Başbakan Yıldırım'ın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası Kurtulmuş açıklama yaptı. Kurtulmuş, 15 Temmuz'dan sonra yurt dışına kaçan FETÖ'cülerin yürüyüşe davet açıklamaları yaptığını hatırlatırken "Bu dahi CHP'nin tek başına uyanık olmasını gerektiren bir durumdur" diye konuştu. Kurtulmuş ayrıca, CHP'nin yürüyüşü 15 Temmuz'dan önce başlatmasının manidar olduğunu da belirtti.
Bakanlar Kurulu, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında toplandı. Çankaya Köşkü'ndeki toplantı, saat 12.45'te başladı. Biraz önce biten toplantının ardından Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş açıklama yaptı.
Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Terör örgütünün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun imarına karşı olduklarını, bölge insanının insanlık onuru ile yaşayabilecek bir ortamın oluşturulmasına da karşı olduklarını gösteren bir saldırıdır. Terör örgütleri başından itibaren, korku ile oy almanın peşinde olmuştur. Bu hain saldırı da meşru siyasetin zeminini yok etmek için yapılmış saldırılardır. Bölgede insan onuruna, Türkiye'nin istiklal ve istikbaline karşı yapılmış açık bir saldırı olarak görüyoruz. Bu saldırıyı gerçekleştirenleri, arkasındaki güçleri açıkça lanetliyoruz. Kazanan milletimiz olacaktır.
'TÜRKİYE ASLA DİZ ÇÖKMEYECEK'
Türkiye'ye, aziz millete diz çöktürürüz zannedebilirler. Asla Türkiye diz çökmeyecek. Terör örgütleri diz çökecektir. Bir kere daha hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Bakanlar Kurulu'nda çeşitli konular ele alındı. Biri de Kıbrıs müzakereleri. Biz, adil, kalıcı çözümden yanayız. Adil olmayan, kapsamlı bir şekilde ada halkını içermeyen barışın kurulamayacağını ifade ettik. İsviçre'de görüşmeler zaman zaman tıkanıyor, ancak müzakereler olumlu bir şekilde cereyan ediyor. Biz bu konuda güvenlik ve garantiler meselesinde diğer meseleler çözülmeden, Türkiye güvenlik ve garantiler konusunda geri adım atmayacaktır. Harita ve toprak meselesi ise, bu yaklaşım çerçevesinde ele alınabilir. Zaman zaman Rum tarafının yaymak istediği dolaşım özgürlükleri konusunda da Türkiye'nin olumlu yaklaşım içinde olduğunu gündeme getirdiğini anlatmak isterim. Türkiye, masada olumlu şekilde yaklaşımını sürdürüyor. Ümit ederiz de sonuç alınabilir.
'BAKANLAR 180 GÜNLÜK EYLEM PLANI VERDİLER'
Hükümetimizin 180 günlük eylem planı ile ilgili, bakanlıkların planlarınının genel çerçevesi ifade etmiştir. Bakanlar, 180 günlük eylem planını verdiler, hükümetin toplam bir eylem planı ortaya çıkacaktır. Bu 180 günlük planın önemli olduğunu, hayati olduğunuz biliyoruz.
'ALMAN SİYASETÇİLERİN TEPKİ ÇEKEN SÖZLERİ'
Almanya ile gerilimler esas itibariyle Almanya'daki siyasi takvim ile ilgilidir. Alman siyasetçiler kendi iç politikalarının amacı olarak Türkiye ve Erdoğan karşıtlığını kullanmaktadırlar. Üretilen gerilimler, Almanya'daki bazı siyasetçiler tarafından üretilmiştir. Biz kendi programımız yaparız, Cumhurbaşkanımız kendi programını yapar. Biz kendi programımız ile ilgiliyiz. Sadece kendi iç siyasetlerini ilgilendiren çıkışlar yapmış olabilirler.
'CHP'NİN PROVAKATİF YÜRÜYÜŞÜ'
CHP'nin 15 Temmuz öncesi böyle bir yürüyüş başlatması manidardır. Gönlümüz arzu ederdi ki bu yürüyüş FETÖ'ye, demokrasi düşmanlarına, eli kanlı terör örgütlerine karşı bir yürüyüş olsaydı. Ne yazık ki zamanlaması itibariyle birtakım terör örgütlerinin sahip çıkmasına müsait zemin oluşturması dolayısıyla da dikkatle izlenmesi gereken bir yürüyüştür. CHP'li yöneticilerin özellikle hassas davranmalarını istirham ediyoruz.
15 Temmuz'dan sonra yurt dışına kaçmış, terör örgütünün birtakım derneklerinde konuşma yapan sözde sanatçılar bütün örgütleri bu yürüyüşe davet ediyorlar. Bu dahi CHP'nin tek başına uyanık olmasını gerektiren bir durumdur.
Biz, devlet olarak, Türkiye'nin iç işleri, güvenlikle ilgili birimleri olarak, başından itibaren yürüyüşte herhangi bir provokasyonun olmaması için gayret sarf ediyoruz. CHP'liler de bu gayreti sarf etsinler. Terör örgütlerinin yer bulmamasını sağlamak CHP'nin boynunun borcudur. Bu kortejin içine FETÖ'nün kriptolarının sızmamasını sağlamak CHP'nin vazifesidir.
'TÜRKİYE GEREKLİ CEVABI VERİR'
Türkiye burnunun dibindeki olaylara sessiz kalamaz. Hiç kimse Türkiye'ye karşı bir oldu-bitti içerisinde olacağını zannetmesin. Düşmanca her tavır karşısında cevabını bulur. Bundan sonra da tehditlere karış Türkiye gerekli cevabı verir.
'15 TEMMUZ ANMA PROGRAMLARI'
15 Temmuz Türkiye tarihinin iki taraflı önemli olan günüdür. Bir taraftan bu toprakların gördüğü tarih boyunca en büyük ihanet gecesidir. Aynı zamanda en büyük kahramanlıkların gösterildiği gecedir.
11-16 Temmuz haftasında etkinlikler düzenlenecek. Demokrasi nöbetleri tutacağız. Yeniden birlikte olmanın kıvancını yaşayacağız. İstanbul ve Ankara'da demokrasi anıtları açılacak. Türkiye Büyük Millet Meclisi özel bir toplantı düzenleyecek."