DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan KARAR TV’de açıkladı: Kürt meselesinde çözüm için şartlar uygun

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan KARAR TV’de açıkladı: Kürt meselesinde çözüm için şartlar uygun

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’a açıklamalarda bulundu. Kürt meselesinde çözüm için uygun şartlar olduğuna dikkat çeken Doğan, “Kürt meselesinin çözümünü koşullar dayatıyor. Demokrasi ekonominin dengesidir. Türkiye korkunç bir ekonomik krizle boğuşuyor. Derin bir yoksulluk var. Siyaset açısından da iktiranından muhalefetine çözümsüz kalındığının göstergesi. Buradan başlayabiliriz. Şimdi herkesin bu yapıcılıkla ve sorumlulukla davranmaya ihtiyacı var.” Dedi.

UMUT GÖR

Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un yorumlarıyla ekranlara gelen ‘Bi' Karar Ver’ programına DEM Parti Sözcüsü ve Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan konuk oldu. Bahçeli’nin çözüm çağrılarını değerlendiren Doğan, Kürt meselesinde çözüm çağrılarının yeniden dile getirilmesinin önemli olduğunu söyledi. Mardin, Batman ve Halfeti Belediyelerine atanan kayyumların yanlışlığını dile getiren DEM Parti Sözcüsü ‘Eskinin yöntemleriyle yeni durum inşa edilemez’ ifadelerini kullandı. Ayşegül Doğan, DEM Partili 37 belediyeye daha kayyum geleceği iddialarını da değerlendi.

'BU TARTIŞMANIN YENİDEN BAŞLAMASI ÖNEMLİ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli arasında ‘Görüş farklılıkları var mı?’ sorusunu yanıtlayan Ayşegül Doğan, DEM Parti’nin yaşanılan gelişmeleri ‘fırsata dönüştürme’ çabası güttüğünü söyledi, “Bizim bir çatlak görüp görmememizden ziyade kamuoyu bunu böyle tartışıyor. Bu tartışmalarda toplumun kaygı ve endişelerini artırıyor. Biz DEM Parti olarak biz bu durumu Kürt meselesini çözüme kavuşturabilmek adına bir fırsata dönüştürme çabası güdüyoruz. Yeniden Kürt meselesinin çözümüne dahil birtakım tartışmalar başladı. Biz bunu bir ‘süreç’ olarak adlandıramıyoruz. Çünkü bir ‘süreç’ olması için buna yeniden ‘çözüm süreci’ diyebilmemiz için başka bazı unsurları da içermesi gerekiyor. Dolayısıyla daha bütüncül bir yaklaşımın ortaya çıkması için Cumhur ittifakının bir tavır koyması önemli. Bahçeli’nin tokalaşma adımı sonrasında Cumhurbaşkanı yaptığı açıklama da ‘biz bu eli Cumhur ittifakı olarak uzatıyoruz’ demişti. İlk açıklamayı mı esas alacağız, yoksa yapılan yorumların açıklığa kavuşturulmamış olmasını mı? Bunlar kamuoyunda merak edilen sorular. Bu merak giderilirse iyi olur. Ama her halükârda biz Parti olarak şunu önemli buluyoruz, Kürt meselesinde demokratik ve barışçıl çözümü yıllardır savunan ve bunun için ağır bedeller ödemiş bir parti olarak bu tartışmanın yeniden başlaması önemli.” Dedi.

‘ESKİNİN YÖNTEMLERİYLE YENİ DURUM İNŞA EDİLEMEZ’

Mardin, Batman ve Halfeti Belediyelerine uygulanan kayyum kararlarını değerlendiren DEM Parti Sözcüsü, ‘Ne zaman Kürt meselesine dahil ‘konuşma’ ihtimali belirse beklenenin aksine birtakım gelişmeler oluyor’ dedi: “Bu meselenin çözümünü isteyen çok büyük kitleler var. Toplumsal tabanın bu kadar büyük ilgiyle Bahçeli’nin açıklamalarına kilitlenmiş olması bile çok büyük bir gösterge. Hem sorunun ne kadar yakıcı olduğunu gösteriyor. Hem de bunun evrileceği nokta merak konusu. Tam böyle bir merak ve ilgi anında üstelik daha önce denenen ve sonuç alınamayan bir yönteme başvurursanız tabi ki buna karşı bir itiraz ve bunun yol olmadığına dahil bir demokratik direniş hakkıyla karşı karşıya kalırsınız. Ne zaman Kürt meselesine dahil ‘konuşma’ ihtimali belirse beklenenin aksine birtakım gelişmeler oluyor. Geçmiş süreçlerde de benzer şeyler oldu. Oslo görüşmeleri devam ederken bir yandan KCK operasyonları oluyordu örnek olarak. Çok daha açık ve şeffaf olunmalı. Haftalardır bir çağrıyı konuşuyoruz. Çağrının muhatabı tecritte. Hatta ‘tecridi kaldırırsın DEM grubunda konuşsun’ diyorlar. Ama tecridin kaldırılması için hiçbir şey yapılmıyor. Yıllardır yapılan rutin görüşme taleplerine cevap alınamıyor. Çağrının muhatabının ne söyleyeceğini bilemiyoruz. Gerçekten merak ediyoruz. Bu durum böyle sürerken kayyum atamaları başlıyor. Kamuoyu araştırmaları var kayyum atamaları sonrasında yapılmış. Spectrum House anketinde yalnızca DEM Parti seçmeni değil Adalet ve Kalkınma Partisi seçmeni de rahatsız kayyum atamalarından. Bir de bu kayyum değil ‘geçici görevlendirme’ diyerek kamuoyunu yanıltıyorlar. Ayrıca 2016’dan beri kayyum atamaları oluyor. Kayyum atamalarıyla yönetilmeye çalışılan bir coğrafyada yaşadığınızı düşünün, sandıkla bağının gasp edilmesiyle yan yana durulamaz. Üstelik Belediye eş başkanlarımızla ilgili kesinleşmiş bir yargı kararı da yok. Doğru olmayan bir şeyi, doğru gibi gösterip kayyum da ısrar edeceksiniz, Öcalan’a giden yolları kapatacaksınız, aile görüşü yaptırmayacaksınız, en temel insan haklarından mahrum bırakacaksınız sonra da ‘Kürt kardeşim gel bu elimi samimiyetle ve muhabbetle tut’ diyeceksiniz. Bu muhabbeti nasıl oluşturacağız? Biz istesek bile toplumu nasıl ikna edeceğiz. Müthiş bir güven bunalımı var. Eskinin yöntemleriyle yeni durum inşa edilemez.”

‘ÇÖZÜMÜ KOŞULLAR DAYATIYOR’

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Kürt meselesinin çözümü için şartlarında uygun olduğunu dile getirdi, “Kürt meselesinin çözümünü koşullar dayatıyor. Demokrasi ekonominin dengesidir. Türkiye korkunç bir ekonomik krizle boğuşuyor. Derin bir yoksulluk var. Siyaset açısından da iktiranından muhalefetine çözümsüz kaldığının göstergesi. Buradan başlayabiliriz. Koşullar uygun. Türkiye’nin hiç azımsanmayacak tecrübesi var. Çatışma çözümü literatürü açısından. Yeni yöntemler denenebilir. Kamuoyunun ilgisinin son derece yüksek olduğu görülüyor. Şimdi herkesin bu yapıcılıkla ve sorumlulukla davranmaya ihtiyacı var.” Diye konuştu.

‘EVET ONLARCA KAYYUM GELEBİLİR’

DEM Partili 37 Belediyeye daha kayyum atanacağı iddialarını değerlendiren Ayşegül Doğan, yargının iktidar eliyle hareket edebileceğini de kayda geçirdi, “Ülkenin Cumhurbaşkanı yargının talimatla çalışmadığını söylüyor. Hem de yargıyı dirayetle davrandığı için tebrik ediyor. Şimdi yargı bu açıklamalar karşısında neler yapar? Daha çok kayyum atama gerekçesi bulur. Bu çok açık bir mesaj. Evet onlarca kayyum gelebilir. Sonuçta böyle bir karar alınıyor ve birilerine de ‘bunu uygulayın’ deniliyor. Ahmet Türk, Gülistan Sönük ve Mehmet Karayılan’ın yerine kayyum atanmayı gerektiren hiçbir şey yok. Kürt kamuoyu bu durumu şöyle okuyor, ‘Kürt seçemez, seçse de seçme hakkına saygı duymam. Kürt seçilemez ister Milletvekili ister Belediye başkanı olsun. Ya da Kürt konuşamaz, çünkü ben TRT Şeşte Kürtçe yayın yaparım ama Kürtçenin hiçbir yasal güvencesi olamaz.’ Gibi yansıyor.” Dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN