Reina saldırganının terör örgütü IŞİD’in sözde ‘dış istihbarat’ biriminden olduğu değerlendiriliyor. Terör örgütü üyelerinin anlatımlarına göre dış istihbarat adı verilen birim IŞİD’in belirlediği ölçülerde ve şartlarda, zararlı görülen kişilere ve devletlere saldırı düzenliyor.
HİLAL ÖZTÜRK
Karar’a değerlendirme yapan güvenlik birimleri, şehir hayatına uyum sağlayabilen yapıda olan teröristlerin diğer militanlarla temas kurmayacak şekilde eğitildiğini belirtti. Saldırganın keşif ve kaçış planları gibi hazırlıkları bizzat yaptıklarını ifade eden güvenlik birimleri, savaş ve çatışma ortamlarında bulunan teröristlerin güvenlik hassasiyeti olmayan masum insanlar içerisinde daha rahat hareket edebildiğini belirtti.
Teröristin 39 kişiyi katletttikten sonra hayatta kalmayı hedeflemesi ve askeri savaş taktiklerini kullanması diğer terör eylemlerinden farklı bir profilde olduğunu ortaya koydu. Saldırının üzerinden 36 saat geçmesine rağmen yakalanamaması ‘istihbarat’ seviyesinde eğitilmiş bir teröristle karşı karşıya olunduğu şeklinde değerlendiriliyor.
Karar’ın güvenilir kaynaklardan ulaştığı bir iddiaya göre selfie videosu yayınlanan görüntüdeki teröristin, saldırgan değil gözcü. Polisin saldırıyı gerçekleştiren iki kişiyi aradığı, ancak gözcülük yaptığı belirlenen teröriste ilişkin görüntülere ulaşıldığı belirtiliyor. Öte yandan terör örgütü IŞİD Telegram adlı yazılımda teröristle ilgili propaganda yapıyor. Telagramdaki Dabıq adlı grubu kullanan teröristlerin aralarındaki yazışmalarda “Faydalı bir bilgi: İstanbul Reina saldırısını yapan İslam Devleti mücahidi hilafet topraklarına ulaşmıştır” denildi. IŞİD’in yanıltıcı bilgileri bilinçli olarak paylaştığı ve dikkat dağıtmayı hedeflediği değerlendiriliyor.