İlk olarak bir üniversite öğrencisinin kadrajına takılan, ardından araştırmacıların derin markaja aldığı bir uzay objesi bilim dünyasında şaşkınlık yarattı. Araştırmacılar Samanyolu Galaksisi'nde her 18.8 dakikada bir kurulmuş saat gibi radyo enerjisi yayan bu objenin daha önce gördükleri hiçbir şeye benzemediğini ifade ediyor.
Curtin Üniversitesi’nden bir ekip, evrendeki radyo dalgalara dair bir araştırma yaptı. Araştırmacılardan Tyrone O’Doherty, yürüttüğü araştırma sırasında 20 dakikada bir gelip giden yeni bir ışın türü tespit etti. Araştırmayı denetleyen Astrofizikçi Dr. Natasha Hurley-Walker, milisaniyeler veya saniyeler içinde yanıp sönen ışığın Pulsar (nötron yıldızı), birkaç gün içerisinde yanıp sönen ışığın ise Süpernova kaynaklı olduğunu, ancak yeni tespit edilen ışık türünün 20 dakikada bir gelip gittiğini kaydetti. Hurley-Walker, yeni ışık türünün kaynağının bilinmediğine dikkati çekerek, bu ışığın yaklaşık 4 bin ışık yılı gibi yakın bir mesafeden geldiğini belirtti. O’Doherty de ışın türünün, var olduğu tahmin edilen ancak asla gözlemlenmeyen bir tür nötron yıldızı olan “magnetar” olabileceğine işaret etti. O’Doherty, gökyüzünü incelemek için ülkenin batısındaki Murchison Widefield Array (MWA) teleskoplarını kullandı. Araştırmanın sonuçları Nature dergisinde yayımlandı.
'TUHAF HATTA KORKUTUCU BİR GELİŞME'
Sputnik'te yer alan habere göre; tespitin ardından teleskopla objenin incelenmesi araştırmasını yürüten astrofizikçi Natasha Hurley- Walker, yayılımın tıpkı kurulu bir saat gibi hiç şaşmadan her 18.8 dakikada bir gerçekleştiğini söyledi. Evrende 'bir açılıp bir kapanarak' bu şekilde enerji yayan objeler olduğunu hatırlatan ve titreşir gibi duran yıldızlar olan pulsarları buna örnek gösteren Hurley- Walker, 18.8 dakika aralığının ise daha önce şahit olmadıkları bir durum olduğunu, bu tür bir obje bulmanın bir astronom için tuhaf ve korkutucu sayılabileceğini söyledi.
Öte yandan objenin tam olarak ne olduğunu açıklığa kavuşturmak için incelemeleri sürdüren ve sonuçları Nature dergisinde yayınlayan araştırma ekibi eldeki bilgileri kullanarak bazı sonuçlara vardı. Buna göre obje, Dünya'ya 4 bin ışık yılı uzaklıkta, bir hayli parlak ve manyetik alanı çok güçlü.
'BEYAZ CÜCE OLABİLİR'
Ancak araştırmacıların kafasında oturmayan bazı kısımlar var. Nitekim Hurley- Walker bu tuhaflığı şu sözlerle açıkladı: "Hesaplama yaptığınızda görüyorsunuz ki bu tür objelerin her 20 dakikada bir bu çeşit radyo enerjisi üretme gücü olmaması gerekir. Bu normalde mümkün değil."
Yine de tahminler yürütmekten geri durmayan araştırmacılar, objenin, kağıt üstünde var olduğu bilinen ama hiç gözlemlenemeyen bir tür manyetik alanı çok yüksek magnetar ya da artık sönmüş bir yıldızın kalıntısı anlamına gelen beyaz cüce olabileceğini düşünüyor.
'UZAYLI SİNYALİ DEĞİL, DOĞAL SÜREÇ'
Hurley- Walker bu radyo enerjisinin uzaydaki başka bir yaşam formundan geliyor olup olmayacağı sorusunu da yanıtladı. Başta "Acaba uzaylılar mı?" diye düşündüğünü itiraf eden Hurley- Walker ancak sinyallerin geniş bir zaman dilimine yayıldığını, dolayısıyla bunların yapay sinyallerden değil doğal bir süreç olduğunu vurguladı.