Konkordato nedir ve hangi durumlarda ilan edilir? Ev aldığınız firma konkordato ilan ederse ne olur? soruları son zamanlarda en çok merak edilen konuların başında geliyor. Özellikle geçtiğimiz bir iki ay içerisinde bir çok firmanın konkordato talebinde bulunmasının ardından bu durumun ne anlama geldiği araştırılmaya başlandı. Konkordato ilanı hakkındaki bilgileri ve ev aldığınız firmanın konkordato ilan etmesi durumunda neler olacağı hakkındaki detaylı açıklamaları karar.com'dan sizlerle paylaşıyoruz.
Konkordato ilanı nedir? Konkordato hangi durumlarda ilan edilir? Ev aldığınız firma konkordato ilan ederse ne olur? sorularının yanıtını detaylı olarak haberimizde sizlerle paylaşıyoruz. Bir çok büyük firmanın konkordato ilanı vermesinin ardından vatandaşlar da bu kelimenin ne anlama geldiğini ve detaylarını merak etmeye başladı. Uzmanlar, Konkordato ilanı ile ilgili merak edilenleri ve yapılması gerekenleri açıklamaya devam ediyor. Sizler için derlediğimiz haberimizden, Konkordato nedir, hangi durumlarda ilan edilir ve ev aldığınız firma konkordato ilan ederse ne olur? gibi soruların yanıtını bulabilir, kapsamlı bilgilere ulaşabilirsiniz.
KONKORDATO NEDİR VE HANGİ DURUMLARDA İLAN EDİLİR?
Herhangi bir sebepten dolayı işleri bozulmuş, ödeme gücünü belli ölçüde kaybedip mali durumu bozulmuş iyi niyetli ve dürüst borçluları korumak amacını taşıyan müessesedir.
Konkordato, borçlunun alacaklılarının2/3’ü ile (bu orana denk gelen alacaklıların alacak tutarının da borçlunun borçlarının 2/3’ü oranında olması gerekir) yaptığı, ticaret mahkemesinin de tasdiki ile geçerlilik kazanan bir anlaşmadır. İmtiyazsız alacaklılar borçlunun borçlarının belirli bir yüzdesinden feragat eder ve borçlu da, borçlarının konkordatoda kabul edilen kısmını ödeyerek borçlarının tamamından kurtulabilir.
EV ALDIĞINIZ FİRMA KONKORDATO İLAN EDERSE NE OLUR?
Uzmanlar konkordatonun bir iflas yolu olmadığına dikkat çekiyor. Ancak iflas da ihtimaller arasında. Peki bu durumunda vatandaşın hakları ne olacak? Kiraz, “ Artık bu durumda iflas masası devreye girecek ve şirketin alacakları ve borçları bir araya getirilecek. Bu kapsamda iflas masası kamu alacakları öncelikli olmak üzere ödemeler yapacak ve geriye bir bedel kalmışsa yapacağı bir sıra cetveline göre özel alacakları ödeyecek. İflas etme halinde inşaatın mevcut durumu ise en kritk nokta” diyor. Kiraz’ın kritik nokta dediği oran ise inşaatın yüzde 90 tamamlanma aşamasına gelip gelmediği. Yüzde 90’a geldiyse tüketici müteahhitten ve onunla birlikte arsa sahiplerinden tapunun kendisine verilmesini isteyebilir. Tapu önceden verilmişse de bu tapu yasal hale gelir. Bir başka ihtimal de o taşınmaz üzerinde ipotek ya da haciz olması. Kiraz, “Yasal olarak tapuyu hak eden tüketicinin almış olduğu taşınmaz üzerinde ipotek var ise bu ipotek ayni bir alacak hakkı sağladığı için kaldırılmayacak ve tüketici bu taşınmazı ipotekli olarak teslim almış sayılacak ve ipotek alacaklısının iflas masasında talep ettiği bedeli ödemekle karşı karşıya kalacak. Hacizler ise şahsi alacak hakkı sağladığı için çeşitli Yargıtay kararları var olmakla birlikte hacizlerin kaldırılması gerekmektedir. Bu konuda da hacizlerin kaldırılmaması gerektiği yönünde kararlarda mevcut. Hacizler kaldırılmaz ise iflas masası bu hacizleri alacak olarak kaydedecek”diyor.
İNŞAAT YÜZDE 90'A GELMEDİYSE ALICININ ALEYHİNE
İnşaat yüzde 90 fiili tamamlama seviyesine gelmediyse veya inşaat süresi sonunda fiili yüzde 90 seviyesine gelmeyecek bir durumda ise o zaman alıcı aleyhine durum ortaya çıkıyor. Kiraz bu durumda neler yaşanacağını şöyle anlatıyor: “Bu durumda tüketiciler tapu hakkını elde edemeyecekler. Eğer tapu varsa bu tapular arsa sahiplerinin açacakları geriye etkili fesih davası ile iptal edilecek. Bu durumda tüketicilerin sadece iflas masasına alacaklarını kaydetmeleri ve kamu borçları sonrasında alacak sırasına göre bir para kaldıysa alacaklarını alma ihtimalleri olacak.”
İFLAS EDEN FİRMAYA DAVA AÇILIR MI?
Kiraz bu soruya şöyle yanıt veriyor: “İflas eden firmayı temsil eden kişilere karşı hileli iflas yoluyla mal varlığını bilinçli şekilde eksiltmiş ise savcılığa suç duyurusunda bulunulabilir. Ayrıca Tüketici Mahkemelerine dava açılarak tüketici eğer iflas esnasında borcu devam ediyor ise ve vermiş olduğu senetler hali hazırda iflas eden şirkette duruyor ise borcu olmadığının tespiti davasını iflas masasını taraf olarak göstererek açabilir.”
KONKORDATO SÜRESİ
Konkordato projesini inceleyen Tetkik Mercii, borçlunun teklifinin gerekli şartları taşıdığı kanısına varılırsa, borçluya iki aylık bir konkordato süresi verir. Süre verilebilmesi için borçlu;
Dürüst olmalıdır: Konkordato başvurusu yapan borçlu işlerinde dürüst ve teklifinde samimi olmalıdır. Borçlarının en az %50’sini ödemeyi taahhüt etmelidir. (%50 asgari şarttır. borçlunun varlıkları borcun daha fazlasını karşılayabilecek durumda ise, borçlu o oranda taahhütte bulunmalıdır.) Teklif olunan para borçlunun varlıkları ile uygunluk göstermelidir.
Tetkik mercii bu şartların varlığı durumunda borçluya iki aylık konkordato süresini verir. Bu kararla bir de konkordato komiseri atar ve mehil verildiğini ilan eder. Süre, kararın verildiği tarihten itibaren işler ve takip eden ikinci ayın aynı gününde biter. Konkordato komiseri bu süre içerisinde rapor ve konkordato dosyası hazırlayarak mahkemeye verilmek üzere icra dairesine teslim etme mecburiyetindedir. Rapor üzerine Ticaret Mahkemesi konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceği hakkında inceleme yapmaya başlayacaktır.
KONKORDATO SÜRECİNİN SONUÇLARI NELERDİR?
Konkordato sürecinin amaçları, verilen süre içerisinde borçlunun teklif ettiği konkordatonun alacaklılar tarafından incelenmesi ve mahkemece kabulü için zaman tanınmasıdır. Süreç içerisinde şu sonuçlar oluşabilir;
Borçluya karşı takip yapma yasağı: Konkordato sürecine giren borçluya kural olarak icra takibi yapılamaz, sürenin verilmesinden önce başlanmış takipler durur ( 3 ). Buna rağmen yapılan her türlü takip işlemleri geçersizdir, konkordatonun re’sen dikkate alınması gerekir. Konkordato süresi içerisinde borçlu aleyhine takip yapılması yasağının sonucu olarak süre ile kesişen zaman aşımı ve hak düşürücü süreler aşağıdaki durumlar haricinde işlemez.
Borçlu aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabilir veya daha önce başlamış olan rehin takiplerine devam edilebilir. İcra ve İflas Kanunu 206. maddesinin 1. sırasında yazılı alacaklılar (Hizmetçi ücretleri, müstahdem ücretleri, Cenaze masrafları, nafaka alacakları, işçi ihbar ve kıdem tazminatları) mühlet süresince takip yapabilirler veya başlamış olan takiplerine devam edebilirler. Konusu şahıs varlığı hakkı olan veya borçlunun malvarlığı ile ilgili olmayan ilamlı takipler devam edebilir. Süreç içinde borçlu aleyhine dava açılabilir ve ihtiyati tedbir kararı alınabilir.
Borçlunun tasarruf yetkisinin kısıtlanması: Borçlu, malları üzerinde tasarruf yetkisine sahiptir. Fakat; yetkisinin kullanılması konkordato komiserinin denetimindedir. Borçlu, süreç içinde komiserin denetiminde işlerini yapmaya devem eder. Ancak, konkordato süresinin ilanından sonra borçlunun bazı işlemleri yapması kesinlikle yasaklanmış olup buna rağmen yaptığı işlemler hükümsüzdür.
Bunlar;
Mallarını rehnetmek,
Gayri menkullerini satmak ve gayri menkulleri üzerinde ayni hak tesis etmek,
Kefil olmak,
İvazsız tasarruflarda bulunmak (bağışlama, ariyet gibi)
Konkordato komiserinin görevleri nelerdir?
– Borçluya karşı takip yapmaları yasak olan alacaklıların çıkarını korumak için borçluyu ve işlemlerini denetlemek,
– Konkordatoyu hazırlayıp, Ticaret Mahkemesine sunmak.
UZMANI KONKORDATO İLE İLGİLİ BİLİNMEYENLERİ ANLATTI
Son günlerde gündeme gelen konkordatonun yanlış şekilde kullanıldığını ifade eden Yönetim Danışmanı Dr. Yılmaz Sönmez, bankaların da fedakarlık yapması gerektiğini ifade ederek, işletmelere tavsiyelerde bulundu. Sönmez, “Panik ve aceleci kararlar almaması gerekiyor” dedi.
Birçok firma ve kişinin son zamanlarda açıkladığı “konkordato” ile ilgili Yönetim Danışmanı Dr. Yılmaz Sönmez tavsiyelerde bulundu. Sönmez, konkordatonun bir fırsat olmasının yanı sıra iyi niyeti suistimal eden işletme sahiplerinin ve insanların bulunabileceğini söyleyerek, “Bir hileli konkordato korkusu oluştu. Birileri bu şekilde mağduriyet olduğu şekilde duyumlar alıyoruz. Konkordato ilan edildiği zaman bu durum başka firmaları da etkiliyor. Dolayısı ile bunu göze alan işletme eğer daha önce sermaye aktarımı yaptı ise bununla ilgili şirketinin içini boşalttıysa bu çok büyük bir mağduriyet ve çok büyük bir suistimal. Bununla ilgili farklı bir düzenleme gerektirir, yoksa üzerinde durulması, denetlenmesi gerekir. Buna müsaade edilmemesi gerekiyor. Bu sefer dürüst insanlar ve işletmeler için bir taraftan da bu mağduriyet söz konusu olmuş olacak. Eskiden iflas erteleme, hileli iflas ertelemelerde çok duyardık. Son zamanlarda da buna benzer duyumlar almaya başladık. Piyasanın bu anlamadaki etkisini bozucu bir etki oluşturacaktır. Buna dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“PANİK VE ACELECİ KARARLAR ALMAMASI GEREKİYOR”
Konkordatonun küçük işletmelere ve KOBİ’lere etkisini de değerlendiren Sönmez, “Tavsiyemiz şu şekilde; konkordato bir çıkış yoludur ancak bu noktaya gelmeden önce bütün kaynakların çok aktif bir şekilde devreye alınması gerekiyor. İçerideki verimliliğe odaklanması gerekiyor. İletişimi güçlendirmesi gerekiyor. Panik kararlar, aceleci kararlar almaması gerekiyor. Günümüz ihracat ve dünyaya açılma dönemi, bu ihracata odaklanması gerekiyor. Bununla ilgili reklam bütçelerini, çalışmasını, bunları yapabilmesi gerekiyor. Yeniden mali yapılandırma gerekiyor. İşletmenin üzerinde şu anda yük görülen konulardan ayıklama sürecini bir an önce devreye alması gerekiyor ve bunlardan kurtulması gerekiyor” diye konuştu.
“İHTİYAÇ OLMAYAN İŞLETMELERİN BU YOLU TERCİH ETMEMESİ GEREKİYOR”
Konkordatonun doğru yerde ve doğru kişiler tarafından kullanılması gerektiğini kaydeden Sönmez, “Bu iyi bir fırsat ancak devletimizin etkin denetimi ile burada ödül ceza sistemine girmemesi gerekiyor. Evet birileri dürüst ve gerçekten işletmesini ayakta tutmak istiyor. Bununla ilgili bu imkandan yararlanması gerekiyor. Ödeme dengesinde sorunlar olabilir, ödeme güçlüğü var, bankalar ile olan ilişkileri var. Bunları bir nebze olsun öteleme ve nefes alma anlamında bu doğru bir yapılanma. Bir taraftan da bunu ihtiyaç olmayan işletmelerin bu yolu tercih etmemesi gerekiyor. Yaklaşım doğru ama duyumlar piyasadayız, işin içindeyiz, bu konuda çok duyumlar geliyor. Buna müsaade edilmemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“İŞVERENİN PİYASAYA GÜVEN VERMESİ GEREKİYOR”
Konkordato ile ilgili son zamanlarda ilgili ilgisiz insanların takibe geçtiğini ve yanlışlar olduğunu ifade eden Sönmez, “Şimdi kim hangi firma konkordato ilan etti bunu merak ediyor. Bu piyasaya olumsuz bir hava veriyor. Belki bunun da önleminin alınması gerekiyor. Bilmesi gereken kişilerin bu konuda bilgi sahibi olmaları gerekiyor. Çok ilgisiz insanların da ulu orta her yerde adeta iş piyasada tezgaha düştü gibi oldu. Herkes gidip bunun fırsat olduğunu düşünüp başvuruda bulunmak istiyor. Adeta vergi barışı, imar affı gibi görülüyor. Bunun böyle olmaması gerekiyor. Bir domino etkisi oluşturuyor şu anda. Bu domino etkisi olumsuz bir yöne doğru gidiyor. Bu durumda gerçekten dürüst tüccarların bunu yapması gerekiyor. Ama bunu hileli bir şekilde kullanmak isteyenlere de müsaade edilmemesi gerekiyor. Bu süreç tabii ki geçecektir. Piyasaya bu noktada güven verilmesi gerekiyor. İşverenlerin de piyasaya güven vermesi gerekiyor. Her pozisyondaki insanların güven vermesi gerekiyor” dedi.
“BANKALARIN TAŞIN ALTINA ELİNİ SOKTUĞUNU GÖREMEDİK”
Bankaların bu noktada fedakarlık yaptığını düşünmediğini söyleyen Sönmez, “Bankaların fedakarlık yaptığını düşünmüyorum. En ufak bir bankaya yaklaşıldığı zaman konkordatoyu düşünmeyen bir işletmenin bankaya oturduğu zaman bankanın bu anlamda çözüme yanaşmadığını görüyoruz, bu durumlara şahit oluyoruz. Aldığı ipotekleri ile borcu arasında inanılmaz bir fark var. Bu farkın bu kadar olmaması gerekiyor. Limitler çok çok zor şartlarda açılıyor. Hatta tamamen kapatılmış durumda. Dolayısı ile işletmenin bankalarla arasının iyi olması gerekiyor ama bankanın bu konuda taşın altına elini soktuğunu göremedik, bu konuda iş verenlerden çok büyük şikayet var. Bunun da gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Konkordato nedir ve hangi durumlarda ilan edilir? Ev aldığınız firma konkordato ilan ederse ne olur? soruları son zamanlarda en çok merak edilen konuların başında geliyor. Özellikle geçtiğimiz bir iki ay içerisinde bir çok firmanın konkordato talebinde bulunmasının ardından bu durumun ne anlama geldiği araştırılmaya başlandı. Konkordato ilanı hakkındaki bilgileri ve ev aldığınız firmanın konkordato ilan etmesi durumunda neler olacağı hakkındaki detaylı açıklamaları karar.com'dan sizlerle paylaşıyoruz.