Beşiktaş teknik direktörü Şenol Güneş, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin “Bütün kulüp başkanlarının müsabakaların ya seyircisiz ya da gerekli tedbirlerin alınarak oynanması hususunda acil ve gerekli adımları atmaları kaçınılmaz görevleridir. Milliyetçi Hareket Partisi konunun takipçisidir” açıklamalarına yanıt verdi.
Spor Toto Süper Lig’de 14. haftada oynanması gereken ancak İstanbul'daki terör saldırısı ve Kahramanmaraş'taki deprem nedeniyle ertelenen Beşiktaş, Antalya karşılaşması dün akşam oynandı. Müsabaka 0-0 eşitlikle sona ererken siyah-beyazlı tribünlerden yükselen 'hükümet istifa' sesleri maçın önüne geçti.
Cumartesi akşamı oynanan Fenerbahçe-Arabam.com Konyaspor maçının ardından dün akşam oynanan Beşiktaş-Antalyaspor maçında da 'hükümet istifa' sesleri yükseldi.
Milliyetçi Hareket Partisi Başkanı Devlet Bahçeli, söz konusu sloganların atıldığı sırada sosyal medya hesabı aracılığıyla açıklamalarda bulunarak “Bütün kulüp başkanlarının müsabakaların ya seyircisiz ya da gerekli tedbirlerin alınarak oynanması hususunda acil ve gerekli adımları atmaları kaçınılmaz görevleridir. Milliyetçi Hareket Partisi konunun takipçisidir” dedi ve Beşiktaş Kulübü üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu.
Karşılaşma 0-0 sona ererken maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Şenol Güneş, MHP liderinin açıklamalarına şu şekilde yanıt verdi:
“Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Acımız büyük. Ama iyi de bir şeyler gördük. Tek yürek olan bir Türkiye var. Çaresizlik gibi görünen dönemde bu olayı unutturmadan geleceğe adım atmak gerekiyor. Büyük bir acı yaşadık.
Kavgayı hiç doğru bulmuyorum. Daha fazla el ele vermek gerekir. Bunların hepsi tartışılmalıydı. Maçların oynanması ya da seyircisiz oynanması… Şu anda bir şeyler söyleyerek gündemi değiştirmek istemiyorum. Konuşulacak konulardır. Her görüşte bir suçlama, aşağılama, yok etme, bunlardan sıyrılmamız lazım. Karşılıklı fikir alışverişine herkesin ihtiyacı var. Suçlama, yok etme, aşağılamadan uzaklaşmış olmak lazım. Sportif bir yarış yapıyoruz. Gelecek bizi bugünden daha kötü hale götürebilir. Türkiye'nin her yerinde deprem bölgesi görüyorsunuz. Buna nasıl çare bulacağız birlikte bakacağız. Yetkililer, karar vericilerin mesajlarının iyi verilmesi ve iyi algılanması gerekiyor.
Hepimizin bir araya gelmesi gerek. Bazı kelimeler anlamını kaybetti. Umarım buna dönüş olur. Ülke olarak kendi düşmanımızı yaratmadan bunları bertaraf edebiliriz.”