Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-AB Zirvesi'nin ardından basın toplantısında konuştu. Erdoğan, "Varna'dan AB ülkelerine seslenmek istiyorum; Gelin, ortak coğrafyamız olan Balkanlar'da istikrar ve refahın sağlanması yönünde birlikte çalışalım. Gelin, Suriye, Irak, Filistin, Kudüs, Yemen, Rohingya, Afrika gibi uluslararası konularda işbirliğimizi derinleştirelim. Gelin, güçlü, müreffeh ve istikrar abidesi Avrupa'yı hep birlikte inşa edelim'' dedi.
Avrupa Birliği'nin (AB) dönem başkanlığını yürüten Bulgaristan'ın Varna kenti bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker arasında gerçekleştirilecek zirveye ev sahipliği yapıyor.
Türkiye- AB zirvesi Bulgaristan'ın Varna kentinde yapılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Tusk, AB Komisyonu Başkanı Juncker ve Bulgaristan Başbakanı Borisov ile çalışma yemeğinde bir araya geldi. Görüşme sonrası ortak açıklama yapıldı.
DONALD TUSK'IN KONUŞMASI:
Türkiye'nin sığınmacılarla ilgili gayretleri konusunda yüksek takdirlerimizi belirtmek istiyorum.
Türkiye'ye Afrin harekatıyla iligili çekincelerimizi ilettik.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KONUŞMASI
"ARAMIZDAKİ GÜVENİN YENİDEN TESİSİNİN İLK ADIMINI BUGÜN ATMIŞ OLDUĞUMUZU UMUYORUM"
AB ile aramızdaki güvenin yeniden tesisinin ilk adımını bugün burada hep beraber atmış olduğumuzu umuyorum. Ancak, bu adımı attık demek yeterli değil, somut olarak atmak gerekiyor.
Türkiye-AB ilişkilerinde zorlu bir dönemi geride bırakmış olmayı umuyoruz.
AB ile önceki görüşmelerimizde ortak meselelerde ve atılacak adımlarda tespitlerde bulunmuştuk.
Türkiye'nin düzensiz göçle ilgili olarak sorumluluklarını fazlasıyla yerine getirdiği herkesin malumudur. 4 milyon Suriyeli ülkemizdedir. 4 milyar Euro söz verildi, 1 milyar euro ilgili yerlere iletildi.
"AB, ADIMINI BİR AN ÖNCE ATMALIDIR"
Vize serbestisiyle ilgili çalışma kağıdımız şubat ayı başında AB Komisyonu'na sunulmuştu. AB tarafına çalışmalarının bir an önce tamamlanması gerektiğini de söyledik. AB, bu noktada adımını bir an önce atarsa o da bizi rahatlatacaktır. Bu siyasi bir mesele haline getirilmemeli, vatandaşlarımızın AB'ye olan güvenini sarsacak bir hal almamalıdır.
"İNSANİ KRİZLERDE BÜROKRATİK HANTALLIĞA TAHAMMÜL YOKTUR"
Gümrük Birliği'nin güncellenmesi çalışmalarına başlanması konusundaki beklentimizi de dile getirdik.
Acil ihtiyaçlar beklemez. İnsani krizlerde bürokratik hantallığa tahammül yoktur. Beklediğimiz vize serbestisidir. AB'ye çalışmalarını sonlandırmalarını beklediğimizi ilettik. Bu siyasi bir konu değildir. Bu tip teknik konuları siyasetin konusu haline getirmemeliyiz.
"TERÖR KONUSUNDA ELEŞTİRİ DEĞİL, DESTEK BEKLİYORUZ"
Diğer bir önemli konu da, terördür. Türkiye birçok terör örgütünün hedefindedir. Geçen yıl Fırat Kalkanı'nda 3 bin teröristi etkisiz hale getirdik. Zeytin Dalı operasyonunda da 3 bin 800 teröristi etkisizleştirdik. Terör konusunda eleştiri değil, destek bekliyoruz.
Teröre karşı operasyonlarımız Avrupa'nın güvenliğine de katkı sağlamaktadır.
"BU VAHİM BİR HATA OLUR"
Türkiye ve AB uzun süreli stratejik ortaklardır. Türkiye'nin, genişleme politikalarının dışında tutulması vahim bir hata olacaktır.
"AB KIBRIS KONUSUNDA ADİL BİR TUTUM TAKINMALIDIR"
Kıbrıs meselesinin seyrinden bağımsız olarak, adanın etrafındaki doğal kaynaklara dair karar alma mekanizmalarına Kıbrıslı Türklerin eşit olarak dahil edilmesi uluslararası hukukun gereğidir.
Türkiye bölgede kilit aktördür. AB Kıbrıs konusunda adil bir tutum takınmadığı sürece anlaşmamız mümkün değildir.
Varna'dan AB ülkelerine seslenmek istiyorum; Gelin, ortak coğrafyamız olan Balkanlar'da istikrar ve refahın sağlanması yönünde birlikte çalışalım. Gelin, Suriye, Irak, Filistin, Kudüs, Yemen, Rohingya, Afrika gibi uluslararası konularda işbirliğimizi derinleştirelim. Gelin, güçlü, müreffeh ve istikrar abidesi Avrupa'yı hep birlikte inşa edelim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile çalışma yemeğinde bir araya gelmişti.