Bilim insanları tarafından yapılan bir araştırma sonucunda İstanbul’u yakından ilgilendiren şaşırtıcı bulgular elde edildi. Yer altından altın külçelerinin çıkacak olma ihtimali duyanları şaşırttı. İşte detaylar…
Dünyanın dört bir yanındaki büyük depremler, yer altındaki altın külçeleri ile ilgili sırları gün yüzüne çıkarıyor. TGRT’de yer alan habere göre, son yapılan bilimsel araştırmalar, depremlerin altın oluşumunda rol oynayabileceğini ortaya koydu. İstanbul gibi deprem riski taşıyan bölgelerde, büyük depremler sonrasında yer altından değerli altın külçelerinin çıkabileceği bilgisi bilim dünyasında heyecan yarattı. İşte bu çarpıcı keşfin detayları...
DEPREMLER VE ALTIN KÜLÇELERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
Nature Geosciences dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, sismik aktiviteler, Dünya'nın derinliklerinde bulunan büyük altın külçelerinin oluşum mekanizmasını aydınlatabilir. Çoğu altın külçesi, dünyanın dört bir yanındaki orojenik altın sistemlerinden kaynaklanıyor. Bu sistemler, insanlık tarihi boyunca büyük ekonomik öneme sahip olmuş ve çıkarılan tüm altının yaklaşık %75'ini temsil ediyor. Ancak, bu külçelerin oluşum süreci hâlâ tam anlamıyla anlaşılmış değil.
Bilim insanları, hidrotermal sıvıların düşük konsantrasyonlarda altın taşıdığını ve bu sıvıların soğuyarak kuvars damarlarında hapsolmasıyla büyük altın külçelerinin oluştuğunu öne sürüyor. Ancak, bu mekanizmanın büyük külçelerin oluşumunu tam olarak açıkladığı düşünülmüyor.
ŞİDDETLİ DEPREMLER VE ALTIN BİRİKİMİ: YENİ BİR TEORİ
Monash Üniversitesi'nden jeolog Dr. Chris Voisey liderliğindeki araştırma ekibi, depremlerin altın birikimine katkıda bulunabileceği yeni bir teori geliştirdi. Depremlerin döngüsel doğasının, orojenik kuvars damarlarında altın birikimini teşvik edebileceği öne sürüldü. Bu süreç, piezoelektrik adı verilen bir mekanizma sayesinde gerçekleşiyor. Kuvars kristalleri, deprem sırasında strese maruz kaldıklarında elektrik yükü üretebiliyor.
LABORATUVAR ÇALIŞMALARI VE KEŞİFLER
Dr. Voisey ve ekibi, laboratuvar ortamında deprem koşullarını simüle ederek, kuvars üzerindeki stresin altın biriktirmek için yeterli voltajı üretebileceğini keşfetti. Kuvars, simetri merkezinden yoksun kristaller oluşturan nadir minerallerden biridir ve bu özellik, elektrokimyasal olarak altın birikimini sağlıyor.
Profesör Andy Tomkins'in açıklamalarına göre, "Gergin kuvars sadece altın biriktirmekle kalmadı, aynı zamanda altın nanopartiküller oluşturdu." Bu durum, mevcut altın tanecikleri üzerinde birikmeye eğilim gösterdi. Dr. Voisey, bu bulguları, kuvars damarlarında büyük altın külçelerinin oluşumuna makul bir açıklama olarak değerlendiriyor.
İSTANBUL İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?
İstanbul ve çevresi, aktif fay hatları ve deprem riski ile biliniyor. Bilim insanlarının keşfi, bu bölgelerde yaşanacak büyük bir depremin ardından yer altından değerli altın külçelerinin çıkabileceği ihtimalini gündeme getiriyor. Bu durum, hem jeolojik hem de ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip olabilir. Depremler sonrası oluşabilecek bu doğal altın birikimlerinin, bölgesel ve küresel ekonomi üzerindeki etkileri merak konusu.
Bu keşif, depremlerin sadece yıkıcı etkileriyle değil, aynı zamanda potansiyel ekonomik faydalarıyla da ele alınması gerektiğini gösteriyor. Bilim insanları, bu bulguların detaylı bir şekilde incelenmeye devam edeceğini ve altın oluşum sürecinin daha iyi anlaşılacağını belirtiyor.