Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin ŞİÖ üyeliğinin başka örgütlere alternatif olmadığını söyledi. Suriyeli muhaliflerle Rusya arasında arabuluculuk çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Yıldırım, Fırat Kalkanı’nda rejim değişikliğinin hedeflenmediğini söyledi.
Başbakan Binali Yıldırım, kritik Rusya ziyaretinde iki ülke ilişkileri. AB, Suriye’deki gelişmeler ve Fırat Kalkanı Harekatı konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım. Türkiye-Rusya ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığını ve bu durumun Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Başbakan Dmitry Medvedev ile görüşmelerinde teyit edildiğini söyledi. Yıldırım’ın Rus haber ajanslarına verdiği röportajda öne çıkan başlıklar şöyle:
RUSYA İLE YENİ DÖNEM: Rusya ile ilişkilerimizde yeni bir dönemin başladığını söyleyebiliriz. Bu, Devlet Başkanı Putin ve Başbakan Medvedev ile görüşmelerde teyit edildi.
HALEP’TEKİ DURUM: Türkiye şu anda bu konu üzerinde çalışıyor. Terörist grupların Halep’ten çekilmesi için en başından beri çabalarımızı sürdürüyoruz. Ülkelerinin kurtuluşu için savaşanlar ile terörist grupların üyelerini birbirinden ayırmak önemli. Ortak amacımızsa terörist gruplarla mücadele etmek. Bu nedenle bu konuda mümkün olan her şeyi yapıyoruz.
FIRAT KALKANI: Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin, Suriye konusunu sık sık görüşüyor. Bu konunun üç ana bileşeni var. Birincisi Halep’te akmaya devam eden kanla ilgili. İkincisi ülkemizin güney sınırındaki terör eylemlerini ortadan kaldırmak ve üçüncüsü Türkiye’ye karşı eylemlerini bu bölgeden gerçekleştiren YPG/PKK’yı önlemek. Fırat Kalkanı Harekatı’nın Halep’te yaşananlarla ve Suriye’de rejim değişikliğiyle hiçbir bağlantısı yok. Harekat tek bir amaç taşıyor, o da bölgedeki tterör örgütlerini etkisiz hale getirmek.
SURİYE’DE YENİ ANAYASA: Rusya ve Türkiye, Suriye’de akan kanın durması ve barışın sağlanması için yakın iş birliği yapıyor. Türkiye, Nusra Cephesi gibi grupların eylemlerini önlemek için büyük çaba sarf ediyor. Bu sürecin ilk aşaması ateşkes ve şu an çok zor durumda olan kişilere insani yardımın ulaşmasıdır.Toprak bütünlüğü korunan yeni bir Suriye ve içinde yaşayan tüm etnik grupların isteklerine cevap veren yeni bir anayasa inşa edilebilir.
ÖNCE SURİYE HALKI SONRA ESAD: Şüphesiz, Suriye halklarının kaderi, bir kişinin yani Beşşar Esed’in kaderinden daha önemli. Esed rejimi tarafından yönetiliyor şu an ancak Suriye’de her şey gerçekleştikten sonra bunun değişmesi gerek. Suriye’de gelecekte ne olacağı konusunda Rusya, İran ve diğer bölge ülkeleriyle temas halindeyiz.
FEDERATİF YÖNETİM: Türkiye, Suriye’nin milli ve toprak birliğinin değişmesini istemiyor. O topraklarda yaşanan insani trajedinin sona ermesini ve barışın gelmesini istiyor. Bizim için Suriye’de ana hedef bu ülkenin toprak bütünlüğünün korunması. Suriyeliler hangi yönetim sistemini kuracağına, kendi geleceklerine kendileri karar versin.
MUHALİFLER VE RUSYA ARASINDA ARABULUCULUK: Muhalefet temsilcileri ile Rusya arasında temas sağlanması için mümkün olan her şeyi yapıyoruz. Bu konuda başarı sağlandı. Eğer varılan mutabakat anlaşma metnine dönüştürülürse bu herkesin yararına olur. Şimdi netice alma zamanı. Burada Rusya’nın Suriye yönetimine ateşkes için adım atması konusunda baskı yapması önemli.
ŞİÖ ALTERNATİF DEĞİL: Biz ŞİÖ’nün diyalog ortağıyız. ŞİÖ ile ilişkilerin geliştirilmesi çalışmaları devam ediyor. Ancak şu açık ve net; ŞİÖ ile ilişkilerimizi geliştirmemiz diğer birliklere üyeliğimize alternatif değil. ŞİÖ benzeri Türkiye’nin üyesi olduğu diğer örgütler var. -MOSKOVA AA
AB’YE ÜYELİK BAŞVURUMUZU ÇEKMİYORUZ
AB’ye üyelik başvurumuzun geri çekilmesi yönünde bir karar alınmadı. AB’nin, bizim için değil ama kendi geleceği için, attığı adımlar üzerinde iyice düşünmesi gerekiyor. Zira Avrupa’nın geleceği ve güvenliği, Türkiye olmadan mümkün değil. AB’yi aldığı kararlarla ilgili düşünmeye davet ediyorum. Herhangi bir karar alırlarken, bu kararlarının ne gibi sonuçlara yol açacağını çok iyi düşünmeliler.”