OECD’nin son yayımladığı Ekonomik Görünüm raporuna göre, Türkiye’de büyüme toparlanacak fakat yine de potansiyelin altında kalacak.
OECD, 2015 yılına ait Ekonomik Görünüm raporunu yayımladı. Türkiye ekonomisinin bu yılın başında büyümede zayıflık ile karşılaşmasını, yaklaşan seçimlere, bölgedeki jeopolitik gerilimlere ve tüketim harcamalarının sakinleşmesine bağlayan raporda, OECD, Türkiye’de büyümenin işletmeler ve hane halkındaki “bekle-gör” havasının son bulmasıyla birlikte 2015 ve 2016 yılı boyunca kademeli bir şekilde toparlanmanın süreceğini belirtti. Buna karşın, OECD, söz konusu büyümenin potansiyelin altında kalacağını öngördü.
OECD, raporunda Türkiye’nin büyük dış finansman ihtiyaçlarını, oynak sermaye akışlarını ve hedefin üzerinde seyreden enflasyonu aşağı çekmesi gerektiğini savundu. Talebin iç talepten dış kaynaklara doğru daha fazla yeniden dengelenmesi, iş dünyasının verimlilik potansiyelinin serbest bırakılması ve sağlam rekabet gücü kazanımlarında başarının kritik bir önem arz ettiğine dikkat çeken OECD, anahtar konumdaki üretim ve istihdam piyasası reformlarının uygulanmasının büyümeyi oldukça hızlandıracağının altını çizdi.
2015 tahmini yükseldi, 2016 tahmini düştü
Öte yandan OECD, Türkiye için 2015 yılı büyüme beklentisini yüzde 3,1’den 3,2’ye yükseltirken, 2016 yılı beklentisini de yüzde 4,0’dan 3,9’a indirdi. Bu yılın enflasyon tahminini 7,4’ten 7,5’e yükselten OECD, 2016 tahminini ise, yüzde 6,8’den 6,7’ye düşürdü.
Bununla birlikte, OECD, raporunda, bu yıl için cari işlemler açığı/GSYH tahminini yüzde 5,2’den 5,1’e indirdi. Bir sonraki yıl tahminini revize eden OECD, söz konusu oranı yüzde 5,6’dan 4,9’a düşürdü.
Yatırımlardaki toparlanmanın hızını etkilemeyecek
Global krizin ardından yaşanan hızlı toparlanmanın sonrasında özel sektör yatırımlarının tepe noktasına ulaştığını fakat o dönemden sonra durgunlaştığını belirten OECD, 2013’ün sonuna kadar artan kamu yatırımlarının oynak ekonomik aktivite dönemlerinde ekonomiye destek sağladığını vurguladı.
Öte yandan, OECD, kurlardaki belirsizliğin, kurumsal kaldıraçların, dövizdeki risklerin ve bölgedeki jeopolitik gerilimlerin yatırımlardaki toparlanmanın hızını etkilemeyeceğini kaydetti.