Teröre karşı yeni bir vizyon zamanı: Dost çoğalt düşman azalt

Teröre karşı yeni bir vizyon zamanı: Dost çoğalt düşman azalt

Türkiye terörle mücadele ederken, uluslararası desteği alması için ne yapmalı? Uzmanların ortak görüşü; Eski dostlarla yeniden dost olmalı.

Türkiye terörle mücadele ederken, özellikle batılı dostlarından beklediği desteği bulamıyor. En son AB-Türkiye zirvesi öncesi Brüksel’de açılan PKK çadırına sert tepki gösterildi. Peki Türkiye’nin terör örgütü PKK ile mücadelesinde ihtiyaç duyduğu uluslararası desteği alabilmesinin yolu nedir? Düşman azaltıp dost kazanmak için yapılması gerekenleri uzmanlara sorduk. Öncelikle Türkiye’nin Kürt vatandaşlarıyla değil teröristlerle mücadele ettiğinin anlatılması. Yabancı heyetlerin, devlet yetkilileriyle birlikte bölgeyi gezmesi  öneriliyor. Bir diğer öneri ise Türkiye’nin   küskün olduğu ülkelerle barışması, bu ülkelerle yeniden dost olmayı başarması.

TERÖRÜN YARATTIĞI YIKIMI DÜNYAYA GÖSTERMEK GEREKİR

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu (Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi)

İçerde de dışarıda da kamu diplomasisine ağırlık vermek gerekiyor. Terörle mücadelenin etnik veya toplumsal bir savaş olmadığını içerde de dışarda da anlatmak gerekiyor. Müttefiklerle bilgi paylaşımının daha görünür olması lazım. Dış dünyayla bu konuda daha yakın ve görünür paylaşım sergilenmesi gerekli. Bu nasıl yapılır? Örneğin Ankara veya İstanbul’da bir toplantı yapılır içinde yabancı gazeteciler, karar alıcılar, askeri personel olur. Örneğin boşaltılmış, bombalardan temizlenmiş alanların birlikte gezilmesi gerekir. Ancak yabancı heyetlerin kendi başlarına bölgede inceleme yapmasından söz etmiyorum. Bu ziyaret ve incelemelerin birlikte yapılması gerekiyor. IŞİD konusunda böyle bir sorun yok. Ancak PKK ile mücadelenin topluma verdiği zararın birlikte inceleme heyetiyle gösterilmesi, tanıklık sağlanması gerekiyor.   

KÜSLÜKLERİ GİDERMEK ZORUNDAYIZ

Prof. Dr. Mensur Akgün (Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü)

Bütün küslükleri gidermek zorundayız. İsrail, Mısır, Irak, İran ile aramızdaki mayın tarlalarını temizlemeli, Amerika ve Rusya’yı da müttefik olarak görmeliyiz.

DIŞ POLiTiKANIN TEMELDEN DEĞiŞMESi LAZIM

Uluç Özülker (Emekli Büyükelçi)

Dış politikamızın temelden değiştirilmesi lazım. Başbakan yazdığı bir kitap ile sıfır sorun politikası doktrinini ortaya atmıştı. Bu keşke olabilse ama gerçeklerle örtüşmüyor. Hele de bizim gibi Ortadoğu bataklığındaki bir ülkede bu mümkün değil. Dış politika dediğiniz şey ülkenin çıkarları üzerine inşa edilmelidir. Artık ülkeler arası ilişkiler değil bloklar arası ilişkiler önemli. Buna göre bir politik çerçevemiz olmalı.  Filler tepişirken çayır olmamaya bakmalıyız. Dünya evet beşten büyüktür ama ulus devlete geçildiği Fransız İhtilali’nden bu yana dünyayı hep bu beşli veya altılı idare etmiştir. Bu noktada gerçekçi olmalıyız ve altından kalkamayacağımız kavgalara girmemeliyiz.

TÜRKiYE FABRiKA AYARLARINA DÖNMEK ZORUNDA

Dr. Zeynel Abidin Erdem (Mardin Barış Elçisi)

Türkiye fabrika ayarlarına dönmek zorunda. Eski dostlarıyla dostluk formülü aramalı, eski düşmanıyla da dostluk kurma çabası göstermeli. Gerek Rusya, gerek Amerika, İsrail, İran ve Arap ülkeleri bizim vazgeçilmez stratejik müttefiklerimizdir. Bu bir pazarlıktır da aynı zamanda. Fosil yataklarının aktivitesi 20-30 yıla bitiyor. Dünyanın en önemli enerji kaynağı Güneydoğu’daki bor madenleridir. Biz şu an 1000 km’yi 100 litre benzinle gidiyoruz. İleride 1 milyon km’yi 1 kiloluk bor ile yapacağız. Türkiye bu avantajını pazarlık meselesi yapmalıdır.

YPG KONUSUNDA ISRARCI OLMAMALIYIZ
 
Cengiz Aktar (İstanbul Politikalar Merkezi Uzmanı)
 
Terörle mücadelede uluslararası işbirliği ve operasyonlar konusunda Türkiye birkaç yıl öncesine kıyasla çok daha ciddi çalışıyor. Terör sınır aşırı bir işbirliği gerektiriyor. Hiçbir ülkenin terör sorununu tek başına çözme iddiası olamaz. Yalnız bazı noktalarda daha gerçekçi olmamız gerekiyor. Mesela Batı YPG'ye asla toz kondurmayacak. Çünkü Işid ile mücadelesinde bir numaralı kara gücü. Bizim de YPG konusunda artık ısrarcı olmamız lüzumsuz. Batılı bir ülke böyle bir konuda ısrarcı olmazdı. Gerçekçi politika bunu gerektirir. Aksi halde bize güvenmiyor Batı.

 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN