Ortadoğu'da yeni kartlar dağıtılmadan önce son hamleler yapılıyor. Seçim sonrası Obama'nın ‘topal ördek’ olmasından yararlanan fısatçılar, ‘ne koparsam kâr’ diye baktıkları bu dönemde yeni manevra arayışında.
Mart 2011’de başlayan ve 5 yılda binlerce kişinin ölümüne, milyonlarcasının da evinden olmasına neden olan Suriye savaşında kritik günler... ABD’deki başkanlık sandığından Donald Trump’ın çıkmasıyla ‘topal ördek’ konumuna düşen Obama yönetiminin başarısız bir grafik çizdiği Suriye krizinin tarafları, bu boşluğu değerlendirmek istiyor. Savaşın paydaşları yaptıkları yeni hamlelerle kurulacak masada elini güçlendirmeyi amaçlıyor. Çatışmaların yoğunlaştığı Halep’in kapısı konumunda bulunan El Bab’da savaşan güçler, görevi Obama’dan devralacak Trump’ın 20 Ocak 2017’de Oval Ovis’e çıkmasına yaklaşık iki ay kala yönetim boşluğundan istifade ederek kritik ilçeyi kontrol altına almayı hedefliyor.
HAŞDİ ŞABİ, PYD, ŞAM...
Amerikan yönetiminin dış politika başta olmak üzere önemli konularda adım atma refleksinden uzak durduğu bu süreçte Suriye rejimi, Irak ve Rusya başta olmak üzere bölgesel aktörler silahların susmadığı topraklarda istedikleri gibi at koşturmaya başladı. Son olarak Irak Meclisi, mezhepsel hassasiyetlerden dolayı Musul operasyonunda adı sıkça katliamla anılan İran destekli Şii milisi gücü Haşdi Şabi’yi ‘resmi’ bir kolluk kuvveti olarak kabul etti. Yaklaşık 160 bin kişilik bir güçten oluşan Haşdi Şabi, Türkmen kenti Telafer’e gireceklerini ve Suriye’ye geçerek Esad rejimi adına da çatışacaklarını duyurmuştu. Moskova da 5 bin yıllık tarihi olan Halep’teki katliamlarını ara vermeden sürdürüyor. Rus uçakları hemen her gün muhaliflere operasyon bahanesiyle sivil halkı hava saldırılarıyla vuruyor.
Rusya’nın savaşa dahil olduğu andan bu yana Moskova’ya sözünü geçiremeyen Washington, son dönemdeki katliamları kınamayı dahi bıraktı. Terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD ise terör koridoru olarak adlandırılan sözde kantonlarını birleştirme hedefine yönelik hamlelerine devam ediyor. Amerikan yönetimine Münbiç’ten çekileceğini ifade eden PYD, Fırat'ın doğusuna çekiliyormuş izlenimi verdikten sonra El Bab’a yönelik adımlar atmaya başladı. Washington’un Ankara’ya teminat verdiği süreçte Demokratik Suriye Güçleri adı altında çatışan PYD’liler TSK destekli ÖSO'ya zaman zaman saldırılar düzenledi. 5 yıldır binlerce kişiyi öldüren Esad rejimine bağlı güçler de El Bab’a doğru yönelmeye başladı. Suriye medyasıda son günlerde Esad güçlerinin ÖSO ve Türk askerleriyle çatışmalar yaşadığını iddia etti.
ÇAVUŞOĞLU VE FİDAN İRAN'DA
Öte yandan El Bab’da Şam’a ait güçlerin düzenlediği değerlendiren hava saldırı sonrası 3 Türk askerinin şehit düşmesiyle Ankara, ‘topal ördek fırsatçılarına’ karşı peş peşe hamleler yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus mevkidaşı Vladimir Putin’le 26 saat içinde iki ayrı görüşme gerçekleştirdi. Erdoğan’ın Putin’le yürüttüğü telefon diplomasisinde Suriye’de son dönemde yaşananlar ve Halep’teki insani kriz ele alındı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan da bu süreçte resmi temaslarda bulunmak üzere önceki gün Tahran’a gitti. Çavuşoğlu İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile bir araya geldi. Tahran ve Ankara’nın Suriye ve Irak’ta işbirliği yapmasının, barış ve istikrarın sağlanmasına büyük katkı sağlayacağını belirten Ruhani, bölge ülkelerinin birlikte hareket etmesi durumunda, Irak ve Suriye sorunun dış güçlere gerek kalmadan çözülebileceğini ifade etti. “Bölgenin istikrarı, İran ve Türkiye’nin işbirliğinin temelini teşkil etmeli” diyen Ruhani, Tahran ve Ankara’nın görüş birliği içinde olduğunu söyledi. Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yapan Çavuşoğlu ise daha sonra MİT Müsteşarı Fidan’ın da katıldığı görüşmede mevkidaşı Cevat Zarif’le bir araya geldi.
BUSH GİDERKEN GAZZE’DE KATLİAM
20 Ocak 2001- 20 Ocak 2008 tarihleri arasında ABD Başkanı olan George Walker Bush’un görevinin sona ermesine günler kala İsrail ordusu Gazze’ye tarihin en büyük saldırısını düzenlemişti. Filistinlileri abluka altında tutan Tel Aviv yönetimi, Hamas’ın topraklarına roket attığını öne sürerek 27 Aralık 2008 tarihinde katliam için düğmeye basmıştı. Saldırılarda bin 103 kişi hayatını kaybetti, 4 binden fazla kişi yaralandı, onbinlercesi de evinden oldu. İsrail’in aylar süren saldırılarına dünya kamuoyu kınama mesajı yayımlanmanın dışında sessiz kalmıştı.
