Suriye'de rejimin 5 yıldır abluka altında tutuğu Doğu Guta'daki insani drama BM'nin ateşkes kararı da çözüm olmadı. Esad Rejimi, Rusya'nın ilan ettiği 5 saatlik ateşkese rağmen Doğu Guta'da yine katliam yaptı. Rusya'nın uygulama zamanını muğlak bırakma şartıyla onay verdiği BM'nin ateşkes kararının ardından 30 sivil saldırılarda can verdi. Rejimin saldırılarında muhalifleri sorumlu tutan Moskova yönetimi "ABD BM kararını uygulasın" çağrısı yaptı. İngiltere ise kimyasal silah kullanıldığı kanıtlanırsa rejime düzenlenecek operasyonda yer alabileceklerini açıkladı.
Beşşar Esed rejimi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı ve Rusya'nın duyurduğu 5 saatlik ateşkese rağmen saldırılarını sürdürüyor.
Doğu Guta'daki Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) ekiplerinden alınan bilgiye göre, Esed rejimi, BMGK kararı ve ardından Rusya'nın yerel saatle 09.00-14.00 (TSİ 10.00-15.00) arasında geçerli olacak şekilde ilan ettiği ateşkese rağmen Doğu Guta'yı vurmaya devam etti.
Rejim, TSİ 10.30 sularında Doğu Guta'daki sivil yerleşimlerden Duma, Beyt Sava ve Merc bölgelerine topçu atışları düzenlemeye başladı. Saldırılarda bir sivil öldü, çok sayıda sivil yaralandı. Ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.
RUSYA: BM KARARINI ABD YERİNE GETİRSİN
Rusya ise destek verdiği saldırılarla ilgili ABD'nin sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğni açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile yaptığı telefon konuşmasında ABD'nin Suriye'deki koalisyonuna BM Güvenlik Konseyi'nin kararını yerine getirmesi çağrısında bulundu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Dışişleri Bakanları Suriye kriz çözümü ve BM Güvenlik Konseyi'nin kararına ilişkin konularda fikir alışverişi yaptılar. Sergey Lavrov Rus askerlerin Doğu Guta'da insani sorunların çözümü için attığı kesin adımlar hakkında bilgi verdi ve ABD'nin önderliğindeki koalisyon katılımcılarına Güvenlik Konseyi'nin kararını yerine getirme çağrısında bulundu" denildi.
RUSYA MUHALİFLERİ SORUMLU TUTTU
Doğu Guta'da saldırı haberlerinin gelmesinin ardından Rusya'dan açıklama geldi. Rusya, saldırılardan muhalifleri sorumlu tutarken, "Doğu Guta'da insani koridor top ateşine tutuluyor. Top ateşi nedeniyle siviller Doğu Guta'dan ayrılamıyor" açıklamasında bulundu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçen hafta Suriye'de bir ay süreyle geçerli olacak insani yardımların ulaştırılabilmesi için ateşkes ilan etmişti. Yürürlüğe girmesi için 72 saat süre tanınan ateşkese dair Rusya'dan da dün bir açıklama geldi.
Rusya da saat 09.00'la 14.00 arasında insani yardımlar için Doğu Guta'ya yapılan saldırıların durdurulacağını açıklamıştu.
24 SAATTE 30 SİVİL ÖLDÜRÜLDÜ
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Sözcüsü Jens Laerke, Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında, bölgedeki kaynaklarından edindikleri bilgiye göre, Doğu Guta'ya yönelik bombardımanın bu sabah da devam ettiğini belirtti. Esed rejiminin pazar günü düzenlediği saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 30 sivilin yaşamını yitirdiği bilgisini paylaşan Laerke, BMGK'nin aldığı 30 günlük "insani ateşkes" kararının ihlal edildiğini söyledi. Laerke, BM'nin insani yardım konvoylarının Doğu Guta için hazır bekletildiğini aktararak, konvoyların hareket edebilmesi için bölgede güvenliğin sağlanmasının şart olduğuna dikkat çekti.
BM: ÖLÜM KALIM MESELESİ
"Şartlar elverdiğinde hayat kurtarıcı insani yardımlar taşıyan konvoylar, Doğu Guta'nın birkaç bölgesine hareket edecek" diyen Laerke, sağlık sorunu yaşayan yüzlerce kişinin tahliye edilmesi için de planlarının hazır olduğunu vurguladı.
Rusya'nın "tek taraflı olarak" ilan ettiği 5 saatlik ateşkesin detaylarını bilmediği için yorum yapamayacağını dile getiren Laerke, BMGK'nin aldığı ateşkes kararının acilen hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etti. Laerke, "Ateşkesin tüm taraflarına bunun acilen gerçekleştirilmesi çağrısında bulunuyoruz" diye konuştu.
Laerke, BMGK kararının uygulanmasının "ölüm kalım meselesi" olduğunun altını çizdi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Tarık Jasareviç de Suriye Kızılayının elinde Doğu Guta'dan tahliye edilmesi gereken binden fazla hasta ve yaralının yer aldığı bir liste olduğunu belirterek, bu kişilerin ne zaman tahliye edileceğine dair bilgi sahibi olmadıklarını kaydetti.
İNGİLTERE'DEN VURURUZ UYARISI
İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Suriye’de kimyasal silahların kullanıldığına ilişkin kanıtların ortaya çıkması halinde İngiltere’nin rejime karşı düzenlenen hava saldırılarına destek verebileceğini belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da daha önce rejime yönelik benzer bir tehditte bulunmuştu. Macron, Esad rejiminin Suriye’de sivillere yönelik kitlesel imha silahı kullanması durumunda saldırı düzenleyeceğini belirtmişti.
Suriye’deki sivil savunma örgütü Beyaz Baretliler, rejimin Doğu Guta’daki Şifoniye beldesini klor gazı içerikli kimyasal silahla vurduğunu açıklamış ve bir çocuğun kimyasal saldırı nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
KİMYASAL SİLAH KULLANILMASINA İNCELEME
Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, Kimyasal Silahları Önleme Örgütü (KSYÖ), şubat ayı içinde birçok kez Doğu Guta'da klor gazı içerikli bomba kullanılmasına ilişkin haberler üzerine inceleme başlattı.
Esed rejimi, son olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 1 aylık ateşkes kararı almasının hemen ertesinde, geçen pazar günü, Doğu Guta'da kimyasal silah kullanmıştı. 16 sivil gazdan etkilenmişti.
'GÖÇ ETTİRMEK İÇİN KİMYASAL SİLAH KULLANIYOR'
Rejimin KSYÖ'ye verdiği taahhüt gereği, kimyasal silah kullanımını 19 Ağustos 2014 itibarıyla sonlandırmış olması gerekiyordu. Zira rejim, 21 Ağustos 2013'te Şam'ın Doğu Guta bölgesinde bin 400'ün üzerinde sivili kimyasal silah ile öldürmesinin ardından KSYÖ'nün devraldığı kimyasal stokunu imha sürecine dahil olmuştu. Bu sürecin yolunu Rusya, ABD'nin daha önce ilan ettiği "kırmızı çizgisi" gereğince müdahalesini engellemek için yaptığı teklifle açmıştı. Ancak KSYÖ'nün tüm stokun imha işleminin tamamlandığını duyurmasının ardından Esed rejimi, öldürmenin yanı sıra korkutup göç ettirmek için de kimyasal saldırılarını sürdürdü.
DAHA ÖNCE KANITLANDI
BM ile KSYÖ ortak soruşturma misyonu (JIM), 27 Ekim 2017'de, rejimi, Han Şeyhun'da en az 100 sivilin öldüğü 4 Nisan 2017 tarihli kimyasal silah katliamından sorumlu bulduğu raporunu BM Güvenlik Konseyine sunmuştu.
JIM'in kararı, tek başına katliamın sorumlularının Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanmasına yetmiyor. Suriye'nin UCM üyesi olmaması nedeniyle, rejimi BMGK'nin UCM'ye sevk etmesi gerekiyor. Henüz BMGK'de böyle bir adım atılmazken, Esed rejimi kimyasal silaha başvurmaya devam ediyor.
Rusya Suriye Muhalifleri Uzlaştırma Merkezi Başkanı Yuri Yevtuşenko de gece saatlerindeki açıklamasında, karara Esed rejiminin uyacağını söylemişti. BMGK da 24 Şubat'ta Suriye'ye insani yardım ulaştırılabilmesi ve özellikle rejim kuşatması altında bulunan Doğu Guta'daki durumu ağır hasta ve yaralıların tahliyesi için en az bir ay insani ateşkes kararı alındığını duyurmuştu. Kararda, Suriye genelinde insani yardımların ''güvenli, engelsiz ve sürdürülebilir'' bir şekilde ulaştırılabilmesi ve ''durumu ağır hasta ve yaralıların'' tahliye edilebilmesi için tüm taraflardan ''gecikmeden'' çatışmaları en az 30 gün durdurmaları talep edilmişti.
