Yeni bir araştırmaya göre, göz kontağı, sosyal algıyı ve psikolojik tepkileri tetikleyerek kişiler arasında güçlü bir bağ oluşturuyor. İdeal göz kontağı süresinin de belirlendiği araştırmada genellikle 3 saniyenin olumlu 9 saniye sonrasında olumsuz etki yarattığı gözlemlendi.
Kalabalık bir ortamda göz göze gelmek, romantik filmlerde sıkça kullanılan bir sahne olsa da bu durum aslında karmaşık bilinçaltı tepkiler içerir. Göz kontağı kurulduğunda anlık bir bağlantı hissederiz ve etrafımızdaki olaylar bulanıklaşır.
Psikologlar ve nörologlar, göz kontağının gücü üzerine araştırmalar yapıyor. Bu bulgulara göre, birinin bize baktığını görmek beynimizde belirli işlemleri başlatır ve o kişinin zihniyle bağlantı kurduğumuz hissini uyandırır. Göz kontağı, yalnızca canlılarla değil, resimler ve fotoğraflar karşısında bile sosyal algıyı harekete geçirir.
BBC Türkçe’de yer alan habere göre araştırmalar, göz kontağının algımızı nasıl şekillendirdiğini gösteriyor. Örneğin, daha fazla göz teması kuran kişileri daha zeki, uyumlu ve içten buluruz. Ancak, aşırı göz teması rahatsız edici olabilir. İdeal göz kontağı süresi genellikle 3 saniye olarak belirlenmiş ve 9 saniye sonrasında olumsuz etki yarattığı gözlemlendi.
GÖZ BEBEKLERİNİN BÜYÜMESİ
Yakın mesafede göz göze gelme durumunda ise göz bebeklerinin birbirine uyum sağladığı görülmüştür. Bu durum romantik anlamlar yüklenebilecek bir bilinçaltı taklit olarak değerlendirilirken, göz bebeklerinin büyümesi kişinin entelektüel, duygusal veya cinsel ilgisinin arttığına da işaret edebilir.
Gözler, karmaşık duyguları da iletir. Tiksinme gibi duygular, göz kaslarının küçülmesine neden olur ve bu sinyaller karşı tarafa iletilir. Göz bebeklerinin üzerindeki halkalar ise sağlıklı ve çekici görünümle ilişkilendirilir.
Sonuç olarak, gözler beynin dış dünyaya açılan pencereleridir. Bu yüzden bir başkasıyla göz göze gelmek, o kişinin zihnine dokunmaya en yakın deneyimdir ve uzun bakışmaların etkisi bu yüzden çok güçlüdür.