Mülteci politikamız değişmiş, bilgimize!

Tam da Türkiye'nin İdlib şehitleriyle sarsıldığı gece, gitmek isteyen mültecilere sınır kapılarının açılması, akla çeşitli şeyler üşüştürmüştü.

Altında; şehitleri kimin vurduğu ve Rusya'nın rolünü tartıştırmak yerine, mülteci sorununu alevlendirerek tepkileri AB'ye yönlendirme çabası arayan da oldu...

Rusya'ya kızıp AB'nin lakaytlığını cezalandırma, Rusya'yı dengelemek için Batı'yı Suriye'de harekete geçmeye zorlama ve benzeri nedenler arayan da...

Ben dahil çoğumuz, AB'ye birikmiş haklı tepkileri tetikleyen bu manevrayı zamanlaması üzerinden anlamaya, anlamlandırmaya çalıştı.

Gündem değiştirme hamlesinden tutun da...Gamsız ve rahatından ödün vermeyen AB üzerinde, yanımızda elini taşın altına sokma baskısı kurmak için o silahın sonunda çekildiğine, düzensiz göçmen akınının son çare üstlerine salındığına kadar...Her ihtimal akla geldi ama bir tanesine pek ihtimal verilmedi: Ensar-Muhacir dayanışması olarak sunulan 9 yıllık mülteci politikasından vazgeçilmiş olması ihtimali!

Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve AK Parti sözcüleri, mülteci politikasının değişmediğini, kimsenin gitmeye zorlanmayacağını, sadece gitmek isteyenlerin bundan böyle durdurulmayacağını bildirmişlerdi. Belki de ondandı.

O kadar üstünde durulmadı ki...Cumhurbaşkanı'nın 'ilanihaye bakmaya, beslemeye, barındırmaya mecbur muyuz, yok öyle şey' şeklindeki çıkışı, iktidar taraftarlarını bile hazırlıksız yakaladı.

Bunu, Ensar-Muhacir kardeşliği politikasında bir değişikliğin ilanına yormak, yeni bir politika deklarasyonu gibi almak istemedi hiçbiri.

'Ensar muhacire öyle şey der mi' şaşkınlığı dahi yaşamadı iktidar kamuoyu. Ne akıllarından geçirdiler politika değişiklini ne de kondurabildiler.

'O çıkışın muhatabı mülteciler değil, olsa olsa AB'ye karşı siyaseten söylenmiş, onları vurdumduymazlıklarıyla yüzleştirmeye dönük sözler' diye algılama eğilimi ağır bastı.

Mülteci yükünün artık takati aştığını, sıtkı sıyırdığını, Türkiye'nin bunu tek başına daha fazla taşıyamayacağını dünyaya anlatıyordu Cumhurbaşkanı, amenna.

Fakat görmekten kaçındığımız başka bir şeyi daha göstermiyor mu?

Eski duyarlılığa sadık taraftarları bile kabullenmekte zorlansa da, Ankara'nın politika değiştirme kararını da dışa vurmuyor mu?

Sebebi, yalnızca İdlib krizinden doğan yeni bir kitlesel mülteci dalgasını göğüsleme güçlüğüne indirgenebilir mi, emin misiniz?

AB'ye ders vermenin, yalnız bırakılmışlığımızı dünyanın vicdanına haykırmanın yanı sıra... Sanki iktidarın toplumsal rahatsızlık seslerini duyduğunu, mülteci karşıtlığını dikkate aldığını ve ona böyle cevap verdiğini de yansıtmıyor mu?

İstanbul’un kaybı mı ‘Ensar’lıktan vazgeçirdi?

İlk işaretleri, yerel seçim kayıpları sonrasında ortaya çıkmıştı.

Ülke genelinde apar topar bir ‘huzur operasyonu’ başlatılmış, geçici koruma statüsündeki Suriyelilerin kayıtlı oldukları iller dışında dolaşmalarına izin verme esnekliğinden vermeme politikasına geçilmişti.

Daha önce şehre yığılmalarına göz yumulması, müsamahakar yaklaşılmasının İstanbul’u kaybettirdiği değerlendirmelerinden bağımsız değildi.

Varlıklarını dağınık ve gevşek tutmanın göze batmalarına, onun da sosyal huzursuzluğu tırmandırarak sandığa yansıdığına ve İstanbul’un kaybedilmesinde etkili olduğuna kanaat getirilmişti.

Mülteci memnuniyetsizliğinin iktidara siyasi bedel ödettirdiği, İstanbul’a mal olduğu analizi, ne kadar isabetliydi? Seçim yenilgisinin bağlanacağı ölçüde yaygın bir hoşnutsuzluk var mıydı, ayrı tartışma konusu.

Ancak Ensar-Muhacir kucaklaşmasının, çoğunluk nezdinde karşılık bulmadığı gibi bir sonuç çıkarıldığı muhakkak.

Cumhurbaşkanı’nın, sokaktaki ‘mülteci tepkisi’yle örtüşen yeni söylemi de, bunu teyit ediyor.

Gelişmeleri takip etmeyip eski durum üzerinden sağa sola ayar veren tambura takımına duyurulur; geride kalıyorsunuz, haberiniz olsun.

Cumhurbaşkanı’nın yeni söylemi, düne göre daha gerçekçi.

Fakat ‘mültecileri daha fazla beslememe’ söyleminin, mülteci düşmanlığını besleme tehlikesi de gözardı edilemez.

Ölümden, açlıktan kaçıp insanlığımıza sığınmış gariban mültecinin suçu ne?

AB’ye patlaması amaçlanırken sokakta mağdur Suriyelilerin başına patladığına tanık olduğumuz tepkilerin kontrolü ve yönetilmesi de iktidarın sorumluluğunda.

Olguları inkarın, gerçeklerle ve onları aksettiren aynalarla kavganın faydası yok.

İktidara da mültecilere de iyilik etmek istiyorsanız; iç düşmanlığı kaşımayı, nefret körüklemeyi, farklı düşünenlere dalaşmayı, korku salarak tartışanları susturmayı, eleştiriyi suçlaştırmayı bırakın da toplumsal realitemize uygun çözümler önerin.

YORUMLAR (29)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
29 Yorum
  • hakan sonok / 05.03.2020 17:52

    Almanya İçişleri Bakanlığı: Ne Avrupa sınırları, ne de Almanya sınırları, Türkiye’den gelen mültecilere açık değildir demiş.Neden çünkü ülkelerine bir mülteci alsalar 100 milyon mülteci Avrupa Birliği sınırlarına bu ülkelere girmek için hücum edecek

    Yanıtla (0) (0)
  • Erhan / 05.03.2020 17:42

    Eminim yazdıklarınümıza siz de inanmıyorsunuz. Erdoğan düşmanlıği sizi nasıl da savuruyor her yere...

    Yanıtla (0) (0)
  • hakan sonok / 05.03.2020 17:41

    Diktatör Sisi'den kaçan İhvan üyesini daha 2019'da Mısır'a iade eden bizim hükümettir.Genç büyük ihtimalle Mısır'da idam edilmiştir.Çok tutarlı bir devletimiz vardır çok tutarlıyız!

    Yanıtla (0) (0)
  • hakan sonok / 05.03.2020 17:37

    2 milyar Müslümanın en az 500 milyonu 450 milyon nüfuslu Avrupa Birliği onlara kapılarını açsa koşa koşa Avrupaya gider.Bu dediğimi bir düşünün.Neden böyle diye

    Yanıtla (0) (0)
  • Senin ömrün öküzün altında buzağı aramakla geçec / 05.03.2020 17:17

    Türkiye muhacirleri zorla gönderse söylediklerinizde haklı olabilirsiniz. Ülkemizde dört milyona yakın mülteci var. Kimse kalmak ya da gitmek konusunda zorlanmıyor. Baştan beri bu konudaki duruş aynı. Değişen bir şey yok. Ama senin ömrün öküzün altında buzağı aramakla geçecek...

    Yanıtla (0) (0)
  • İhsan canpolat / 05.03.2020 16:17

    Akif bey bu yazı için bizim Antep'te deveyi dudağından aksatmak diye bir deyim vardır. Aynen öyle yapmışsınız.

    Yanıtla (0) (0)
  • Fatih / 05.03.2020 15:43

    Sinirlar acilmadan suriyelilere hakaret edenler şimdı ensar muhacir muhabbeti yapiyor .Samimi degilsiniz hele sen Akif beki hiç samimi değilsin sadece öfkeyle elestirmek ićin yazıyorsun

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 05.03.2020 15:24

    şaşılacak bir şey yok.yakın geçmişte parmaklarımızı rabia işareti yapa yapa bize sığınan mısırlı genci paketleyip uçakla mısır a iade edişimizi unuttukmu.madem biz kapıları açabiliyorduk neden kapattıkta bunca yıl hem biz hemde aslında avrupaya gitmek isteyen mülteciler olarak eziyet çektik.biz batının sınır kapılarının koruyucusu,bekçisimiydik.

    Yanıtla (0) (0)
  • hakan sonok / 05.03.2020 14:36

    İran, Afganistan, Bangladeş,Tacikistan,Irak,Pakistan, Suriye ve çok sayıda Afrika ülkesinden 10 milyona yakın sığınmacıyı barındırıyoruz.Türkiyenin varlıklı ailelerinden bu devasa göçmen kitlesine sempati duyanlar ikişer üçer göçmeni alsın baksın.Lafla peynir gemisi yürümüyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • hakan sonok / 05.03.2020 14:33

    İran, Afganistan, Bangladeş,Tacikistan,Irak,Pakistan, Suriye ve çok sayıda Afrika ülkesinden 10 milyona yakın sığınmacıyı barındırıyoruz.Resmi rakamlara göre T.C. vatandaşlarından yaklaşık 5 milyonu işsiz.Sürdürülebilir bir tablo değil.

    Yanıtla (0) (0)
  • mustafa / 05.03.2020 14:19

    Allah bana öyle bir güç verse dünyayı yönetmek gibi yapacağım ilk iş Allah Tanrı adına yeryüzün de inşa edilen ve ona kutsallık atfedilip dünyayı kausa sürükleyen ne kadar yapı varsa hepsini yerle bir ederim hiç birini ayırmadan insan oğlu yeniden inşa edyom felan filan diyene kadar ona o kutsallığı yapıştırana kadar en az 500 yıl geçer o 500 yıl da huzur için de yaşar insanlar

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 05.03.2020 14:17

    Pek yakında biryerlere kaçmak, iltica etmek için koşuşturan saraylı haramzadeleri de göreceğiz. Katar mı olur, Uzay boşluğu mu olur göreceğiz.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 05.03.2020 13:55

    Garip ve yoksul insanlarln ensesinden para icin boza clkar,hakaret et,insan tacirlerini harekete gecir.Dünyanln gündemine otur.Utanma diye Bir duygunuz yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 05.03.2020 13:29

    Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alanların aksine. Türkiye kimliği altında yapılan bütüncül milliyetçilik ülke için yapılabilecek en güzel yatırımdır. Bugün kafa tuttuğumuz kitlelerin hepsi kimlik sahibidir. Suriyeliler ciddi oranda ülkenin demografisine tehdittir ve hiçbirinin de gittiği yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • sabır / 05.03.2020 13:08

    Libya da şehit edilen askerlerimiz için niye gizleniyor demiştin.Bir sürü yorumlar yapmıştın.Mit mensubuymuş gizlenmesi gerekiyormuş,deşifre edilmesi bile suçmuş..Ne oldu şimdi,bütün yorumların çöpe.Bırak algıya oynamayı,karın ağrın neyse onu yaz.Bu hükümetin hata yapmayacağını en iyi bilecek olanlardan biride sensin.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mehmet Öztürk / 05.03.2020 12:51

    Her şeyden önce mülteci sorununun nereden çıktığını düşünün...

    Yanıtla (0) (0)
  • Mürsel / 05.03.2020 11:37

    Duygusallık ve dil sürçmesi Erdoğan'ın arabasına takoz.Ama kalbi nasıl? Ensar büyük ölçüde gerçekleştirdiğimiz bir söylem.Önce batıyı hiç katmadan konuşalım.Kata Piri kadar insaflı olalım AB sorumlusu Avrupa görevini yapmadı! 1-Azimet ve takvaya göre gideceğim diyene gidin demek tartışılabilir. 2- Ruhsat ve fetvaya göre isteyen gider.Zaten gitmek için geldiler. Amma bu kadar fedakarlık ve insanlığımıza rağmen dünya algısı aleyhimize olmamalı.Bunda yerli mikrofonların günahı büyük!

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 05.03.2020 10:13

    Dün dündür, Bu gün bugün.

    Yanıtla (0) (0)
  • Timur / 05.03.2020 09:51

    Mülteciler kalinca karsi cik, gidincede karsi cik. Yaptiginiz sadece partizanlik..,.

    Yanıtla (0) (0)
  • hakan sonok / 05.03.2020 09:42

    70 milyonu aşkın yerinden yurdundan olan yani mülteci durumuna düşen insan varmış.Bunların nitelikli olanları,iyi eğitim görmüşleri zaten Türkiyede kalmayı asla istemez Türkiyede kalmıyor gidebilecek yerleşebilecek ülkeler de buluyorlar.California'da yaşamak varken burada ne yapsın.Dünyanın bütün lümpen, eğitim görmemiş ya da görememiş göçmenleri Türkiyede toplanmış durumda.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 05.03.2020 09:25

    Ne yani sizin de mi ensarcilik damariniz kabardı. İslamcı yazarlar bir karar verse artık şu mülteci meselesine

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 05.03.2020 07:09

    İdlib'te askerimizi savaştıracağımıza oradaki mültecileri de ülkemize kabul edelim. Hani biz ensardık. Ne oldu şimdi?

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 05.03.2020 04:58

    Rusya bizim askerlerimizi şehit etmesi karşılığında biz de göçmenleri Avrupa uğruna ölüme terk ettik. Kardeşlerine kapıları açan demekki onları da sattı. Bu göçmen kardeşlerimizi ölüme yollayanlar iflah olmaz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Orhun / 05.03.2020 02:27

    Son satırı güzel olmuş,ülkeyi bataga getiren nedenleti bir satirda özetlemişiniz.

    Yanıtla (0) (0)