Gazeteci/Yazar Etyen Mahçupyan KARAR TV ekranlarında Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’a açıklamalarda bulundu. İktidarın PKK’ya yaptığı silah bırakma çağrısını değerlendiren Mahçupyan, “Kandil siyasette daha anlamlı hale gelirse silah bırakmayı tartışabilir. Öcalan hiçbir zaman örgütü lağvetme çağrısı yapmaz. Öcalan söylese bile Kandil kendini lağvetmez. Kandil’in silah bırakması çok ütopik ama Türkiye’ye karşı silah kullanmaması mantıklı ve gerçekçi bir olay.” Dedi.
UMUT GÖR
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un yorumlarıyla ekranlara gelen ‘Bi' Karar Ver’ programına Gazeteci/Yazar Etyen Mahçupyan konuk oldu. Mahçupyan, İktidar eliyle başlayan yeni çözüm söylemlerini değerlendirdi, ‘Bahçeli bir devlet aklının sözcüsü olarak konuşuyor’ ifadelerini kullandı. Ortadoğu’da Türkiye için yeni fırsatların oluştuğunu söyleyen Mahçupyan, İktidarın yeni süreçte bölgede daha aktif olmak istediğinin altını çizdi. ‘PKK, silahları bırakır mı?’ sorusunu da yanıtlayan Mahçupyan, “Kandil siyasette daha anlamlı hale gelirse silah bırakmayı tartışabilir.” Diye konuştu.
‘BAHÇELİ DEVLET AKLININ SÖZCÜSÜ’
Bahçeli’nin ‘devlet aklının sözcüsü’ olarak hareket ettiğini belirten Etyen Mahçupyan, İktidarın çözüm için Kandil’e silah bırakma şartı koyduğunu ifade etti, “Erdoğan’ın açıklamaları ciddi. Belirli planları var ve bunun içinde uygun ortam var. Bunu tarihsel bir fırsat olarak da görüyorlar. İktidar gerçekten silah bırakma olayı olacaksa karşı tarafa imkanlar tanıyacak. Bu konuyu da ‘devlet aklı’ olarak yorumluyorlar. Bence özel seçilmiş bir kelime. Burada Erdoğan’ın Bahçeli için dediklerini şöyle de değerlendirmek lazım; ‘Bahçeli’yi Bahçeli olarak değerlendirmeyin diyor. ‘Bahçeli bir devlet aklının sözcüsü olarak konuşuyor’ diyor. Artık geçmiş yıllarda yapılan konuşmaların bir anlamı olmadığını da ifade ediyor. İktidar somut olarak silahların bırakılmasını şart koşuyor. Silahlar kalkmazsa başka bir şey konuşmanın anlamı yok diyorlar. Çünkü talepkâr olan Kürt tarafı, iktidar değil. İktidar tarafı bir şey değişsin diye baktığında karşısında sadece silahları görüyor. Kürt tarafı ise değişsin diye baktığında, anadili, özerkliği, yerel yönetimleri ve Anayasa’da kendisinin var olmasını görüyor. İktidar da bu taleplere karşın tek şart olarak silah bırakmayı koyuyor.” Dedi.
‘TÜRKİYE İÇİN ORTADOĞU’DA YENİ FIRSATLAR VAR’
Türkiye’nin Ortadoğu coğrafyasında karşısına yeni fırsatlar çıktığını kayda geçiren Mahçupyan, Kürt meselesinde atılan adımların bu minvalde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi, “Bugün Ortadoğu’da tehdit geçmişe göre daha az. Amerika bölgede daha zayıf. Çünkü çekilmek istiyor. Rusya daha zayıf çünkü Ukrayna ve Kırım ile uğraşıyor. İran bayağı zayıf. Esad hiçbir zaman kuvvetli olamadı. İsrail zaten 9 milyonluk bir ülke böyle bir misyonu yok. Şimdi böyle bir durumda tehditler artmış değil Türkiye için. Ama fırsatlar artmış. İktidar bu fırsatı ve boşluğu görerek belirli adımlar atıyor. Ayrıca Türkiye’de bu şekilde uzun yıllar devam edilemeyeceğini görüyor. Orayı bombalıyor, asker bulunduruyor vs. Bu çok devam edilebilecek bir durum değil. Türkiye’nin şu an bölgede boşluk varken adımlar atması kendi avantajına olacaktır. Bu iktidarı ‘ittihatçı bir iktidar’ olarak tanımlıyorum. İttihatçı bir iktidarın en önemli özelliği de müdahale imkanlarını elinde tutmayı maksimize etme isteğidir. Yani çevremizde öyle bir yerimiz olsun ki kendi coğrafyamızda isteğimiz zaman müdahale imkanlarını elimizde tutalım. O anlamda devlet aklı burada çok kritik.”
‘KANDİL SİLAH BIRAKMAZ; AMA TÜRKİYE’YE KARŞI SİLAH KULLANMAYABİLİR’
PKK’nın Öcalan’ın çağrısıyla silah bırakmayacağını söyleyen Etyen Mahçupyan, Kandilin Türkiye’den beklentilerini sıraladı, “Kandil siyasette daha anlamlı hale gelirse silah bırakmayı tartışabilir. Öcalan hiçbir zaman örgütü lağvetme çağrısı yapmaz. Öcalan söylese bile Kandil kendini lağvetmez. Çözüm süreci zamanında bile böyle bir durum yoktu. Öcalan’dan lağvetme çağrısı gelse bile Kandil şöyle yorumlar; ‘Öcalan öyle demek zorundaydı. Aslında biz onun tam tersini söylemek istediğini biliyoruz. Ve o bize savaşın ve devam edin mesajını veriyor’ der. Öcalan’a bu durum tekrar sorulduğunda ise ‘Ben zaten onların böyle anlayacağını biliyordum’ cevabı alınır muhtemelen. Çünkü 40 yıldır bu durum böyle işliyor. Kandil’in silah bırakması çok ütopik ama Türkiye’ye karşı silah kullanmaması mantıklı ve gerçekçi bir olay. Bunun olması için de Kandil’in istediği şey de siyaseten daha önemli hale gelmek. Türkiye’nin gözünde siyaseten muhatap olmak istiyorlar. Bunun Türkiye’ye de çok yararı olacağını düşünüyorlar. Aslında Türkiye’ye de böyle düşünen bir devlet aklı var. Ama aralarında güven mekanizması yerleşik değil. Ayrıca dış politika da durum farklı. Coğrafyaya çıktığı zaman karşında pek çok farklı aktör oluyor. Ama eğer Kandil/Öcalan çizgisi yaklaşım olarak ‘konuşmaya hazırız’ mesajı verirse buradan nüanslar konuşulmaya başlayabilir.” Diye belirtti.