamasının etkisi olduğuna değinen Büyüküstün, sözlerine şöyle devam etti:
“Ben 2004 yılında bu işe başladığımda, sadece Türkiye’ye, Türk izleyicisine dizi yapıyorduk. Sonra birden bire yaptığımız diziler yurtdışına, Ortadoğu’ya satılmaya başladı ve büyük ilgi görmeye başladı. 11 yıl içinde Türk dizi sektörü çok iyi bir yere geldi. Son aldığım bilgilerle, ‘Kara Para Aşk’ 148 ülkeye satılmıştı. Bilmiyorum artış oldu mu. Bu çok güzel, iyi bir rakam. Dolayısıyla orada iyi bir atak yaptığımızı düşünüyorum. Daha önce de olduğu gibi, kalitemizden ödün vermeden, artık dünyada da izlendiğimizi bilerek, daha da kalitemizi yükselterek bu işe devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.”
Türk dizileri Türkçe'ye katkı yapıyor
Ülkenin tanıtımı için de Türk dizilerinin önemli olduğunun altını çizen Büyüküstün, “İnsanlar İstanbul’u, Türkiye’yi ziyarete geliyor. Merak ediyorlar, görmek, insanlarla tanışmak istiyorlar” dedi.
Yabancılardan, “Türkiye’ye gelmemizin, Türkçe öğrenmemizin nedeni Türk dizileri” sözlerini duyduğunu anlatan oyuncu, “İnsanlar, Şili’de, Ortadoğu’da, Balkanlar’da Türkçe öğreniyor, Türkçe öğrenmek istiyor, diziyi kendi dilinde seyretmek istiyor. Bu çok güzel bir şeyö diye konuştu.
Büyüküstün, ‘Kara Para Aşk’ dizisi için bir süre aldığı İtalyanca derslerine devam edip etmediğine ise, “Geçen sene İtalyanca konuşmam gerekiyordu ve olabildiğince doğru telaffuz etmek için senaryo geldiğinde bir hocayla çalıştım. Fakat bu ders almak sayılmazdı. Maalesef de devam edemedim, çok istiyordum ama” diye karşılık verdi.
Özpetek’in filmindeki rolüyle ilgili ağzını bıçak açmayan Büyüküstün, bu rol için İtalyanca konuşması gerekip gerekmeyeceğini de söylemekten kaçınarak, buna ilişkin soruya sadece gülerek karşılık verdi.