ABD'de yapılan bir araştırma, uzayda 30 gün geçiren insanın kalbinin yaşlanma eğilimleri gösterdiğini ortaya koydu. Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderilen "çip-kalp" tasarımı, uzayda 12 gün kaldıktan sonra kasılma gücünün neredeyse yarı yarıya azaldığını gösterdi. Ayrıca, uzayda sadece bir ay geçiren insanların kalp dokusunun zayıfladığı, kalp atış ritminin düzensizleştiği ve kalbin yaşlanma etkisini taklit eden moleküler ve genetik değişimlere uğradığı ifade edildi.
ABD'de yapılan bir araştırma, uzayda geçirilen sürelerin insan kalbi üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koydu. Bilim insanları, Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) gönderilen tasarlanmış kalp dokusu ile uzay uçuşunun insan kalbinde yarattığı "yaşlandırıcı" değişimleri inceledi.
Araştırmada, "çip-kalp" adı verilen bir sistem kullanılarak 30 gün boyunca uzayda bulunan kalp dokusu, gerçek zamanlı olarak sensörlerle izlenirken, Dünya'daki benzer doku örnekleri ile karşılaştırmalar yapıldı.
İstasyonda 12 gün geçiren kalp dokusunun kasılma gücünün neredeyse yarıya düştüğü gözlemlendi. Dünya’daki dokuların kasılma gücü ise nispeten sabit kaldı. Söz konusu zayıflama dünyaya döndükten sonraki 9 günde dahi halen belirgin biçimde izlendi.
Araştırma ayrıca, uzayda kalp dokularının atış ritimlerinin de düzensizleştiğini gösterdi. Özellikle, 19. günde atışlar arasındaki süre beş kat artış gösterdi. Ancak bu düzensizliğin Dünya'ya döndükten sonra ortadan kalktığı kaydedildi.
Sonuçlar, uzayda sadece bir ay geçiren insanların kalp dokusunda zayıflama, düzensiz kalp atışları ve yaşlanma etkilerini taklit eden moleküler ve genetik değişiklikler meydana geldiğini ortaya koydu.
Ayrıca, mikro yerçekiminin uzayda vakit geçiren astronotların vücuduna zarar verebildiği ve bu durumun düzensiz kalp atışı gibi kardiyovasküler değişiklikleri yol açabildiği ortaya çıktı.
Araştırma "The Proceedings of the National Academy of Sciences" adlı dergide yayımlandı.