Merkez Bankası’nın döviz rezervini değerlendiren İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, "35 yıl çalıştım ama eksi rezervi hiçbir zaman görmedim, duymadım” dedi.
İYİ Parti Ankara Milletvekili ve Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, ekonomideki gelgitlerden dolayı eriyen döviz rezervleri hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yılmaz “Merkez Bankası'nda 35 yıl çalıştım, döviz kıtlığını yaşadım ama eksi rezervi hiçbir zaman görmedim. Bu iktidar bunu da becerdi, tebrik ediyorum” ifadelerine yer verdi.
SUÇ TEŞKİL EDER
Yılmaz, Meclis'te yaptığı açıklamada, “Döviz rezervi, çok pahalı bir enstrümandır ve bunun oluşması zaman alır. Döviz rezervinin niçin eksi olduğuna baktığımızda, teknik olarak söylenecek çok şey var. 55 milyar doları bulacaksınız, alacaksınız, sıfıra geleceksiniz, sıfır döviz rezerviniz olacak, ondan sonra tekrar döviz almaya devam edeceksiniz . Bu, aslında suç teşkil eden bir iş." diye konuştu.
Sözcü'de yer alan habere göre, Merkez Bankasının döviz rezervinin eksi 55 milyara inmesinin Sayıştay tarafından denetiminin gerektiğini belirten Yılmaz, "Sayıştay denetimlerinde bazı kurumların yaptıkları işlerde yerindelik denetimi yapmaz. Merkez Bankası dövize müdahale ettiğinde, alış veya satış yönünde müdahale ettiğinde ticaret kurallarına aykırı olarak düşükten döviz satabilir, pahalıdan döviz alabilir. Bu, hedeflenen makro ekonomik amaçlarla uyumludur. O makro hedef çerçevesinde yerindelik denetimi yapılmaz. Fakat şu anda karşı karşıya olduğumuz döviz rezervlerinin eksi 55 milyar dolar olması, tamamen yerindelik denetimini yapmayı gerektiren bir husustur. Burada bir suç işlenmiştir.” dedi.
DÖVİZLER KİME SATILDI?
Merkez Bankası'nın rezervlerinin ekside olmasının yerindelik denetimi yapmayı gerektirdiğini ifade eden Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz açıklamalarına şöyle devam etti: “Merkez Bankası'nın 22 aylık dönemde sattığı 133 milyar doların hiçbiri ‘Merkez Bankası sattı' diye görünmüyor. Ama döviz satılıyor, Merkez Bankası'nın bilançosunda döviz rezervinin azaldığı görülüyor. Bu döviz nasıl satıldı, kim tarafından satıldı, niçin satıldı, kim bundan yararlandı? Bu kesinlikle iktidar değiştiğinde araştırılacak ve bunların hepsi teker teker mahkemeye verilecek, hesap sorulacaktır.”