Kocaeli'de 'gönüllü itfaiyecilik' eğitimine katılan vatandaşlar, sorumluluk bölgelerindeki yangın, sel ve trafik kazası gibi olaylarda belediye ekiplerine destek oluyor.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Başkanlığında 2001 yılından başlatılan "Gönüllü İtfaiyecilik Projesi" kapsamında verilen eğitimden, şu ana kadar bin 300 vatandaş yararlandı. Eğitimin ardından sertifika almaya hak kazanan "gönüllü itfaiyeciler", yaşadıkları bölgelerde meydana gelen büyük yangın, sel ya da trafik kazalarında belediye ekipleriyle vatandaşların yardımına koşuyor.
40 SAATLİK DERSİN ARDINDAN İŞ BAŞI YAPTILAR
Eğitmen Hasan Koyunlu, gönüllü itfaiyecilerin 40 saatlik bir eğitime tabi tuttuklarını belirtti. Eğitim sonunda kursiyerlerin sınavdan geçirildiğini, sınavda başarılı olanların 'gönüllü itfaiyeci" sertifikası almaya hak kazandığını vurgulayan Koyunlu, şunları söyledi:
"Yangında ne gibi risklerle karşılaşılabilir, yangına müdahale metotları nelerdir, söndürme teknikleri ve araç malzeme ve teknik kurtarma konusunda eğitimler alıyorlar. 2001 yılından beri 82 grup gönüllü itfaiyeciye eğitim verildi. Bin 300’ün üzerinde gönüllü itfaiyecimiz var. 7 köyümüzde gönüllü itfaiyeci grupları oluşturularak, 7 itfaiye aracı köylere koyuldu. Onun haricinde de 82 köyümüzde su tankerleri var. Köyde ikamet eden vatandaşlarımıza muhtarlarının sorumluluğunda eğitimler verdik ve kendi bölgelerindeki yangınlara müdahale ediyorlar. Özellikle genç nüfusta ilgi çok fazla. Bunu güzel bir uğraş olarak görüyorlar. Maalesef biz ülkemizde hep afetler meydana gelince ders alıyoruz. 17 Ağustos depremlerini yaşadıktan sonra biz ders çıkartarak ‘Evet gönüllü inisiyatif önemliymiş.’ dedik. İnşallah acılara gerek kalmadan halkımız gönüllülüğe gerekli duyarlılığı gösterir."
Gönüllü itfaiyeciler sorumlusu Fahrettin Gün de 32 yıllık itfaiyeci olduğunu, şu anda gönüllü itfaiyecilik yaptığını bildirerek, "Gönüllü itfaiyeciler istedikleri saat, istedikleri kadar durabiliyorlar. 24 saatten sonra eve gitmeyenler bile var. Arkadaşlarımız onları zorla eve gönderiyorlar. Evlerinde telsiz dinleyenler var. Gönüllüler arasında bizden daha aktif olanlar var." dedi.
EVDE DE TELSİZLE DİNLİYORUZ
Gebze ilçesi sorumlusu Özkan Öndersoy da 2006 yılından bu yana gönüllü itfaiyecilik yaptığını, 1999 Marmara Depremi'nde de sağlık personeli görevinde bulunduğunu anlatarak, şunları söyledi:
"Yardım insanın içinden gelir. Bizde bir karşılık beklemeden buraya desteğe geliyoruz. Dedem itfaiyeciydi. Boş zamanlarımızda buraya geliyoruz. Evde de telsiz dinliyoruz. Bölgemizde büyük bir yangın olduğunda kendi haberleşme sistemimizden haberleşip gidiyoruz. Şu an Gebze'de 26 kişi var. Çevremizdekiler 'Ne işin var git eğlen.' diyorlar. 'Para da almıyorsun.' diyorlar. Biz Allah rızası için gidiyoruz. Bir teşekkür aldığımız zaman yetiyor bize. Eğitimlerimiz ücretsiz. Bu eğitimler karşısında hiç göreve gelmeseler bile bu eğitimi alması evinde ailesine, dışarıda yanlış gördüğü bir şeye müdahale etme şansı veriyor. Herkesi eğitimlere bekliyoruz."
Muharrem Karaca da 14 yıldır gönüllü itfaiyecilik yaptığını, büyük Marmara Depremi'nde annesi ve kız kardeşini kaybettiğini ifade etti. Bu yaşadığı olaydan sonra insanlara yardım etmenin önemini daha iyi anladığına işaret eden Karaca, "Ben de insanlara nasıl yardımcı olabilirim diye böyle bir eğitime katıldım. 14 yıldan beri aktif olarak Kocaeli İtfaiyesinde gönüllü olarak görev yapıyorum. Boş zamanlarımızda gelip görevimizi yapıyoruz. Karamürsel bölgesinde görevliyim. Vatandaşlarımızın bu tür aktivitelere katılması gerektiğini düşünüyorum. Daha faydalı olur. Olası olaylarda daha çabuk müdahale edebilirler. Göreve hiç gelmeseler bile bilgileri olur." değerlendirmesinde bulundu.
BİRÇOK İNSANIN TAKDİRİNİ KAZANIYORUZ
Gönüllü itfaiyecilik projesine 2003 yılında katılan Ozan kaplan ise deprem faciasında enkazlara bilinçsiz şekilde destek vermeye çalıştıklarını, bu olaydan ders çıkardıklarını söyledi. Belediyeye böyle önemli bir projeyi başlattığı için teşekkür eden Kaplan, şu görüşleri dile getirdi: "Aramızda çeşitli meslekten insanlar var. Olası büyük afet ve yangınlarda destek gerektiğinde kendimize ait araçlarla ve itfaiyenin bize verdiği araçlarla olay yerine gidip destek veriyoruz. Elektrik teknisyeniyim. Şu anda çocuk oyun alanı işletiyorum. Boş vakitlerimde de gönüllü itfaiyecilik yapıyorum. Günümüzde her şeyin ölçüsü para, ilk başladığımızda 'Ne kadar maaş alıyorsunuz?' diye sorularla karşılaştık. Ama zaman içerisinde insanların karşılıksız olarak bir şeyler yaptığını topluma göstermiş olduk. Şimdi birçok insanın takdirini alıyoruz." Emekli makine mühendisi Orhan Sönmez de sanayi bölgesi olan Gebze'de büyük yangınlar çıktığını, bu yüzden 2003'te gönüllü itfaiyeci olmaya karar verdiğini bildirdi.
BUNU ERKEĞİ KADINI OLMAZ
Çok güzel bir projede yer aldıklarını vurgulayan Sönmez, "17 Ağustos depreminde buraya arama kurtarma için gelmiştik. Bir ihtiyaç olduğunda hizmet vermektense burada eğitim alıp aylık nöbetler tutmayı tercih ettik. Dedem de tulumbacıydı. Tulumbayı dedem bana 10 yaşındayken gösterdi. Gebze gelişince orada inanılmaz yangınlar, kazalar çıkmaya başladı. Ben de arama kurtarma yönünde eğitim aldım. Gönüllü olmayı seviyorum." dedi. Öte yandan Yeditepe Üniversitesi Doğal Afetlerde Arama ve Kurtarma Kulübünden gelerek gönüllü itfaiyecilik eğitimi alan Burcunur Ağaoğlu da Kocaeli itfaiyesiyle bir protokol imzaladıklarını ve her sene yeni üyelerine gönüllü itfaiyecilik eğitimleri aldırdıklarını belirtti.
Gönüllü olmanın apayrı bir duygu olduğunu vurgulayan Ağaoğlu, "Biz kıdemliler olarak onlara bayrak taşıyoruz. Buradaki büyüklerimizden öğrendiklerimizi onlara öğretiyoruz. Gönüllü olmak apayrı bir şey. İnsanlar nasıl yani neden bunu parasız yapıyorsunuz diyorlar. Bir de bayan olunca yapamazmışız diye düşünüyorlar. Ama eğitimi aldığımızda aramızda bir fark kalmıyor. Bunun erkeği kadını olmuyor. O an zaten onu kurtarmak için o adrenalin sayesinde her şeyi yapabiliyorsunuz." ifadesini kullandı.
KOCAELİ/AA