Galatasaray başkan adayı Hamamcıoğlu yarın gerçekleştirilecek olağanüstü seçimli genel kurulu toplantısını 2019 yılındaki yerel seçimlere benzeterek "Siyaset etkisi bence var. 30 Nisan'daki seçimler iptal edildi, Sayın Özbek adaylığını açıklamadan önce Başkent'te bir takım temaslarda bulunduğunu ve destek aldığını kendisi ifade etti. 30 Nisan'da seçim iptal oldu, 11 Haziran'da yapılıyor. Ben biraz İstanbul Belediyesi seçimlerine benzetmeye başladım" dedi.
Galatasaray'da olağanüstü seçimli genel kurulu toplantısı yarın Galatasaray Lisesi’nde gerçekleştirilecek. eski başkan Dursun Özbek ile Eşref Hamamcıoğlu, sarı-kırmızılı kulübün yeni başkanı olmak için yarışacak.
Yarın 39. başkanını seçecek sarı-kırmızılı kulüpte başkan adaylarından Eşref Hamamcıoğlu, açıklamalarda bulundu
Habertürk'ten Emin Çağlar'a konuşan Hamamcıoğlu, seçimden zaferle ayrılmaları halinde teknik direktörlük görevi için yabancı isimlere yöneleceklerini ve 2023 yılında da Galatasaray Adası'nı sosyal tesis olarak açacaklarını söyledi.
Seçimde siyaset etkisinin olduğunu belirten Hamamcıoğlu, Galatasaray Lisesi’nde gerçekleştirilecek olağanüstü seçimli genel kurulu 2019 yılındaki yerel seçimlere benzeterek "Siyaset etkisi bence var. 30 Nisan'daki seçimler iptal edildi, Sayın Özbek adaylığını açıklamadan önce Başkent'te bir takım temaslarda bulunduğunu ve destek aldığını kendisi ifade etti. Bunu böyle okumak lazım. 30 Nisan'da seçim iptal oldu, 11 Haziran'da yapılıyor. Ben biraz İstanbul Belediyesi seçimlerine benzetmeye başladım. Bakalım yarın göreceğiz." açıklamasında bulundu.
Hamamcıoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde
"Bu yıl içinde ne değişti diye sordunuz... Ne değişmedi onu söyleyeyim, ben ve arkadaşlarım değişmedik. İlkeli duruşumuzu devam ettiriyoruz. Tek ortak sevdamız Galatasaray... Bununla ilgili hayallerimizi gerçekleştirmek için ve Galatasaray genel kurulundan vekaleti almak için aynı motivasyonla devam ediyoruz. Galatasaray'ın tarihinde karşılaşmadığımız hadiselerle karşılaştık. Seçim tarihinden önceki gün iptal edilen bir seçim oldu. 30 Nisan seçimi... Niye, nasıl iptal edildiğini izleyenleri takdirine bırakıyorum. Ondan sonraki süreçte bu seçimin neden iptal edildiğini daha rahat anlarız diye düşünüyorum. En temel farkımız 30 Nisan'dan önce de sonra da Galatasaray'ın adayıyız. Dolayısıyla aynı şekilde duruyoruz.
EN ÖNEMLİ SORUN GÜVEN EKSİKLİĞİ
Geçen sene de mottomuzun altında güven vardı. En önemli sorun güven eksikliği. 1 sene içinde yine güvende eksilme oldu. Bu yüzden erken seçim oldu. Galatasaray'ın sadece mali sermayesi bitmedi, psikolojik sermayesi de bitti. Güven yok, mücadele hırsı kalmadı, dayanışma kalmadı. Camia ayrışıyor. Mücadele farklılaşıyor. Çıkar çatışmaları başlıyor. 30 Nisan'dan beri bunu yaşıyoruz. Samimiyet yok, farklı birleşmeler, konsorsiyumlar gelişiyor. Bunlar Galatasaray'da olmayan şeylerdi. Bunları sadece Galatasaray'ın menfaatleri için bir birleşme olarak görmemek lazım. Birleşilseydi bunlar çok önce başlardı, son 5 günde olmazdı bu işler.
UÇURUMUN EŞİĞİNDEYİZ
Uçurumun tam eşiğindeyiz, Galatasaray tarihine, genetik kodlarına son derece bağlı bir kurumdur. Yenilikçi olmakla birlikte geleneklerimiz esastır. Burada çok yıpranma oldu. Galatasaray dışarıdan müdahalelere açık değildir. Genel kurul üyeleri yönetir, onların iradesiyle kararlar çıkar. Bunun devamı için uçurumun kenarındayız diyorum. Galatasaraylılar daha önce seyrettikleri bir filmi yeniden izlemeye hazırlar mı? Biz bu filmi 2015-2018 arasında gördük. Sorulması gereken soru bu. Aynı sorunlar aynı çözümlerle farklı sonuçlar alınmaz. Bunu anlamaya hazır olmamız lazım.
BORCUN NEDEN OLUŞTUĞUNA BAKMAK LAZIM
Genel kurul üyelerine taahhütümüz şu; mali, idari ve sportif bakımdan yeniden sürdürülebilir ve yönetilebilir bir yapıya kavuşturmak istiyoruz. 250 milyon dolar'ı açmış borç, bugünden yarına kapatılamaz. Bu borcun neden oluştuğuna bakmak lazım. Popülizmden oluştu, kasa kolaylığından oluştu. Bu kasa kolaylığı sağladığını söyleyenlerin tek yaptıkları şu oldu; Galatasaray'ın borçlanma kapasitesini artırdılar, fazlasıyla aldılar paralarını. Hiçbir başkanın parası kalmamıştır Galatasaray'da. Galatasaray'ın başına gelmiş en büyük dert bu. Ben verdim parayı, transferi ben yaparım deniyor... Bu olmaz. Bunun sonucunda varlıklarımızı yitirdik. Riva arazisi gitti. Gelirimiz olmadı.
GİDİN PARAYI BAŞKA YERDE KULLANIN
Şu anda Galatasaray'ın bankalarda kredibilitesi yok. Çünkü Bankalar Birliği sözleşmesi imzalandı. Neden imzalamak zorunda kaldık? 2015-2018 döneminde yani Sayın Dursun Özbek'in yönetimde olduğu süre sonucunda 165 milyon dolar borçla devretti. UEFA'dan cezayı aldık. Gerektiği gibi müdafaa edemediler. Rahmetli Mustafa Cengiz ve ekibi bu defansı yaptı. Sulh yapıldı, hayatımız devam etti. Sayın Dursun Özbek, şu anda bankalarla yapılan anlaşmayı çok eleştiriyor. Hemen çıkacağız diyor ama bugünkü ekonomiye baktığını zaman enflasyona göre böyle borçlanma mümkün değil. Buradan çıkmak akıl karı değil. Nasıl olacak bu? Varlıklarımızı satıp kapatacağız borçları diyorlar. Gayrimenkullerin değeri artıyor. Gidin başka yerde kullanın parayı.
PARANIN DIŞINDA AKIL VE TECRÜBE LAZIM
Bizim dijital dönüşümümüz var, ayrıca gayrimenkullerin değerlendirilmesi bizde de var. Herkes kendine bir konfor alanı arıyor. Turizm ve otelciyseniz otel yaparım diyorsunuz, gayrimenkulcüyseniz arazi alır satar geliştiririm... Oysa ihtiyaç o değil. Paranın dışında akıl ve tecrübe lazım.
GALATASARAY BİR GAYRİMENKUL ŞİRKETİ DEĞİLDİR
Riva projesi... 2015-2018'de Sayın Dursun Özbek başkanken genel kuruldan yetki istedi. Riva Galatasaray'ın kurtuluşudur dedi. Sayın Adnan Polat'ın da öncesinde emeği vardır. Özbek genel kuruldan 500 milyon dolar için yetki aldı. Yok öyle bir para ortada. Şimdi 2023'te bitecek yılların satışı, 2.1 milyar TL gelecek, bunun yüzde 20'si bizim. 500 milyonu geçmez. Sayın Burak Elmas, bu proje yüzünden faizin faizini ödüyoruz dedi, rahmetli Mustafa Cengiz de aynısını söyledi. Bunu bir tek savunan Sayın Dursun Özbek. Bu hatalıdır. Buradan ders alıp yeni hatalar yapmamak lazım. Oradan Florya'ya geçiyorum. Riva projesinin içinde Florya da vardı. Sözleşmeden düştü biliyorsunuz. Rahmetli Mustafa Cengiz zamanında parası ödenerek geri alındı. Bunun alınmasına en çok karşı çıkan Sayın Dursun Özbek'ti. Karşı çıktığı arazi üzerinden Galatasaray'a çare getirmek istiyor. Bu çelişkiler bozar bizi. Galatasaray bir gayrimenkul şirketi değildir, spor kulübüdür her şeyden önce. Atıl duran varlıklarımız değerlendirelim ama çarçur etmeyelim.
FLORYA'DAN ÇIKACAĞIZ
Biz ne yapacağız? Florya'da 22 dönüm Galatasaray'ındır, 40-43 dönüm kamunundur. Deniliyor ki biz 800 milyon kefalet verip bize ait olmayanları alacağız. Bu ne zaman 800 oldu bir kere? Biz 3 hafta önce Sayın Dursun Özbek'le konuştuğumuzda 400 milyon diyordu. Seçim yaklaştıkça 800 oldu. Kamuya 800 milyon verip 9.5 milyar TL bir hasılatı paylaşır mı kamu sizinle? Hesap var kitap var. Bizim yapacağımız şu alalım da satalım da demiyoruz. Biz Florya'dan çıkılması gerektiğini düşünüyoruz. İlk opsiyonumuz Kemerburgaz'dı, inşaat maliyetleri ve süresine bakınca çok zor. Yapacağımız eldeki Büyükçekmece arazimize baktık, belediye başkanıyla konuştuk. Arkasında bir 12 dönümlük yer varmış, orayı da ilave edebiliriz dedi. Florya üssünü Büyükçekmece üssü yapmak lazım. Her türlü imkana sahip. İnşaat daha kolay, 5 saha rahat sığıyor, altyapı ve A takımı alabiliriz, konaklama tesisi de yapacağız. Stada uzak diyorlar, 15-20 dakika daha seyahat olur 2 haftada 1 kez. Buranın maliyeti ve Florya'dan çıkma hızı çok daha fazla. Elimizde kalan 22 dönümü de kamu otoritesiyle konuşacağız. Biz onların yatırımına 22 dönümle ortak olalım, onların payını alacağımıza. Kendi oranımızda gelirimiz olsun. Bu konuşulur. Kamu orayı değerlendirmek isteyecektir, değerli bir yer.
GALATASARAY ADASI'NI SOSYAL TESİS OLARAK AÇACAĞIZ
Kemerburgaz'ı ne yapacağız? Bizim rüyamız... Galatasaray Sport City kuracağız. 6 ayda, 1 senede olacak iş değil ama. Bir yaşam alanı olacak. Kürek ve yelken dışında amatör branşları oraya alacağız. Spor hastanesi, spor konaklama tesisi ve otel. Sporculara ve diğer takımların gelebileceği bir otel. Kritik maçlar öncesi A takımımız orada konaklayabilir. Finansmanı nasıl olacak? Yap-işlet-devret ile yapacağız, sağlık hastanesi ve konaklama için şirketler belli.
Galatasaray Adası ve Mecidiyeköy'ü de söyleyeyim. Galatasaray Adası, Galatasaray'ın kalacaktır. 2023'te sosyal tesis olarak açacağız. Sponsorumuz hazır, 15 milyar lira civarı bir yatırımla bu işin altından kalırız. Mecidiyeköy'deki otel, Sayın Dursun Özbek zamanında otel olarak yapılmıştı. Oradan yıllık 5 milyon olmak üzere 6 çarpı 5, 30 milyon yapar. Biz burayı rezidansa çevireceğiz. İhaleyle yapacağız.
TEKNİK DİREKTÖRÜN YABANCI OLMASINI İSTİYORUZ
Farklı kişiler var, yabancı olmasını amaçlıyoruz. 4-5 kişilik listemiz var, ön görüşmeler yapıldı. Yönetime gelirsek düğmeye basarız, bunlarla 2., 3. vitese geçeriz. İtalyan ekolü olur, Alman ekolü olur, 3. bir ülke olabilir. Bize yarışmacı hoca lazım, ileriye yatırım yapabilecek hocalar lazım.
SEÇİMDE SİYASET ETKİSİ VAR
Cenk Ergün, başarılı bir sportif direktördür. Profesyoneldir, bizim de potansiyel sportif direktör adaylarımız arasındadır, aynı kendi tarif ettiği gibi. Bunun dışında Hüseyin Eroğlu, altyapı teknik direktör potansiyel adaylarımızdan biridir. Adnan Öztürk'ün beyanı tartışılıp yapılmış bir beyan olsa daha iyi olurdu ama dediğim gibi sonunda bunlar yönetim kurulunda tartışılacak. Eğer kararsızlık olursa başkan kararını verir ve uygular.
Siyaset etkisi bence var. 30 Nisan'daki seçimler iptal edildi, Sayın Özbek adaylığını açıklamadan önce Başkent'te bir takım temaslarda bulunduğunu ve destek aldığını kendisi ifade etti. Bunu böyle okumak lazım. 30 Nisan'da seçim iptal oldu, 11 Haziran'da yapılıyor. Ben biraz İstanbul Belediyesi seçimlerine benzetmeye başladım. Bakalım yarın göreceğiz.