Elazığ ile Tunceli arasındaki Keban Baraj Gölü'nün su seviyesi düşünce Çemişgezek ilçesindeki Miyadin Kilisesi, uzun yıllar sonra ilk defa tamamen gün yüzüne çıktı.
Tam tarihi net olarak bilinmeyen ancak yaklaşık 300 yıllık geçmişe sahip olduğu belirtilen kilisenin büyük bir bölümünün sular altında kalmasına rağmen yapısının bozulmadan durması ise dikkat çekiyor.
Kiliseye su üzerinden tekne ya da yürüme mesafesiyle yaklaşık 2,5 saatte ulaşılabiliyor. Köy sakinleri ise Elazığ, Tunceli ve Erzincan üçgeninde yer alan ve vadi içerisinde bulunan konumu, manzarasıyla dikkatleri üzerine çeken bölgenin turizme kazandırılmasını istiyor.
Suların bu sene çok çekildiği için kilisenin gün yüzüne çıktığını söyleyen köy sakinlerinden Fatih Karatepe, "Yürüme mesafesi ile 2 saat sonunda Miyadin kilisesine vardık. Yüz yıllar önce yapılmış bir kilisedir. Sular bu sene çok çekildi. Bundan dolayı kilise gün yüzüne çıktı. Yüz yıllardır 4 duvarı da ayakta duruyor. Suyun içerisinde kalmasına rağmen hale kendini korumaktadır. Burası doğal güzelliği ve çevresi ile bulunmaz bir yer. Tarihi ve kültürel bir miras. Bu mirasımızın korunması istiyoruz.
Kaymakamımız da kültürel ve doğal miraslarımıza sahip çıkıyor. Bu yüzden teşekkür ederiz. Buranın hiç bu kadar içerisine girememiştik. Çünkü sular altındaydı. Sadece duvarların üstleri gözüküyordu. Buraya ben 5 yaşında gelmiştim. Sadece duvarların üsten görebiliyorduk. İçerisinde bu sene girebildim. Keban barajının suları çekildi burası da gün yüzüne çıktı. Buranın turizme kazandırılmasını istiyoruz" dedi.
Başka bir köy sakini Zekeriya Dilmen ise "Bir saatte gidebilseniz bile 2,5 saatte dönemezsiniz. 1,5 kilometrelik bir mesafesi var. Ama çok yokuş olduğu için yürüyerek çok zor gidiliyor. Vadi Erzincan’a kadar devam ediyor.
Kilise vadinin suyun kenarında. O vadinin içinden doğan su Kemaliye ilçesine kadar gidiyor. Turist çekebilecek şahane, görmeye değer bir yer.
Keban barajı dolmadan önce oraya ılıca derdik. O bölgede sıcak su da var fakat barajın altında kaldı.
Kilisenin olduğu yer dedemin anlattığına göre 20 ailenin yaşadığı hatta sarrafın bile olduğu köymüş. Çok eski zamanlarda. Çok yıprandı. Defineciler kazmışlar. Taşlarını sökmüşler" diye konuştu.