15 tatil uzayacak mı tartışmaları sosyal medyada dile getiriliyor. Yarıyıl tatili 21 Ocak 2019 - 1 Şubat 2019 tarihleri arasında gerçekleşecek. Özellikle sosyal medya üzerinden öğrencilerin katıldığı 'karne tatili uzayacak mı?' tartışmaları dikkat çekiyor. On beş tatil ne zaman bitecek? Peki yetkililerden sömestr tatili açıklaması geldi mi? Ayrıntılar haberimizde.
Öğrenciler 15 tatil uzayacak mı tartışmasının yanıtını arıyor. Yetkililerden gelecek açıklama beklenirken özellikle sosyal medyada 'Karne tatili uzayacak mı?' sorusu konuyu daha da önplana çıkardı. 21 Ocak tarihinde başlayan karne tatili, 1 Şubat 2019'da bitecek.
KARNE TATİLİ UZAYACAK MI? SÖMESTR TATİLİ HABERLERİ
2018-2019 Eğitim Öğretim yılı dönem arası 21 Ocak itibariyle başladı. Şubat ayının ilk günüyle son bulacak olan karne tatili konusunda 'sömestr tatili uzayacak' söylentileri kafaları karıştırdı.
Yetkililer, özellikle sosyal medyada dile getirilen 15 tatil uzayacak söylentilerine yönelik henüz resmi bir açıklamada bulunmadı. Mevcut şartlarda 15 tatil dönemi 1 Şubat itibariyle sona erecek. 21 Ocak-1 Şubat 2019 tarihi hususunda bir değişiklik söz konusu değil.
Sömestr tatili olarak bilinen ve öğrenciler tarafından 15 tatil olarak da bilinen yarıyıl tatili, bu yıl 16 gün olacak. 15 tatilin 30 gün olduğu ve uzatıldığına dair iddialar gündemde yer alsa da, Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuyla ilgili herhangi bir açıklaması bulunmuyor.
15 TATİL NE ZAMAN BİTİYOR?
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayınladığı bilgilere göre; 2018-2019 eğitim öğretim yılı birinci kanaat dönemi 17 Eylül 2018 Pazartesi başladı. 2018-2019 eğitim öğretim yılı birinci dönemi 18 Ocak 2019 Cuma günü sona erecek ve öğrenciler karnelerini alarak sömestr tatiline başlayacak. Yarıyıl tatili, 21 Ocak 2019 - 1 Şubat 2019 tarihlerinde yapılacak. İkinci kanaat dönemi ise 4 Şubat 2019 Pazartesi başlayıp 14 Haziran 2019 Cuma sona erecek.
DERS SAYILARI AZALACAK MI?
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, özel bir kanalda yayımlanan programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, ders sayılarına ilişkin birkaç aydır değişik taslaklar üzerinde çalıştıklarını belirterek, hatta bazı yerlerde bu konuya ilişkin yayımlanan bilgilerin geçerli olmadığını vurguladı. Selçuk, "Önümüzdeki 1-2 ay içerisinde ortaöğretimde ders sayıları, derslerin nitelikleri gibi konularda bir resmi açıklama yapacağız, lansman gibi bir çalışma yapacağız." diye konuştu.
Zorunlu eğitim sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Selçuk, şunları kaydetti:
"Bir çocuğun 15-16 dersi alması, anlaması, derinleştirmesi ve içselleştirmesi asla mümkün değil. Sınıfta kalmanın hemen hemen hiç mümkün olmadığı bir ortamda, öğrenci diyor ki 'Siz ne yaparsanız yapın, ben zaten geçeceğim' diyor. O zaman da 4 işlemi bilmeden lise bitirilebiliyor ve çocuklar üniversitede zayıf olmaya başlıyorlar.
Biz de belki 5-6 ders yapamayız şu anda çünkü her branş 'Bizim dersimiz çok önemli, asla bundan vazgeçmeyin' diyor. Bunu yaparken, bilimsel gereklilikler mi, çocukların gerçekten ihtiyaçları mı, hayatın bizden bekledikleri mi diye bakmamız gerekirken, 'sadece bizim branştan daha fazla ders olsun' beklentisi var. Biz, burada orta yol bulup, çocukların menfaatini, Türkiye'nin iktisadi menfaatini dikkate alarak bir yol almak istiyoruz.
Ders sayıları kesinlikle azaltılacak, alan seçimi daha aşağı inecek. Şu an 15-16 ders var liselerde. Çok net bir şey söylemeyeyim şu anda ama oldukça düşecek. Mart içinde açıklayacağız."
"Bu, önümüzdeki sezondan itibaren uygulamaya geçecek mi?" sorusuna Selçuk, "Geçecek" yanıtını verdi. Selçuk, tasarım beceri atölyeleri kuracaklarını ve Şubat ayında pilot uygulamaya başlanacağını da bildirdi.
Selçuk, iyi bir Milli Eğitim Bakanının özellikle gelecek için çalışacağına işaret ederek, bu dönemde de birçok somut projeyi açıklayacaklarını söyledi. Her ay bir proje açıklayacaklarını belirten Selçuk, "Ocak'ta açıklayacağız, şubat, mart, nisan, mayıs, haziranda her ay somut büyük bir projeyi açıklayacağız." dedi.
KÖTÜ NOTLARDA AİLENİNDE ETKİSİ VARDIR
Çocukların sömestr tatilini verimli geçirebilmeleri için Uz. Psk. Özge Merve Türk, ebeveyenlerin bazı noktalara dikkat etmesi gerektiğine değinerek şu tavsiyelerde bulundu:
Kötü gelen notlar karşısında aile, bunu sadece çocuğunun başarısızlığı olarak algılamamalıdır. Çünkü aile içinde yaşanan problemler ve buna bağlı olarak anne-babanın sergilediği davranışlar, çocukların performanslarını etkileyebilir.
KARNE NOTLARI TATİLİ ETKİLEMEMELİ
Çoğu anne ve baba tatili, çocuğunun aldığı karne notlarına göre ayarlar. Fakat iyi notlara ödül, kötü notlara ceza yöntemi yanlıştır. Ödül ya da cezanın belirlenmesi karneye göre olmamalıdır.
NEDEN BAŞARISIZ OLDUĞUNU SORUN
Çocuk eve zayıf bir karne getirmişse onu azarlamak yerine başarısızlığın neyden kaynaklandığını bulmaya çalışın. Çocukların, okulda sorunlar yaşaması ve bunlarla başa çıkamadığını hissetmesi başarısının düşmesine neden olabilir. Tüm bu etkenlerin var olması çocuğun eğitimindeki başarısını olumsuz etkiler.
TEHDİT EDER GİBİ DAVRANMAYIN
Ebeveynlerin çocukları için aşırı beklenti içerisinde olması, sert bir şekilde azarlaması ve tehdit etmesi akademik performansını olumsuz etkiler. Böyle durumlarda onu cezalandırmak yerine daha başarılı olması için neler yapılabilir düşüncesiyle hareket edilmelidir.
Anne ve babaların sömestr tatili öncesinde dikkat etmesi gereken hususlar...
Zayıf notlar yüzünden çocuğunuzun kalbini kırmayın.
SÖMESTRDA NELER YAPILMALI? KARNE TATİLİ AKTİVİTELERİ
Karnelerin alındığı şu günlerde öğrenci ve velilerin karne tatili aktiviteleri ön plana çıkıyor. Uzmanlar on beş tatil yapılacaklar listesine dair önemli açıklamaları oluyor. Milliyet gazetesinin sorularını yanıtlayan Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül, özellikle ebeveylere 15 tatil önerilerini şöyle sıraları;
SÖMESTRDA NELER YAPILMALI? KARNE TATİLİ AKTİVİTELERİ
Karnelerin alındığı şu günlerde öğrenci ve velilerin karne tatili aktiviteleri ön plana çıkıyor. Uzmanlar on beş tatil yapılacaklar listesine dair önemli açıklamaları oluyor. Milliyet gazetesinin sorularını yanıtlayan Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül, özellikle ebeveylere 15 tatil önerilerini şöyle sıraları;
- Evde yarışlar düzenleyin
‘Evde, dört duvar arasında gün boyu ne yapabiliriz?’ diyorsanız, aslında birçok seçenek var. Üstelik çocuğunuzun zekasını ve becerilerini kullanabileceği etkinlikler. Örneğin sessiz film anlatma, tabu, jenga, satranç gibi oyunlarla evde mini yarışmalar düzenleyebilirsiniz.
Oyunlarınıza evdeki diğer aile üyelerini de katın. Beraber mutfakta bir şeyler pişirme ve akraba ziyaretleri gibi klasik yöntemler de önemli. Tabi birlikte kütüphanenizden seçeceğiniz ya da birlikte satın alacağınız bir kitapla okuma saati yapmanın yeri apayrı.
- Ev işlerini askıya alın, birlikte oynayın
‘Oynamayı ben de bilirim ama ev işlerinden fırsat mı var?’ demeyin. O fırsatı yaratabilirsiniz, yaratın da. Mükemmel olma çabasında olmayın. Çalışan anne de olsanız her şeye dört dörtlük yetişme telaşından kurtulun. İster hafta içi ister hafta sonu ev işlerine odaklanmayın.
Oyunun, çocukların hem fiziksel hem zihinsel hem de ruhsal gelişimine faydası yapılan çalışmalarla ortaya konuluyor. Üstelik sizin için de faydalı olacaktır.
- Çocuklara yönelik atölye etkinliklerine götürün
Günümüzde artık neredeyse tüm sanat müzeleri, sanat platformları ve üniversiteler çocukların merak ve ilgi alanlarına yönelik atölye etkinlikleri yapıyorlar.
Bu atölye çalışmaları; bazen el becerilerini destekleyici, bazen merak artırıcı, bazen gözlem yapmaya teşvik edici olacak şekilde çok farklı konularda düzenleniyor. Ya ücretsiz ya da cüzi ücretlerle yapılıyor. Yaşına uygun aktivitelere katılmasını sağlayın. Çalışıyorsanız bunu hafta sonu da yapabilirsiniz.
- Haftada birkaç gün mutlaka dışarı çıkın
Hava soğuk da olsa haftada birkaç gün açık havada geçireceğiniz zaman dilimleri çok önemli. Soğuk havada dışarıda gözlem yapması, doğa olaylarını, havayı ve çevreyi gözlemlemesi çevresel zekasının gelişimini de destekliyor. Alışveriş merkezleri gibi kapalı alanlara hapsolmayın.
- Sevdiği arkadaşlarıyla buluşturun
Çocuğunuzun sevdiği arkadaşları ile biraraya gelmesini sağlayın. Yaramazlık yapsalar da onlar henüz çocuk ve bu birliktelikler sosyalleşmesi adına önemli. Üstelik bu sayede hem çocuğunuzun diğer çocuklarla ilişkilerini hem de onun sevdiği ama sizin çok da tanımadığınız arkadaşlarıyla ilişkilerini gözlemleyebilirsiniz. Çalışıyorsanız bunu hafta sonu yapabilirsiniz.
Bırakın canı da sıkılsın!
Yanlış duymadınız. Bırakın bazen de canı sıkılsın! Sürekli çocuğu bir şeye yönlendirme telaşında olmayın, bir anlamda canı sıkılmasın diye didinip durmayın. Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül “Bazı aileler çocukların canının sıkılmaması gerektiğine inandıkları için hemen bir etkinlik bularak çocuğu oyalamaya, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çocuğun canının sıkılması hiç de kötü bir şey değil; canı sıkılan çocukların hayal güçlerinin yanı sıra iç dünyalarına dönebildikleri için düşünme becerileri de daha fazla gelişiyor, kendilerini oyalayabilme becerileri artıyor. Yetişkinlik hayatına geçtiklerinde kendilerine daha yeterli bireyler oluyorlar.
Çocuğunuza can sıkıntısı için "Evet canın sıkılıyor ama bazen insanların canı sıkılır, bu kötü bir şey değil" diyerek durumu açıklayabilirsiniz. Tabi dozuna dikkat etmek şart! Canı sıkılsın diye hiçbir şey yapmamak da kesinlikle doğru değil.
Arkadaşlarıyla katılacağı etkinlik organize edin
Bulunduğunuz şehirde daha önce görmediğiniz tarihi, turistik yerleri gezin. Yaşına uygun tiyatro, sinema ve gösterilere gidin. Hatta kimi zaman bu aktivitelere istediği arkadaşı ya da arkadaşlarının da gelmesi daha fazla keyif almasını sağlayabilir. Çıkışta izlediği şeyle ilgili yorum yapmasını teşvik edin. Kısa bir özetini anlattırıp fikrini sorarak heyecanına ortak olduğunuzu hissettirin.
Birlikte hayal kurun
Çocuğunuzla beraber gözlerinizi kapatıp hayal kurun ve sonra herkes hayalini anlatsın. Hatta bunu, hayalin bir kısımını siz, bir kısımınız çocuğunuz kuracak şekilde bir oyuna dönüştürün. Bu size de iyi gelecek; en son ne zaman gözünüzü kapatıp hayal kurdunuz ya da buna diğer aile üyelerini ortak ettiniz?
Güler yüzlü ve şefkatli olun
Teknolojik aygıtları sınırlı zaman dilimlerinde kullandırın. Gergin ve sinirli davranmayın. Uzman Klinik Psikolog Reyhan Algül “Çocuğunuzun en büyük ihtiyacının sizin güler yüzünüz ve ona şefkatli yaklaşmanız olduğunu bilin. Onu sevdiğinizi dile getirin, hissettirin. Ona koyduğunuz kuralların nedenlerini anlayacağı şekilde sakin bir üslupla açıklayın” diyor.
Hayal gücünüzü kullanın
Kendi hayal gücünüze güvenin. Çocukluğunuzda sizin keyif aldığınız oyunları ve etkinlikleri de çocuğunuza öğretebilirsiniz. Bu arada çocuğunuzun diğer aile üyeleri ile de zaman geçirmesini sağlayın.
Babası ile baş başa zaman geçirme imkanı varsa siz dahil olmayın, yönlendirme yapmayın.
Ödül sözü verdiyseniz yerine getirin.
Çocuğunuzla birlikte sosyal etkinliklere katılın.
Tatili sürekli ders çalışarak geçirmesi için baskı kurmayın!
İyi gelen karneyi abartmadan ödüllendirin.
Başkalarının başarılarıyla kıyaslamayın.
Sportif ve sanatsal etkinlikler yapın.