Enflasyona yenilmeye başlayan inşaat sektörü bekleyen talep ve maliyetlerden yana dertli. Kredi Garanti Fonu ile sağlanan ucuz kredinin yanı sıra, KDV, damga vergisi ve tapu harcı indiriminin yeniden gelmesini isteyen sektör, demir fiyatları için de hükümetten çözüm bekliyor.
HAMİDE HANGÜL / EKONOMİ SERVİSİ
Türkiye’nin lokomotif sektörü inşaat, döviz kuruyla aşırı yükselen maliyet, talebi etkileyen yüksek faiz, arsa fiyatları ve para kaynağının pahalı olmasından yana dertli. Gayrimenkulün güvenli bir yatırım aracı olduğunu, ancak bugün getiri oranlarının enflasyona yenildiğine işaret eden sektör temsilcileri, toplam 2.3 milyon kişiye direkt istihdam sağlayan ve 250 sektörü besleyen inşaatın rahat bir nefes alabilmesi için öncelikle arsa maliyetleri ve kredilerin ucuzlaması gerektiğinin altını çizdi. İstanbul’un merkezi bölgelerinde arsa maliyetinin yüzde 70-80’i bulduğunu, demir, çimento, beton gibi hammaddeler de eklendiğinde proje finansmanının yükseldiğine dikkati çeken inşaatçılar, devletin gösterdiği yerlerde ve arsa maliyeti az olan bölgelerde uydu şehirler kurulması önerisinde bulundu. Bununla birlikte, kredi faizlerinin de yüksek olduğuna işaret eden firma temsilcileri, ticaride yüzde 17’lere, tüketicide yüzde 14-15 seviyesindeki faizlerin, banka kredilerine ilgiyi azalttığına vurgu yaptı. Müteahhidin yüksek faiz nedeniyle kaynağa erişmekte zorlandığını, tüketicinin de banka kredisi yerine senete yöneldiğine işaret eden konut geliştiricileri, kredi maliyetlerinin ucuzlaması gerektiğinin altını çizdi. Sektör temsilcileri, şu çözüm önerilerinde bulundu: İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, 2004’ten sonra ihtiyacın çok fazla olduğunu ve süratle üretim yapıldığını söyledi. Durbakayım, “Her üründe olduğu gibi talepten daha az üretim yaparsanız fiyatları üretici kontrol eder. Halbuki alıcının fiyat belirlemesi lazım” dedi. Bunun bir geçiş süreci olduğuna işaret eden Durbakayım, “Konut bir barınma ihtiyacı. Burada önemli olan arsa. O nedenle arsanın daha ucuza üretilmesi lazım. Arsa azalıyor. Merkezde fahiş rakamlara çıkıyor. Mesela Bağdat Caddesi gibi merkezi bir yerde arsa maliyeti yüzde 70-85 arasında. Daha uzak yerlerde bu yüzde 50’ye iniyor. Arsa yüzde 35’i geçmeyecek olmalı ki kontrol edilebilsin” dedi. Müteahhitlerin karından fedakarlık yaparak malzemeye gelen zamları projelere yansıtmadığına işaret eden Durbakayım, artık marjın kalmadığını yüzde 10-15 gibi bir rakamın yansıtılması gerektiğini söyledi. Talebin 3 bin 500 TL ile 5 bin TL seviyesindeki yerlerde olduğuna işaret eden Durbakayım, bu yılı yüksek satış rakamıyla kapatacaklarını, ancak konuta aşırı bir hücumu da beklememek gerektiğini söyledi.
TİCARİDE YÜZDE 17’LERE ÇIKIYOR
Akkuş Grup Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş, faizlerin yüksek olduğunu ve bu oranın yüzde 1’lerin altına düşmesi gerektiğini belirtti. Demir, çimento gibi girdi fiyatlarının da düşmesi gerektiğini söyleyen Akkuş, “Demirin yüksek olması hakikaten fiyatlarımızı etkiliyor. O nedenle düşmeli. Döviz düştüğü zaman bizim hammaddelerimiz ucuzlar, faiz düşünce de krediler ucuzlar. Kredi ucuzlayınca da vatandaşlar banka kredilerine yönelir” dedi. Müteahhitlerin finansmana erişiminin de kolaylaştırılması gerektiğine vurgu yapan Kadir Akkuş, “O anlamda Kredi Garanti Fonu ile 250 milyarlık kredi iyi oldu. Bu müteahhit için de bir can simidi olur. Ticari kredi faizleri yüzde 17’lere kadar çıkıyor. Oran yüksek olduğu için bu maliyetine yansıyacak, zaten fiyat artıramıyor o zaman da karından zarar etmiş oluyor” değerlendirmesinde bulundu.
VARLIĞINI KORUMAYA GEÇTİ
EYG İcra Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, inşaat sektörüne ilişkin kısa vadeli çözüm olmadığını söyledi. Çelik, “Şu anda en büyük problem arsa maliyet oranlarının yüksek olması. Ekonomik olarak bu sektörün en parlak yılı 2002-2010 dönemiydi. Kişi başına milli gelir 3 bin 500 dolar seviyesinden 10 bin dolara gelmiş. Hem gayrimenkul piyasası ve fiyatları artmış, hem de kişi başına düşen milli gelir yükselmiş. Şimdi zenginleşen toplumda herkes daha nitelikli konutlara yöneldi. 2010’dan itibaren burada artık daha büyümek yerine, daha varlığını koruma dönemine geçti sektör. Aras maliyetleri yüksek ama bir günde düşmez. Bununla birlikte inşaat maliyetleri yüzde 17-18 artıyor, sektör enflasyona karşı yeniliyor. Ancak bir günde çözüm olmaz” yorumunu yaptı.
DEMİR CİDDİ SORUN DÜZENLEME ŞART
Cihan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Yavuz Pala, faizin yanında demir maliyetlerinin de ciddi sorun olduğunu, bu konuda da hükümetten yeni düzenlemeler beklediklerini söyledi. Pala, şunları söyledi. “Yatırımların hız kesmemesi için inşaat sektörünün devlet tarafından desteklenmeye devam etmesi önem arz ediyor. Bu da teşviklerle olur. İnşaat sektörü, 2015’te faizlerin aşırı yüksek olmasından kaynaklı geriye doğru gitme eğilimindeydi. Satışlar faizlerden kaynaklı azalmıştı. Bu nedenle bankaların faiz indirimi konusunda hassasiyet göstermeleri kredi maliyetlerinİ düşürecektir. Öte yandan, KDV oranı yüzde 1 - yüzde 8 bandına indirildiği, damga vergisinin kaldırıldığı ve yine tapu harçlarının yüzde 4’ten 3’e düşürüldüğü dönem sektörü rahatlamıştı. Bu gibi teşvik ve destekler sektördeki canlılığın kalıcı olmasını sağlayacağı gibi mevcut sorunların çözümünde de etkili olacaktır. Demir maliyetleri ciddi sorun, bu konuda da hükümet yeni düzenlemeler yapmalı.”
İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN KARNESİ
* Toplam 2 trilyon lirayı aşan ekonomide inşaat ve gayrimenkul faaliyetlerinin büyüklüğü toplam 424 milyar lira.
* Türkiye'de 28.8 milyonluk iş gücünde inşaat sektörü, 2 milyon 279 bin kişinin ekmek kapısı.
* Merkez Bankası'nın Ağustos 2017 verilerine göre, Hedonik Konut Fiyat Endeksi (HKFE), son bir yılda yüzde 9.42, konut fiyat endeksi ise yüzde 11.31 artış gösterdi.
* Söz konusu oran, geçen yıl ağustos ayında yüzde 14.18 olmuştu.
* Yeni olmayan konutlardaki yükseliş ise yüzde 10.99’da kaldı.
* Bu artış, yine geçen yıl ağustosta yüzde 15.17 ile yüksek seviyedeydi.
* Banka faizleri incelendiğinde ise altı aylık TL mevduat getirisinin ortalama yüzde 13.09, üç aya kadar yüzde 13.02 ve bir yıla kadar yüzde 12.85 olduğu belirlendi.
* Öte yandan kurun 3.87 liraya tırmanması inşaat maliyetlerinin pahalanmasına kapı açtı.
* Son bir yılda ana metallerdeki artış yüzde 50.3 oranında
* Demir-çelik alaşımları son bir yıldaki fiyat artışı yüzde 56.25
* İnşaat maliyetleri 2015 sonuna göre son 1.5 yılda yüzde 25.4 arttı
* Son 1.5 yılda gerçekleyen bu artışın ana nedeni, yüzde 27.6 ile malzeme, yüzde 18.4’ü işçilik maliyetlerinden geldi.
BİZ DURURSAK 250 SEKTÖRÜN İŞİ BOZULUR
Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, faiz tarafında tedbir alınması gerektiğini söyledi. Özyurt, şöyle devam etti: “Hükümet, zaman zaman çözüm odaklı tedbirler alıyor ancak bu tedbirlerin kalıcı olması gerekli. Ekonomide çarkların hızlanması, canlılık sağlanması her sektör gibi inşaat sektörünü de direkt etkileyecektir. Örneğin sektör vergi ve harç indirimini kapsayan tedbirler paketinden olumlu etkilendi. Sektör temsilcileri olarak bizler bu konuda kalıcı çözüm üretilmesinden yanayız. Biz durursak, 250 sektörün işleri bozulur. Faiz tarafında da tedbirler alınmalı çünkü alım yapmak için faiz oranlarının düşük olması esas.”
YABANCI FONLARA YOL AÇILMALI
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, GYODER olarak, gayrimenkul sektöründe sağlıklı büyüme için, ürün çeşitliliğini, özkaynağı güçlü ortaklıklar kurulması gerektiğini her platformda dile getirdiklerini söyledi. Yetgin, şöyle devam etti: “Başta büyükşehirlerimiz olmak üzere, kentsel dönüşüm sürecini kapsamlı bir imar reformu ile planlamalıyız. Şehirlerimizin geleceğini talep ve ihtiyaçları göre planlayıp geliştirmeli, değiştirmeli ve dönüştürmeliyiz. Sermaye Piyasasında sektör için yeni bir finansal kaynak olarak Gayrimenkul Sertifikası, Gayrimenkul Yatırım Fonları ve Altyapı GYO’larını daha etkin bir şekilde değerlendirmeli, sektörün ihtiyaç duyduğu yabancı fonların Türkiye’ye gelmesinin yolunu açmalıyız. Dolayısıyla yalnızca konut üretip satmak ile gayrimenkul sektörünü büyütmemiz mümkün değil. Gayrimenkulde çeşitlendirmeyi bir an önce hayata geçirmeliyiz. Yüksek faizlerin düşürülmesi halinde ise 2017 yılı konut satış adedinin, 2016 rakamlarını daha rahat aşacağını söyleyebiliriz.”