'Son şampiyon' olarak başladığı sezonda önce Şampiyonlar Ligi'ne ardından UEFA Avrupa Ligi'ne son olarak ise UEFA Konferans Ligi'ne havlu atan Trabzonspor, dün akşam Ümraniyespor'a da mağlup olarak Süper Lig'e de havlu attı. Fırtına'da 8 Nisan 2018'den bu yana başkanlık koltuğunda oturan Ahmet Ağaoğlu, cuma sabahı görevinden istifa ederken bordo-mavili ekibin yönetim kurulunun Ahmet Ağaoğlu'na darbe yaparak Ağaoğlu'nu istifaya zorladığı öne sürüldü.
Spor Toto Süper Lig'in 24. hafta karşılaşmasında evinde ağırladığı Ümraniyespor'a 1-2 mağlup olan Trabzonspor'da sular durulmuyor. İstanbul ekibine mağlup olarak evinde 36 maç sonra yenilgi yüzü gören bordo-mavili ekip olağanüstü kongreye gitme kararı alırken bordo-mavili ekibin yönetim kurulunun Başkan Ahmet Ağaoğlu'na darbe yaparak istifaya zorladığı öne sürüldü.
'Son şampiyon' olarak başladığı sezonda başarısız bir dönem geçiren Karadeniz ekibinde 8 Nisan 2018'den bu yana başkanlık koltuğunda oturan Ahmet Ağaoğlu, 28 Şubat'ta gerçekleşen yönetim kurulu toplantısının ardından cuma sabahı istifa ederek görevi bıraktı. Yeni başkanını 25-26 Mart'ta gerçekleşecek olağanüstü kongrede seçecek Karadeniz ekibinde tüzük gereği söz konusu tarihe kadar başkanlık görevini asbaşkan Ertuğrul Doğan üstlenecek.
"YÖNETİM KURULU AHMET AĞAOĞLU'NA DARBE YAPTI"
Doğan'ın kısa süre içerisinde resmi olarak başkanlığa aday olduğunu açıklaması bekleniyor. Ahmet Ağaoğlu'nun ise aday olup olmama konusunda henüz kesin bir karar vermediği öğrenildi. 28 Şubat'ta bir araya gelen bordo-mavili ekibin yönetim kurulunun, başkan Ağaoğlu'na görevi bırakması için darbe yaptığı ve söz konusu darbenin Ağaoğlu'nu istifaya zorladığı ileri sürüldü.
Uzun yıllar Trabzonspor'un medya biriminde görev alan ve geçtiğimiz ekim ayında bordo-mavili ekipteki görevinden ayrılan, Yusuf Yazıcı ve Mac Bartra'nın sözleşme detayları hakkında ortaya attığı iddialar ile dikkatleri üzerine çeken Levent Tan, kendi bloğunda kaleme aldığı yazıda bu kez de bordo-mavili ekibin yönetim kurulunun Ahmet Ağaoğlu'na darbe yaptığını ve Ağaoğlu'nu istifaya zorladığını iddia etti.
ERTUĞRUL DOĞAN AĞAOĞLU'NA REST ÇEKTİ: BEN DAHA PARA VEREMEM
Bordo-mavili ekibin yaz transfer döneminde Ahmetcan Kaplan ve Cornelius'un satışından taksitler halinde elde ettiği geliri acil koduyla Almanya’da bir bankaya kırdırdığını ve söz konusu gelirin kısa süre içerisinde tükendiğini öne süren Levent Tan, bu gelişme sonrasında Karadeniz temsilcinin asbaşkan Ertuğrul Doğan'ın 'cüzdanına' mahkum olduğunu söyledi.
Levent Tan
Doğan'ın sonraki süreçte “Ben daha para veremem. 10 Milyon Euro zaten içeride duruyor” diyerek Başkan Ağaoğlu'na rest çektiğini ileri süren Tan, Doğan'ın bu tavrı sonrasında Ağaoğlu'nun sponsorluk görüşmelerine ağırlık verdiğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 2 Milyar TL değerinde bir arazinin Trabzonspor’a tahsisi için çalışmalar yürüttüğünü, söz konusu çalışmaların son aşamaya gelmesine rağmen 28 Şubat'ta yapılan yönetim kurulu toplantısında Ahmet Ağaoğlu'na 'darbe' yapıldığını ve Ağaoğlu'nun istifaya zorlandığını öne sürdü.
Tan yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Aslında bugünkü yazımızın konusu başkaydı… Yusuf Yazıcı ve Marc Bartra transferlerinden sonra, “Trabzonspor’un kendi kalesine attığı gol: Maxi Gomez!” başlığıyla, Uruguaylı futbolcunun transferini yazacaktık. Fenerbahçe ile girilen “transfer yarışı” neticesinde Gomez’in Trabzonspor’a nasıl geldiğini, Trabzonspor’un Maxi Gomez’e her yıl ödeyeceği 1 Milyon 750 bin Euro maaş ve 1 Milyon 250 bin Euro’luk imaj hakkını, 150 bin Euro’luk performans bedeli ve 560 bin Euro’luk menajerlik ücretini yazacaktık.
Trabzonspor’da 13 Milyon Euro, yani; vergilerle yaklaşık 300 Milyon TL’lik Maxi Gomez transferini kim, neden yaptı? Bu transferle Trabzonspor’un saha içi ve saha dışı dengeleri nasıl ve neden bozuldu?… Bunları konuşacaktık!
Ancak; gelinen Olağanüstü Genel Kurul süreci ve Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun istifası, biraz bunların ötesindeki gündemi konuşmamız gerektiğine işaret ediyor.
Ki zaten hepsi birbiriyle bağlantılı konular.
Başlayalım o zaman…
28 Şubat Salı günü Trabzonspor’da bir kriz patladı. Yönetim Kurulu içerisindeki sekiz kişi Asbaşkan Ertuğrul Doğan öncülüğünde, Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun aleyhine imza toplayarak kulübü Olağanüstü Genel Kurul’a götürmek istediler. Ekonomik gerekçeleri öne süren bu grubun amacı, Ahmet Ağaoğlu’nu devirerek Ertuğrul Doğan başkanlığında yeni bir yönetim oluşmasını sağlamaktı.
Bu bir darbe girişimiydi… Başkan Ahmet Ağaoğlu, “Getirin imzaları o zaman!” dedi. Harıl harıl çalışan bu grup, hemen imzaları toplayıp Olağanüstü Genel Kurul kararının alınmasını sağladılar.
Bu süreç, aslında bir sonuçtur!
Nasıl mı?
Filmi biraz geri saralım…
Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Asbaşkan Ertuğrul Doğan ve Teknik Direktör Abdullah Avcı 22 Mart 2022 günü İstanbul’da bir araya geldiler. Bir önceki sezon olduğu gibi, gelecek yılın planlamasının yapıldığı bu toplantının ardından taraflar Zorlu Center’dan ayrıldı.
Görünürde her şey geçtiğimiz sezonun aynısıydı… Erkenden strateji belirlenmiş, gönderilecek oyuncular kararlaştırılmış, takviye yapılacak mevkiler oluşturulmuş, buna uygun planlama yapılmış ve sezon öncesi “nokta atışı” hamleler yapılacaktı…
Ancak; transfer dönemi geldiğinde eylemde farklılıklar olduğu ortaya çıktı!
Şunu çok net bir biçimde ifade edelim; Başkan Ahmet Ağaoğlu transfer döneminin başında şampiyon takımın olabildiğince korunması ve transferde temkinli gidilmesinden yana tavır sergiliyordu. Ağaoğlu, Trabzonspor’un bütçesini, şartlarını ve ödeme koşullarını çok iyi biliyor, kulübün atabileceği adımları ve kalibresini de çok iyi görüyordu.
Evet, Trabzonspor Şampiyonlar Ligi’ne katılabilirdi. Ama katılamayabilirdi de… Evet, Trabzonspor yoluna UEFA Avrupa Ligi ve Konferans Ligi’nde devam edebilirdi. Ama edemeyebilirdi de. İki yönlü düşünmek gerekiyordu. Hem Şampiyonlar Ligi ve UEFA kupalarında yarışabilecek bir takım hem de yarıştan elense bile kulübün ekonomisini dağıtmayacak bir bütçe oluşturulmalıydı.
Nitekim; Ahmet Ağaoğlu bir süre bu düşüncesini, eylemde de sürdürmeyi başardı. Trabzonspor, transfer döneminin başında takım içi maaş bütçesi, yerli kontenjanı ve kulübün ödeme dengesi gibi unsurları da göz önünde bulundurarak Abdullah Avcı ve Ertuğrul Doğan ikilisinin istediği sağ bek, sol bek, ortasaha ve sol açık transferlerini tamamladı. (Trezeguet, Eren, Doğucan ve Larsen)
Geriye bir bölge kalıyordu… İyi bir stoper ve belki sonrasında bir, iki tane de fırsat transferi. Bu sebeptendir ki; Trabzonspor Temmuz — Ağustos aylarında yaklaşık 40 günlük bir durağanlık yaşayarak sadece stoper transferine odaklandı.
Ancak; Ertuğrul Doğan’ın başını çektiği grup ise farklı düşünüyordu. Transfer yapılmalıydı!
Bir süre sonra içeride, dışarıda ve sosyal medyada propaganda başladı. Ahmet Ağaoğlu’nun transferdeki katı tutumu sürdükçe Teknik Direktör Abdullah Avcı ile arasında olan çatlağı değerlendirmek isteyenler, “Başkan, Avcı’nın başarısız olmasını istediği için bilerek transfer yapmıyor” söylemiyle sahne aldılar.
Bu gündem köpürdü, yoğunlaştı, tesir düzeyi arttı. Trabzonspor Şampiyonlar Ligi’nden de elenince Ahmet Ağaoğlu, buna direnemeyecek duruma geldi. Ertuğrul Doğan’ın önünü açtı… Nitekim; Bardhi, Bartra, Lahtimi, Gbamin ve Naci transferleri bu döneme denk gelir.
Devamında Ahmetcan Kaplan ve Cornelius’un satışı, sonrasında ise yukarıda belirttiğimiz 13 Milyon Euro maliyetli Maxi Gomez transferi gerçekleşti.
Bu transferlerden sonra Ahmet Ağaoğlu belki de şöyle düşünüyordu; “UEFA Avrupa Ligi’nden kesin gelirimiz var. Müsabaka kazandıkça biraz daha gelir elde ederiz. Ahmetcan Kaplan ve Cornelius’tan gelecek olan gelir var… Ertuğrul da destek verir. Sponsorluklar imzalıyoruz. Stadyum sponsorluğunu da imzalarsak belki bu bütçeyi karşılayabiliriz”
Hata yaptı. Belki de çaresiz kaldı!
Gerçek şuydu; Trabzonspor Kulübü görünürde 40.3 Milyon Euro, aslında daha da fazla olan takım bütçesini karşılayabilecek durumda değildi. Avrupa’da beklenen senaryo gerçekleşmemiş, Ahmetcan Kaplan ve Cornelius’tan taksitler halinde gelecek olan bonservisler ise acil koduyla Almanya’da bir bankaya kırdırılmış ve tükenmişti.
Nihayetinde Trabzonspor, Ertuğrul Doğan’ın “kasa kolaylığı” olarak nitelendirilen cüzdanına mahkûm olmuştu.
Ki; Ertuğrul Doğan Trabzonspor’da yaşanan bu durumu kendi lehine görüyordu!
Bizler bu senaryoyu daha önce Muharrem Usta’nın Trabzonspor’a veda ettiği günlerden hatırlıyoruz. Muharrem Usta da benzer bir strateji uygulamış, Trabzonspor’u borçlandırarak kendisine mahkûm ve muhtaç hale getirmeye çalışmış, FIFA ve TFF’den transfer yasakları gelmesini beklemiş ve ardından “tek kurtarıcı” olarak sahne almak istemişti.
Velhasıl; sezonun devam eden bölümünde Trabzonspor önce UEFA Avrupa Ligi’nde, sonra Konferans Ligi’nde ardından da Süper Lig’de havlu attı. Bu süreçte takım içi maaş dengesizliğine bir de ödeme dengesizliği eklendi. Dönem dönem Trabzonspor’a nakit girişi sağlayan, sonrasında aynı şekilde parasını geri alan Ertuğrul Doğan, yaklaşık iki ay önce “Ben daha para veremem. 10 Milyon Euro zaten içeride duruyor” deyince Ahmet Ağaoğlu hem sportif hem de ekonomik olarak köşeye sıkıştı.
Bunun üzerine stadyum sponsorluk görüşmelerine ağırlık verildi. Ahmet Ağaoğlu, bir süredir sponsorluk görüşmeleri için oldukça gayret gösteriyordu. Ayrıca; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 2 Milyar TL değerinde bir arazinin Trabzonspor’a tahsisi için de çalışıyordu.
Görünen o ki nihayete erdirmesine ramak kalmıştı.
Düğmeye basıldı, operasyon başladı!
28 Şubat günü Ahmet Ağaoğlu’na kendi yönetim kurulu içinden darbe yapıldı…
Ahmet Ağaoğlu’nun doğruları vardır, yanlışları vardır… Seveni, sevmeyeni, eksiği, hatası, tartışmalı kararları veya tartışılmayacak doğruları vardır. Çokça övülebilir, çokça eleştirilebilir… Ki eleştirildi de.
Ama; ben şahsen Ahmet Ağaoğlu’nun Trabzonspor Kulübü için gösterdiği mücadeleye, aidiyete -uzaktan da olsa- kefilim.
Trabzonspor’un su alacak parası olmadığı günlerde, kapı kapı gezip, yorgun düşüp tesislerde serum bağlattıktan sonrasında yine Trabzonspor için kapı kapı gezmeye devam eden Ahmet Ağaoğlu’nun gayretine, azmine şahidim.
Allah da şahit!
Bakın… Trabzonspor’un şampiyon başkanına yapılan bu darbe yanlıştır, vebali çok büyüktür. Sanki Trabzonspor’da yaşanan ekonomik ve sportif tablonun tek sorumlusu Ahmet Ağaoğlu’ymuş gibi koltuğa oturmak, yola devam etmek en hafif tabiriyle ayıptır.
Şimdi “10 Milyon Euro verdim, daha veremem” diyerek Ahmet Ağaoğlu’nu köşeye sıkıştıran Ertuğrul Doğan’ın başkan olarak seçilip, geldiği ilk gün “veremem” dediği parayı vermesi bekleniyor.
Bu çok daha büyük bir ayıp, çok daha büyük bir yanlıştır.
Dünkü maçta gördü herkes… Topunuz direkten döner, çizgiden çıkar, “olmaz” dediğiniz işler olur, lig sonuncusuna yenilir, rekorlarınızı kaybedersiniz.
Bu böyledir…
Parayı bir şekilde ödersiniz ama bu vebali ödeyebilecek misiniz?"
Göreceğiz… Zaman gösterecek her şeyi!"