Tüm Türkiye’nin korkulu rüyası haline gelen olası İstanbul depremine ilişkin yeni senaryolar konuşulmaya devam ediyor. Bu kapsamda Prof. Dr. Osman Bektaş’tan az önce yeni bir açıklama geldi. İşte detaylar…
ZEYNEP ORHAN
İstanbul depremiyle ilgili flaş açıklama! Prof. Dr. Osman Bektaş, X hesabı üzerinden İstanbul'daki büyük deprem beklentisiyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İstanbul'un doğusundaki ve batısındaki sismik hareketliliğin değerlendirilmesine dair önemli bilgiler verdi.
İSTANBUL'UN BATISI: 1912 MUREFTE DEPREMİNİN ETKİSİ
İstanbul'da beklenen büyük depremin henüz belirgin bir sismik veriye dayalı olarak ortaya çıkmadığını belirten Prof. Dr. Osman Bektaş, bu durumun dikkatle izlenmesi gerektiğine dikkat çekti. İstanbul'un batısında yer alan sismik kabuğun ince ve zayıf olduğunu vurgulayan Bektaş, buradaki fayların orta büyüklükte bir deprem üretebileceğini ifade etti. Özellikle 1912 Murefte depremine değinen Bektaş, bu depremin İstanbul’a ulaşmadan önce durduğunu belirterek, bölgedeki sismik hareketliliğin hala kesin bir tehdit oluşturmadığını söyledi.
İSTANBUL'UN DOĞUSUNDAKİ SISMİK DURUM: ADAALAR FAYI VE GECIKMELİ TETİKLENME
İstanbul’un doğusunda yer alan Adalar Fayı’na ilişkin değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Osman Bektaş, burada da büyük bir deprem için belirgin sismik aktivitenin gözlemlenmediğini belirtti. Adalar Fayı’nın, 1999 İzmit depremi (M7,4) ile tetiklenmediğini ve 2019 yılında İstanbul’a yakın bölgelerde gerçekleşen 4,7 büyüklüğündeki öncü ve 5,8 büyüklüğündeki ana şokla da aktifleşmediğini ifade etti. Bu gelişmelere rağmen bölgedeki sismik artışın belirgin olmadığını belirten Bektaş, bu durumun fay hattındaki kilitlenmenin henüz çözülmediğini gösterdiğini aktardı.
ÖNCÜ DEPREMLERİN ROLÜ VE CREEP OLAYLARI
Prof. Dr. Osman Bektaş, 1999 İzmit ve 2019 İstanbul depremleriyle ilgili önemli bir detay paylaştı. Bu iki büyük depremin de öncesinde kademeli bir şekilde mikro depremler ve creep (sismik kayma) faaliyetleriyle tetiklendiğine dikkat çeken Bektaş, bugüne kadar İstanbul ve çevresindeki sismik faaliyetlerin bu tür öncü sinyaller göstermediğini belirtti. Bu durumun, büyük bir depremin henüz gerçekleşmediğini veya henüz belirgin bir şekilde tetiklenmediğini gösterdiğini ifade etti.
SİSMİK VERİLERİNİN YETERSİZLİĞİ: BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ BEKLEMİYOR
Son olarak, Prof. Dr. Bektaş, İstanbul için beklenen büyük depremin hala belirgin sismik verilere dayalı bir kanıt göstermediğini belirterek, bu durumun endişe yaratabilecek bir gelişme olmadığını söyledi. İstanbul'daki faylar üzerinde yapılacak daha detaylı incelemelerin, sismik hareketlilik ve olası deprem riski hakkında daha net bilgiler sunabileceğini vurgulayan Bektaş, halkı gereksiz paniğe kapılmamaları konusunda uyardı.
Prof. Dr. Osman Bektaş'ın yaptığı bu açıklamalar, İstanbul'da yaşanması beklenen büyük depremle ilgili kamuoyundaki belirsizlikleri bir nebze de olsa gidermeyi hedefliyor. Uzman, şu an için İstanbul’daki fay hatlarının durumunu gözlemleyerek, olası gelişmelere karşı daha dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi.
İŞTE UZMAN İSİMİN PAYLAŞIMI…
BEKLENEN BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİYLE
— Prof. Dr. Osman Bektaş (@profobektas) December 19, 2024
ilgilIi belirgin sismik veri yok.
İSTANBULUN BATISI: 1912 Murefte depremini İstanbula ulaşmadan durduran, sismik kabuğu ince, zayıf kilitli, creep bölgesi, orta büyüklükte deprem üretebilir.
İSTANBULUN DOĞUSU: Kilitli olduğu düşünülen Adalar