Narin Güran cinayeti tüm Türkiye’yi yasa boğarken, Fatih Portakal’dan Narin olayına dair çarpıcı açıklamalar geldi. Dosyanın üstünün kapatıldığını iddia eden Portakal, devletten sadece iki şey talep ettiğini dile getirdi…
8 yaşındaki Narin Güran’ın 21 Ağustos'ta kaybolmasının ardından, cesedi 19 gün süren arama çalışmalarının sonucunda Eğertutmaz Deresi'nde bir çuval içinde bulunmuştu. Soruşturma süreci devam ederken, gazeteci Fatih Portakal’dan dikkat çeken açıklamalar geldi. Portakal, Narin Güran’ın ailesine dair şüpheli durumlar ve soru işaretlerine dikkat çekti.
"SİYASET MEKANİZMASI KORUYOR"
Fatih Portakal, Narin Güran’ın ailesine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Portakal, “Bu dosyanın açılması gerekiyor. Geçmişte Narin’in kardeşi hayattan nasıl koptu, doğal sebepler mi, yoksa öldürüldü mü? Ve dikkat çeken bir şey daha var, herkes susuyor. Nasıl korkutulduysa oradaki halk veya nasıl korunuyorlarsa konuşmuyorlar” ifadelerini kullandı.
Portakal, dosyanın üzerine kapatıldığı ve aileyle ilgili şüphelerin devam ettiğini vurguladı: “Bunlar nasıl korunuyorlarsa dosyaların üstü de kapanıyor. Böyle bir aile pek aydınlık görünmüyor. Bugün basın mensuplarına bile saldırdılar. Hoşnut değiller basının oraya gelmesinden.”
Portakal, AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun aileyle ilgili açıklamalarını da eleştirdi: “Siyaset mekanizması elbette koruyor. Galip Ensarioğlu 'aile dostumuz, söyleyemeyeceğimiz şeyler var' diyor. Çocuğu ismini Narin koymuşsunuz ama öldürüp bitirmişsiniz. Ölen öldüğüyle kalıyor.”
"DEVLETTEN İKİ ŞEY TALEP EDİYORUM"
Portakal, devlet yetkililerine çağrıda bulunarak adaletin sağlanması gerektiğini belirtti. Portakal, şu taleplerde bulundu:
- Katilin Açıklanması: “Devletten şunu rica ediyorum; adalet ve kolluk gücü kaldıysa bu ülkede; öncelikle şu katili bir açıklayın.”
- Ablasının Ölümü: “İkincisi, ablasının bu hayattan nasıl kopup gittiğine dair bilgilerin tekrar paylaşılması ve dosyanın yeniden açıklamasını talep ediyorum.”
Portakal, dosyanın tüm detaylarıyla paylaşılmadığı sürece kamuoyunun vicdanının rahat etmeyeceğini belirtti.
