Allah merhametlidir vaadinden caymaz

Allah merhametlidir vaadinden caymaz

Rum ve Ankebut sureleri, insanların görmek istediği mucizeler açısından, Kur'an'ın gerçekten yeterli bir i'caz kaynağı olduğunu kanıtlamak için, gaybden haber veren ayetlerle başlamıştır. Verilen haberin doğruluğu da bir kaç yıl sonra tarihi bir vaka olarak fiilen tescil ettirilmek suretiyle kesin mucize olarak ispatlanmıştır.

Kur’an’ın semavî kimliğini gözler önüne seren hususlardan ‘gaybî haberler’den bahsettiğimiz, bu haberlere ayetlerden ve kıssalardan örnekler verdiğimiz yazı dizimize bugün de devam ediyoruz.

RUM SURESİ ve İRAN-SÂSÂNİ-RUM/BİZANS SAVAŞI

Rum suresi Mekke’de nazil olmuştur. Kendisinden önceki bir sure olan Ankebut suresi ile yakın bir ilişki içerisindedir. Bu ilişkinin ana teması Kur’an’ın mucizeliğidir: Ankebut suresinde mucize isteyenlerden bahisle "Onlar dediler ki: Ona (Hz. Muhammed’de) Rabbinden mucizeler indirilmeli değil miydi? De ki: mucizeler ancak Allah katındandır. Kendilerine okunan kitabı sana indirmemiz onlara yetmedi mi?" (Ankebut: 50-51) buyurulmuş ve bu sure, cihad ve iyi davranışı teşvik eden şu ifadelerle bitirilmiştir: "Bizim uğrumuzda cihad edenlere gelince, elbet onlara kendi yollarımızı göstereceğiz. Şüphesiz ki Allah, iyi davrananlarla beraberdir" (Ankebut: 69).

Rum suresi ise, Ankebut Suresinde işaret edildiği üzere, insanların görmek istediği mucizeler açısından, Kur’an’ın gerçekten yeterli bir i’caz kaynağı olduğunu kanıtlamak için, gaybden haber veren ayetlerle başlamıştır. Verilen haberin doğruluğu da - ayette ifade edildiği gibi- bir kaç yıl sonra tarihi bir vaka olarak fiilen tescil ettirilmek suretiyle kesin mucize olarak ispatlanmıştır (Kurtubi, 14/5).

Konu ile ilgili ayetlerin mealleri şöyledir:

"Elif Lam Mim, Rumlar (İranlılara) yenildi. (Arapların bulunduğu bölgeye) en yakın bir yerde onlar, bu yenilgilerinin ardından bir kaç yıl içinde galip geleceklerdir. Daha önce de daha sonra da emir yalnız Allah’ındır. Ve o gün muminler Allah’ın yardımıyla sevineceklerdir. O dilediğine yardım eder. O her şeye galiptir, çok merhametlidir. Bu Allah’ın vaadidir. Allah vaadinden caymaz. Fakat insanların çoğu bilmez" (Rum:1-6).

Tefsir, hadis ve tarih kaynaklarının bildirdiğine göre, Rum suresinde söz konusu edilen olayın özeti şöyledir: Bizans ordusu, İranlılarla girdiği savaşta, yurtlarının İran’a en yakın bir yerinde (veya Arabistan yakınında) mağlup oldu. Bu haber Hz. Peygamberi (s.a.v.) ve Müslümanları epey üzdü. Müşrikler ise buna sevindiler. Çünkü kendileri gibi kitapsız bir devlet olan İran/Sasani ordusu, Müslümanlar gibi ehl-i kitap ve semâvî bir dine mensup olduğunu iddia eden Bizans ordusunu feci şekilde yenmişti. Bu hususu, Übeyy b. Halef gibi bazı müşrikler, Hz. Ebubekir’e anlatmış, bu savaşı, kendileri için uğur getirecek bir olay olarak değerlendirmiş ve: "Bizim İranlı dostlarımız, sizin Bizans dostlarınızı yendiği gibi, biz de yakında aramızda çıkacak bir savaşta mutlaka sizi yeneceğiz” demeyi de ihmal etmemiştir.

Buna mukabil, Hz. Peygamberden (s.a.v) işin gelecekle ilgili gerçek boyutunu öğrenmiş biri olarak Hz. Ebubekir, "Allah sizi sevindirmeyecektir. Yakın bir gelecekte Rumlar, İranlılara mutlaka gâlip gelecektir. Peygamberimiz bunu bize haber verdi” diyerek tepki gösterir. Übeyy b. Halef ise ona "Yalan söylüyorsun, haydi bir müddet tayin et, seninle bahse girelim" der. Hz. Ebu Bekir, “Allah’ın düşmanı! Asıl yalancı sensin!" diyerek cevap verir. Ve nihayet ikisi arasında bahse dair, belirlenen üç yıllık süre ile on develik miktarı içeren bir antlaşma yapılır (ki o zaman daha kumar yasağı gelmemişti). Birkaç gün sonra, Hz. Peygamberin (s.a.v) direktifleri doğrultusunda, Hz. Ebubekir tarafından yeniden söz konusu antlaşma gündeme getirilmiş ve –Kur’an’ın ‘bid’a sinin’ (birkaç yıl) ifadesine uygun olarak, Rumları galip getirecek savaşın olacağı zaman dilimi, üç ila dokuz yıl olarak tespit edilmiş, bahse konu olan rehin miktarı ise, yüz deve şeklinde belirlenmiştir. Hâdise olduktan sora, Hz. Ebu Bekir bu develeri almış ve Efendimizin emri üzerine tasadduk etmiştir. Rumların İranlıları yendiği gün, Müslümanlar da Bedir’de müşriklere karşı galip gelmişlerdir (Tirmizi, 3193).

İNGİLİZ TARİHÇİNİN HAYRANLIĞI

İngiliz Tarihçisi Gibbon: ‘Decline and Fall of The Roman Empire’ (Roma İmparatorluğunun Sukut ve İzmihlali) isimli eserinde, Hz. Peygamberin bu şaşırtıcı haberinin gerçekleşmesi karşısında hayran kalarak, bin iki yüz elli yıl sonra özetle şu satırları yazmıştır: "İki İmparatorluğun sınırları dışında bulunan ve bunlardan her birinin diğerini imha için hazırladıkları tertibatı bilen Hz. Muhammed (s.a.v), İranlıların adım başında zafer kazandıkları bir dakikada, Bizanslıların birkaç yıl sonra galip geleceklerini söyledi. Dünyada hiçbir haber, o zamanın durumu karşısında, bunun kadar inanılmayacak bir mahiyette sayılmazdı. Çünkü Doğu Roma İmparatorluğu, zafere değil, yıkılmaya doğru gittiğini gösteriyordu." (Devam edecek.)

 

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN