İBB’nin Meclis’e sunduğu deprem raporu, kapıdaki felaketi ortaya koydu. 2000 öncesi yapılan bir milyondan fazla binanın yanı sıra zemin sıvılaşmasına bağlı yıkımların da yaşanacağı belirtildi. Uzmanlar, can kayıplarının önüne geçilmesi için 21 yıldır bir arpa boyu yol alınamayan kentsel dönüşüme işaret etti. Projelerin bilimsel gerçekliğe uygun şekilde acil olarak hayata geçirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
Meydana gelen her depremin ardından gözlerin çevrildiği, milyonların yaşadığı İstanbul, yeniden gündemde. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkan Tayfun Kahraman ile Avcılar ve Esenler ilçelerinden bir heyet tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Deprem Araştırma Komisyonu’na beklenen İstanbul deprem için sunulan rapor, olası yıkımın büyüklüğü bir kez daha gözler önüne serdi. Raporda, İstanbul’da 1999 Marmara depreminden önce yapılmış olan 790 bin binadan 194 bininin risk barındırdığı ve olası 7.5 büyüklüğündeki depremde bu binaların orta ve üstü hasar almaları beklendiği kaydedildi. Kıyı şeridinde bulunan 17 ilçenin de tsunamiden etkilenmesi bekleniyor.
İBB Deprem Bilim Kurulu üyesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan “7.5 büyüklüğünde bir deprem eğer İstanbul kıyılarına yakın bir noktada olursa ne olur? 15 bine yakın vatandaşımızın can kaybından bahsediyoruz, 8 bin ağır yaralı, 39 bin hastanede tedavi. Eğer bu olasılıksal modele göre olursa; o zaman can kaybı 53 bine çıkıyor, ağır yaralı 31 bin, hastanede tedavi 139 bine çıkıyor” dedi. “İstanbul ve çevresini etkileyecek önümüzdeki 25 yılda 7 ve daha büyük bir deprem olma olasılığı yüzde 60 diyoruz” ifadelerini kullanan Eyidoğan “Eğer 7.5 büyüklüğünde bir modele göre hesaplarsak 14 bin binada yıkım ve ağır hasar var, ağır hasar 35 bin, orta hasar 146 bin. Bunları bir araya getirdiğimizde 194 bin bina bir anda kullanılamaz hale geliyor” diye konuştu.
Sahillere yakın olan ilçelerimizde fazla kayıpların olabileceğini aktaran Eyidoğan “Büyükçekmece ve Küçükçekmece göl havzası Sazlıdere Barajı’na kadar uzanan o havzada, Anadolu Yakası’nda sahillerde çok ciddi zemin sorunları var, sıvılaşma sorunları var” değerlendirmesini yaptı. Kahraman ise “İstanbul’da 48 bin binanın ağır ve çok ağır hasar alması, 150 bine yakın binanın orta hasar alması bekleniyor. Yani İstanbul’da olası bir depremden sonra 200 bin binanın kullanılamaz hale geleceğini bunların bir kısmının çökebileceğini biliyoruz” dedi. Kentsel dönüşümün aciliyetine dikkat çeken Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Gündoğdu ise “Dünya zamanında yaptı. Genel bir çözüm var: Kentsel dönüşüm. Başka bir çözüm yok. Kentsel dönüşüm yapılmış bir yapı yok, kent de yok. Uygulama sıfır” açıklamasını yaptı. Kentsel dönüşümün tamamlanması gerektiğinin altını çizen Deprem bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan da “depremi yirmi beş yıl sonra bekliyoruz ama bu 25 yıllık aralığı biz, kentsel dönüşüm için çok verimli kullanmamız gerekiyor. Yani sağlam yerde sağlam yapılar yapmak için iyi kullanmamız gerek” diye konuştu.
