İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, referandum süreciyle ilgili açıklamalarda bulunurken terörle mücadelede gelinen noktaya değindi
İçişleri Bakanı Soylu, terör örgütü PKK'ya yönelik bugün sabah itibarıyla sadece kırsalda 33 operasyon düzenlendiğini belirterek, "Biliniz ki bu Kandil'de duran itler var ya eğer biz bunlara hesap sormazsak namerdiz. Sadece ülkemizin içerisinde değil, 780 bin kilometrekarede bize yaptıkları değil, onları orada tutanlar bundan sonra tutmaya çalışırlarsa bilsinler ki onlarla da hesabımız var." dedi.
Soylu, Hayrat ilçesinde vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, tarihi bir kararın arifesinde olunduğunu dile getirdi.
Hem siyasi hem ekonomik hem de değerlere karşı gerçekleştirilen operasyonlarla karşı karşıya bulunulduğuna işaret eden Soylu, "Darbelerin, ardından ekonomik krizlerin, terörizmin, anarşizmin, enflasyonun, ardından bu ülkede değerlerimize karşı yapılan saldırıların, on yıllardır bu ülkeyi yarına taşımak istemeyenler, güçlendirmek ve kuvvetlendirmek istemeyenlerin nasıl iştahlarını kabarttığını hep birlikte yaşadık." ifadesini kullandı.
Geçmişe ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Soylu, şöyle konuştu:
"Bu ülkede yukarıdan aşağı millete bakan, 'Efendiniz benim' dedikçe bu ülkenin kıymetli Cumhurbaşkanı'nın, ‘Biz efendi değil hizmetkar olmaya geldik’ dedikçe, onların sanki bir yerlerine mızrak saplandığını unutmadığımızı, bu ülkede bunların hepsini biz yaşadık. Bu ülkede Başbakanın asıldığını unutmadık. Bu ülkede milletin sevdiği, seçtiği adamlara hakaret edildiğini, medya baronları tarafından onların itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını unutmadığımızı, her birimize 28 Şubat’tan sonra deli gömleği giydirildiğini, herkese devlete tehdit eder gözle baktığını ve milletin bunun niye sakalı var, bunun niye başörtüsü var, bu Sünni mi, Alevi mi, Kürt mü, Türk mü diye milletimizi tehdit eden bu anlayışı, hiçbir gün ama hiçbir gün unutmadık. Gün gelip yukarıdan aşağıya bize bakıp, evet ne olacak ‘Bir çobanla, profesörün oyu, bir köylü ile profesörün oyu eşit midir' diye bize aşağılamaya çalışan, bizi bu toplumda karar verme yeteneği olmayan insanlar olarak sıfatlandırmaya çalışanlara karşı, bu anlayışları unutmadığımızı ama bu karşı hiçbir zaman şiddete başvurmadığımızı, ifade etmek istiyorum ki hiçbir zaman silaha başvurmadığımızı, sadece demokrasi ile medeniyetimizin bize emrettiği merhametle, bize emrettiği şefkatle ve adı iyilik medeniyeti olan medeniyetimizin bize emrettiği insanlıkla beraber bu mesellere sahip çıktık. En son başımıza gelen 15 Temmuz vakasında, o meczubun, o alçağın, o hainin, bir talimatla birlikte bu ülkede birilerinden aldığı talimat, kendi kafası ona yetmez, kendi aklı ona yetmez, kendi cüssesi ona yetmez, kendi kuvveti ona yetmez ve o aldıkları talimatla birlikte F 16'larla, helikopterlerle, tanklarla masum insanlarımızı katletmeye, bu ülkeyi birilerinin istila etmesine zemin hazırlama çalıştığını biz unutmadık. Unutmuyoruz da şunu açık yüreklilikle de ifade etmek istiyorum unutmayacağız da."
"MAZLUMA VE MAĞDURA EL UZATAN BİR MİLLETİZ"
Bazı çevrelerin Türkiye'nin ayağa kalmasını istemediğini vurgulayan Soylu, şunları ifade etti:
"Bugünler için ayağa kalkmasını istemediler. Onlar istediler ki bunların insansız hava aracı üretebilecek kabiliyeti olmasın, onlar istediler ki bunların şehir hastaneleri olmasın, onlar istediler ki eğer terörle mücadele edecekler ise silahı biz verirsek etsinler, kendileri silah üretmesinler, ülkelerini huzurlu, güçlü, kudretli bir ülke haline getirmesinler. Onlar istediler ki Altay tanklarını yapmasınlar, onlar istediler ki cirit füzelerini yapmasınlar, onlar istediler ki 81 vilayetinde üniversiteleri olmasın, ilimle bilimle buluşup yükselmesinler. Onlar istediler ki hep el açsınlar, Allah’a şükürler olsun bu millet şükreden bir millettir, bugün el açan bir millet değil, mazluma ve mağdura el uzatan bir milletiz. Onlar istediler ki öyle lider seçsinler ki ürkütelim, korkutalım, sindirelim, iftira ettiğimiz de onu küçültelim ama bu millet öyle bir liderin peşinden gidiyor ki 15 Temmuz’da uçağa bindiği zaman, inip inmeyeceği belli olmamasına rağmen Allah’a teslim olan millet iradesiyle beraber, milletimle olacağım diyen bir lider."
Türkiye’nin geçmişte yaşadıklarını hatırlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akılları kesmiş 1960’da darbe yapmışlar, demişler ki 'Eğer tekrar bu milletin seveceği bir adam gelirse yandık, eğer bu milletin beğeneceği bir adam, bu milletin kendi taleplerini, isteklerini, arzularını, hürriyetini ortaya koyabilecek bir kişi gelirse yandık, sistemimizi ona göre kuralım, oyunu, sistemin ölçüsünü belirleyelim. Onlar iktidar olduklarını sansınlar ama muktedir biz olalım' dediler. Bir gün Anayasa Mahkemelerine yerleştirdiğimiz adamlarla muktedir olalım, bir gün Yargıtaya yerleştirdiğimiz adamlarla muktedir biz olalım dediler, bir gün Danıştaya yerleştirdiğimiz adamlarla muktedir biz olalım dediler. Bir gün medyadaki kalemşörlerimizle muktedir olalım biz dediler, milleti küçük gören hala küçük görmeye devam eden…
Dün o allı şanlı gazetelerinden birisinde ne yazıyor biliyor musunuz? Güya milleti dolaşmış da üniversite mezunları ve eğitim alanlar ‘hayır’ diyorlarmış, eğitimsiz olanlar da onlar da ‘evet’ diyorlarmış. Yazıklar olsun size. Bundan 60 yıl önce de aynı kafadaydınız, bugün de aynı kafadasınız. Milleti küçümsemekten başka, ayırmaktan başka hiçbir hakkınız yok sizin yazıklar olsun. Yazdığınız kaleme de yazıklar olsun, sizin akılınıza da yazıklar olsun. Sizi orada çalıştıranlara da yazıklar olsun. Güya Türkiye’yi dolaşıyormuş efendi, orada yorum yapıyormuş. İşleri güçleri bu insanı küçümsemektir, çünkü bir ahlak, bir terbiye, dini bir eğitim almamış, annesinden babasından insan sevgisi nedir, yaratılmışların en şereflisi insandır diye bir terbiye almamış. Bilmenizi istiyorum bu mücadele bugünün mücadelesi değildir, 16 Nisan’da biz sadece 18 maddelik bir referanduma gitmiyoruz."
"PEKİ KILIÇDAROĞLU KİMLE UZLAŞTI?"
Bakan Soylu, anayasa çalışmaları konusunda MHP ile uzlaştıklarını anımsatarak, "Peki Kılıçdaroğlu kimle uzlaştı? PKK ve FETÖ ile uzlaştı. Biz terörle mücadele yapıyoruz ve en kritik safhasındayız. Bütün evlatlarımız bugün sabah itibarıyla sadece kırsalda jandarma bölgemizde 33 operasyon yapıyoruz. Bildiğiniz bütün dağlarda varız, evlatlarımız aslanlar gibi." ifadelerini kullandı.
Polis, özel harekat ve korucularla beraber operasyonlar yapıldığını vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:
"Bilmenizi istiyorum ki bütün her yerde bizim aslanlarımız ay yıldızlı bayrakla bu teröristleri kovalıyor onlar da fare gibi kaçıyorlar. Sizin iradeniz ve kararınızla. Öbür taraftan da Kandil'den talimat veriyorlar 'hayır' deyin, karıştırın ortalığı, Türkiye'yi huzur içerisinde bırakmayın. Çünkü ağababaları Avrupa'dan talimat verirken onlar boş mu duracaklar? Bilin ki kıymetli Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın talimatıdır. Biliniz ki bu Kandil'de duran itler var ya eğer biz bunlara hesap sormazsak namerdiz. Sadece ülkemizin içerisi değil, 780 bin kilometrekarede bize yaptıkları değil onları orada tutanlar bundan sonra tutmaya çalışırlarsa bilsinler ki onlarla da hesabımız var. Türkiye kararlıdır bu konuyu çözecek. Oradaki kardeşlerimizin de üzerindeki bu baskıyı kaldıracağız. Hep birlikte ülkemizin yarınlarına bir medeniyet kardeşliği içerisinde güçlü bir şekilde ve bize yakışır bir şekilde ülkemizi yarınlara hep birlikte taşıyacağız."
"ŞİMDİ BİRİLERİ ELLERİNİ OVUŞTURUYOR YİNE"
Soylu, 13 yaşındaki kız çocuklarının geçmişte terör örgütü tarafından kaçırıldığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Annelerinin kucaklarından alırlar ve gözyaşları arasında 'Ne olur götürmeyin' yalvarış ve yakarışları arasında alırlar dağa kaçırırlar ha. Eğer bundan sonra böyle bir şey olursa bu İçişleri Bakanlığı bize haram olsun. Bunu çok net ve açık söylüyoruz. Dün aynısını Diyarbakır'da da anlattım. Kıymetli Cumhurbaşkanımız çok önemli konuşmalar yaptı. Şimdi birileri ellerini ovuşturuyor yine. Türkiye 16 Nisan'da hafif bir farklı karar versin de biz yine devreye girelim. O, 7 Haziran'da devreye girenler var ya hani 'T.C'yi tükürüğümüzle boğarız' dediler. Yıllardır aynı numaraları yaptıklar için bu millet bunu bir daha aynı şekilde görmezden gelecek, sabredecek zannettiler. Ama 15 Temmuz'da çıplak elleriyle beraber bizim insanlarımız onlara bu milletin iradesinin ne olduğunu çok net bir şekilde gösterdi. "
"BUNLAR GİDECEKLER BATI'YA TESLİM OLACAKLAR"
Adnan Menderes'in de 1960 yılında tek adamlıkla suçlanarak idam edildiğine dikkati çeken Soylu, "Bunlar milletin sevdiği ve istediği kendi haline tercüman olan kimseyi istemezler. Çünkü milletin hali kendi değerleridir ve anlayışlarıdır. Bunlar gidecekler Batı'ya teslim olacaklar kimliklerini kaybedecekler istedikleri budur. Tek adam dedikleri millettir. Onların esas itirazları milletedir. Öyle bir sistem getiriyoruz ki milletin efendi olduğu bir sistem. 1960 darbesini, 1961'deki Yassıada mahkemelerini bu millet unutmadı. Uyduruk kararlarla beraber yargıçlar, hakimler ve savcılar karar verdiler. Ne için verdiler? Menderes'i asmak için. Onlar da yargıydı, değil mi?" diye konuştu.
Soylu, 15 yıllık sürede Recep Tayyip Erdoğan'ın kaptanlığında Türkiye'de kişi başı milli gelirin 3 bin dolardan 11 bin dolara çıktığını ifade ederek, "Şimdi ikinci zıplama zamanıdır. Bu hükümet sistemi ile bu dereden ancak bu kadar balık avlanıyor. 4-5 yıldan beri 11 bin doları korumak için muhafaza ediyoruz. Niye? Başımıza Gezi'yi, 17-25 Aralık'ı, 6-7 Ekim'i, 15 Temmuz'u getirdiler. Başımızı az kaldıracağız yukarıdan aşağıya baskıyı koydular. Şimdi tam zamanıdır. Biz çok adamlar gördük. Namluyu görünce tornistan eden adamlar gördük. Biz çok adamlar gördük darbenin sesini duyunca hizaya giren. Ama bu adamlar bir lider gördü, 15 Temmuz'da F-16'lara rağmen 'Ben milletimle beraber olacağım' deyip uçağı ile İstanbul'a giden lider gördük. İşte ancak tam zamanıdır. Bu fırsatı kazaya bırakmayalım. Bugünün belki de sözü budur." ifadelerini kullandı.
Hayrat'ın her zaman gerekeni yaptığını anlatan Soylu, kısa süre sonra ilçeye doğalgaz getirileceğini bildirdi.