Muğla-Marmaris'in İçmeler Mahallesi'nde yer alan Kızılbük koyundaki otel ve devremülk inşaatı, 36 yıldır süren tartışmaların ortasında. Haziran ayında Marmaris Belediyesi tarafından inşaatı durdurulan proje, Valilik izniyle yeniden devam ediyor. 22 futbol sahası büyüklüğündeki kamu arazisinde bulunan proje, tartışmalara ve hukuki süreçlere rağmen sürüyor.
Marmaris’teki otel ve devremülk inşaatı, uzun süredir tartışmaların odağında. Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'nin yürüttüğü “Marmaris Kızılbük Resort Otel ve Devremülk Projesi”ne dair son gelişmeler, çevrecilerin ve Marmarislilerin tepkilerine rağmen projeye devam edileceğini ortaya koydu.
VALİLİK İZNİYLE DEVAM EDİYOR
DW Türkçe’den Ece Çelik’in haberine göre çevreciler, inşaatın valilikten alındığı belirtilen özel izinle devam ettiğini ortaya çıkardı.
Haziran ayında Marmaris Belediyesi tarafından inşaatın durdurulmasının ardından, proje Valilik izniyle yeniden başlatıldı. Belediyenin, inşaat yasağına uymadığı gerekçesiyle yerinde yaptığı incelemede kıyı alanında kaçak dolgu yapıldığı tespit edilmiş ve bu nedenle inşaat mühürlenmişti. Belediye, ayrıca 60 milyon TL idari para cezası uygulamıştı. Ancak, Valilik izniyle inşaat çalışmalarının devam edeceği bildirildi.
İnternet sitesinde yer alan bilgiye göre, Sinpaş, sahibi olduğu "Marmaris Kızılbük Resort Otel ve Devremülk Projesi" ile bir kısmı Kızılbük Milli Parkı'nı da içeren bir alanda, bin 318 lüks devre mülk ünitesi ve 206 oda kapasiteli 5 yıldızlı bir otel, termal SPA, wellness park, kongre merkezi, AVM, 10 bin 500 metrekare büyüklüğünde bir aqua & macera park ve sağlıklı yaşam merkezi yapmayı planlıyor.
Sinpaş şirketi, devremülk sattığı müşterilerine Nisan 2025'te teslimat yapmaya başlayacağı sözünü veriyor. Sinpaş'ın Kamuyu Aydınlatma Platformuna (KAP) yaptığı bildirimde projede şimdiye kadar 27 bin 679 devremülk satışının gerçekleştiği ve 6 milyar 38 milyon 105 bin TL ön satış cirosu elde edildiği bilgisi yer alıyor.
Ancak projenin akıbeti, son çıkan bilirkişi raporunun ardından belirsizliğini koruyor.
29 Haziran 2022 tarihinde açılan ruhsat iptali davasında istenen bilirkişi raporu 27 Temmuz 2024'te tamamlandı. Raporda projeye şimdiye kadar verilen 16 ruhsatın mevzuata aykırı olduğu belirtildi.
Raporda, 2005 yılı uygulama imar planında, Kıyı Kanunu'na göre kıyı kenar çizgisinden itibaren gösterilmesi gereken sahil şeridi konusunda herhangi bir düzenlemenin yer almadığı ifade edildi.
Bilirkişi raporu, projede turizm ve konut şeklinde ayrı kullanımlar olmasına rağmen imar planında tek bir kullanım varmış gibi kayıt tutulduğunu da tespit etti. Raporda ayrıca mimari incelemeler sonucunda imar durum belgesinde aykırılıklar tespit edildiği ve bazı etaplardaki kat adedi ve blok boylarında plana aykırılık saptandığı tespiti yer aldı.
BİLİRKİŞİ RAPORU PROJEYİ GÖLGELİYOR
29 Haziran 2022 tarihinde açılan ruhsat iptali davasında istenen bilirkişi raporu 27 Temmuz 2024’te tamamlandı. Raporda, projeye verilen 16 ruhsatın mevzuata aykırı olduğu, 2005 yılı uygulama imar planında kıyı kenar çizgisi düzenlemesi yapılmadığı ve projede turizm ve konut kullanımının ayrılmadan tek bir kullanım olarak kaydedildiği belirtiliyor. Ayrıca, imar durum belgesinde aykırılıklar ve bazı etaplardaki kat adedi ve blok boylarında plana aykırılıklar tespit edildi.
Kızılbük’teki proje, 1988 yılında Hattat ailesine verilen 310 dönümlük arazi üzerinde başlamıştı. O dönemde, 550 odalı bir otel inşaatı planlanmış ancak Hattat ailesinin şirketinin iflas etmesi nedeniyle proje tamamlanamamıştı. 2009 yılında Sinpaş GYO tarafından satın alınan arazi üzerinde Sinpaş, 2019 yılında inşaat ruhsatını yenileyip 2020 yılında projeye başlamıştı. Sinpaş, projede “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli değildir” belgesi almış, ancak bu belgenin iptali 2022 yılında sağlanmıştı.
15 HEKTARLIK MİLLİ PARK ARAZİSİ TAHRİP EDİLİYOR
Marmaris Kent Konseyi eski başkanı Ufuk Beytekin, projedeki ruhsatların mevzuata aykırı olduğunu ve 40 bin metrekarelik alana 120 bin metrekarelik tadilat ruhsatı verildiğini belirtiyor. Muğla Çevre Platformu Marmaris sözcüsü Halime Şaman, inşaat sırasında 15 hektarlık Milli Park arazisinin tahrip edildiğine dikkat çekiyor ve projenin tamamlanmasının ardından binlerce devremülk alıcısının mağdur olabileceğini vurguluyor.
36 YILDA SORUN NASIL BU HALE GELDİ?
Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde 1988 yılında Hattat ailesine verilen 150 dönümü orman olan 310 dönümlük arazi, ilk olarak yola Hema-Que Otel Yatırım A.Ş. şirketiyle beş yıldızlı otel inşaatı olarak başlamıştı. 550 oda bin 100 yatak kapasiteli olması planlanan otel o dönemde de çevrecilerin büyük tepkisini çekmişti. Bölgeye ilk ruhsatı 1986 yılında Cumhuriyet Halk Partili Marmaris Belediyesi verdi. Otelin inşaatı sürerken, Hattat ailesinin şirketi 2006 yılında iflas etti.
Uzun yıllar bir milli parkın içerisinde enkaz gibi görünen bölge, 2009 yılında Sinpaş GYO A.Ş. tarafından satın alındı.
Sinpaş, 2019 yılında burada inşaat başlatabilmek için belediyeye başvurdu. 2020 yılında imar durum belgesini yeniledi. Bu şekilde projede inşaat başlamış oldu. Sinpaş daha sonra Muğla Valiliğinden "Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli değildir" belgesi aldı.
2022'de Marmaris Kent Konseyi'nin "ÇED raporu gerekli değildir" belgesinin iptali başvurusu haklı bulundu. Kararda otel ve konut inşaatının bir arada yer aldığı projenin ÇED'den muaf tutulamayacağı belirtildi.
Projeyle ilgili süren pek çok davaya rağmen Sinpaş Yapı inşaata devam etti ve müşterilere devremülk satışlarını sürdürdü.
"40 BİN METREKARELİK ALANA 120 BİN METREKARELİK RUHSAT VERİLMİŞ"
Projeyle en etkin mücadeleyi veren isimlerden biri olan Marmaris Kent Konseyi eski başkanı Ufuk Beytekin, 36 yıllık süreçte hem belediyelerin hem de merkezi yönetimin büyük ihmalleri olduğunu söylüyor: "Biz projenin takipçisiyiz, aynı zamanda davacı tarafız. İnşaat yasağı döneminde inşaatlarına devam ediyorlar. Ruhsatları mevzuata aykırı, bununla ilgili bilirkişi raporu var. 1980'lerden bu yana tüm belediyeler bu duruma müsaade etti. Yeni belediye başkanı şikayetimizi dikkate aldı ve inşaatı mühürleyerek tespitlerde bulundu ve ceza kesti. Ancak inşaat valilikten aldıkları izinle hala devam ediyor."
2018'e kadar projenin 550 odalı bir otel yapımı ve 40 bin metrekarelik bir alanda çalışma izni olduğunu söyleyen Beytekin 2019 yılında bir anda projenin hem konut hem otel ruhsatına çevrilerek 120 bin metrekarelik tadilat izni aldığını ifade ediyor. Beytekin, "40 bin metrekarelik alana 120 bin metrekarelik tadilat ruhsatı nasıl veriliyor? Hukuksuzluk buradan başlıyor daha sonra yeni ruhsatlar veriliyor. Bilirkişi tüm bu ruhsatların mevzuata aykırı olduğunu tespit etti" diye konuşuyor.
"22 FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ KAMU ARAZİSİNE ZARAR VERDİLER"
Davanın takipçisi olan isimlerden Muğla Çevre Platformu Marmaris sözcüsü Halime Saman da inşaat sırasında tahrip edilen 15 hektarlık Milli Park statüsündeki kamu arazisine dikkat çekiyor. Şaman, "Yaklaşık 22 futbol sahası büyüklüğündeki alanı işgal ettiler. Yollar açtılar, kayaları deldiler, denize moloz döktüler, dolgu yaptılar. Bölge bu kadar zarar görmeden davalar çok daha hızlı ilerleyebilirdi" diyor. Davada bilirkişi raporunun projenin ruhsatının mevzuata uygun olmadığını tespit etmesine rağmen Sinpaş'ın reklamlarını artırdığına ve büyük bir hızla projeden devremülk sattığını vurgulayan Şaman, "Bu proje yıkıldıktan sonra devremülk satın alan binlerce kişi mağdur olacak ve yine hukuk süreçleri başlayacak. Bu yüzden bu davanın bir an önce sonlanması ve şirketin burada devremülk satmaması gerekiyor" diyor.
"PROBLEM ESKİ YILLARA DAYANIYOR"
Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, Marmaris halkının imar konusuyla ilgili büyük problemler yaşadığını söylüyor. Kızılbük'teki projeyle ilgili kendilerine gelen şikayetleri dikkate aldıklarını ve Mayıs ayında zabıta ekipleriyle birlikte inşaatı durdurduklarını ve para cezası uyguladıklarını söylüyor. Sinpaş projesinde sorunun çok eski yıllara dayandığını savunan Ünlü şöyle devam ediyor:
"Esasında bu inşaatın geçmişi neredeyse 40 yıl öncesine dayanıyor. Devlet o dönemde bu araziyi turizme katkı olsun diye 1986 yılında bir firmaya vermiş. Başlanan inşaat yarım kalmış ve yıllar boyu hiçbir çalışma yapılmamış. 30 yılın ardından da o firma devletten aldığı arsayı başka bir firmaya satmış. Aslında olması gereken en fazla 5 yılda katkı sağlanmıyorsa, iş bitiremiyorsa o hakkın geri alınmasıdır. Öngörüler tutmadıysa devlet neden geri almamış? Bunun da düşünülmesi gerekir. Biz bunun da çok yanlış bir uygulama olduğunu savunuyoruz"
Yöneltilen suçlamalar konusunda görüş almak üzere başvurulan Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ ise sorulara cevap vermedi.